İbrahim Karahan kimdir? İbrahim Karahan kitapları ve sözleri
Gazeteci, Yazar İbrahim Karahan hayatı araştırılıyor. Peki İbrahim Karahan kimdir? İbrahim Karahan aslen nerelidir? İbrahim Karahan ne zaman, nerede doğdu? İbrahim Karahan hayatta mı? İşte İbrahim Karahan hayatı...

Doğum Tarihi: 1967
Doğum Yeri: Pasinler, Erzurum, Türkiye
İbrahim Karahan kimdir?
İbrahim Karahan; 1967 Yılında Erzurum’un Pasinler (Hasankale) ilçesinde dünyaya geldi. İlkokulu Pasinler İbrahim Hakkı İlkokulu’nda okudu. Ardından devam ettiği Pasinler Lisesi’nden 1984 yılında mezun oldu. Girdiği üniversite sınavında Tokat İnşaat Meslek Yüksekokulu’nu kazanan Karahan, gazetecilik mesleğini çok sevdiği için bu bölüme devam etmek istemedi. Yine girdiği üniversite sınavı sonucunda Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi - Radyo-Televizyon Bölümü’nü kazandı. 1994 yılında İletişim Fakültesi’nden mezun olan Karahan, 1995 yılında İstanbul Üniversitesi Gazetecilik Bölümü’nde Yüksek Lisans (Master) yapmaya hak kazandı. Yüksek Lisans yaparak tez hazırlamaya hak kazanan Karahan, “Medya ve Siyasi İktidar İlişkileri” adlı çalışmayı hazırladı. Jüri tarafından beğenilen tez çalışması İletişim Fakültesi’nde öğrencilere kaynak eser olarak tavsiye edildi. Karahan, 1996 yılında Yüksek Lisansı’nı tamamladı. Karahan’ın gazetecilik hayatı da 1989 yılında Güneş’te başladı. Güneş gazetesinde gazetecilik tecrübesi edinen Karahan, 1991 yılında Tercüman gazetesinde muhabir olarak görev yapmaya başladı. Tercüman gazetesinde iki yıl görev yapan Karahan, ardından 1993 yılında Türkiye gazetesine başladı. 1998 yılına kadar Türkiye gazetesinde muhabir olarak görev yapan Karahan, meslek hayatını 2000 yılında Milliyet gazetesinde polis-adliye muhabiri olarak sürdürdü. Karahan, Milliyet gazetesi Haber Araştırma Servisi akşam sorumlusu olarak mesleğine devam etti. Gazeteci-Yazar İbrahim Karahan’ın yayımlanmış dört adet romanı bulunmaktadır. Romanlarında insanı ön planda tutan Karahan, tarihi kişilikleri ve olayları derinlemesine analiz ederek okuyucuyu düşündürmeye çalışıyor. Karahan, tarihi romanlarında yaşanan tarihi olayları, kahramanlarının sosyal statüleri ve kişilikleri üzerinden değerlendirerek bir tablo ortaya koymaya çalışıyor. Okuyucunun geçmişte yaşanan hadiseleri günümüz siyasi, edebi ve askeri kişilikleri başta olmak üzere etkili isimler üzerinden değerlendirmesine çaba gösteren Karahan, “Tarih geçmiştir ancak yaşadığımız her gün de gelecek nesiller için tarih olacaktır” düşüncesinden hareket ediyor. “Tarih insanlığın geleceğidir” düşüncesini taşıyan Karahan, “Eğer bir yerde bir fidan yeşermişse o fidan tohumunu birileri veya birisi toprağa bırakmıştır. Hiçbir şey sebepsiz değildir” diyor. Tarihi romanlarında her olayın sebebini derinlemesine irdeliyor. Masum olayların felakete dönüşmesinin sebebini araştırıyor. Herkes tarafından sevilen ve sayılan bir kahramanın canavarlaşmasının ardında rol alan olayları ve kişilikleri derinlemesine analiz etmeye çalışıyor. Okuyucusuna da geçmiş ile gelecek arasında bulunan bağlantıları düşünmesini salık veriyor. “Amacım okumayı sevenlerin yanı sıra okumayı sevmeyen insanlarımıza da kitap sevgisini aşılamak. Bu yüzden romanlarımı sade ve temiz bir dil eli kaleme alıyorum. Eserlerimdeki gerçek kahramanların iyi tanınmasını istiyorum. Süregelen yaşamımızın daha güzel olması ve gelecek nesillerin huzura kavuşmasını hedefliyorum. Bu da okuyan, düşünen ve empati yapabilen insanlarımızın eliyle olacaktır.” diyen Karahan, “Ülkemiz, yüzde 90’lara varan kitap okuma oranına kavuştuğumuzda kalkınacaktır” düşüncesini dile getiriyor. KARAHAN’IN YAYIMLANMIŞ ESERLERİ İngilizce bilen Karahan evli ve bir çocuk sahibidir. Karahan’ın, sürekli Sarı Basın Kartı bulunuyor. -Sarı-Gelin-Doğudan Battı Güneş -Hasan Sabbah’ın Fedaileri-Öldürmek İçin Doğanlar -İhtilal Yetimleri-Onların Hala Şansı Var -Galya Fatihi Atilla Çeşitli konferans, seminer ve eğitim programlarına katılan Karahan halen gazetecilik ve yazarlık mesleğini sürdürmektedir.
1980-1997 yıllarına kadar amatör olarak futbol yaşamını sürdüren Karahan, aynı zamanda sanata da ilgi göstermektedir. Uzun ve kısa sap bağlama çalmaktan hoşlanan Karahan,30 yıllık amatör müzik çalışmalarını sürdürmektedir.
İbrahim Karahan Kitapları - Eserleri
- Hasan Sabbah'ın Fedaileri
- Atilla
- Erica Ana
- Sarı Gelin
- İhtilal Yetimleri
- Çınarın Doğuşu
İbrahim Karahan Alıntıları - Sözleri
- “Yıpranmak onun için tecrübeydi.” (Atilla)
- İnsanlar sıkıntılarla karşılaşırlar. Acılar ve ızdıraplarla yoğrulurlar. Hiç acı ve sıkıntı çekmeden Hayat öğrenilir mi? (Hasan Sabbah'ın Fedaileri)
- Bu aşk aynı anda hem cennet hem cehennem. (Hasan Sabbah'ın Fedaileri)
- “Ya var olmak üzere gücüne güç katacaktı ya da yeryüzünden güneşin batışıyla yiten bir gölge olacaktı.” (Atilla)
- “Biz yokluk, sefalet açlık çektik. Karnımızı kuru ekmekle doyurarak hayata gülümsedik.Bunu yapabildik.” (Hasan Sabbah'ın Fedaileri)
- “Onlar Katolik dini ile kendilerine saraylar ve ulaşılamaz, aşılamaz şatolar inşa ettiler. Oysa din şatoları sarayları değil, insanları önemsiyor.” (Atilla)
- “Gerçekler anlamsız ve değersizdir.” (Atilla)
- Bu kadar karışık bir düzen nasıl kurulmuştu? Bu karmaşa içerisinde insanlar arasındaki ilişkiler yumağı nasıl oluşturulmuştu. Birbiriyle farklı dinden , ırktan ve milliyetten insanlar aynı amaç için hayatlarını nasıl ortaya koyabilmişti? (Hasan Sabbah'ın Fedaileri)
- Erişememek, yetişememek, aciz kalmak gibi duygularla kaplanıyorum. (Erica Ana)
- Yaşlılar Meclisine küçük adımlarla giren Atilla çıkarken güçlü adımlarla yürüyen büyük bir liderdi. (Atilla)
- “Senden başkası benim için sabahın ilk ışıklarıyla ortadan kaybolan çiçek damlacıklarından farksız değil . Sen ise yüreğimin en hassas yerlerinden gizlenmiş en hassas anlarımda ortaya çıkan derinliklerindeki gözyaşı gibisin..” (Atilla)
- Öz yanmayınca göz yanmaz, derler. (Erica Ana)
- Mutluluklar bazen insanları bedbahtlığa da sürüklüyor. (Erica Ana)
- "Sence vurduğun hedef attığın oka değecek mi?" (Hasan Sabbah'ın Fedaileri)
- Vurduğun hedef attığın oka değecek mi? (Hasan Sabbah'ın Fedaileri)
- Istediği herşeyi yapabilecek ve yaptırabilecek kabiliyete ve zihni melekelere sahipti. Sıra kuracağı krallığın konumlanacagi yeri bulmaya gelmişti. O, islamiyet'in zuhurundan önceki inanışları sahiplenen ismailiye'nin bir öncüsüydü. Halife ismail soyundan gelen fatımi lerin öncüsüydü. "12. Imam caferin oğlu ismail ölmemiştir. Bir gün ortaya çıkacaktır"inanışını kendi dünyasında güçlendiren hasan ali sabbah nizari koluna koluna bağlıydı. (Hasan Sabbah'ın Fedaileri)
- Kalbimin, beynimin ve ruhumun sahibi olmadığım hissine kapılıyorum. (Erica Ana)
- “Attila’nın kılıcı haklılar için özgürlük , haksızlar için adalet anlamına gelmiştir..” (Atilla)
- “Sence vurduğun hedef attığın oka değecek mi?” (Hasan Sabbah'ın Fedaileri)
- İnsanların huzuru için yaratılmış dinlerin yeryüzünü cehenneme çevirmesi çok anlamsız, diye geçirdi içinden. (Erica Ana)