matesis
dedas

İlknur Bektaş kimdir? İlknur Bektaş kitapları ve sözleri

Yazar / Senarist / Fotoğrafçı İlknur Bektaş hayatı araştırılıyor. Peki İlknur Bektaş kimdir? İlknur Bektaş aslen nerelidir? İlknur Bektaş ne zaman, nerede doğdu? İlknur Bektaş hayatta mı? İşte İlknur Bektaş hayatı...
  • 23.06.2022 01:00
İlknur Bektaş kimdir? İlknur Bektaş kitapları ve sözleri
Yazar / Senarist / Fotoğrafçı İlknur Bektaş edebi kişiliği, hayat hikayesi ve eserleri merak ediliyor. Kitap severler arama motorlarında İlknur Bektaş hakkında bilgi edinmeye çalışıyor. İlknur Bektaş hayatını, kitaplarını, sözlerini ve alıntılarını sizler için hazırladık. İşte İlknur Bektaş hayatı, eserleri, sözleri ve alıntıları...

Doğum Tarihi: 2 Eylül 1970

Doğum Yeri:

İlknur Bektaş kimdir?

2 Eylül 1970 yılında doğmuştur. Cibali Kız Lisesi’nden mezun olan İlknur Bektaş, Radyo TV, gazetecilik, senaryo yazarlığı, yaratıcı yazarlık ve fotoğrafçılık alanlarında eğitimler almış ve pek çok projeyi hayata geçirmiştir. Bir fotoğraf sergisine ve senaristliğini ve yönetmenliğini yaptığı pek çok filme imzasını atmış, TV programları hazırlamıştır. Katıldığı festivallerde çeşitli ödüller almıştır. Kendisinin 4 kitap çalışması daha bulunmaktadır.

İlknur Bektaş Kitapları - Eserleri

  • Kara Fatma
  • Milli Mücadele’nin Cesur ve Kayıp Kadınları
  • Nazife Kadın
  • Arnavut Zeynel

İlknur Bektaş Alıntıları - Sözleri

  • "Kemer belindir, çizme ayağın, börk başındır. Mademki burası bizim vatanımız; biz de bu vatanın olmalıyız." (Milli Mücadele’nin Cesur ve Kayıp Kadınları)
  • Ben ki can yakmaktan aklı çıkan biriydim ama namusum istiklalim çiğnenirken başka bir ben oldum. (Milli Mücadele’nin Cesur ve Kayıp Kadınları)
  • Erkek askerler için Mehmetçik hangi anlamı taşıyorsa, orduya katılan kadın askerlere de genel olarak "Kara Fatma" denildiğini biliyoruz. (Kara Fatma)
  • Bir vücut olmuştu ülke. Birinin acısı bir milletin acısı, birinin sevinci bir milletin sevinciydi. Her şey o vücudu korumak içindi. Cephede, ölümün kucağına bile isteye giden erkeklerin yanında, en az onlar kadar vatan toprağı için kendilerinden vazgeçen yiğit kadınlar vardı. (Nazife Kadın)
  • ' Artık kadın erkek yok, artık istiklâl var! ' (Kara Fatma)
  • " Bütün sefaletimi unutturan, beni yaşatan bu İstiklal Madalyası'dır. Açım ama şerefliyim! " (Kara Fatma)
  • Türk ordusu tam geri çekilecekken, Mustafa Kemal'in 'Cephaneniz yoksa sürgünüz var. Sürgü tak yere yat' diyerek emir vermesiyle, Conkbayırı yönündeki Anzak ilerleyişi de durmuş oldu. İşte o an Mustafa Kemal'in sesi yankılandı Düz Tepe'de: 'Kazandığımız an, bu andır.' (Nazife Kadın)
  • "Osmanlı toprağı, altı yüz yıllik imparatorluk gözlerimizin önünde parçalanıyor. Payitaht, Dersaadetimiz, güzel İzmir isgal edildi. Namahrem çiğniyor bu mübarek toprakları. Biz oturmuş ilim tahsilinden, gelecek kaygısından, istikbalimizin ne olacagından bahsediyoruz. Kardeşlerim, memleket elden giderse senin, benim özgürlüğüm, istikbalimiz mi kalır? Akranlarımız cepheden cepheye koşuyor, sizdeki bu rahatlık da nedir?" (Milli Mücadele’nin Cesur ve Kayıp Kadınları)
  • Ne taze gelinlerde neşe, ne de bir ayağı çukurda olan ihtiyarlarda ruh istirahatı vardı.. (Kara Fatma)
  • Mahallede çocuk dövülmesine sadece o karşıydı. Bir yerde çocuk ağlaması, dayağı duymasın! En önce o koşardı.'Biz onlar için kan döktük, can verdik sen kimi dövüyorsun? Onlar vatan evlatları. Bizim geleceğimiz. Çocuklarımıza iyi bakın' der, dövdürmezdi... (Kara Fatma)
  • Herkes kendisine verilen görevi yapacaktı. Onlar da kocaları, evlatları, babaları gibi bir askerdiler artık. Hepsi kapıdan içeri girerken kadındı ama çıkarken çakı gibi bir askerdi. Her yer savaş cephesi; herkes askerdi artık. (Nazife Kadın)
  • "Ah! Keşke birkaç oglum daha olsaydı da onlar da şehit düşeydi. Tek vatan sağ olsun!" (Milli Mücadele’nin Cesur ve Kayıp Kadınları)
  • Unutmayalım ki, bu milleti en iyi şekilde sahiplenen, gerektiğinde aşçı, hemşire ve gerektiğinde cephede hem ana hem asker olabilen bu muhterem kadınları hayırla, minnetle anmak, haklarını teslim etmek bize vatan ve namus borcudur. (Kara Fatma)
  • - 'Türk'ten farklı unsurlara dayanarak, düşmanlarla ittifak ederek, Anadolu'nun Türklüğün aleyhinde yürüyen çürümüş gölge adamların Türk vatanından kovulması, düşmanların denize dökülmesinden daha kurtarıcı bir harekettir' demiş Mustafa Kemal Paşa. (Nazife Kadın)
  • Ah şu yurt uğruna gaza etmenin tadını tatmak yok mu? Onu bir tatmak için bin kere feda olmağa razı olmak mümkündür . (Kara Fatma)
  • Bundan sonra erkek, kadın hep beraber çalışacağız. Kadın peçesiz ve yüzü açık gezmekle iffetini kaybetmez. Zaten memleket bizden o kadar çok hizmet istiyor ki... Bunlar arasında peçe ve çarşafı düşünecek halde değiliz. (Kara Fatma)
  • Dizinde derman olanın vatan diye kendini ateşe attığı bir zamanda ne kendimi ne evladımı ne de evimin direğini düşünemezdim. (Milli Mücadele’nin Cesur ve Kayıp Kadınları)
  • Kadın neden erkek kadar çalışmasın! (Kara Fatma)
  • Memleket yangın yeriyken hangi vatan evladı dört duvarı bekler? (Milli Mücadele’nin Cesur ve Kayıp Kadınları)
  • Yalnızlık değildir cesaret. (Milli Mücadele’nin Cesur ve Kayıp Kadınları)

Yorum Yaz