John Fante kimdir? John Fante kitapları ve sözleri
İtalyan Asıllı ABD'li Romancı, Kısa Hikâye Yazarı, Senarist John Fante hayatı araştırılıyor. Peki John Fante kimdir? John Fante aslen nerelidir? John Fante ne zaman, nerede doğdu? John Fante hayatta mı? İşte John Fante hayatı... John Fante yaşıyor mu? John Fante ne zaman, nerede öldü?

Doğum Tarihi: 8 Nisan 1909
Doğum Yeri: Denver, Colorado, ABD
Ölüm Tarihi: 8 Mayıs 1983
Ölüm Yeri: Los Angeles, Kaliforniya, ABD
John Fante kimdir?
John Fante (d. 8 Nisan 1909 - ö. 8 Mayıs 1983) İtalyan asıllı ABD'li romancı, kısa hikâye yazarı, senarist.
Yaşamı
John Fante`nin babası duvar işçisi Nick Fante bir İtalyandı. Yüzyılın başında ABD`ye göç etti. 8 yıl sonra da oğul John dünyaya geldi. Boulder`da yetişti, Colorado Üniversitesi`ne kayıt yaptırdıysa da eğitimini tamamlayamadı, 20 yaşındayken okuldan ayrıldı. 1918`de ABD vatandaşı olan baba Nick Fante, 1929 yılında ailesini terk etti. Babanın da ayrılmasıyla aile gittikçe fakirleşti. John da Kaliforniya`ya gitti, bir balık fabrikasında çalışmaya başladı, kısa bir sonra da annesini de yanına aldırdı.
Balık fabrikasında çalışmaya başlayınca hayatı bir düzene girdi. Boş zamanlarında sürekli okuyan Fante, işçilikten arta kalan zamanlarda sürekli hikâyeler yazmaya başladı. 1933`te ilk romanıLos Angeles Yolunu bitirdi, bu kitapla birlikte aynı zamanda hep başkahraman olarak kalacak Arturo Bandini de doğuyordu. İlk kitabı yayınevlerince provokatif olduğu gerekçesiyle reddedildi. 1938yılında ilk romanı yayımlanabildi, Bahara Dek Bekle, Bandini. 1939 yılında da Charles Bukowski`nin öve öve bitiremediği Toza Sor yayımlandı.
Daha sonra Hollywood`a doğru kaymaya başlayan Bandini, ünlü yönetmenlerle (Orson Welles, Francis Ford Coppola) ahbap oldu. Yazın dünyasından yavaş yavaş uzaklaşmaya başladı, evlendi. Edebiyat dünyasına Hayat Dolu`yla geri döndü fakat eski hırçın hali biraz geride kalmış gibi görünüyordu. Hayat Dolu`nun senaryosuyla Oscar`a aday oldu. 1955`te şeker hastası olduğunu öğrendi, giderek sağlığı bozuldu, kör oldu ve iki bacağı kesildi. Son romanını karısına söyledi o yazdı : Bunker Tepesi Düşleri (1982). Ertesi yıl da öldü.
Ömrünün son yıllarında Bukowski hep Fante`nin yanında oldu. Black Sparrow Press`e baskı yaparak Fante ölmeden kitaplarının tekrar basılmasını sağladı. Ona adeta tapan Bukowski, zamanında fazla ilgi gösterilmeyen Toza Sor`un en sevdiği kitap olduğunu yineleyip durdu. Arturo Bandini serisinin tekrar popüler olmasını sağladı. 2000`de John Fante biyografisi "Full of Life: The Biography of John Fante" piyasaya çıktı. 2003`de The Fante Reader takip etti, bu kitapta da bazı öyküleri ve mektupları yer alır.
John Fante Kitapları - Eserleri
- Toza Sor
- Bahara Kadar Bekle, Bandini
- Los Angeles Yolu
- 1933 Berbat Bir Yıldı
- Gençliğin Şarabı
- Bunker Tepesi Düşleri
- Üzümün Kardeşliği
- Büyük Açlık
- Roma'nın Batısı
- Hayat Dolu
John Fante Alıntıları - Sözleri
- Yoksul bir adamdı, üç çocuğu vardı; ne makarnanın parası ödenmişti, ne de üç çocuğunun ve makarnanın içinde bulunduğu evin parası. Tanrı köpektir. (Bahara Kadar Bekle, Bandini)
- Ben kavga edemiyorum,” diye hıçkırdı. “Hiçbir zaman edemedim, insanlara vurmayı sevmiyorum (Roma'nın Batısı)
- İnancını yitirince herşeyi yitiriyordun. (Bunker Tepesi Düşleri)
- Büyük yazar, tozlu kitapçıların müdavimi, tozlu dergileri kaldırıp o güzel öyküsünün tozunu üflerdi, satın alırdı dergiyi, kendi öyküsünü, tozlanmasın diye. (Büyük Açlık)
- “O denli yaraladılar ki beni, kitaplara sığındım, içime kapandım, kasabamdan kaçtım,..” (Toza Sor)
- Neydi o kitap? Bilmiyordum, ama onun gözlerinin izlediği satırları izleyebilmek için mutlaka edinmeliydim o kitabı. (Los Angeles Yolu)
- Çünkü Nietzsche’nin kitap kapaklarındaki fotoğrafları geliyordu aklıma. O salak bıyığıyla bir bira içicisine benziyordu ve ben biracılardan nefret ederim. (Los Angeles Yolu)
- Zayıflıkların gücün olduğunda, ağlarsın. (Üzümün Kardeşliği)
- Tuzak bu. Yaparsam yanlış, yapmazsam yine yanlış. (1933 Berbat Bir Yıldı)
- Dünyadaki en büyük sorun ne biliyor musun, Dino? Aile hayatı kalmadı. (Gençliğin Şarabı)
- Cahiller, budalalar ve gerizekalılarla konuşmanın yararı yok. Zeki insan dinleyicilerinin seçimini özenle yapar. (Los Angeles Yolu)
- Genç değillerdi artık, geleceğe dair umutlarını tüketmişlerdi. (Üzümün Kardeşliği)
- Beklentim çok büyüktü belki de; tüyleri ürperten coşkulu bir idrak, yeniden doğuşun baş döndürücü ihtişamı. (Hayat Dolu)
- Ne işim var burada, diye sordum kendime. Nefret ediyorum buradan, bu yalnız kentten nefret ediyorum. Neden beni istenmeyen bir öksüz gibi kendinden uzaklaştırıyordu? Yeterince acı çekmemiş miydim? Canımı dişime takıp çalışmamış mıydım? Neydi benimle alıp veremediği? O fasılasız taşralılık duygusu, başından beri taşıdığım ait olmama inancı mı? (Bunker Tepesi Düşleri)
- Tanrım... Bir işaret ver bana. Hayat yaşamaya değer mi? Her şey yoluna girecek mi? (1933 Berbat Bir Yıldı)
- "Nefret ediyorum senden" dedi. Hissettim nefretini. Kokusunu aldım,duydum hatta, ama sırıttım yine de. (Toza Sor)
- Camilla Lopez adında bir kıza âşık oldum. Bir gece çalıştığı yere gittim ve karşımdaydı ve o günden beri o kızın güzelliğini her düşündüğümde boğulacak gibi olurum, şimdi yazarken bile. (Büyük Açlık)
- Öte hayat hipotezi varsılların yoksulları uyutmak için uydurdukları bir martavaldan ibaret. Ruhun ebediyetine itiraz ediyorum. (Los Angeles Yolu)
- Bu kadar basitti. Her şey için teşekkürler. İzni olmadan onu dünyaya getirdiğim için. Onu savaş, nefret ve bağnazlıkla dolu bir dünyaya zorladığım için. Ona sahtekarlığı, yalanı, önyargıyı ve acımasızlığı öğreten okullara gönderdiğim için. Sırtına hiçbir zaman inanmadığı bir Tanrı yüklediğim için. Bir gün mahvına sebep olabilecek araba tutkusunu aşıladığım için. Çocuk kızla tanışır ve iyi adamlar sonunda hep kazanır türünden korkakça senaryolar yazan bir baba için. Her şey için. "Güle güle, evlat. Arada sırada ara." (Roma'nın Batısı)
- Aşk her şey demek degildi. Kadınlar her şey demek değildi. Bir yazar enerjisini korumak zorundaydı. (Toza Sor)