diorex

Kul Sadi Yüksel kimdir? Kul Sadi Yüksel kitapları ve sözleri

Gazeteci,yazar Kul Sadi Yüksel hayatı araştırılıyor. Peki Kul Sadi Yüksel kimdir? Kul Sadi Yüksel aslen nerelidir? Kul Sadi Yüksel ne zaman, nerede doğdu? Kul Sadi Yüksel hayatta mı? İşte Kul Sadi Yüksel hayatı...

  • 15.02.2022 10:00
Kul Sadi Yüksel kimdir? Kul Sadi Yüksel kitapları ve sözleri
Gazeteci,yazar Kul Sadi Yüksel edebi kişiliği, hayat hikayesi ve eserleri merak ediliyor. Kitap severler arama motorlarında Kul Sadi Yüksel hakkında bilgi edinmeye çalışıyor. Kul Sadi Yüksel hayatını, kitaplarını, sözlerini ve alıntılarını sizler için hazırladık. İşte Kul Sadi Yüksel hayatı, eserleri, sözleri ve alıntıları...

Doğum Tarihi: Nisan 1957

Doğum Yeri: Muş

Kul Sadi Yüksel kimdir?

03.04.1957, Muş, Varto, Karaköy’de doğdu... İlkokul birinci sınıfı köyünde okudu... 1964’de Konya’ya hicret ettiler... Sırasıyla Ferit Paşa İlkokulu, Devrim Ortaokulu ve Karatay Lisesi’nde okuduktan sonra, 1977’de girdiği Konya Selçuk Eğitim Enstitüsü Türkçe Bölümü’nden 1980’de mezun oldu... 1982’de İstanbul’a hicret etti... Halen İstanbul’un Ümraniye ilçesinde ikamet etmektedir... Lise yıllarında şairliğe ve yazarlığa başladı... Mahallî gazetelerde şiir, hikaye ve denemeleri yayınlandı... Gazetelerde günlük makaleler yazdı... İstanbul’a geldikten sonra çeşitli gazete ve dergilerde ilmî incelemeler ve araştırma yazıları yayınladı... Evli ve yedi çocuk babası olan yazarın bugüne kadar yayınlanan eserleri şunlardır:

Kul Sadi Yüksel Kitapları - Eserleri

  • Şehadet Ve Şehid Metin Yüksel
  • Kelime-i Tevhid Davası
  • Muvahhidlerin Akidesi
  • Mü'minlerin Kardeşliği
  • İslam Milleti Olmak
  • Bu Böyledir! Kırk Hadis Şerhi

  • Tevhid Kalesine Sığınmak
  • Mağaradan Çıkış
  • Vel Fecr
  • İlmi Kuşanmak
  • Ümmet Ne Yapmalı?
  • Kutsi Hadisler Işığında İslam'ı Anlamak
  • Ebu'l Kelâm Azad

  • İrfan ve Yunus Emre
  • Fıtratı Korumak
  • Tevhid Rasullerin Ortak Çağrısı
  • Selefin İzinde
  • Muvahhid Aileyi Kurmak
  • Yeryüzünün Varisleri
  • İman Ve İtaat

  • Onlar Gibi
  • İnsanı İhya
  • Çağ ve Ulema
  • Tevhidi Bakış Açısı
  • Yitirilmiş Emniyet
  • Mal ile Yapılan Cihad
  • Ümmetin Dirilişi

  • En Büyük İnkılab

Kul Sadi Yüksel Alıntıları - Sözleri

  • "(Sakın) hainlerin savunucusu olma!" [Nisa, 4/105.] (Mağaradan Çıkış)
  • "De ki: Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu? (Kelime-i Tevhid Davası)
  • Ruh ve balçıktan meydana gelen insan... Yani madde ve mânâ... Ama madde, mânâ için yaratılmıştır. Kafes kuş için yapılmıştır. Kuş kafes için yaratılmamıştır. O halde ne diye kafesle oyalanıp duruyoruz? (İrfan ve Yunus Emre)
  • Yeter ki onlara dîni doğru bir şekilde ulaştırabilelim. (Fıtratı Korumak)
  • “Doğrusu Ben, kullarımı hanîf din üzere yarattım, sonra şeytan gelip onları dinlerinden çevirmiş, Benim helâl kıldığım şeyleri onlara haram kılmıştır.”9 (Fıtratı Korumak)
  • Zahid fukarâdandır! (İrfan ve Yunus Emre)

  • Aşçı olan birisi, eli abdestli, anlı secdeli, gece namazlı gündüz oruçlu, iyi ahlâklı, ailesi de onun gibi birisi olsun. Fakat pişirdiği yemek domuz eti ve sunduğu içecek şarap!.. (......) Rabbimiz Allah'ın haram kıldığı domuz eti ve şarap, aşçının veya garsonun müslüman olmasından dolayı helâl olur mu? (Mağaradan Çıkış)
  • "İyi niyetlerle hareket etmek, kötü amelleri iyi hâle getirmez. İyi niyet ile haram şeyler helâl olmaz!.. Allah'ın haram kıldığı yollarla helâl şeylere ulaşılmaz..." (Mağaradan Çıkış)
  • Mevlânâ Celâleddin Muhammed'e devrinde hem Mevlânâ hem de Hüdavendigar lakaplarını vermişler. (İrfan ve Yunus Emre)
  • "Maksada ulaşmak için her vasıtayı câiz gören Makyavelist görüşü, İslâm kabul etmemişti." (Mağaradan Çıkış)
  • "Müslüman olduklarını beyân eden kitlelerin, yalnızca toprakları işgal edilmemiş, kalpleri, beyinleri, ruhları, bedenleri, ahlâkları, hayata bakış açıları ve hayatî olayları değerlendirme ölçüleri de egemen tağutların işgaline uğramıştır..." (Mağaradan Çıkış)
  • Ön­derimiz Rasulullah (s.a.s.)’in bıraktığı mirasın en önemli bölümü, Allah’ı hükümlerini yeryüzüne hakim kılmak i-çin, Allah düşmanlarıyla savaşmak, malıyla canıyla ve diliyle cihad etmektir!… (Kelime-i Tevhid Davası)
  • Abdullah b. Mes'ud (r.a.) anlatıyor: Ben, Rasulullah (s.a.s.)'e: - Allah katında hangi günah en büyüktür? diye sordum. Rasulullah (s.a.s.): "Allah, seni yarattığı hâlde, Allah'a benzer bir eş uydurmandır." buyurdu. (Mağaradan Çıkış)

  • Şeyh'ul-Ekber dedi: "Hakikate, şeriatın söylediğinden başka bir yol yoktur!" (İrfan ve Yunus Emre)
  • Nazari irfan Muhyiddin-i Arabi'yle temelleşip sistemleştiği halde, ameli irfan Basra Ekolü'nden (H.110) başlayıp Muhyiddin-i Arabi'ye kadar ameli şekliyle gelişmiş ve bu gelişim sonucu teorikleşmiş, sistemleştirilmiş, böylece nazari irfan meydana gelmiştir. (İrfan ve Yunus Emre)
  • Mevlânâ'nın Farsça anlattıklarını Yunus Emre o dönemin Türkçesiyle, etrafındaki insanların anlayacağı bir biçimde anlatmıştır. Zaten ikisinin de anlattığı sistem aynıdır. İkisi de irfan sistemini makamlarınca izah etmişlerdir. (İrfan ve Yunus Emre)
  • Yegane Rabbimiz Allah (c.c), mü’min muvahid kulları ile şöyle bir alış-veriş anlaşması yapmıştır: “Hiç şübhesiz Alİah, mü’minlerden-Karşıhğında on­lara mutlaka cenneti vermek üzere-canlarını ve mallarına satın almıştır. Onlar, Allah yolunda savaşırlar, öldürürler ve öldürülürler. (Bu) Tevrat’ta, İncil’de ve Kur’an’da O’nun üzerine gerçek olan bir va’ddır. Allah’dan daha çok ahdinde vefa gösterecek olan kimdir? Şu halde yaptığnız bu alış-verişten sevinip müjdeleşiniz. İşte büyük kurtuluş ve mutluluk budur.[22] Yegane Rabbimiz Alİah ile O’na seksiz ve şübhesiz iman eden muvahhid mücahid kulları arasında böyle bir anlaşma gerçeklemşmiş, mü’min muvahhidler, cennet karşılığında mallarını ve canlarını Rabbleri Allah’a satmış ve Rabbelerinden razı olmuş, O’nu razı etmişlerdir… (Kelime-i Tevhid Davası)
  • "De ki: 'Gerçekten siz mi yeri iki günde yaratanı inkâr ediyor ve O'na birtakım eşler kılıyorsunuz? O, âlemlerin Rabbidir." (Fussilet, 41/9-12) (Mağaradan Çıkış)
  • İman, şartlarına dikkat edilerek gerçekleşmelidir. Kalb ile tasdik edilen iman, dil ile ikrar edilip ve azalar ile kalbe yerleşen imanın gerekleri isbat edilmelidir. İman ettikten sonra gerek fikren, gerek lafzen ve gerekse hailen imanın aleyhine bir suç işlenmemelidir… İmanı sakatla­yacak, söz ve harekette bulunulmamalıdır… Tevhid akide­sini bozacak şekilde, imanı zedeleyecek her türlü söz ve fiilden sakımlmalı, iman çok iyi korunmalı, akide sağ­lamlığını muhafaza etmelidir. İmana, şirk ve küfür karıştı­rılmamalı, bid’at ve hurafelerden uzak tutulmalıdır… (Kelime-i Tevhid Davası)
  • Bütün yazma ve en eski divanlar elden geçirilmiş, tek tek incelenmiş, nüsha farklarıyla tetkik edilmiş. Sonuçta Prof. Dr. Faruk Timurtaş'ın neşrine göre elimizde Yunus Emre'nin 326 şiirli tam bir divanı vardır. (İrfan ve Yunus Emre)

Yorum Yaz