Liane Moriarty kimdir? Liane Moriarty kitapları ve sözleri
Avustralyalı yazar Liane Moriarty hayatı araştırılıyor. Peki Liane Moriarty kimdir? Liane Moriarty aslen nerelidir? Liane Moriarty ne zaman, nerede doğdu? Liane Moriarty hayatta mı? İşte Liane Moriarty hayatı...

Avustralyalı yazar Liane Moriarty edebi kişiliği, hayat hikayesi ve eserleri merak ediliyor. Kitap severler arama motorlarında Liane Moriarty hakkında bilgi edinmeye çalışıyor. Liane Moriarty hayatını, kitaplarını, sözlerini ve alıntılarını sizler için hazırladık. İşte Liane Moriarty hayatı, eserleri, sözleri ve alıntıları...
Doğum Tarihi: Kasım 1966 Sydney
Doğum Yeri:
Liane Moriarty kimdir?
Moriarty yasal yayıncılık şirketinde reklam ve pazarlama alanında çalıştıktan sonra serbest reklam yazarı olarak çalıştı 2004 yılında, Sydney derecesi parçası olarak yazılı ilk romanı Three Wishes, Macquarie Üniversitesi'nde yüksek lisans aldıktan sonra, yayımlandı.
Liane Moriarty Kitapları - Eserleri
- Yeniden Başlamak İçin Güzel Bir Gün
- Sırrını Derine Göm
- Suçlu, Hem de Çok Suçlu
- Küçük Ama Büyük Yalanlar
- Nine Perfect Strangers
- Üç Dilek
- The Husband’s Secret
Liane Moriarty Alıntıları - Sözleri
- Əgər kimsə xəstə adamlar barədə oxumağı xoşlamırsa, deməli, elə özü də xəstədir! (The Husband’s Secret)
- Siz mənə layiq olmadığım xoşbəxtliyi vermisiniz. Mən heç nəyə layiq olmadığım halda, hər şeyə sahibəm. (The Husband’s Secret)
- Güzellik takıntılı bir toplumda yaşadığımız için. Bir kadının yapabileceği en önemli şey kendini erkeklere güzel göstermek sanki. (Küçük Ama Büyük Yalanlar)
- Bu nasıl olabilirdi? Zaman yavaşladı. Ve yavaşladı. Ve. Artık. Akmaz. Hale. Geldi. Yakında zaman duracaktı, kelimenin tam anlamıyla duracaktı ve sonsuza dek tek bir anın içinde hapsolacaklardı. (Nine Perfect Strangers)
- "Şiddet içeren ilişkiler zamanla daha da şiddetlenir." (Küçük Ama Büyük Yalanlar)
- Ruhsal hastalık ve bozukluklar döngüsünün nesilden nesile geçmesi gerekmiyordu. İnsanın kendini eğitmesi gerekiyordu, o kadar. (Suçlu, Hem de Çok Suçlu)
- Ola bilsin, keçən il yaşadığı o səhərdən sonra Sesiliya canına hakim kəsilən kövrəklik hissinə qapılaraq anlamışdı ki, keşnişli yeməkdən, paltar yumaqdan ibarət həyat adamın əlindən bircə saniyədə alına bilər və bununla həyatın sadəliyi yoxa çıxar, adam qəflətən dizləri üstə çökər, gözlərini səmaya dikmiş qadına çevrilər. Həmin an bəzi qadınlar kömək üçün onun yanına qaçsalar da, dilə gətirmədikləri, lakin dizləri üstə çökmüş qadının hiss etdiyi sözləri ürəklərində deyirdilər: "Bizdən iraq!" (The Husband’s Secret)
- "Şimdi nefes alamıyormuşsun gibi hissediyorsun ama alıyorsun. Sonsuza kadar ağlayacaksın sanıyorsun ama elbet bırakacaksın ağlamayı.." - Sırrını Derine Göm (Sırrını Derine Göm)
- Ölüm azadlığa verilen çox böyük qiymetdir. (The Husband’s Secret)
- “insanın bir masada karşılıklı oturup gözgöze olmanın verdiği baskıyla söyleyemediği birçok şeyi yan yana yürürken söyleyebilmesi ilginçti.” (Küçük Ama Büyük Yalanlar)
- "İnsanlar sorun çözemezler,sadece sorun yaratırlar.Kendilerinden emin bir şekilde konuşurlar ama hep yanılıyorlardır." (Yeniden Başlamak İçin Güzel Bir Gün)
- Elbette hayır...sevdiğiniz birinin mutluluğu sizin yalanınızı bağlıyken yalan söylemek çok kolaydı. (Küçük Ama Büyük Yalanlar)
- Düşecek güvenli bir zeminin varsa istediğin kadar yükseğe sıçrayabilirdin. (Suçlu, Hem de Çok Suçlu)
- Düşecek güvenli bir zeminin varsa istediğin kadar yükseğe sıçrayabilirdin. (Suçlu, Hem de Çok Suçlu)
- “Hayatlarımızın gidebileceği, hatta gitmesi gereken yolları hiçbirimiz bilemeyiz. Belki de böylesi daha iyidir. Bazı sırların sonsuza kadar sır kalması gerekiyordur. İnanmıyorsanız Pandora’ya sorun.” (Sırrını Derine Göm)
- Bunu daha önce de yaşadın. Seni öldürmez bunlar. Şimdi nefes alamıyormuşsun gibi hissediyorsun ama alıyorsun. Sonsuza kadar ağlayacaksın sanıyorsun ama elbet bırakacaksın ağlamayı. (Sırrını Derine Göm)
- Bütün kişilər vaxtaşırı qəribə olurlar. (The Husband’s Secret)
- Çocuklar böyledir. Her şey için kendilerini suçlarlar. (Suçlu, Hem de Çok Suçlu)
- İnsanın bir masada karşılıklı oturup göz göze olmanın verdiği baskıyla söyleyemediği birçok şeyi yan yana yürürken söyleyebilmesi ilginçti. (Küçük Ama Büyük Yalanlar)
- Hani derler ya, ‘Oğlan evlenene kadar senin, kız mezara kadar’ (Sırrını Derine Göm)