matesis
dedas

Marquis de Sade kimdir? Marquis de Sade kitapları ve sözleri

Fransız Filozof ve Yazar Marquis de Sade hayatı araştırılıyor. Peki Marquis de Sade kimdir? Marquis de Sade aslen nerelidir? Marquis de Sade ne zaman, nerede doğdu? Marquis de Sade hayatta mı? İşte Marquis de Sade hayatı... Marquis de Sade yaşıyor mu? Marquis de Sade ne zaman, nerede öldü?
  • 27.02.2022 22:00
Marquis de Sade kimdir? Marquis de Sade kitapları ve sözleri
Fransız Filozof ve Yazar Marquis de Sade edebi kişiliği, hayat hikayesi ve eserleri merak ediliyor. Kitap severler arama motorlarında Marquis de Sade hakkında bilgi edinmeye çalışıyor. Marquis de Sade hayatını, kitaplarını, sözlerini ve alıntılarını sizler için hazırladık. İşte Marquis de Sade hayatı, eserleri, sözleri ve alıntıları...

Tam / Gerçek Adı: Donatien Alphonse François le Marquis de Sade

Doğum Tarihi: 2 Haziran 1740

Doğum Yeri: Fransa

Ölüm Tarihi: 2 Aralık 1814

Ölüm Yeri: Fransa

Marquis de Sade kimdir?

Donatien Alphonse François le Marquis de Sade (Fransızca okunuşu:maʁki: dəsad) (d. 2 Haziran 1740 - ö. 2 Aralık 1814), Fransız aristokrat ve felsefe yazarı. Erotik edebiyat'ın önemli yazarlarındandır, genellikle sert pornografik yazılar yazardı. Yaklaşık 29 yılını hapishanede, 13 yılını akıl hastanesinde geçirmiştir ve en önemli eseri Sodom'un 120 Günü'nü hapishanede yazmıştır. Bir diğer önemli eseri de Justine'dir. Sadizm'in kökeninin onun yazdıklarına dayandığı bilinir. Yazılarında ahlakı, yasayı, dini öğeleri dikkate almadan aşırı özgürlüğü (hatta ahlaksızlığı) ve en iyinin zevk olduğunu savunuyordu. Sade, 32 yıl farklı hapishanelerde ve akıl hastanesinde hapsedildi; onbir yıl Paris'te (on yılı Bastille'de geçti), bir ay Conciergerie'de, iki yıl kalede, bir yıl Madelonnettes'de, üç yıl Bicêtre'de, bir yıl Sainte-Pélagie'de ve 13 yıl Charenton akıl hastanesinde. Yazılarının çoğunu tutuklu olduğu dönemde yazdı. "Sadizm" kavramı adından türetilmiştir. Sade kitaplarında kişilerarası ilişkilerde insanın insansal yanı bir kez yitirildiğinde, neler olabileceğinin bilgisini verir. Kişilerarası ilişkilerde insanın sahip olduğu onur bir yana bırakıldığında, ortaya çıkan yeni ilke kendi yararını koruma sonuna kadar götürülecek olursa; zorunlu olarak "sadizm"e varılır. Yani insandaki insansal olan tek şey doğaysa, doğrudan doğa nedenselliği insan türünün yapıp etmelerini belirliyorsa, insan olmak cani olmayı da beraberinde doğal olarak taşır. Eserlerinde ahlaksal eylemin belirleyicisi olarak etik değerler değil de, içgüdüler ya da "koşullu buyruklar" eylemin "ilkesi" yapılırsa neler olacağını anlatır.

Marquis de Sade Kitapları - Eserleri

  • Yatak Odasında Felsefe
  • En Çok Kendisine Yabancıdır İnsan
  • Erdemle Kırbaçlanan Kadın
  • Aşkın Suçları
  • Tanrıya Karşı Söylev
  • Sodom

  • Ensest
  • Juliette - Erdemsizliğe Övgü
  • Romanlar Üzerine Düşünceler
  • Dolandırıcılar
  • Can Çekişen Ateist
  • İkinize de Yer Var
  • Aşkın Hazları

  • Cumhuriyetçi Olmak İstiyorsanız Biraz Daha Cesaret
  • Karıma Mektuplar
  • Aşkın Suçları
  • Sade'ın Kayıp Günlüğü
  • Ernestine
  • Kadercilik
  • Çaresizlik

  • İçimdeki Giz
  • Dişi Kartal, Matmazel
  • Tanrıça
  • Sadist
  • Juliette 2: Suç Kardeşliği

Marquis de Sade Alıntıları - Sözleri

  • "Kadınlar... Yapmacık, kıskanç, buyuran, koket ya da sofu... Kocalar... Alçak, sadakat duygusundan uzak, acımasız ya da despot, işte, yeryüzündeki bütün insanların özeti Madam, anka kuşunu bulacağınızı hiç ummayın." (Aşkın Suçları)
  • Ahlaksız olmayı seviyorum, erdemli olmaktan her zaman nefret etmişimdir. (Juliette - Erdemsizliğe Övgü)
  • Ey bahtsız insanlık! Senin o kendini beğenmişliğin seni nasıl bir zırvalama derecesine getirdi! (Tanrıya Karşı Söylev)
  • İsteklerimizi en iyi şekilde belirleyen ihtiraslar, Tanrı’nın buyruklarına karşı geldiği sürece çekicidirler, ya da en azından bazı budalalar bunun böyle olduğuna inandırmaya çalışırlar bizi, ama bu, temelde, imgesel bir zincirin çeşitli yanıltılarla en güçlüyü esir etme isteğidir aslında. (Erdemle Kırbaçlanan Kadın)
  • ahlakın dine değil dinin ahlaka dayanması gerektiğine inanmış olduğumuz bir yüzyılda ahlaka uygun bir din gerek, ahlaklı geliştirebilecek, onun kaçınılmaz devamı olabilecek ve ruhu yücelterek, onun günümüzde tapılan biricik put olan bu değerli özgürlük düzeyinde sürekli kalmasını sağlayabilecek ahlaka sahip bir din gerek (Cumhuriyetçi Olmak İstiyorsanız Biraz Daha Cesaret)
  • XV. Louis nedensiz yere birini öldüren Charolais isimli bir adama, "Sizi affediyorum," demişti, "ama sizi öldürecek kişiyi de affedeceğim." Cinayete karşı çıkartılacak bütün kanunların temelinde bu yüce ilke olmalıdır. (En Çok Kendisine Yabancıdır İnsan)

  • Ölmek, düşünmeyi, hissetmeyi, zevk almayı, acı çekmeyi bırakmaktır: fikirlerin de seninle birlikte yok olacaktır; acıların ve zevklerin mezarda senin peşinden asla gelmez. (Tanrıya Karşı Söylev)
  • insan konuştuğu zaman hiçbir şey öğrenemez, yalnızca dinleyerek kendini yetiştirebilir;işte bu yüzden gevezeler genelde budala olur (Romanlar Üzerine Düşünceler)
  • • “ Bağlanan kadının vay haline! İnsanın tek bir âşığı bile olsa özgürlüğünü kaybeder...” (Yatak Odasında Felsefe)
  • İnsanların hataları bana onu tanımayı öğretiyor. İnsan yasalar ya da doğanın kendisine dayattığı boyunduruklardan ne kadar uzaklaşırsa onunla ilgili araştırma o kadar ilginç oluyor. (Ernestine)
  • Dindir ruhumun fırtınasını, güzelim... Benimkinin şahlandığını göreceksin... Ben bu tutkulu şahlanışta birçok çılgınlığın kaynağını... (Dişi Kartal, Matmazel)
  • Doğa insanın edepli olmasını amaçlasaydı, onu kesinlikle çıplak doğurmazdı… (Cumhuriyetçi Olmak İstiyorsanız Biraz Daha Cesaret)
  • Hiçbir insan yüreği , böylesi bir kötülüğü planlamış olamaz . (Karıma Mektuplar)

  • İyi niyetli bir ateist yoktur. Kibir, dik kafalılık, tutkular işte insanın kalbinde ve aklında durmaksızın yeniden canlanan tanrıyı yok eden silahlar bunlardır. (Aşkın Suçları)
  • Böylesi bir boş vermişlik, cehaletten ileri geliyor olsa gerek. (Dolandırıcılar)
  • Kişilerarası ilişkilerde insanın sahip olduğu onur bir yana bırakıldığında, ortaya çıkan yeni ilke kendi yararını koruma sonuna kadar götürülecek olursa; zorunlu olarak “sadizm”e varılır. Yani insandaki insansal olan tek şey doğaysa, doğrudan doğa nedenselliği insan türünün yapıp etmelerini belirliyorsa, insan olmak cani olmayı da beraberinde doğal olarak taşır. (Ensest)
  • yeniden köle olmaktansa bin kez ölmeyi tercih etmeliyiz (Cumhuriyetçi Olmak İstiyorsanız Biraz Daha Cesaret)
  • Dinler despotizmin beşikleridir. (En Çok Kendisine Yabancıdır İnsan)
  • Ben acı çekmenin ne demek olduğunu iyi bilirim” diye cevapladı düşünür edasıyla, “ve kimsenin desteğine ihtiyaç duymam. (Juliette - Erdemsizliğe Övgü)
  • Bu bana ders olsun , bu hep aşırı sevmekten ... Buna hep çok çabuk boyun eğdiğimiz için sevgililerimizin saygısını yitiriyoruz ... Ah Luxeuil , keşke beni daha çok sevmiş olsaydınız , keşke sizi daha yavaş sevmiş olsaydım . (Dolandırıcılar)

Yorum Yaz