Martin Luther kimdir? Martin Luther kitapları ve sözleri
Alman keşiş teolog, üniversite profesörü Martin Luther hayatı araştırılıyor. Peki Martin Luther kimdir? Martin Luther aslen nerelidir? Martin Luther ne zaman, nerede doğdu? Martin Luther hayatta mı? İşte Martin Luther hayatı... Martin Luther yaşıyor mu? Martin Luther ne zaman, nerede öldü?

Doğum Tarihi: 10 Kasım 1483
Doğum Yeri: Lutherstadt Eisleben, Almanya
Ölüm Tarihi: 18 Şubat 1546
Ölüm Yeri: Lutherstadt Eisleben, Almanya
Martin Luther kimdir?
Martin Luther (10 Kasım 1483 - 18 Şubat 1546), Alman keşiş, teolog, üniversite profesörü, Protestanlığın babası ve Lüterciliği yaratan, geliştiren ve yayan kişi.
Almanya'nın Eisleben şehrinde doğan Martin Luther, Erfurt Üniversitesi'nde okudu. Ailesine yaptığı bir ziyaret dönüşü, Erfurt yolunda yıldırım çarpma tehlikesiyle karşılaşınca keşiş olmaya karar verdi. 21 yaşındayken Aziz Augustin tarikatına bağlı bir manastıra girip ilahiyat eğitimine başladı ve aynı yıl rahip oldu. Ertesi sene Wittenberg Üniversitesi'nde doktorasını tamamlayarak ders vermeye başladı. O günlerde, Roma'nın görevlendirdiği bir Dominiken keşişi olan Johann Tetzel, Wittenberg civarında endüljans satıyordu.
Luther manastırdaki günlerinden beri sorguladığı bu uygulamaya karşı bir eleştiri yazdı. "Endüljansın Kuvvetine Dair Tezler" başlıklı, 95 maddeden oluşan bu metni 31 Ekim 1517 günü piskoposlara gönderdi ve aynı zamanda birer mektupla endüljans konusundaki vaazların teolojik açıdan sağlam bir zemine oturtulmasını istedi. Martin Luther'in bu tezleri üniversitenin bülten panosu sayılabilecek bir yer olan Wittenberg Saray Kilisesi'nin kapısına astığı yolundaki, ancak yıllar sonra yayılan rivayet kanıtlanmış değildir. Sonuçta bu tezler Almanya'da ve komşu ülkelerde Luther'in kendisinin de öngörmüş olmadığı bir hızla yayılınca sadece endüljans satışlarında bir düşüş yaşanmakla kalmadı, bu olay bütün reform hareketinin başlangıcı oldu.[7]
1518 yılında Roma'da Luther'in fikirlerine karşı bir Papalık davası açıldı. Bu engizisyon davasında Luther gıyabında yargılandı. Papa her ne kadar aforoz ettiyse de o, aforoz nameyi halk arasında yaktı. İmparator Maximillian onu heretik (dinden çıkmış, sapkın) ilan etti; Luther, suçlamalara cevap vermek üzere Roma'ya çağrıldı. Ama o, Roma'ya gitmek yerine, Augsburg'da Kardinal Cajetan'a ifade vermeyi tercih etti. Cajetan ondan fikirlerinden ve Kilise'ye yaptığı saldırılarından vazgeçmesini isteyince, Luther, Wittenberg'e döndü. Burada Kutsal Roma Germen İmparatorluğu'nun imparator seçme yetkisi olan Saksonya Dükü III. Frederick onu himayesi altına aldı. Papa X. Leo, III. Frederick'ten Luther'in sürgüne gönderilmesini talep ettiyse de, dük bu emre itaat etmedi. Bu arada bazı görüşlerinden vazgeçen, hatta Papa'ya bir özür mektubu bile gönderen Luther, Ingolstadt Üniversitesi rektörü Johann Eck ile endüljans konusunda bir münazaraya katıldı.
15 Haziran 1520 günü Papa X. Leo, Luther'i bir bildiriyle aforoz etti. Ekim ayında Papalık bildirisi Luther'in eline geçti ama Erfurt Üniversitesi'ndeki öğrencileri onu parçalayıp suya attı. Üniversite yetkilileri ise bu olaya müdahale etmedi. Derken Luther, belki de en meşhur kitabı olan "Von der Freiheit des Christenmenschen" (Hristiyan Kişinin Özgürlüğü Üzerine) isimli kitabını Papa X. Leo'ya yönelttiği bir açık mektupla birlikte yayımladı. Onun düşüncesinin teolojik ve ideolojik temellerini yansıtan bu küçük eserin özünde "Freiheit" (özgürlük) kavramı vardır.
1521 yılında Luther bu sefer de İmparator V. Karl tarafından Worms Kurulu'na ifade vermek üzere çağrıldı.[8] Yolda Erfurt, Eisenach, Gotha ve Frankfurt'ta vaazlar verdi ve Worms'a büyük bir kalabalık eşliğinde zafer kazanmış komutan edasıyla girdi. Burada kendisinden yazmış olduğu kitaplardaki heretik fikirlerinden vazgeçmesi istendi. Luther şöyle bir ifade verdi: "Kutsal Metinler ve akıl yoluyla ikna edilmediğim sürece papalar ve konsüllerin otoritesini kabul edemem. Zira bunlar kendi aralarında çelişmekte ve benim vicdanım da sadece Tanrı'nın sözüne bağlıdır. Bu sebeple hiçbir görüşümden dönmüyorum çünkü kişinin vicdanına rağmen yazdıklarını inkar etmesi doğru ve güvenilir olmaz. Tanrı yardımcım olsun".
Worms Kurulu, sonuç alınamadan dağıldı. Luther de yerleştiği Wartburg'da İncil'in Almancaya tercümesine başladı. Luther, Wartburg'dayken Wittenberg'de de önemli değişiklikler oluyordu. Özel ayin isteklerini reddeden keşişler Augustinien tarikatını terk etti. Kale Kilisesi'nin rahibi evlendi; öğrenciler Fransisken manastırındaki sunağı tahrip etti; ayinler Almanca yapılmaya başlandı ve şarap kadehi ilk defa kiliseye gelen cemaate de sunuldu. Luther hakkındaki yasaklamalar kaldırıldı ve o da Wittenberg'e dönerek kilisede vaaz vermeye başladı. Nürnberg Kurulu, Luther'den artık kitap yayımlamamasını isteyerek Katolik doktrini dışındaki vaazları yasakladıysa da Luther yazmaya devam etti; hatta şair ve müzisyenlerden ayinlerde kullanılacak yerel dile katkıda bulunmalarını istedi.
1524, Almanya'da karışıklıkların yaşandığı bir yıldı. Köylüler Luther'in öğretileri doğrultusunda ekonomik koşullarının iyileştirilmesi için ayaklandı. Liderleri arasında Wittenberg'de eğitim almış bir ilahiyatçı olan Thomas Müntzer de vardı. Luther köylülerin saldırılarına karşı bir kitap yazdı ve ayaklanma Frankenhausen'de bir çatışmada 50 bin kadar köylünün öldürülmesiyle sona erdi, Protestan rahiplerden bazıları Katolik prensler tarafından idam edildi ve köylüler Luther'in kendilerini aldattığına inandı.
Eski bir rahibe olan Katharina von Bora ile evlenmiş olan Luther, 1526'da Deutsche Messe und Ordnung des Gottsdienstes (Almanca Ayin ve Kutsal Merasim Düzeni) adıyla yayımlamış olduğu ayinlere başladı. 1529 senesinde önce Batı medeniyetini İslam tehlikesinden korumak için Türklere karşı savaşmanın her hristiyanın üzerine vazife olduğunu bildiren bir eserden (Türklere Karşı Savaşta) sonra, Hristiyanlığın temel inanç ve doktrinlerinin soru-cevap şeklinde öğretildiği "Küçük ve Büyük Kateşizm'i yayımladı. Üç yıl sonra Nürnberg Dini Barış Komitesi, Alman Protestanlara özgürlük tanıdı. Luther, Wittenberg İlahiyat Fakültesi'nin dekanlığına getirildi. Sağlık sorunları olmasına rağmen yazmayı sürdürdü. Önce Anabaptistler (vaftiz uygulamasının sadece ergenlikte olabileceğini iddia eden bir Protestan mezhebi), daha sonra Yahudiler aleyhine yazdı ve Kutsal Metinler'den hareketle Papalığa karşı oldukça ağır bir dille eleştiri olarak "Wider das Papsttum zu Rom vom Teufel Gestiftet" (Roma'da Şeytan Tarafından Kurulmuş Papalığa Karşı) eseriyle Papalığa son darbesini indirdi. 17 Şubat 1546 günü doğduğu yer olan Eisleben'de kalp ve böbrek yetmezliğinden öldü. Luther'in endüljans uygulamasına karşı 95 tezinin yayılmasıyla başlayan ve 1521'de savaşlara ve şiddete varacak ölçüde tırmanan reform hareketi Avrupa'da o zamana kadar tek mezhep olan Katolikliğin bölünmesine ve genel olarak Reform Kiliseleri adı verilen yeni oluşumların doğmasına yol açmıştır: Daha çok Almanya, Avusturya, İskandinavya'da (ve dolayısıyla ABD'de) yaygın olan Lutheryan Kilisesi ve özellikle İsviçre, Fransa, Hollanda ve İskoçya'da (dolayısıyla ABD'de) bulunan Presbiteryan Kilise, daha çok İngiltere'de ve dünyada Büyük Britanya'nın etkili olduğu ülkelerde hakim olan Anglikan Kilisesi.
Eserleri
Latince
Epistola Lutheriana ad Leonem decimum summum pontificem 1519.
Dissertatio de libertate Christiana per autorem recognita 1519.
De Captivitate Babylonica ecclesiae praeludium 1520.
De votis monasticis 1521.
Enarrationes epistolarum et evangeliorum, quas postillas vocant 1521.
De servo arbitrio 1525.
Libellus de vita et moribus Turcarum 1529.
Almanca
Von den guten Wercken 1520.
Von welltlicher Uberkeytt, wie weyttman yhr gehorsam schuldig sey 1523.
Das diese Wort Christi (Das ist mein leib etce.) noch fest stehen widder die Schwermgeister 1527.
Vermahnung zum Gebet Wider den Türchen 1530.
Kaynak: https://tr.wikipedia.org/wiki/Martin_Luther
Martin Luther Kitapları - Eserleri
- Doksan Beş Tez
- Seküler Otorite Sivil Yönetim
- Köle Doğanlar
- Nasıl Dua Edeyim?
- Martin Luther'in Kısa İlmihali - Açıklamalı
Martin Luther Alıntıları - Sözleri
- "Çocuklar ırk ve din bilmezler, insan ayrımı yapmazlar.... Ölçütleri sadece sevgidir, nefreti büyüklerden öğrenirler" (Köle Doğanlar)
- "Esenlik, esenlik" diyen bütün o peygamberler bizden uzak olsun, ortada esenlik diye bir şey yok. (Doksan Beş Tez)
- Büyük adamların bizim övgümüze ihtiyacı yok, bizim onları bilmeye ihtiyacımız var. (Doksan Beş Tez)
- Kuşlar gibi uçmayı, balıklar gibi yüzmeyi öğrendik, ancak insan gibi yaşamayı unuttuk. (Köle Doğanlar)
- Tam bağışlanmaya mazhar olduğundan emin olmak şöyle dursun, hiç kimse kendi pişmanlığının gerçekliğinden bile emin olamaz. (Doksan Beş Tez)
- "...vaizler, ya seküler nüfuz sahipleri gibi davranıyorlardı ya da dürüstçe söylemek gerekirse, kendi kuralları, yasaları, mahkemeleri ve kendi tebaası, kendi vergileri ve mülkleriyle bir devlet olan Kilise'nin üyeleri idiler. 16. yüzyılda sekülerlikle ruhanilik öylesine iç içe geçmişti ki, Hristiyan Avrupa'nın milletler topluluklarının kamu düzenleri dönüşmeden hiçbir dini reformasyonun meydana gelmesi ya da böyle bir dönüşümün seküler hükümdarların desteği olmadan kurumsallaşması mümkün değildi." (Seküler Otorite Sivil Yönetim)
- "Ancak yöneticiler, iyi insanları zalimlerin adaletsizliğinden koruyup, zulme uğrayanlara yardım ederek onları koruyamadıkları sürece[kendilerine verilen görevleri] yerine getiremeyecek oldukları için, kötülükleriyle toplumsal barışa zarar verip sorun yaratan
canileri bastırmak üzere güçle donatıldılar." (Seküler Otorite Sivil Yönetim) - "Hristiyanlar hakaret ve adaletsizliklere katlanmak, kötülüğe, aldatmaya ve insanoğlunun alaylarına hedef olmak için dünyaya gelmiş insanlar olmalıdır. Sadece bu kadarla kalmayıp, bu tür kötülüklere sabırla, yani bir ıstırapla karşılaştıklarında kendilerini yeni bir ıstıraba hazırlayacak bir itidal ile göğüs germeli, bütün yaşamları boyunca sürekli kendi haçlarını taşımaktan başka bir şey beklememelidirler. Bu arada, kendilerine kötülük yapana iyilik yapmalı, kendileri hakkında kötü konuşanlar için dua etmeli ve kötülüğün hakkından iyilikle gelmeye çalışmalıdırlar; çünkü onların tek zaferi bu olacaktır(Romalılar 12:21; Matta 5:39)" (Seküler Otorite Sivil Yönetim)
- "Hayır, çünkü kimsenin haksız davranmak gibi bir görevi yoktur; insanlara değil,(adaletin yerine gelmesini sağlayan) Tanrıya itaat etmeliyiz[Elçilerin İşleri 5:29]." (Seküler Otorite Sivil Yönetim)
- "...Luther, Seküler Otorite'de Kilise'yi, her Hristiyan'ın bir 'Kral, Rahip ve Peygamber' olduğu özgür bir topluluk(Gemeinde, aynı zamanda komünite, cemaat ya da komün anlamına gelmektedir) olarak tarif etmiştir. Bu papazın ayrı bir sorumluluğu olduğu gerçeğini reddetmek anlamına gelmediği gibi, aslında Luther reforma uğramış bir piskoposluğa da karşı değildi." (Seküler Otorite Sivil Yönetim)
- "Ama iş yoksul insanlara eziyet etmek ve Tanrı'nın arzusunu kendi keyfi isteklerine tabi kılmak olunca, buna 'İmparator'un buyruklarına itaat etmek' denmesi gerekiyor. Eskiden bu tip insanlara alçak adamlar denirdi, ama şimdi onlara 'Hristiyan ve itaatkâr prensler' demek zorundayız." (Seküler Otorite Sivil Yönetim)
- Sevgi ne kadar küçükse, korku o kadar büyüktür. (Doksan Beş Tez)
- Martin Luther Almanya'nın Saxonia bölgesinde dünyaya geldi. O zamanlarda dinsel sorular herkesin kafasını kurcalıyordu. Genç Martin'i de en çok düşündüren soru şuydu: "Ben Allah'ın merhametini nasıl kazanabilirim?" (Martin Luther'in Kısa İlmihali - Açıklamalı)
- "Mesih'in krallığını bu dünyayı meydana getiren şeyler arasında aramak ve onu bunların arasına hapsetmek Yahudilere özgü bir ahmaklıktır; İncil öğretisinin açıkça desteklediği üzere, bizim düşüncemiz, aksine, lütuftan elde ettiğimiz meyvenin manevi bir meyve olduğu şeklindedir." (Seküler Otorite Sivil Yönetim)
- Büyük adamların bizim övgümüze ihtiyacı yok, bizim onları bilmeye ihtiyacımız var. (Doksan Beş Tez)
- ''Balık gibi yüzüp kuş gibi uçmayı başardık ama çok kolay birşeyi yapamadık; kardeş gibi yaşamayı..'' (Köle Doğanlar)
- "...çünkü Mesih baskı veya sınırlamadan, yasa veya Kılıç'tan uzak, özgür, gönüllü bir halk istemişti." (Seküler Otorite Sivil Yönetim)
- "Krallık tiranlığa dönüşebilir. Ama aristokrasi de aynı kolaylıkla hizipleşmeye dönüşebilir. Halkın yönetiminden kargaşaya[düşmek] ise en kolay olanıdır." (Seküler Otorite Sivil Yönetim)
- Sevgi ne kadar küçükse, korku o kadar büyüktür. (Doksan Beş Tez)
- "Esenliğin güvencesyle değil, çok çile çekerek cennet'e gireceklerinden emin olsunlar." (Doksan Beş Tez)