Martin Walser kimdir? Martin Walser kitapları ve sözleri
Alman Yazar Martin Walser hayatı araştırılıyor. Peki Martin Walser kimdir? Martin Walser aslen nerelidir? Martin Walser ne zaman, nerede doğdu? Martin Walser hayatta mı? İşte Martin Walser hayatı...
Doğum Tarihi: 24 Mart 1927
Doğum Yeri: Wasserburg Am Bodensee, Almanya
Martin Walser kimdir?
Martin Walser, 24 Mart 1927'de Bodensee kıyısındaki Wasserburg'da doğdu; çağdaş Alman yazarlarının en ünlülerinden biridir. Bugüne kadar ellinin üstünde roman, anlatı, tiyatro oyunu, radyo oyunu ve deneme yazmıştır. 1957 yılında Almanya'nın en önemli ödüllerinden Hermann Hesse Ödülü'nü, 1962'de Gerhart Hauptmann Ödülü'nü ve 1965'te de Schiller anısına verilen ödülü aldı. 1981 yılında Heine Derneği'nin özel ödülüne ve Georg Büchner Ödülü'ne, 1990 yılında da Bavyera Güzel Sanatlar Akademisi'nin Büyük Edebiyat Ödülü'ne değer bulundu. Değişik politik görüşleriyle de ilgi çeken yazar, romanlarında özyaşamsal kişisel öğelerden uzak durur, ama kahramanlarının hepsinde kendinden parçalar bulmak mümkündür.
Martin Walser Kitapları - Eserleri
- Fink'in Savaşı
- Ürkmüş Bir At
- Seninle Ben, Küçük Ayı
- Birbirimiz Olmadan
- Eleştirmenin Ölümü
- Aşk Zamanı
- Bir Pınar Gibi
- Yamalı Evlilikler
- Güzelin Bedeli
- Av
Martin Walser Alıntıları - Sözleri
- “En sevdiği rollerden biri hiçbir şeyi ciddiye alamıyor gibi yapmasıydı…” (Birbirimiz Olmadan)
- “Olmadı. El attığım çoğu şey gibi.” (Birbirimiz Olmadan)
- Düşman, sistemin efendisiydi, yani her şeyin. Kendi yararına her türlü yasallığı yaratabilirdi, her türlü hizmeti de götürebilirdi. (Fink'in Savaşı)
- “Bir şeyi olduğu gibi söylemek cesaret ister.” (Birbirimiz Olmadan)
- Bu hatanı bağışlıyorum ve bundan sonrakini de, ancak ondan sonraki hatanı kötüye yorarım, bir sonraki ise ölümcül bir hata olur, mutlak ölümcül. (Ürkmüş Bir At)
- “Her insan dünyanın en şanslı ve en şanssız insanıdır.” (Birbirimiz Olmadan)
- Benim idealim, yanlış anlaşıldığımda, sessizce izleyebilmek. Yanlış anlamayı onaylamak, işte bunu öğrenmek istiyorum. Sözümona düşmanları, sözümona dostlara tercih etmek, işte bunu öğrenmek istiyorum. (Ürkmüş Bir At)
- "İnsan kendi neyse dünyayı da öyle görür." (Ürkmüş Bir At)
- Daha şimdiden, geçmiş olmak istiyordu. (Ürkmüş Bir At)
- Yaşam biraz da yasak olan şeyler demekti. (Bir Pınar Gibi)
- “Kıyamet ancak bir kadının bir kadına kin beslediği yerde kopardı.” (Birbirimiz Olmadan)
- “Evde kımıldamadan oturan, donmuş bir insandan başka bir şey değildi…” (Birbirimiz Olmadan)
- "..Bir başkası benim hakkımda ne denli çok şey bilirse, bana karşı o denli güçlü olur.." (Ürkmüş Bir At)
- “Bir süre ağlamaktan başka bir şey yapamadı…” (Birbirimiz Olmadan)
- Gençlik ve çocukluk, herkes gibi onu da çekiyordu. Ama sonra, bu sessiz, kokusuz, renksiz sahnelerle ne yapacağını bilemiyordu. (Ürkmüş Bir At)
- İnsanın ölü olduğu süre, yaşadığı süreden çok daha uzundur. Şimdinin, geçmişle kıyaslandığında küçücük kalması grotesk bir durumdur. Bu orantı, şimdinin her saniyesini uygun bir biçimde en aza indirgemeli, parçalamalı, duyumsanamaz oluncaya dek bozmalıydı. (Ürkmüş Bir At)
- İnsanın ölü olduğu süre, yaşadığı süreden çok daha uzundur. (Ürkmüş Bir At)
- Ben sadece seninle konuşuyorum, seninki dışında dünyadaki bütün dilleri unutuyorum. (Ürkmüş Bir At)
- “Ağladığın zaman dünyaya hak ettiği tepkiyi gösterdiğini hissedersin. Uygun tepkiyi. Orantılı tepkiyi.” (Birbirimiz Olmadan)
- “Dokunsalar ağlayacakmış gibi iç geçirdi…” (Birbirimiz Olmadan)
