Mecbure İnal Vela kimdir? Mecbure İnal Vela kitapları ve sözleri
Yazar Mecbure İnal Vela hayatı araştırılıyor. Peki Mecbure İnal Vela kimdir? Mecbure İnal Vela aslen nerelidir? Mecbure İnal Vela ne zaman, nerede doğdu? Mecbure İnal Vela hayatta mı? İşte Mecbure İnal Vela hayatı...

Doğum Tarihi: 1963
Doğum Yeri: Sivas
Mecbure İnal Vela kimdir?
1963 yılında Sivasın Yıldızeli ilçesine bağlı Demirözü köyünde dünyaya geldi. İlkokulu Sivasta tamamladı. Daha sonra, düzenli bir eğitim görme imkanı bulamadı. Çeşitli el becerisi kurslarına devam etti. Kuran-ı Kerim, Tefsir, Arapça, Osmanlıca dersler aldı. İlk yazı ve şiirleri 1988 yılında çeşitli dergilerde yer almaya başladı. Bizim Aile, Kardelen, Hüner, Güneysu, Çerağ dergilerinde ve Zaman Gazetesinde yazı, şiir ve hikayeleri yayınlandı. Bir süre Bursa Marmara Gazetesinde köşe yazarı ve sayfa sorumlusu olarak aktif gazetecilik yaptı. Haziran 1989da, Bizim Aile dergisinin düzenlendiği hikaye yarışmasında Bütünü Bölmek adlı hikayesiyle, 1994te ise Esra Filmin senaryo, roman ve hikaye dallarında düzenlenmiş olduğu yarışmada Erik Ağacımı Kestiler adlı çocuk romanıyla ikincilik ödülleri aldı. Sızı adlı romanı, radyo tiyatrosuna uyarlandı
Mecbure İnal Vela Kitapları - Eserleri
- Kalp ile Sır
- Sabah Yakın Değil Mi?
- Aşk-ı Pervane
- Erik Ağacımı Kestiler
- Sızı
- Gündönümü
- Kuşlar Vuruldu
- Ayrılık Benimle Kaldı
- Beklenen
- Kuş Kaderle Uçar
- Yalnızlığın Rengi
- Sana Dünyayı Anlatıyorum
- Hüdai
- Ya Niçin Deniz Olmuyorsun?
- Kardan Adam Yaralandı
- Masal Yağmuru
- Hayal Adası
- Ol Dedi
- Zambaklar Cennete Açar
- İyilik Güzel Şey
- İyilik Unutulmaz
- Karagöz ile Gözükara
- Gülümseyen Gelincik
- Yüksektepe Ormanı
- Yeryüzünün Mana Mimarları
- Nisa ve Orman Karıncası
- Püfür Püfür Masallar
- Sevgi Çiçeği
- Sinsi Sansar
- Tatlı Ders
- Korkutmayan Korkuluk
Mecbure İnal Vela Alıntıları - Sözleri
- Sisal bitkisinin hikayesini bilir misiniz? Bu bitki Amerika kıtasında, sert ve verimsiz toprakta; soğuk rüzgar ve sıcak güneş altında yetişen bir bitki imiş. Yaprakları çok elyaflı olduğu için, dokumada kullanılırmış. Elyafının kıymeti nedeniyle, bu bitkiyi daha verimli topraklarda yetiştirmeyi denemişler. Bitki yetişmiş ve çok daha büyükçe yaprakları çıkmış. Fakat bakmışlar yaprakların içinde elyaf yok. Sonra anlaşılmış ki bitkinin kötü toprak, soğuk rüzgar ve sıcak güneşle mücadelesi, onun lifli yapısını meydana getiriyormuş. İşte insan içindeki cevher de zorluklara katlanma ve mücadele ile gelişmekte, tıpkı sisal bitkisinin hüneri gibi.. (Aşk-ı Pervane)
- "İstediği her şeyi zahmetsizce elde etme imkanına sahip olanlar ve daima büyük şeylerle mükafatlandırılanlar, küçük nimetlere mutlu olmayı unutur." (Kuşlar Vuruldu)
- Yazılarım yetişti imdadıma. Satırlara döktüm içimdeki yangının közlerini. Ateşin kelime tuğlalarıyla kurdum romandan şehirleri. Her kurulan şehirde sen oluyordun. Öyle anlattım ki seni, aşık olanlar çıktı romandaki izdüşümüne. Hayalinin ardına takılarak, seni soranlar çıktı. "O yaşıyor mu? Hayatta mı o?" dediler. "Yaşadığına inanmasam, yazmazdım." dedim. (Aşk-ı Pervane)
- ..her an sanki bir şey olacakmışçasına tedirginim. (Sabah Yakın Değil Mi?)
- "Düşünmek, yaşamakla sarmaş dolaş içimde. Birbirinden çözemiyor, kopartamıyorum ikisini. Düşüncelerle yaşamak, yaşadıkça düşünmek mi kaderim? " (Kuşlar Vuruldu)
- Her odanın güneşten nasibi,penceresinin büyüklüğü nisbetindedir. (...) güneşten nasipsiz kalanlar kısır ve verimsiz,soğuk ve karanlık bir hayatı yaşamak zorundadır. (Sana Dünyayı Anlatıyorum)
- "Büyük adamın tarifini yap desem, yapabilir misin? Asıl büyük olanı pek az hatırlamaya başladığımızdan beri, cücelere büyüklük izafe eder olmuşuz. Diplomalı cahil yetiştirmek midir büyük adam yetiştirmenin yolu? Beyinler bilginin çöplüğü yapılmişsa bu insanı ufaltır." (Kuşlar Vuruldu)
- "Ne varki, suçlu fertler yargılanırken, suça iten cemiyet hiçbir zaman yargılanamaz..." (Kuşlar Vuruldu)
- İnsanoğlu rahata çok kolay alışır. Fakat henüz rahatla tanışmadıysa, zorluklarla da baş eder ve bu zorluklar içerisinde mutlu olmanın yollarını da bulur. (Aşk-ı Pervane)
- " Bir çift turna gördüm kuru dallarda Seversen Mevla'yı kalma yollarda." (Kuş Kaderle Uçar)
- Gerçekleri saklayarak susmak yalan söylemek kadar çirkindir (Ayrılık Benimle Kaldı)
- "Her kemalin bir zevali vardır." (Aşk-ı Pervane)
- En önemlisi de ne biliyor musun?Analar evlatlarına yalan söylüyor. Analar, çocuklarına söylediği küçük yalanlarla,yarının büyük yalancılarını yetiştiriyorlar. (Sana Dünyayı Anlatıyorum)
- Erguvan ağaçları çiçek giyinmiş, akasyalar yaprak kuşanmıştı. Toprağın üzerine döşeli çimenlerin arasında gülümseyen çiçekler elvan elvandı. Bu büyük bahçenin her bir karışı "bâ'su ba'del mevt"i ikrardaydı çimen çimen, çiçek çiçek... (Beklenen)
- Gâye yakalanmamışsa, zaman kavramı, gâyesizlik urganı ile idama mahkûm kılınmakta... Gâyesizler kervanında yol alırken, gâyeyi kavramak, ölümcül bir hastalığa yakalanmaktan beter Yârab! İçim yanıyor... (Beklenen)
- bahar iner bazen iklimine apansız, çiçeklenir elvan elvan kalp ovaları. gün olur , kışı soluklar yaz ortasında.. bahtına kar yağar saçından evvel.. (Sabah Yakın Değil Mi?)
- Yağmur yağmur yağmaktaydı hissiyâtına pişmanlık...Düşünce cephesi sırılsıklamdı. (Beklenen)
- "Senden önce kitaplarda arıyordum derinliği, kitaplardan utanıyorum. Sen bütün kitaplardan daha derinsin." (Aşk-ı Pervane)
- "Utançtan ve pişmanlıktan, kaçıp saklanacak bir kuytu aradıkça, daha da sırıtıyordu suçu." (Kuşlar Vuruldu)
- "Neyleyim ki aramızda dağlar değil, başka şeyler var." (Kuş Kaderle Uçar)