diorex
sampiyon

Montesquieu kimdir? Montesquieu kitapları ve sözleri

Fransız Politik Düşünür. Montesquieu hayatı araştırılıyor. Peki Montesquieu kimdir? Montesquieu aslen nerelidir? Montesquieu ne zaman, nerede doğdu? Montesquieu hayatta mı? İşte Montesquieu hayatı... Montesquieu yaşıyor mu? Montesquieu ne zaman, nerede öldü?

  • 14.06.2022 04:00
Montesquieu kimdir? Montesquieu kitapları ve sözleri
Fransız Politik Düşünür. Montesquieu edebi kişiliği, hayat hikayesi ve eserleri merak ediliyor. Kitap severler arama motorlarında Montesquieu hakkında bilgi edinmeye çalışıyor. Montesquieu hayatını, kitaplarını, sözlerini ve alıntılarını sizler için hazırladık. İşte Montesquieu hayatı, eserleri, sözleri ve alıntıları...

Tam / Gerçek Adı: Charles-Louis de Secondat, baron de La Brède et de Montesquieu

Doğum Tarihi: 18 Ocak 1689

Doğum Yeri: Gironde, Fransa

Ölüm Tarihi: 10 Şubat 1755

Ölüm Yeri: Paris, Fransa

Montesquieu kimdir?

Daha çok bilinen adıyla Montesquieu, bir Fransız politik düşünürdür.

Kuvvetler ayrımı esasını ortaya atmıştır. 20 yıl üzerinde çalıştığı De l'esprit des lois adlı kitabında yasama, yürütme ve yargı'yı birbirlerinden ayırmanın önemini vurgulamıştır.

Charles-Louis de Secondat Montesquieu. 1689-1755 yılları arasında yaşamış Fransız filozofu. Bir siyaset sosyolojisi geliştiren Montesquieu, esas ününü toplum, hukuk ve yönetim tarzı konusunda gerçekleştirdiği karşılaştırmalı araştırmadan almıştır. Siyaset ve hukuk konusunda tümevarımsal ve deneysel bir yaklaşımı benimseyen filozof, olguları kaydetmek yerine anlamayı, görüngüleri konu alan karşılaştırmalı bir soruşturmayı, tarihsel gelişmenin ilkelerine ilişkin sistematik bir araştırmanın temeli yapmayı itmiştir. Siyaset konusuna, şu halde bir tarih filozofu olarak yaklaşan Montesquieu, farklı politik toplumlardaki farklı pozitif hukuk sistemlerinin çok çeşitli faktörlere, örneğin, halkın karakterine, ekonomik koşullarla iklime, vs., göreli olduğunu söylemiştir. O, işte bütün bu temel koşullara, "yasaların ruhu" adını vermiştir. Montesquieu bu bağlamda, üç tür yönetim tarzını birbirinden ayırmış ve bu devletlere uygun düşen yönetici ilke, iklim ve topraktan söz etmiştir. Buna göre, despotizm büyük devletlere, sıcak iklimlere uygun düşer ve korkuya dayanır. Britanya örneğinde olduğu gibi, ne soğuk ve ne de sıcak olan bir iklimin hüküm sürdüğü, orta büyüklükteki devletlere uygun düşen yönetim biçimi, monarşidir; söz konusu yönetim biçimi, şan ve şerefe dayanır. Buna karşın, soğuk iklimlere ve küçük devletlere uygun düşen rejim, demokrasidir;demokrasinin yönetici ilkesinin erdem olduğunu öne süren Montesquieu, tüm insanlar için geçerli olan tek bir doğa yasası ve evrensel bir insan doğası olduğunu kabul eden akılcılığa şiddetle karşı çıkmış ve kuvvetler ayrılığı prensibini ortaya atmıştır.Geometri alanında çok olmasa da çalışmalar yapmıştır.Üçgende Alan ve benzerlik konularında birçok defa önerilerde bulunmuştur.

Montesquieu Kitapları - Eserleri

  • Kanunların Ruhu Üzerine
  • İran Mektupları
  • Romalıların Yücelik ve Çöküşünün Nedenleri Üzerine Düşünceler
  • Beğeni Üzerine Bir Deneme
  • Çeşitli Düşünceler (Cep Boy)
  • Kanunların Ruhu Üzerine 1
  • Kanunların Ruhu Üzerine 2
  • Öyküler

Montesquieu Alıntıları - Sözleri

  • Ruhumuz vücudumuzla birleşik olmasaydı da bilgili olabilirdi ancak bu durumda, muhtemelen, neyi bilirse onu severdi. Fakat şimdi biz, neredeyse sadece bilmediğimiz şeyleri sevmekteyiz. Olma hâlimiz, varoluşumuz, tümüyle keyfi şekilde bizi biz yapan ne varsa, başka türlü de olabilirdi. Fakat başka türlü yaratılmış olsaydık, başka türlü görür ve farklı şekilde hissederdik. Makinemizdeki organlardan biri, bize değişik bir belagat yeteneği, başka bir şiir verirdi hatta aynı organların birbirleriyle başka şekilde bir araya gelmesinden bambaşka bir şiir ortaya çıkardı. Örneğin, organlarımızın terkibiyle dikkat süremiz yazsaydı, dikkatimizin ölçüsüne göre mevzunun düzenlenmesine ilişkin tüm kurallar ortadan kalkardı. Kavrayışımız daha iyi olsaydı, kavrayış durumumuzu esas alan kuralların tamamı geçersiz olurdu. Tüm kanunlar, makinemizin belli bir biçimde olması üzerine kuruludur, dolayısıyla biz bu şekilde olmasaydık, onlar da farklı olabilirdi. (Beğeni Üzerine Bir Deneme)
  • Prenslerin, kendilerinin son derece kıymetli olduğuna ve halklarında bu prenseslerin beş para etmediğine nasıl böyle kolaycı inanabildiklerini aklım almıyor. (Çeşitli Düşünceler (Cep Boy))
  • Sırf ortak noktaları olan itaat bakımından bir bütün oluşturan bu halkların hepsi de yurttaş olmaksızın Romalı idi. (Romalıların Yücelik ve Çöküşünün Nedenleri Üzerine Düşünceler)
  • Hırslı kişiler, oyları altüst etmek veya kazanmak amacıyla koca koca şehirleri ve milletleri Roma'ya taşımıştır. (Romalıların Yücelik ve Çöküşünün Nedenleri Üzerine Düşünceler)
  • Toplumların doğuşunda kurumları yaratan cumhuriyetlerin liderleridir. (Romalıların Yücelik ve Çöküşünün Nedenleri Üzerine Düşünceler)
  • Laf yetiştirmekten, kendini yetiştirmeyi unutmuş insanlar var. (İran Mektupları)
  • İstilaya uğramış millete, istila eden milletin gururu, bilinçsizce davranışları, hele daha kötüsü her şeye burnunu sokmak istemesi çok ağır gelir, son hareket tarzı uğradıkları hakaretlerin sayısını artırdıkça artır (Kanunların Ruhu Üzerine)
  • Beklenti, tüm hazlarımızı birbirine bağlayan bir zincirdir. (Çeşitli Düşünceler (Cep Boy))
  • Sevdiğimiz kadınlara karşı duyduğumuz aşk, onların soylarından veya mülklerinden ileri gelen bir fikirden kaynaklanıp diğer insanların onlara duyduğu saygı ve verdikleri değerle beslenir. (Beğeni Üzerine Bir Deneme)
  • Ne yani, sevilmenin kıymetini hiç mi bilmiyorsun? Heyhat! Ne kaybettiğini dahi bilmiyorsun! İç cekişlerim duyulmuyor, gözyaşlarım akıyor ve sen bunların tadını çıkarmıyorsun. (İran Mektupları)
  • Roma ticaret yapmayan ve neredeyse hiç sanatı olmayan bir şehir olduğundan, bireylerin kendilerini zenginleştirmek için başvuracakları yegâne yol yağma idi. (Romalıların Yücelik ve Çöküşünün Nedenleri Üzerine Düşünceler)
  • Kanunlar, uygulandıkları milletlere öylesine uygun düşmeli ki, başka bir millete uygun düşmesi çok büyük bir tesadüfe bağlı olmalı. Devlet dairelerinin ısınmasını bile iklime değil kanuna göre ayarlayan adama gel de anlat Montesquieu Beey (Kanunların Ruhu Üzerine 1)
  • Senatorlerin, senatoda bulunmayan herhangi bir üyeye vekalet etmeleri doğru olmaz. Aksi takdirde kötüye kullanmaların ardı arkası kesilmez. Bir Cumhuriyette herhangi bir vatandaşa birdenbire verilen aşırı derecede yetki, saltanat idaresini hatta saltanat idaresinden daha fazlasını meydana getirir. Çünkü saltanat idaresinde kanunlar, esas teşkilattan alınmış ya da ona göre ayarlanmıştır, hükümet ilkesi hükümdarı bir takım kayıtlar altına alır; ama Cumhuriyette herhangi bir vatandaş kendisine aşırı derecede yetki verilirse, bu yetkinin meydana getireceği kötüye kullanmalar daha buyük olur, çünkü böyle bir şeyi göz önünde bulundurmamış olan kanunların o vatandaşı gerektiği zaman durdurmak için hiçbir yetkisi olamaz. (Kanunların Ruhu Üzerine 1)
  • Devlet kurumlarının zulmettiği yerde insanların yumuşak tabiatlı ve adaletli olması beklenebilir mi? (Romalıların Yücelik ve Çöküşünün Nedenleri Üzerine Düşünceler)
  • Nezaket daha çok kişinin kendini göstermek isteğinden doğar. Gururlu olduğumuz için nazik oluruz: bayağı olmadığımızı, üstelik her çağda ve her yaşta insanların kendilerinden uzaklaştırdıkları kişilerle beraber yaşamadığımızı gösteren davranışlarımızın olması gururumuzu okşar. (Kanunların Ruhu Üzerine 1)
  • Romalılar lejyon askerlerine diğer bütün milletlerinkinden daha güçlü ve ağır saldırı ve savunma silahları vermenin saat olduğunu düşünmüştür. (Romalıların Yücelik ve Çöküşünün Nedenleri Üzerine Düşünceler)
  • Hangi idare şeklinde olursa olsun, yetkinin büyüklüğünü süresinin kısalığı ile telafi etmek gerek. Bu konuda kanun yapanlarin çoğunun tesbit ettigi süre bir yıldır, daha uzun bir süre tehlikeli olabilir, ondan kısası da olayın özelliğine aykırı düşer. (Kanunların Ruhu Üzerine 1)
  • Bir Cumhuriyetin felaketi orada entrikanın bulunmamasındadır, bu da, halkın para ile baştan çıkarıldığı zaman vuku bulan şeylerdendir. Bakarsınız ağırbaşlı bir hal almış, paraya düşkünlüğü artmış ama işle ilgisi kesilmiştir, hükümetin icraatına, yapılan tekliflere aldırış etmez, kendisine verilecek olan parayi rahat rahat bekler. (Kanunların Ruhu Üzerine 1)
  • Bu diktatör karşısında egemen halk boyun eğiyor, en halkçı kanunlar sessizliğe bürünüyordu. (Kanunların Ruhu Üzerine)
  • Romalılar düşmandan çok aylaklıktan korkmuştur. (Romalıların Yücelik ve Çöküşünün Nedenleri Üzerine Düşünceler)

Yorum Yaz