Muammer Bilgiç kimdir? Muammer Bilgiç kitapları ve sözleri
Türk Siyasetçi Muammer Bilgiç hayatı araştırılıyor. Peki Muammer Bilgiç kimdir? Muammer Bilgiç aslen nerelidir? Muammer Bilgiç ne zaman, nerede doğdu? Muammer Bilgiç hayatta mı? İşte Muammer Bilgiç hayatı...

Doğum Tarihi:
Doğum Yeri:
Muammer Bilgiç kimdir?
Kiraz ayında doğdu.
Erken yaşta pilli, kurmalı ve çekmeli bilumum oyuncaktan bıktı ve çamuru keşfiyle birlikte ambar altında kendi oyuncaklarını kendi yaptı.
Ünye- Fatsa arasında geçen çocukluk yıllarında Tipi Tip çıkartmaları, gazoz kapakları ve Tommiks çizgi romanları biriktirdi.
Eylül’ün sonbahar başlangıcı olduğunu sekiz yaşındayken daha bir hissetti.
Kendisini dayısının mütevazı kütüphanesine gömdü.
Molnar’ın Pal Sokağı Çocukları kitabı yaşama bakışını değiştirdi ve etrafını organize etmeye karar verdi.
Herkesin Cüneyt Arkın rolünü üstelendiği günlerde o Erol Taş’a haksızlık yapıldığını düşündü. Bütün yakışıklıların iyi bütün çirkinlerin kötü gösterilmesinin bir algı operasyonu olabileceğini fark etti.
Okulu kırdığı bir kış günü ısınmak için girdiği kıraathanenin televizyonunda siyah-beyaz İsrail gerçeği ile göz göze geldi.
Lise koridorlarında yaklaşık iki ay her teneffüs kapitalizme ve jakoben yönetim anlayışına dair yaptığı eleştirilerin ardından arkadaşlarıyla birlikte gazete çıkarmaya soyundu ve aynı gün Çağrı Gazetesi’nin basıldığı Özler Matbaasında Refah Partisi mensupları ile karşılaştı.
İlk seçim çalışmasına 1989 yılının ilkbaharında biri ticari taksi, biri açık kasa kamyonet, biri de saçı sakalı ağarmış gurbetçi bir amcaya ait yabancı plakalı otomobilden mütevellit üç araçlık konvoyda kamyonet kasasında slogan atan gençler arasında yer alarak katıldı.
Sarı zeminde siyah mürekkeple dizilmiş İkindiyazıları ve İsmail Canbulat’ın eline tutuşturduğu Mustafa Kutlu hikâyeleri her yanını sardı.
apatyanın anatomisi gibi meselelerle geçen üniversite yıllarının ardından elinde tebeşirle karatahtanın önünde konuşlandı.
On dokuz yıl boyunca ribozom hep protein sentezi yaptı.
Okulun kalplerde bir yara olduğunun farkındaydı ve o öğrencilerine insanın ilkin yeşilin üzerini betonla örten sonra da canı sıkılan bir organizma olduğunu anlattı.
Aşkın, merhametin, kardeşliğin diploması yoktu ve bir gün “ Arkadaşlar! Yoldaki bir taşı kaldırmak zürafanın boynundaki omur sayısıyla insanın boynundaki omur sayısının aynı olduğunu bilmekten daha önemlidir.” dedi.
Kağızman’da, Fatsa’da, Ünye’de ve Terme’de kalplere dokunan kelime terkipleriyle dostluklar kurdu.
Eline geçen parayı kitaplara, dergilere ve gazetelere yatırdı. On dokuz yıllık öğretmenliğin bakiyesi olarak bir bisiklet aldı.
Üç yıl önce gittiği Başkent’te ilk kitabı Allah’ını Seven Defanstan Ayrılmasın’ı kaleme aldı ve tüm ülkeye seslendi. Dünya Bir Deplasman Biz De Yetimler Gibiyiz ikinci kitabı oldu.
Anadolu Gençlik ve Genç İstikbal Dergisi’nde yazdıklarıyla emperyalist küresel kuşatmaya karşı gençleri yüreklendirdi.
Çayı ve kahveyi şekersiz içiyor, en çok Ruhi Su’dan Geçti Dost Kervanı’nı dinliyor, sonra Karpuz Kabuğundan Gemiler Yapmak filminin yönetmeni merhum Ahmet Uluçay’la mektuplaşmışlığı da vardır ve de Milli Gazete’de önce Ali Haydar Haksal’ı okuyor.
Evlidir, üç çocuk babasıdır ve çocuklarına bırakacağı miras “İnsana yakışan en güzel takı merhamet dolu bir kalptir.” cümlesidir.
Ve ülkemiz insanına “Ekranların fişini çekin kalbinizin ritmini dinleyin” demektedir.
Muammer Bilgiç Kitapları - Eserleri
- Allah'ını Seven Defanstan Ayrılmasın
- Dünya Bir Deplasman Biz de Yetimler Gibiyiz
Muammer Bilgiç Alıntıları - Sözleri
- Her yeni gün yeni bir pişmanlık ekledim belki biyografime ama ne zulme razıyım ne de zulmederim. (Allah'ını Seven Defanstan Ayrılmasın)
- “ Sanırım sürekli ekranlara bakmak kalbi bozuyor. ” / mb. (Dünya Bir Deplasman Biz de Yetimler Gibiyiz)
- "Dünya tuhaftır ve yaşamak bazen, yoksul bırakılmış insanlara yardım edebilmek için kermeste zenginlere pasta yedirmektir." (Dünya Bir Deplasman Biz de Yetimler Gibiyiz)
- Bu zamana kadar yaklaşık yüz on milyar insan doğmuş.*Şu an hayatta olan yedi milyar insan, gece gündüz, yüz üç milyar cesedin arasında dolaşıyor. Yani abicim, Alis, harikalar diyarında falan değil; resmen ve alenen genişçe bir morgda dolaşıyor. (Dünya Bir Deplasman Biz de Yetimler Gibiyiz)
- Abicim,durdurun bu kenti!Müsait bir yerde inecek var! (Dünya Bir Deplasman Biz de Yetimler Gibiyiz)
- İletişim tanrısına inat sana mektup yazmak istiyorum... (Allah'ını Seven Defanstan Ayrılmasın)
- İnsanlar bir araya gelmeden de birbirlerini sevebilirler.Aynı anda gökyüzüne bakıp,aynı anda çay içebilirler.İnsanlar bir araya gelmeden de aynı zeytin ağacı için hüzünlenip,aynı şarkıyı dinlerken gözyaşı dökebilirler.İnsanlar bir araya gelmeden de aynı filmi izleyip aynı kadraja dalıp gidebilirler.Farklı şehirlerde aynı soğuk gecelerde birlikte üşüyebilirler.Mesele şu ki bir aradayken uzak kalmayalım. (Dünya Bir Deplasman Biz de Yetimler Gibiyiz)
- Ben senin çocuklara dört duvar arasında bulut çizdirmene üzülürüm leyla (Allah'ını Seven Defanstan Ayrılmasın)
- Ölülerden özür dilenmez, Allah'tan af dileyin. (Allah'ını Seven Defanstan Ayrılmasın)
- Dicle’nin kenarındaki kuzunun, toprağın içindeki karıncanın incinmişliğinin hesabı sorulacaktır. (Dünya Bir Deplasman Biz de Yetimler Gibiyiz)
- İnsanlar bir araya gelmeden de birbirlerini sevebilirler.Farkli şehirlerde aynı soğuk gecelerde birlikte üşüyebilirler. Mesele şu ki bir aradayken uzak kalmayalım. (Dünya Bir Deplasman Biz de Yetimler Gibiyiz)
- İstemiyorum, anlamıyor musunuz? Konut sahibi olmak, otomobil sahibi olmak, çocuklarımı sizin çocuklarınızla yarıştırmak ya da emeklilik günlerimi garantiye almak istemiyorum. Gelin çay içelim ve ölümden önce yaşam var mıdır, bunu konuşalım. (Dünya Bir Deplasman Biz de Yetimler Gibiyiz)
- “Yüz yıl önce bu gezegende değildik ve yüz yıl sonra da olmayacağız.” Bir ihtimal bu cümle karşısında muhatabınızda beklediğimiz sarsıntı olmaya da bilir. Normaldir, eleman yıllardır okula geliyor, yapılan yüklemeler yüzünden “idrak” yolları tıkanmıştır. (Dünya Bir Deplasman Biz de Yetimler Gibiyiz)
- Kara Afrika'nın, çekik gözlü Asya'nın, esmer Amerika'nın ve dünyanın tüm mustazaflarının dertleriyle dertlenirler. Kudüs'ün ve Mescid-i Aksa'nın taş atan çocuklarını alınlarından öperler. Tel Aviv'den uzatılan kirli elleri asla tutmazlar. Ümmetin coğrafyasını kana boyayan despotlarla aynı karede poz vermezler. Duruşları sahicidir ve zalime karşı dururlar. Yeryüzünü zaptedip, kayıt altına alma dertleri yoktur. Mücahedeleri adalet içindir. İkametgah edinip uzun süre kalmaya hevesleri yoktur. Allah'tan gelirler ve Allah'a giderler. (Allah'ını Seven Defanstan Ayrılmasın)
- İlk insan ve ilk peygamber Hazreti Âdem’den bugüne peygamberlerin bildirdiklerine tabi olan insanlara Müslüman denir. (Dünya Bir Deplasman Biz de Yetimler Gibiyiz)
- "Sen adam olmazsın dedin ve ben de adam olmadım baba. Adam olmaktan kastın yerleşik hayata geçip para üstünde kuluçkaya yatmamdı!" (Allah'ını Seven Defanstan Ayrılmasın)
- "Ben senin kapitalist piyasa koşullarına teslim olmana üzülürüm Leyla, böyle gelmiş böyle gider demene üzülürüm." (Allah'ını Seven Defanstan Ayrılmasın)