diorex

Müfide Ferit Tek kimdir? Müfide Ferit Tek kitapları ve sözleri

Türk Romancı Müfide Ferit Tek hayatı araştırılıyor. Peki Müfide Ferit Tek kimdir? Müfide Ferit Tek aslen nerelidir? Müfide Ferit Tek ne zaman, nerede doğdu? Müfide Ferit Tek hayatta mı? İşte Müfide Ferit Tek hayatı... Müfide Ferit Tek yaşıyor mu? Müfide Ferit Tek ne zaman, nerede öldü?

  • 16.01.2023 20:00
Müfide Ferit Tek kimdir? Müfide Ferit Tek kitapları ve sözleri
Türk Romancı Müfide Ferit Tek edebi kişiliği, hayat hikayesi ve eserleri merak ediliyor. Kitap severler arama motorlarında Müfide Ferit Tek hakkında bilgi edinmeye çalışıyor. Müfide Ferit Tek hayatını, kitaplarını, sözlerini ve alıntılarını sizler için hazırladık. İşte Müfide Ferit Tek hayatı, eserleri, sözleri ve alıntıları...

Doğum Tarihi: 29 Nisan 1892

Doğum Yeri: Kastamonu

Ölüm Tarihi: 24 Mart 1971

Ölüm Yeri: İstanbul

Müfide Ferit Tek kimdir?

Türkçülük akımının roman türündeki ilk temsilcilerindendir. Kurtuluş Savaşı'na kalemiyle katılmış bir kadın yazardır. Türkiye'nin ilk İçişleri Bakanı Ahmet Ferit Tek'in eşidir. Sanat tarihçi Emel Esin'in annesidir.Babası Kemahlı Mazhar Paşa'nın oğlu ve "hürriyet" yanlısı bir subay olan Şevket Bey, annesi Plevne şehitlerinden Zâimzâde İsmail Efendi'nin kızı Feride Hanım'dır.

Babasının görevi dolayısıyla ilköğrenimine Trablusgarp'ta başladı. Trablusgarp'ta henüz bir Türk mektebi olmadığı için İtalyanların yönetiminde bulunan St. Joseph Rahibe Okulu'nda okudu. Okulda İtalyanca ve Fransızca öğrendi. Ayrıca özel ders yoluyla Arapça ve Farsça öğrendi. O yıllarda, İstanbul'da bulunan Harbiye Mektebi'nde bir kanundışı faaliyetlerde bulundukları gerekçesiyle Fizan'a sürgün edilen bir grup öğrenci arasında Ahmet Ferit Tek ile Yusuf Akçura da vardı. İleride evleneceği Ahmet Ferit Bey ile burada tanıştı.

Yazar, 1903 yılında gizlice gönderildiği Paris'te Versailles Lisesi'ne kaydedildi. Onun Paris'teki öğrenimini, velisi sıfatıyla babasının yakın arkadaşı ünlü Jön Türklerden Ahmet Rıza Bey takip etti. Müfide Ferit, Trablus'tan kaçarak Paris'e gelmiş olan Ahmet Ferit Tek ile 1907 yılında -15 yaşında iken - evlendi. Bundan sonraki hayatı, kocasının sürgün veya görevli olarak bulunduğu çeşitli şehir ve ülkelerde geçti.

İkinci Meşrutiyet'in ilan edilmesinden sonra eşi ile İstanbul'a geldi. Ahmet Ferit Tek, İttihat ve Terakki'ye muhalefetten Sinop'a sürülünce Müfide Ferit Hanım, kocasıyla birlikte Sinop'a gitti.1913- 1918 arasındaki yıllarını Sinop ve Bilecik'te geçirdi. Bu arada Yusuf Akçura'nın desteğiyle ilk romanı olan Aydemir'i' yazdı ve 1918 yılında yayınlattı. Halide Edip'in 1912'de yayımlananYeni Turan adlı romanından sonra ikinci "Turancı" roman olan bu eser, birk kaç gazetede tefrika edildi. Roman, bir kuşağı etkiledi ve yıllar sonraŞevket Süreyya Bey, Aydemir soyadını bu romandan etkilenerek aldı.

İşgal yıllarında yazdığı makaleler nedeniyle İngilizler tarafından arandığı için Anadolu'ya geçti. Mütareke ve Millî Mücadele yıllarında İfham ile Hakimiyet-i Milliye gazetelerinde Milli Mücadele'yi destekledi. Savaşın sonlarına doğru Mustafa Kemal Paşa ile Türk-dostu Pierre Loti arasındaki yazışmalara aracılık etti. Eşi 1921 yılında diplomatik görevle Fransa'ya gönderildiğinde École des Sciences Politiques'ten mezun oldu; bu arada Pierre Loti'yi ölüm döşeğinde ziyaret etti. İkinci romanı Pervaneler'i 1924 yılında kaleme aldı; roman, Yedigün Dergisi'nde tefrika edildi.

Eşinin diplomatik görevleri nedeniyle 22 yıl yurtdışında bulundu; Paris, Londra, Varşova, Tokyo'da yaşadı. Yurtdışında bulunduğu sırada Affolunmayan Günah adlı üçüncü romanı Almanca olarak basıldı (Die unverzeihliche Sünde, çeviren: Otto Spies, Krefeld, 1933), Türkçesi yayımlanmadı. Son roman, konusunu Kurtuluş Savaşı'ndan almaktaydı.

1948 yılında Türkiye'deki ilk Soroptimist Kulübün kurucusu oldu. 24 Mart 1971 tarihinde 77 yaşında iken İstanbul'da hayatını kaybetti. Erenköy Mezarlığı'na defnedildi.

Müfide Ferit Tek Kitapları - Eserleri

  • Pervaneler
  • Aydemir
  • Leyla İşgal Istanbul'unda Aşk

Müfide Ferit Tek Alıntıları - Sözleri

  • - Meğer burası kahramanlık gösterisi yeriymiş! Nereden tramvay aklıma geldi! (Pervaneler)
  • “Çoçuklarım, bugün biz öleceğiz; fakat emelimiz artık yaşayacak, yaşasın emel, yaşasın TÜRKLER!” (Aydemir)
  • Ruhunda bütün ölümlerin umutsuzluğunu buldu... (Pervaneler)
  • Ben, bütün bu milli sefaletin kökünü, kaynağını fakirlikte buluyorum; cehalet de ondan geliyor, hastalık da, ziraatın ibtidai bir şekilde kalışı da ve bunun neticesi olarak köylünün borçlanması, faiz altında ezilmesi de! Hatta memurların rüşvet alması, küçük sınıfların ölmesi, büyük sanaatın doğmaması, ticaretin bakkallıktan ibaret kalması... (Aydemir)
  • Madem ki aşk var; hayat da var (Aydemir)
  • Alışkanlıklar nefrete bile üstün gelebiliyormuş (Leyla İşgal Istanbul'unda Aşk)
  • “Hakiki aşk, bütün hislerin üstünde sever, en büyük felaketler karşısında bile merhametle değil, hürmetle rüku eder.” (Aydemir)
  • – Doktor, benliğimi kaybetmemek için bir de ilaç isterim! – Seyahat ediniz. (Pervaneler)
  • Uykuda insanı seyretmek, biraz ruhunun sırlarını çalmaktır. (Pervaneler)
  • “Türk olan her yer memleketim.” (Aydemir)
  • Ebediyen ayrılırken, kalpte saklamak istenilen sevgili yüzler için yapıldığı gibi, gözlerini onunla doldurmak istiyor ve bu resmi alıp tâ öbür dünyalara götürecek... (Pervaneler)
  • “-Milletin yanında bizim ne ehemmiyetimiz var, nine?” (Aydemir)
  • “Türklerin birliğini doğuracak milletin uyanışı burada, Türkiye'de başlayacak, doğru! Bunun için de İstanbul'un fikir sefaletini, Anadolu'nun duygu sefaletini tedavi etmek lazım...” (Aydemir)
  • “Benim memleketim Türk olan her yer.” (Aydemir)
  • “Musikîsi ağlamaya, sevinç sayhaları feryada benzeyen bir memlekette, neşe yaşamıyor demektir. O hâlde bu riyakâr sevinçler neden?” (Aydemir)
  • Kaç zamandır soğuyan kalbi birer birer gelen bu hatıralarla tekrar ısındı. (Pervaneler)
  • "Bir kere kökünden kopan bitki gibi, bir türlü toprağa tutunamıyorum." (Pervaneler)
  • Nesime, kalbini dolduran bütün umutların eridiğini duydu. Onu uçurup götüren, bütün hülyaların kanatları kırıldı... ve oraya, beyaz yastığın üstüne yaralı bir pervane gibi düştü... (Pervaneler)
  • Sen mi yükseksin yoksa benim hayalim mi sana bu yüksekliği veriyor? (Leyla İşgal Istanbul'unda Aşk)
  • “Hayat ne kadar dolu olsa, ne kadar sarhoş edici, ne kadar bayıltıcı anları olsa, ne kadar bahtiyar geçse yine bitecek değil mi?..” (Aydemir)

Yorum Yaz