matesis
dedas

Mustafa Akgün kimdir? Mustafa Akgün kitapları ve sözleri

Yazı işleri müdürü Mustafa Akgün hayatı araştırılıyor. Peki Mustafa Akgün kimdir? Mustafa Akgün aslen nerelidir? Mustafa Akgün ne zaman, nerede doğdu? Mustafa Akgün hayatta mı? İşte Mustafa Akgün hayatı...
  • 06.06.2022 21:00
Mustafa Akgün kimdir? Mustafa Akgün kitapları ve sözleri
Yazı işleri müdürü Mustafa Akgün edebi kişiliği, hayat hikayesi ve eserleri merak ediliyor. Kitap severler arama motorlarında Mustafa Akgün hakkında bilgi edinmeye çalışıyor. Mustafa Akgün hayatını, kitaplarını, sözlerini ve alıntılarını sizler için hazırladık. İşte Mustafa Akgün hayatı, eserleri, sözleri ve alıntıları...

Doğum Tarihi: 1946

Doğum Yeri: Uşak

Mustafa Akgün kimdir?

1946 yılında Uşak/Ortaköy’de doğdu. İlkokulu doğduğu köyde, orta öğrenimini Uşak Lisesini bitirerek tamamladı. Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesinden Ziraat Yüksek Mühendisi olarak mezun oldu. Master çalışmasını tamamladı. Tarım Bakanlığının muhtelif birimlerinde teknik eleman, idareci ve bürokrat olarak çalıştı. En son Tarımsal Araştırmalar Genel Müdür Yardımcılığı vazifesinde bulundu.

Evli ve üç çocuk babasıdır. İngilizce, Arapça ve Almanca bilir.

Yazı hayatı bazı dergi ve gazetelere makaleler yazmakla başladı. Aylık Yeni Odak dergisinin sahip ve yazı işleri müdürlüğünü yapmaktadır.

Şu ana kadar 37 kitabı yayınlanmıştır. Satı Gelin’in Türküsü romanını film sinopsisi haline getirmiş, bu sinopsis Esra Filmin açtığı yarışmada 110 (yüz on) sinopsis içinde üçüncülük alarak mansiyona layık görülmüştür. Ayrıca Gönül Dağı adlı romanı da İstanbul-Tuzla Belediyesinin açtığı roman yarışmasında 70 (yetmiş) roman içinde yedinci olarak mansiyon almıştır. Merih’ten Münih’e ve Gurbet Çiçeği adlı romanlarını birleştirerek Gurbet Çiçeği adında film senaryosu haline getirmiştir. Çekim için gerekli hazırlıklar yapılmaktadır.

Mustafa Akgün Kitapları - Eserleri

  • Yahudinin Tahta Kılıcı
  • Mevlana'da Goethe'ye Sevgi Köprüsü
  • Ertuğrul Gazi
  • Yunus Emre Aşkın Vav Hali
  • Alparslan
  • Osman Gazi
  • Şeyh Edebâli
  • Gönül Dağı
  • Tarih Boyunca İkiyüzlüler
  • Kürdün Gelini Dilan
  • Ağrı'da İki Mevsim
  • Sekiz Elmaslı Kolye
  • Satı Gelinin Türküsü
  • Uşaklık Ramazan Çavuş
  • Düz Yokuş
  • Gönül Kemendi
  • Alparslan ve Malazgirt Destanı
  • Hayat Değirmendir Döner
  • Mühendislik Ülkesi

Mustafa Akgün Alıntıları - Sözleri

  • "İnanç ve temiz yürekli olmaktan başka sermayemiz bulunmamaktadır.Cihadı canımıza minnet bilmekteyiz." (Ertuğrul Gazi)
  • Gönlün kapısı olsa, üstünde herhalde şu yazardı: * Gir ama incitme... ‏إذا كان للقلب باب ، فمن المحتمل أن يكتب عليه ما يلي: ‏* ‏ادخل لكن لا تؤذي ... (Şeyh Edebâli)
  • Nasip olsa gene gitsem yaylaya Doya doya baksam suna boyluya Senin için yalvarayım Mevlâya Belki seni bana yazar Yaradan.. (Ertuğrul Gazi)
  • Bana deseniz ki ne öğrendin bu hayat da? Pişmanlıkların bastırılamaz olduğunu öğrendim. (Gönül Dağı)
  • 'Balık baştan kokar!... Yöneticilerin huyu halkına da tesir eder.Yönetici bir havuza benzer.Halk da bu havuza bağlı su arkları gibidir.Eğer havuzdaki su pis olursa,borulardan da aynı pis su akar. (Ertuğrul Gazi)
  • Az söz er yüküdür,çok söz hayvan tümüdür Bilire bir söz yeter,sende güher (mücevher)var ise (Şeyh Edebâli)
  • İnsan bir bakıma gül gibidir.Onun da gül gibi yetiştirilmesi gerekir.Sert toprak nasıl güllerin kökünü sıkıştırır,onu rahat calistirmassa; bazı kötü duygular ve fiiller de insanın iyi duygu ve fiillerne geçit vermezler. (Şeyh Edebâli)
  • Meymun oğlu Abdullah ile taraftarları ve propagandacıları İmam İsmail’e mensubiyet iddiasında olduklarından bunlara İsmaililer denildiği gibi Kur’an’ın zahiriyle değil batıni gizli manasıyla, yahut dış yüzüyle değil iç yüzüyle amel ettikleri için onlara Batıniler de deniliyordu. (Tarih Boyunca İkiyüzlüler)
  • Gönülden gönüle yol gider. Gönül bu.. Bir bakarsın sevdiğine akıvermiş. (Ertuğrul Gazi)
  • “Sükût eden adamın endişesi azdır İnsan dilinin altında gizlidir.” (Mevlana'da Goethe'ye Sevgi Köprüsü)
  • "Sultan Alaeddin'le görüşmek için Konya'ya gitmiştim," dedi Ertuğrul Bey. "Bu muhterem Hocam Abdulaziz'in evinde konuk olmustum. Bir gece onun evinde. Bir düş gördüm. Düş ki ne düş... Hâlâ tesirindeyimdir. Hanenin ocagindan bir su kaynamaktadır. Tatlı mı tatlı... Leziz mi leziz... Su akti, akti. Her tarafı kapladı. Bir deniz oldu. Bir derya oldu. Ben düşü anlatmışımdır. Tabirini fazilet sahibi hocam Abdülaziz anlatsın. Tabirini tekrarlasın." ... "Görülen düş sıradan bir düş değildi. Böyle bir düşü her bir kişi göremezdi. Dedim ki:'Senin yakında bir oğlun olacak. Saltanatı alemi kaplayacak.' Öyle demiştim değil mi?" (Osman Gazi)
  • Altın çamura düşmekle kıymetini yitirmez. (Alparslan)
  • Koyunun kurttan kaçmasına şaşılmaz. Şaşılacak şey koyunun kurda gönül vermesidir. (Ertuğrul Gazi)
  • Neredesin şevketli Sultan Hamid Han! feryadım varır mı bârigâhına! ölüm uykusundan bir lahza Uyan! şu nankör milletin bak günahına tahrike yeltenen Taç ve tahtını denedi Bu millet Kara bahtını sınavda sillenin Nermin tahtını rahmet et Sultanım suzi ahına tarihler ismini andığı zaman sana hak verecek Ey Koca Sultan bizdik utanmadan iftira atan Asrın en siyasi padişahına! (Riza tevfik bölükbaşı)! (Yahudinin Tahta Kılıcı)
  • Dünya bu...Tatlıyla acı,sevinçle hüzün,darlıkla genişlik,varlıkla yokluk bazen peş peşe,bazen iç içe olmaktadır. (Şeyh Edebâli)
  • Bilmez olur muyum? Gözümün önünde şehadet şerbetini içti. Ne mutlu ona ve onun gibilere. Onların kanı buram buram cennet kokusu getiriyor bize. (Osman Gazi)
  • 1923 yılında ölüm dösegindeyken Eckart şöyle demişti "Hitler'i izleyin" dansı o yapacak ama müziği çalan benim" .. Tarihi bütün almanlardan daha çok etkiledim. "Kutsal Vehm" (Yahudinin Tahta Kılıcı)
  • Bir mıh bir nal kurtarır, bir nal bir at kurtarır, bir at bir er kurtarır, bir er bir ordu kurtarır. (Alparslan)
  • Dolunayı gördün ya, doğmayı da seyret; güneşle aya guruptan ne ziyan gelir ki? Sana kaybolmak gibi görünür ama doğmaktır o. (Ertuğrul Gazi)
  • Kızgın kum az geldi, taşlar yığdılar Ancak Ebû Bekir gibi dostu var Alıp azadında eyledi karar Azad olunca da hayali, düşü Gerçek olan garip Bilal Habeşî Yanık sesi kalbi yurdu, yıkardı Sesiyle ezan bir başka yakardı Feryadı aksedip göğe çıkardı Bülbül gibi figân etmekti işi Gülünün dalında Bilâl Habeşî (Yunus Emre Aşkın Vav Hali)

Yorum Yaz