matesis
dedas

Muzaffer Uyguner kimdir? Muzaffer Uyguner kitapları ve sözleri

Türk Yazar Muzaffer Uyguner hayatı araştırılıyor. Peki Muzaffer Uyguner kimdir? Muzaffer Uyguner aslen nerelidir? Muzaffer Uyguner ne zaman, nerede doğdu? Muzaffer Uyguner hayatta mı? İşte Muzaffer Uyguner hayatı... Muzaffer Uyguner yaşıyor mu? Muzaffer Uyguner ne zaman, nerede öldü?
  • 22.06.2022 12:00
Muzaffer Uyguner kimdir? Muzaffer Uyguner kitapları ve sözleri
Türk Yazar Muzaffer Uyguner edebi kişiliği, hayat hikayesi ve eserleri merak ediliyor. Kitap severler arama motorlarında Muzaffer Uyguner hakkında bilgi edinmeye çalışıyor. Muzaffer Uyguner hayatını, kitaplarını, sözlerini ve alıntılarını sizler için hazırladık. İşte Muzaffer Uyguner hayatı, eserleri, sözleri ve alıntıları...

Doğum Tarihi: 1923

Doğum Yeri: Kandıra, Kocaeli, Türkiye

Ölüm Tarihi: 2002

Ölüm Yeri: İstanbul, Türkiye

Muzaffer Uyguner kimdir?

Muzaffer Uyguner, 1923'te Kandıra'da doğdu. A. Ü. Siyasal Bilgiler Fakültesi'ni (1945) ve A. Ü. Hukuk Fakültesi'ni (1955) bitirdi. Çeşitli kurumlarda resmi görevlerde bulundu. Sanat hayatına 1943'te şiirle başladı; İnkılapçı Gençlik, Yaratış, Kaynak, Hisar vb. dergilerde şiirleri çıktı. Bir şiir kitabı çıkardı (1963), sonra eleştiri, inceleme yazıları ve çağdaş dünya şiirinden çeviriler yaptı. Varlık dergisinin açtığı yarışmada, bir eleştirisi ikincilik kazanan Uyguner'in, pek çok derlemesi vardır.

Muzaffer Uyguner Kitapları - Eserleri

  • Cahit Külebi
  • Sait Faik
  • Yahya Kemal Beyatlı

Muzaffer Uyguner Alıntıları - Sözleri

  • " Tek ihtiyacım olan şey; bir deniz kıyısında sabaha kadar oturup, olan biteni gözden geçirdikten sonra kafasında her şeyi aşmış bir insan olarak kalkıp gitmek. “ (Sait Faik)
  • Boş, dünyanın güzelliği de boş Arkadaşlar da, hayal kurmak da boş, düşünceler de Vücudun çıra gibi tutuştu tutuşacak, Gülecek, konuşacak, dinleyeceksin Saat üçe doğru bir temmuz gününde. (Cahit Külebi)
  • Bir insan yüzüne doğuştan gelip oturmuş gülüş, üzülüş, düşünüş gibi şeylerin uçmamasi lazim... (Sait Faik)
  • Ben hikaye yazarken Kafamdaki insanlar balığa çıkardı Bir değirmenci Yüzü koyun uzanirdi un kokusuna (Sait Faik)
  • İSTANBUL Kamyonlar kavun taşır ve ben Boyuna onu düşünürdüm, Kamyonlar kavun taşır ve ben Boyuna onu düşünürdüm, Niksar'da evimizdeyken Küçük bir serçe kadar hürdüm. Sonra âlem değişiverdi Ayrı su, ayrı hava, ayrı toprak. Sonra âlem değişiverdi Ayrı su, ayrı hava, ayrı toprak. Mevsimler ne çabuk geçiverdi Unutmak, unutmak, unutmak. Anladım bu şehir başkadır Herkes beni aldattı gitti, Anladım bu şehir başkadır Herkes beni aldattı gitti, Yine kamyonlar kavun taşır Fakat içimde şarkı bitti. (Cahit Külebi)
  • Bir gece habersiz bize gel Merdivenler gıcırdamasın, Öyle yorgunum ki hiç sorma Sen halimden anlarsın Sabahlara kadar oturup konuşalım.. (Cahit Külebi)
  • Bir gece habersiz bize gel Merdivenler gıcırdamasın, Öyle yorgunum ki hiç sorma Sen halimden anlarsın Sabahlara kadar oturup konuşalım.. (Cahit Külebi)
  • Bir kere duyursam hele güzelliğini, tadını, Sonra oturup hüngür hüngür ağlasam Boş geçirdiğim bağırmadığım sustuğum günlere Mezarımda bu güzel, uzun kaşlı boyacı çocuğunun Oğlu bir şiir okusa Karacaoğlan'dan Orhan Veli'den Yunus'tan, Yunus'tan... (Sait Faik)
  • ... İnsan kalbi o zamanlar da vardı. Daha küçüktü, daha kırmızıydı ama şimdikinden .... (Cahit Külebi)
  • Yine kamyonlar kavun taşır Fakat içimde şarkı bitti. (Cahit Külebi)
  • Bir gece habersiz bize gel Merdivenler gıcırdamasın Öyle yorgunum ki hiç sorma Sen halimden anlarsın Sabahlara kadar oturup konuşalım Kimse duymasın Mavi bir gökyüzümüz olsun kanatlarımız Dokunarak uçalım. insanlardan buz gibi soğudum, işte yalnız sen varsın Öyle halsizim ki hiç sorma Anlarsın. (Cahit Külebi)
  • Bir gece habersiz bize gel Merdivenler gıcırdamasın Öyle yorgunum ki hiç sorma Sen halimden anlarsın Sabahlara kadar oturup konuşalım Kimse duymasın Mavi bir gökyüzümüz olsun Kanatlarımız dokunarak uçalım İnsanlardan buz gibi soğudum İşte yalnız sen varsın Öyle halsizim ki hiç sorma Anlarsın (Cahit Külebi)
  • Kendi peşimi bile bıraktım. (Sait Faik)
  • Bir gün deniz ölgündü. Bir oltayla balıkta, Kuşlar gibi yalnız, yapayalnızdım açıkta. Şehrin eleminden bir uzak merhaledeydim, Fânîleri gökten ayıran perdeye değdim. Rüzgârlara benzer bir uğultuyla sulardan, Sesler geliyor sandım ilâhi kuğulardan. Her an daha coşkun, daha yüksek, daha gergin, Binlerce ağızdan bir ilâhî gibi engin Sesler denizin ufkunu uçtan uca sardı, Benzim, ölümün şi’ri yayıldıkça, sarardı. Kalbimse bu hengâmede kuşlar gibi ürkek, Kalbim heyecandan dedi: “Artık dönelim, çek!” Kâfî !.. Ölülerden gelen âhenge kapılma!” Birdenbire hissettim ufuktan bir atılma. Baktım ki deniz insanı durgun suyu yardı, Bir dev gibi mûnis ve yosun saçları vardı. Durdum, dedi: “Mâdem ki deniz rûhuna sır verdi sesinden, Gel kurtul o dar varlığının hendesesinden! Son zevkin eğer aşk ise ummâna karış, tat! Boynundan o cânan dediğin lâşeyi silk, at! Kirpikleri süzgün o ihânet dolu gözler, Rikkatle bakarken bile bir fırsatı özler. Aldanma ki sen bir susamış rûh, o bir aç; Sen bir susamış rûh, o bütün ten ve biraz saç. Ummâna çıkar burda bugün beldediğin yol, At kalbini girdâba, açıl engine, rûh ol!” (Yahya Kemal Beyatlı)
  • Yine kamyonlar kavun taşır Fakat içimdeki şarkı bitti (Cahit Külebi)
  • Seni geceyi ve bulutları seviyorum.•☽ (Cahit Külebi)
  • Senin dudakların pembe Ellerin beyaz, Al tut ellerimi bebek Tut biraz! Benim doğduğum köylerde Ceviz ağaçları yoktu, Ben bu yüzden serinliğe hasretim Okşa biraz! Benim doğduğum köylerde Buğday tarlaları yoktu, Dağıt saçlarını bebek Savur biraz! Benim doğduğum köyleri Akşamları eşkıyalar basardı. Ben bu yüzden yalnızlığı hiç sevmem Konuş biraz! Benim doğduğum köylerde Kuzey rüzgârları eserdi, Ve bu yüzden dudaklarım çatlaktır Öp biraz! Sen Türkiye gibi aydınlık ve güzelsin! Benim doğduğum köyler de güzeldi, Sen de anlat doğduğun yerleri, Anlat biraz (Cahit Külebi)
  • ...... Bir çok gidenin her biri memnun ki yerinden. Bir çok seneler geçti; dönen yok seferinden (Yahya Kemal Beyatlı)
  • Senin dudakların pembe Ellerin beyaz, Al tut ellerimi bebek Tut biraz! Benim doğduğum köylerde Ceviz ağaçları yoktu, Ben bu yüzden serinliğe hasretim Okşa biraz! Benim doğduğum köylerde Buğday tarlaları yoktu, Dağıt saçlarını bebek Savur biraz! Benim doğduğum köyleri Akşamları eşkıyalar basardı. Ben bu yüzden yalnızlığı hiç sevmem Konuş biraz! Benim doğduğum köylerde Kuzey rüzgârları eserdi, Ve bu yüzden dudaklarım çatlaktır Öp biraz! Sen Türkiye gibi aydınlık ve güzelsin! Benim doğduğum köyler de güzeldi, Sen de anlat doğduğun yerleri, Anlat biraz! (Cahit Külebi)
  • Uzun bir yoldan sonra denizi görmek gibisin. (Sait Faik)

Yorum Yaz