Nazmiye Sümer kimdir? Nazmiye Sümer kitapları ve sözleri
Türk yazar Nazmiye Sümer hayatı araştırılıyor. Peki Nazmiye Sümer kimdir? Nazmiye Sümer aslen nerelidir? Nazmiye Sümer ne zaman, nerede doğdu? Nazmiye Sümer hayatta mı? İşte Nazmiye Sümer hayatı...

Türk yazar Nazmiye Sümer edebi kişiliği, hayat hikayesi ve eserleri merak ediliyor. Kitap severler arama motorlarında Nazmiye Sümer hakkında bilgi edinmeye çalışıyor. Nazmiye Sümer hayatını, kitaplarını, sözlerini ve alıntılarını sizler için hazırladık. İşte Nazmiye Sümer hayatı, eserleri, sözleri ve alıntıları...
Doğum Tarihi: 1971
Doğum Yeri: Pazar, Rize, Türkiye
Nazmiye Sümer kimdir?
Rize'nin Pazar ilçesinde 1971 yılında doğdu. Babasının görevi gereği on yaşında İzmir’e yerleşti. Yazarlık, Türkçe öğretmeninin bir ödevi sayesinde gerçekleşti. Satırlara dökmenin, dile dökmekten daha kolay olduğunu keşfetti. Bugün, İzmir’e eşi ve iki oğluyla yaşıyor.
Nazmiye Sümer Kitapları - Eserleri
- Hiç Hesapta Yoktun Sen
- Bana Aşkla Gel
- Cazi: İfrite Karşı Kuşluk Vakti
- Karadeniz Güneşi
- Ege Güneşi
- İfritin Varisi
Nazmiye Sümer Alıntıları - Sözleri
- "Senden önce çok önemli olduğuna inandığım işlerimin şuan zerre kadar değeri yok gözümde" (Ege Güneşi)
- Sen benim dünyama güneş gibi girdin. İsmin gibi Güneş'im oldun. (Ege Güneşi)
- "Kader, insanın değişmeyen yol çizgisidir. Kararlar, kaderini şekillendirir. Ama insanın iradesi dışında gerçekleşen olaylar ise Yaradan'ın hükmüdür. Bu da kaderin üstündeki gücü temsil eder. Biz, Yaradan'ın hükmünün önüne geçemeyiz." (İfritin Varisi)
- Bir sır var ve siz o sırrın ne kadarına dâhil olduğunuzu bilmiyorsunuz. Bir sır var ve o sırrı nasıl çözeceğinizi bilmiyorsunuz. Ve bir sır var ki öğrendiğiniz de hayatınızı nasıl alt üst edeceğini, bir daha asla eskisi gibi olamayacağınızı bilemiyorsunuz. (Cazi: İfrite Karşı Kuşluk Vakti)
- Sevginle mahsarlayim:) (Bana Aşkla Gel)
- '' Yeşil dağ olan sensin, mavi deniz de o kiz...'' (Ege Güneşi)
- Her sabahın güneşinden senin yüzün gördüm her gecenin dolun ayı gördüm birden sen cıktın karşıma ve o gün dünya durdu gözlerine baktığımda :) (Hiç Hesapta Yoktun Sen)
- "Gündüz,maskelerini takıp aramızda gezerken, Gece,ölüm elbisesi giyerek cellattilar. Ağıldaki buz sağından, beşikteki sabiye kadar, İnsan evladının Âdem'den bu yana en büyük illetiydiler. Yerin dibi, yerin köküydüler, Dinmezken âdemoģlunun yüreğindeki acılar, Geldiler dört bir yandan Uçanlar. Onlar sayesinde sarılmıştı yaralar." (İfritin Varisi)
- “Sen hep böyle misin? Yani şaşkın ve sakar!” diye sordu alayla. Son sözleri beni kendime getirdi. Şaşkınlığımdan sıyrılırken aldığım derin solukla birlikte öfkeyi de içime çekiyordum. “Sen de her zaman böyle kendini beğenmiş misin?” diye sordum öfkeyle. Güldü. Gülüşü öfkemi komik bulmasındandı. “Karşımdaki kişinin algısına göre değişiyorum. Şu an sanırım öyleyim.” Derken son derece doğaldı. “Neyse, beni evine davet etmeyecek misin?” diye sordu hemen ardından. “Etmeli miyim?” derken onu taklit ediyordum alayla. “Sen etmezsen kendimi davet ettirecek birini bulabilirim sanırım.” Derken kurnazca bir kaşı yukarı kalktı. “Bundan eminim. Sende bu çene oldukça!” derken arkamı dönüp eve doğru yürümeye başladım. “Hey! Nereye gidiyorsun?” Şaşırmıştı. “Eve! Valizini benim taşımamı beklemiyorsun herhalde?” derken ona dönmemiştim. Bu onu davet etme şeklimdi. (Bana Aşkla Gel)
- '' Biz anlamazuk Rizeli ! Er kişi bizi işine karıştırmaz. '' (Ege Güneşi)
- Yeri geldiğinde gitmesini bileceksin arkana bile bakmadan. Ve kimi zaman da anlatmalısın içindekini çok geç olmadan. (Ege Güneşi)
- Ama yine de bu müzik, zihnimin derinliklerindeki zehri mucize gibi eritmeyi başarıyordu. (Ege Güneşi)
- "Israrla söylüyorum ki kimseyi etkilemeye çalışmıyorum." (Ege Güneşi)
- " Her aşk sınanır. Gerçek aşk kazanır ! " (Karadeniz Güneşi)
- "Yiğit’le yan yana, el ele tutuşmuş oturuyor, insanların bizim sayemizde kaynaşmalarını mutlulukla izliyorduk. Ben Ege kıyılarının kızıydım. Yanımdaki yeşil gözlü erkek ise Karadeniz kıyılarının erkeğiydi. Egenin dingin sularıyla Karadeniz’in hırçın suları nasıl bir bütün olacak, nasıl bir nesil meydana getirecektik bunu zaman gösterecekti. Biz ilk değildik elbette. Tabii ki son da olmayacaktık." (Ege Güneşi)
- "Sorunlarımla başını ağırtmak istemem," diye geçiştirmek istedim. Bu kez de, " Yeri geldiğinde gitmesini bileceksin arkana bile bakmadan. Ve kimi zamanda anlatmalısın içindekini çok geç olmadan," dedi en yumuşak, ikna edici ses tonuyla. (Ege Güneşi)
- '' Maalesef, cennete henüz sefer koymadılar. Sadece buraya gelmek için uçak bulabildim. '' (Ege Güneşi)
- "Kardelen? Canım , iyimisin? " diye sordu üzgün sesle. İyi miydim; değildim. Ama yine de başımı "iyiyim" diye salladım. (Cazi: İfrite Karşı Kuşluk Vakti)
- Aşkına koşan yorulmaz (Hiç Hesapta Yoktun Sen)
- Siz olsanız ne yapardınız? Hemen teslim olur muydunuz böylesi bir düşmana? (Cazi: İfrite Karşı Kuşluk Vakti)