diorex
Dedas

Nuh Arslantaş kimdir? Nuh Arslantaş kitapları ve sözleri

Türk Tarihçi Nuh Arslantaş hayatı araştırılıyor. Peki Nuh Arslantaş kimdir? Nuh Arslantaş aslen nerelidir? Nuh Arslantaş ne zaman, nerede doğdu? Nuh Arslantaş hayatta mı? İşte Nuh Arslantaş hayatı...

  • 15.06.2023 19:00
Nuh Arslantaş kimdir? Nuh Arslantaş kitapları ve sözleri
Türk Tarihçi Nuh Arslantaş edebi kişiliği, hayat hikayesi ve eserleri merak ediliyor. Kitap severler arama motorlarında Nuh Arslantaş hakkında bilgi edinmeye çalışıyor. Nuh Arslantaş hayatını, kitaplarını, sözlerini ve alıntılarını sizler için hazırladık. İşte Nuh Arslantaş hayatı, eserleri, sözleri ve alıntıları...

Doğum Tarihi: 1972

Doğum Yeri: Konya

Nuh Arslantaş kimdir?

Nuh Arslantaş (1972, Konya), Türk ilahiyatçı ve tarih araştırmacısı. Evli ve iki çocuk babası olan yazar Arapça, İngilizce ve İbranice bilmektedir.1996-97 ders yılında Giresun’un Eynesil İlçesi’nde bir yıl öğretmenlik yaptı. 24 Kasım 1997’de M. Ü. İlahiyat Fakültesi İslam Tarihi Anabilim Dalı’na araştırma görevlisi oldu. M. Ü. Sosyal Bilimler Enstitüsü’nde “Emevîler Döneminde Yahudiler” adını taşıyan yüksek lisans tezini tamamladı (6 Temmuz 2000). 21 Temmuz 2000-21 Mart 2001 tarihleri arasında Sahil Güvenlik Merkez Komutanlığı’nda (Ankara) kısa dönem olarak askerlik görevini tamamladı. 1 Nisan 2010 tarihinde “İslâm Dünyasında İktisadî ve İlmî Hayatta Yahudiler” (M.Ü. İlahiyat Fakültesi Vakfı Yayınları: İstanbul 2009) başlıklı çalışması ile doçent unvanı aldı; 4 Mayıs 2012 tarihinde kadroya tayin edildi. 2011-2012 Öğretim yılı Bahar döneminde (13 Şubat 2012-22 Haziran 2012) K.K.T.C. Yakındoğu Üniversitesi İlahiyat Fakültesi'nde "yarı zamanlı" olarak öğretim üyeliği yaptı. Halen M.Ü. İlahiyat Fakültesi İslam Tarihi Anabilim Dalı’nda öğretim üyesi olarak görev yapan Arslantaş, 29 Temmuz 2015 tarihinde profesör oldu. Arapça, İngilizce ve İbranice bilen Arslantaş, yurt içi ve yurt dışında çok sayıda sempozyum, kongre, konferans, çalıştay, çalışma atölyesi, panel, seminer, radyo ve televizyon programlarına iştirak etmiştir. Evli ve iki kız çocuğu babası olan Arslantaş’ın ulusal ve uluslararası hakemli dergiler ile popüler tarih dergilerinde çok sayıda makale ve yazısı, derleme ve kitap bölümleri ile ansiklopedi maddesi bulunmaktadır.

Nuh Arslantaş Kitapları - Eserleri

  • Ortaçağda İki Yahudi Seyyahın İslam Dünyası Gözlemleri
  • Yahudilere Göre Hz. Muhammed ve İslamiyet
  • İslam Dünyasında Samiriler
  • Yahudiler ve Türkler
  • Dünyanın Kısa Tarihi: İslami Dönemde Kaleme Alınan İlk İbranice Kronik
  • İslam Toplumunda Yahudiler
  • Mısır'da Türkler, Araplar ve Yahudiler
  • İslam Dünyasında İktisadi ve İlmi Hayatta Yahudiler
  • Hz. Muhammed Döneminde Yahudiler
  • Yahudiler ve Araplar - Çağlar Boyu İlişkileri
  • İslam Dünyasında Depremler ve Algılanma Biçimleri

Nuh Arslantaş Alıntıları - Sözleri

  • Hıristiyanlar ve Yahudiler İslam hukukuna göre, Müslü­man egemenliği altında oldukları sürece himaye edilmiş (zimmi) topluluklardır. (Yahudiler ve Araplar - Çağlar Boyu İlişkileri)
  • Re'sü'l-Ayn'den iki günlük mesafede Ararat dağları eteklerinde Dicle nehri sularıyla kuşatılmış Cezire-yi İbn Ömer (Cizre) yer almaktadır. Buradan dört mil kadar uzakta Nuh'un gemisinin oturduğu yer vardır. Ömer bin Hattab gemiyi iki dağdan getirtmiş ve müslümanların mescidine koydurmuş. (Ortaçağda İki Yahudi Seyyahın İslam Dünyası Gözlemleri)
  • Roma valilerinin Yahudiler üzerindeki baskı­ları sebebiyle bölgede bir hareketlenme başlamış; bu hareket­lenme bir süre sonra Galileli Yahuda tarafından "Gayretkeşler Hareketi"ne (Kanaim) dönüştürülmüş; hareket her kesimden destek bulunca hoşnutsuzluk bölgesel isyana dönüşmüştü. İsyan sırasında Yahuda ile Galile çevresinde dört yıl devam eden şiddetli isyanlar meydana gelmiş; neticede isyanlar Mabed'in yıkılmasıyla son bulmuştu. Bu karışık dönemde Yahudiler arasında Mesih'in gelmek üzere olduğu yolunda söy­lentiler yayılmış, hatta çıkan bazı sahtekarlar halkın çaresizliği ve dini duygularını sömürerek Mesihliğini iddia etmeye başla­mışlardı. (İslam Dünyasında Samiriler)
  • Samirilerde kadınlar adet bitimindeki temizliklerinden itiba­ren 7 gün süreyle murdar sayılmaktadır (Levililer 15/19). Adet döneminde kadın evde tecrit edilir, yalnız başına uyur, yalnız başına yer ve içerdi. Adetli bir kadına dokunan da murdar sayı­lırdı (Levililer, 15/19). Samiriler İslami dönemde bu kurala çok sıkı riayet ederdi. Ya'kubi, Samirilerin hayızlı kadını eve alma­dıklarını belirtir. Kadınların lohusalık durumunun oğlan doğu­rursa kırk gün, kız doğurursa seksen gün devam ettiği kabul edilmiştir. Adetli hallerde geçerli olan bütün yasaklar, bu dö­nemde daha da sıkı uygulanırdı. (İslam Dünyasında Samiriler)
  • Yahudilerin Arap dilini öğrenmesi, aynı zamanda Müslümanların dini bilgileriyle birlikte Arap düşünce ve edebiyat şekillerinin de benimsenmesi demekti. (Yahudiler ve Araplar - Çağlar Boyu İlişkileri)
  • Alexander Severus dönemi, Samiriler açısından Commodus döneminden de korkunç olmuş­tur. Samiriler putlara tapmaya zorlanmış, sinagog ve okulları yıkılmış, hatta her Samir'i kellesine belli bir ödül bile konmuştu. Ödülü almak isteyen Romalıların pek çok Samiri din adamını katlettiği rivayet edilir. (İslam Dünyasında Samiriler)
  • "Doğu'da ise Melikşah'ın ölümünden sonra İslam birliği parçalanmış ve Müslümanları bir araya toplayacak bir lider çıkmamış; bütün enerjisini sünni dünyayla mücadeleye sarf eden Fatımi devleti ise Haçlılar'a karşı koyamamıştı." (Ortaçağda İki Yahudi Seyyahın İslam Dünyası Gözlemleri)
  • Hz. Süleyman’ın vefatından kısa bir süre sonra İsrail, Kuzey İsrail ve Güney Yahuda olarak ikiye bölündü. Kuzey İsrail’in yöneticisi Yeroboam bölünmeyi keskinleştirmek için bazı önlemler aldı. İdaresindekileri artık Yahuda Krallığı sınırlarında kalan Kudüs’ün ruhani etkisinden kurtarmak için ülkesinin iki ucunda iki ayrı mâbet inşa ettirdi. Ayrıca halkım Yahuda’dan etkilenmemesi için Kudüs’e haccı yasakladı. Mâbete olan ziyaretleri önlemek amacıyla da bayramların tarihlerini değiştirdi. Yeroboam’ın bu faaliyelerinden sonra işte “Sâmirî” dini bu dönemde başlamıştır. (İslam Dünyasında Samiriler)
  • Samiriler tarihi Mabed'in Kudüs'te değil, Nablus'taki Gerizim dağında inşa edildiğine inanmaktadır. İddialarına göre Al­lah, Musa ile Nablus dağında konuşmuş, Davud'a mabedi Nablus'ta inşa etmesini emretmiş, ancak Davud bu emre karşı gelerek mabedi Kudüs'te inşa etmiştir. Bu sebeple Samiriler Kudüs'ü "Lanetli Şehir" (Arure Şalem) olarak isimlendirmekte­dir. Arapça kaynaklarda "Bereketli Dağ" manasında "Tur Berik" (İbranice Mevorah) olarak isimlendirilen bu dağ, Al­lah'ın seçtiği ve Tevrat'ta bereketi üzerine indirdiğini belirttiği dağdır. (İslam Dünyasında Samiriler)
  • Yahudiler Abbasilerde hiçbir baskı görmeden yaşadılar. Bu sebeple yahudi tarihinde 9. ve 10. asırlar "Altın Çağ" olarak adlandırılır. (Dünyanın Kısa Tarihi: İslami Dönemde Kaleme Alınan İlk İbranice Kronik)
  • Bugün, Arap ülkelerindeki çoğu gencin ibadet etmediği bir ger­çektir. Fakat bu tembelliklerine rağmen bu gençler İslam'ı yaşamadıklarını inkar edecek veya İslam'ın gelmiş geçmiş sistemlerin en mükemmel sistem olduğunu hararetle savunacaklardır. (Yahudiler ve Araplar - Çağlar Boyu İlişkileri)
  • İslam hukuku Yahudilerin ve Hıristiyanların, Müslümanları tahrik etmedikçe dini özgürlüklerini serbestçe yaşamalarını garanti altına almıştır. Bu tahrikin somut örnekleri şunlardır: Müslüman mahallesinde haç çıkarmak veya şofar çalmak. (Yahudiler ve Araplar - Çağlar Boyu İlişkileri)
  • Araplar dilleri­ne öyle bir sadakat göstermişlerdir ki, kutsal kitaplarının Arapça dışında başka bir dilde okunmasını tasavvur etmemişlerdir. Sonuçta dillerine gösterdikleri bu sadakatin bere­ketli ödüllerinide almışlardır. (Yahudiler ve Araplar - Çağlar Boyu İlişkileri)
  • Hz. Peygamber zamanında gayr-ı müslimlerle yapılan sulh anlaşmalarında mevcut mabetlerin kendilerine ait olduğu belirtilerek zarar verilmemesi garanti al­tına alınmıştı. (İslam Dünyasında Samiriler)
  • Samiriler, cemaati eğitmeye oldukça önem vermişlerdir. Ba­ba Raba düşmana karşı başarılı olmanın ve cemaat olarak kala­bilmenin en önemli şartının eğitim olduğunu her fırsatta vurgu­lardı. (İslam Dünyasında Samiriler)
  • Sami kelimesi şüphesiz, Kitab-ı Mukaddes'teki "Tufan" kıssası sebebiyle ismini herkesin bildiği Nuh'un üç oğlundan biri olan Sam'dan türemiştir. (Yahudiler ve Araplar - Çağlar Boyu İlişkileri)
  • İslam, Yahudilik gibi bir Halaka, yani şeriat dinidir. Şe­riat dininde hukuk, ibadet, ahlak ve adab-ı muaşeret gibi ha­yatın en ince ayrıntısına kadar her şey Allah tarafından dü­zenlenir. Halaka-Şeriat her iki dinin de esasını teşkil eder. (Yahudiler ve Araplar - Çağlar Boyu İlişkileri)
  • " Roma İmparatorluğu'nun düşüşünden günümüze kadar, medeni dünyanın tarihini "Haç ve Hilal Mücadelesi" şeklinde özetlemek mümkündür. " (Ortaçağda İki Yahudi Seyyahın İslam Dünyası Gözlemleri)
  • ...tüccarların akın ettiği bu hareketli şehrin, İslam dünyasının büyük şehri Bağdat hariç, dünyada bir benzerinin daha olduğunu zannetmiyorum. (Ortaçağda İki Yahudi Seyyahın İslam Dünyası Gözlemleri)
  • Yahudiler Arapça'yı resmen kabul etmekle Araplaşmadı­lar. Sadece uluslararası bir dil olan Arapça'yı Aramice ile de­ğiştirmiş oldular. (Yahudiler ve Araplar - Çağlar Boyu İlişkileri)

Yorum Yaz