Nuran Yıldız kimdir? Nuran Yıldız kitapları ve sözleri
Dergi editörü,yazar Nuran Yıldız hayatı araştırılıyor. Peki Nuran Yıldız kimdir? Nuran Yıldız aslen nerelidir? Nuran Yıldız ne zaman, nerede doğdu? Nuran Yıldız hayatta mı? İşte Nuran Yıldız hayatı...

Doğum Tarihi:
Doğum Yeri:
Nuran Yıldız kimdir?
Doç. Dr. Nuran Yıldız Ankara Üniversitesi Basın-Yayın Yüksekokulu, Gazetecilik ve Halkla İlişkiler Bölümü’nü bitirdi. Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü’nden “Bir Halkla İlişkiler Yöntemi Olarak Siyasal Reklam” teziyle iletişim yüksek lisans derecesi aldı. Aynı Enstitü’nün Siyaset Bilimi Anabilim Dalı’nda “Siyasi Partilerde Lider İmajları”teziyle Siyaset Bilimi doktoru oldu. Yıldız, Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi öğretim üyesi, Ankara Üniversitesi, İletişim Araştırmaları ve Uygulama Merkezi (İLAUM) Müdürü, İletişim Araştırmaları Dergisi editörüdür. Lisans,yüksek lisans ve doktora programlarında “Örgütsel İletişim”, “İmaj Yönetimi: Kişiler ve Kurumlar”, “Siyasal İmaj”,“Halkla İlişkilerde Yazı Teknikleri”, “Örgüt Sosyolojisi” dersleri veren Yıldız, resmi ve özel kurum ve kuruluşlarda konferanslar veriyor. Gazetelerde köşe yazarlığı ve televizyon programları yapan Yıldız medya ve siyaset dünyasında ilgi gören Liderler, İmajlar, Medya ve TSK’nın iletişimi üzerine yazılan ilk akademik çalışma olan Tanklar ve Sözcükler kitaplarının yazarıdır. Halen www.nuranyildiz.com web sitesinde siyaset, iletişim ve ilişkiler üzerine yazılar yazıyor.
Nuran Yıldız Kitapları - Eserleri
- Aşk Yüzyılı Bitti
- Tanklar ve Sözcükler
- Liderler İmajlar Medya Türkiye’de Siyasetin Yeni Biçimi
Nuran Yıldız Alıntıları - Sözleri
- İster politikacı isterse popüler herhangi bir kişi; gerçek, olduğu gibi, yakın çevresinin tanıklık ettiği haliyle kamusal alanda yer almaya karar verdiğinde "doğallık" ve "samimiyet" talep eden(!) hedef grupları tarafından dışlanıp eleştirilecegi kuşkusuzdur. Dolayısıyla bugünün gerçeği, olabildiğince fazla sayıda insanın onayina gereksinim duyan kişilerin tek çaresi/ seçeneği doğal ya da samimi olmak değil "doğalmış gibi" , "samimiymiş gibi"yi tasarlayarak sahneye koymaktır. Artık talep edilen "gerçeğin" kendisi değil gerçeğin taklididir. Kimlikler gerceklikleriyle değil imajlariyla algilanmaktadir. (Aşk Yüzyılı Bitti)
- "Geçmiş" tartışmalıdır, "gelecek" belirsiz, "şimdi" ise kaotiktir. (Aşk Yüzyılı Bitti)
- .. Haz, kendi kendisini yok eden bir şeydir. Ulaşıldığı an yok olur. Arzu başka bir hedefe yönelir. Durmadan haz vaat eden başka bir hedefe. Haz evresi tamamlanmış, ulaşılmış, geçici tatmin sağlanmış ve tüketilmişse, gece yatağına uzadığında kendisini yalnız, mutsuz vr boşlukta hisseder. Yeni bir haz kaynağı/arzu nesnesi ona, içinde bulunduğu boşluktan kurtulacağını vaat edinceye kadar. Sürekli yeniden koşu başlar, her koşu bitiminde kendisinden bir şeyin öldüğünü bilmeden. Yorucu, acıklı ve bir o kadar da elle tutulamaz soyutlukta. (Aşk Yüzyılı Bitti)
- Düzenin ötekisi başka bir düzen değildir, tek alternatifi kaostur. (Aşk Yüzyılı Bitti)
- "Her an, en az ya da en çok öteki kadar önemlidir. Ve her durum herhangi bir başka durum kadar anlık ve geçicidir. " (Bauman) (Aşk Yüzyılı Bitti)
- Bütün dünyaya sahip olma beklentisiyle yaşayan ama bir apartman dairesi bile satın alamayan, istediği her işi yapabileceğine inanan ama sıkıcı bir iş bile bulamayan idealist çocuklar yetiştiriyoruz. (Aşk Yüzyılı Bitti)
- "Yaşamak, bir ömür sürmek değil, "an"ın tadını çıkarmak ve farkına varmaktır. (Aşk Yüzyılı Bitti)
- Evinde açlıktan ölen yaşlı adam, üç kadını kaçırarak esir tutan adamlar ya da dört çocuğuna işkence uygulayan anne-baba ruh hastaları olarak tanımlanabilir, onların yakınlarında yaşadıkları halde hiçbir şeyden haberdar olmayan, şüphe bile duymayacak kadar duyarsızlaşan, kendisine dönük bireylerin tanımı nedir? "Mesafesiz yabancılar" olabilir. (Aşk Yüzyılı Bitti)
- Tarihin belki de hiçbir döneminde "kimlik" bu kadar çok talep edilen ve bu kadar az kesinleşen bir kavram olmadı. Tarihin belki de hiçbir döneminde "başarı", bu kadar çok talep edilmedi ve bu kadar geçici olmadı. (Aşk Yüzyılı Bitti)
- Basit ve yüzeysel olan derinlemesine düşünmeyi gerektirmez. Kimsenin düşünmeye ayıracak zamanı da takati de yok. (Aşk Yüzyılı Bitti)