Ömer Çaha kimdir? Ömer Çaha kitapları ve sözleri
Akademisyen, Yazar, Profesör Ömer Çaha hayatı araştırılıyor. Peki Ömer Çaha kimdir? Ömer Çaha aslen nerelidir? Ömer Çaha ne zaman, nerede doğdu? Ömer Çaha hayatta mı? İşte Ömer Çaha hayatı...

Tam / Gerçek Adı: Prof. Dr. Ömer Çaha
Doğum Tarihi: 1964
Doğum Yeri: Erciş, Van, Türkiye
Ömer Çaha kimdir?
1964 yılında Van'ın Erciş ilcesinde doğdu. 1989 yılında Orta Doğu Teknik Üniversitesi, Sosyoloji Bölümü'nden mezun oldu. Aynı yıl Bilkent Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü'nde yüksek lisans, 1990 yılında da doktoraya başladı. Aynı yılın Ekim ayında TC. Başbakanlığı'nda uzman yardımcısı olarak göreve başladı. Burada iki yıl çalıştıktan sonra istifa edip Bilkent Üniversitesi'nde doktora yaptığı bölümde araştırma görevlisi olarak çalışmaya başladı. 1993 yılında doktorasını tamamladı.
Kırıkkale Üniversitesi Kamu Yönetimi Bölümü'nde öğretim üyesi olarak göreve başladı. 1996 yılında bu üniversitede iken doçentliğini aldı. Kırıkkale Üniversitesi'nden ayrıldığı Ağustos 1999 tarihine kadar burada bölüm başkanlığı görevinde bulundu. Ağustos 1999'dan itibaren Fatih Üniversitesi, Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü'nde çalıştı. Sırasıyla bölüm başkanlığı, dekan yardımcılığı ve dekanlık görevlerinde bulundu. 2004 yılında profesörlüğe yükseldi. 2004-2008 yılları arasında İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanlığı görevini yürüttü. 2012 Nisan ayında bu kurumdan ayrılarak Yıldız Teknik Üniversitesi, Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü'nde öğretim üyesi olarak göreve başladı. Aynı bölümde öğretim üyesi olarak görev yapmaktadır.
Siyaset düşüncesi, demokrasi teorisi, sivil toplum, kadın hareketi, Türkiye'nin siyasal yapısı, sosyal hareketler, siyasal parti ve seçim sistemleri gibi alanlarda uzmanlaşmış ve bu alanlarda çok sayıda İngilizce ve Türkçe yayınlar yapmıştır.
Aynı zamanda edebiyatla da uğraşan Ömer Çaha'nın "Mevsimin Adı Barış", "Karda Yalın Ayak" adında iki şiir kitabı ile "Aşk ve Ölüm" adında bir romanı yayınlanmıştır.
Ömer Çaha Kitapları - Eserleri
- Siyasi Düşüncelere Giriş
- Aşk ve Ölüm
- Dünyada ve Türkiye'de Siyasal İdeolojiler
- Aşkın Devletten Sivil Topluma
- Dört Akım Dört Siyaset
- İçindeki Şakirti Öldürmek
- Sivil Toplum Sivil Topluma Karşı
- Karda Yalın Ayak
- Sivil Toplum Aydınlar ve Demokrasi
- Sivil Kadın
- Nazlı
- Bitmeyen Beraberlik: Modern Dünyada Din Ve Devlet
- Türkiye'de Seçim Kampanyaları
- Açık Toplum Yazıları
- Açık Toplum Yazıları
- Sayın Vekilim
- Seyyah ve Derviş
- Çoban ve Efendi
- Fransa'da İslam Karşıtlığı ve Laisizm
Ömer Çaha Alıntıları - Sözleri
- "Eflatun, herkesin yönetime eşit biçimde katıldığı demokratik bir yönetim yapısına şiddetle karşıdır. Eflatun'a göre demokratik yönetim liyakati göz ardı ettiği için adaletsiz bir yönetimdir." (Siyasi Düşüncelere Giriş)
- Bu siyaset şiddeti meşru bir siyaset aracı olarak görmüş ve Türk insanı üzerinde bir baskı çemberi kurmaya çalışmıştır. Bu hareketin öncü simaları durumundaki Deniz Gezmiş ve arkadaşları 1960’ların sonlarında Batı’daki solun gittiği yönün tersine bir istikamete sapmışlardı. (Dört Akım Dört Siyaset)
- Bir kimsenin ülkesinin yasasından 'daha yüce bir yasası' vardır.Bu,vicdanın yasasıdır,'içten gelen ses'in,'kozmosu kuşatan,birleştirici ruh'un yasası.Bu 'yüce yasa' ile ülkenin yasası birbiri ile çatışır duruma geldiğinde kişinin ödevi'yüce yasa'ya uymak,ülkenin yasasına bile karşı gelmektir.Kìşi ülkenin yasasına bile karşı geliyorsa,bu eylemin bütün sonuçlarını göze almayı istiyor olmalıdır,hapishaneye kapatılmayı bile!Oysa hapishaneye girmek sanıldığı kadar olumsuz bir edim değildir;bu durum iyi niyetli kişilerin dikkatini kötü yasaya çekmeye çalışacak,bu yasanın kaldırılması sonucuna katkıda bulunacaktır.Ya da yeterince kişi hapishaneye kapatılırsa,edimleri devlet mekanizmasını işlemez kılmayı,dolayısıyla kötü yasayı uygulanamaz duruma getirmeyi sağlayacaktır (Dünyada ve Türkiye'de Siyasal İdeolojiler)
- Devletin de sivil bir yönetim tarzına kavuşması sivil toplumun vazgeçilmez gereğidir. Başka bir deyişle, toplumdan, toplumsal beklentilerden, etkilerden ve taleplerden soyutlanmış bir devletin olduğu yerde sivil toplumu yakalamak çok zor. (Sivil Toplum Sivil Topluma Karşı)
- Tek bir kültüre , dine , millete ve dile hapsolmuş insan değil ; aksine bunlardan kurtulmayı başarmış ,çok yönlü , çok özellikli, kozmopolit insandır. Bilge insan ,lokal bir devletin zincirlerinden kurtulmuş,dünya vatandaşlığına erişmiş kişidir. (Siyasi Düşüncelere Giriş)
- Hepimiz sahnedeyiz. Hepimiz bir rol icra ediyoruz. Kimimiz tüccar, kimimiz işçi, kimimiz başka rolde. Ciddiye aldığımız hayat bu işte! (Aşk ve Ölüm)
- Anglo-Sakson dünyada gelişen aydınlanma düşüncesinin temel taşları aynı zamanda modern dünya sathında gelişen demokratik yapının da temel taşları niteliğindedir. (Sivil Toplum Aydınlar ve Demokrasi)
- "Batı'da modernleşmenin dinamiğini sağlayan burjuva sınıfı, bizde devlete sırtını dayayarak ekonomik faaliyette bulunmaktadır. Batı'da işçilerin haklarını savunmak için kıran kırana mücadele eden sendikalar, bizde rejimi koruma güdüsünü işçilerin haklarının önüne alabilmektedir." (Aşkın Devletten Sivil Topluma)
- Hukukun üstünlüğü ilkesinin geçerli olduğu toplumlarda "özgürlük esas, kısıtlama ise istisna"dır. (Sivil Toplum Sivil Topluma Karşı)
- Kadınların kendi özgür iradeleriyle karar vermeleri onların kurtuluşu için yeterlidir. (Sivil Kadın)
- Doğrudan doğruya Kur’an’dan alıp ilhamı; Asrın idrakine söyletmeliyiz İslam’ı! (İçindeki Şakirti Öldürmek)
- Özel alan yoksa özgürlük de yok demektir. Liberal demokrasi bu düşünce üzerine inşa edilmiştir. (Sivil Toplum Aydınlar ve Demokrasi)
- Türk solunu incelediğimizde legal ve illegal bazda çok sayıda fraksiyon ve anlayışın karşımıza çıktığını görürüz. Türkiye’deki solu “devrimci radikal”, “entelektüel”, “Kemalist sol” şeklinde üç noktada toplamak mümkündür. (Dört Akım Dört Siyaset)
- Evrende gördüğümüz fiziksel şeyler , aslında hakikatin kendisi değil, gölgesidirler. (Siyasi Düşüncelere Giriş)
- Amerika'da sekülerizm demek, dinin devlete karşı özgür olması demektir. Amerikan sekülerizmine göre bir inanç grubu kendi inancını herhangi bir baskıya maruz kalmaksızın rahatlıkla yaşayabilmektedir. Neyin inanç meselesi olacağına karar verenler o inancı takip eden topluluklardır. Devletin bu anlamda müdahil olma hakkı yoktur. Dolayısıyla inanç toplulukları devlet karşısında her tür özgürlüğe sahiptir. (Sivil Toplum Sivil Topluma Karşı)
- Kadının, erkeğin eğe kemiğinden yaratıldığına dair bir inanç Kur’an’da yer almamaktadır. Bu inanç Müslümanlara sonradan geçmiştir. kadın erkek arasına kalın duvarlar örmeyi öngören geleneksel İslami anlayışın Kur’an’dan değil tarihsel şartlardan kaynaklandığını unutmamak gerekir. Kuran Müslüman kadınla Müslüman erkeği birbirinin dostu olarak gören bir anlayışa sahiptir. (Sivil Kadın)
- İbni Rüşt de Plato, Aristo ve Farabi gibi "ideal" ve "bozulmuş" devlet formundan söz eder. Ona göre ideal devlet Hz. Peygamber ile dört Halife dönemini kapsayan Asrı Saadet dönemidir. Bu döneme İbni Rüşt, "Altın Çağ" adını vermektedir. Farabi gibi onun için de ideal devlet yönetimi "imam" devletidir. (S.90) "İbn Rüşt, hukukla ilgili tasnifinde Antik Yunan'ın etkisinde olmasına rağmen, İslâm'ın hukuk sistemi olan şer'i hukuku Antik Yunan'ın nomoslarına tercih etmektedir. Nomosla karşılaştırıldığında, şer'i hukukun insanı erdemli kılma olasılığı daha fazladır." 91 (Siyasi Düşüncelere Giriş)
- Durkheim'e göre Protestan ülkelerde zayıflayan aile, akrabalık, komşuluk ve cemaat bağları bireyi yalnızlığa sevk etmekte, bu da intihara kadar varan bir sürece yol açmaktadır. Oysa Katolik ülkelerde bu tür bağlar güçlü olduğu için buralarda bireysel bunalım ve anomi durumu daha düşük düzeyde görülür. (Sivil Toplum Sivil Topluma Karşı)
- Yirmi birinci yüzyıl küresel bir yüzyıldır. Bu yüzyılın en önemli olayı sınırların giderek esniyor oluşu, hatta fiziksel varlığı devam etmekle birlikte artık eski koruyucu özelliğini yitiriyor oluşu olacaktır. (Sivil Toplum Sivil Topluma Karşı)
- Yönetim, iktidar gücünü kişisel çıkarları ve sınırlı iyilikler için kullanacak insanlara değil ,onu hakikate ve sınırsız iyiliklere ulaştıracak insanlara verilmelidir. (Siyasi Düşüncelere Giriş)