diorex
Dedas

Oral Sander kimdir? Oral Sander kitapları ve sözleri

Türk Akademisyen ve Araştırmacı Oral Sander hayatı araştırılıyor. Peki Oral Sander kimdir? Oral Sander aslen nerelidir? Oral Sander ne zaman, nerede doğdu? Oral Sander hayatta mı? İşte Oral Sander hayatı... Oral Sander yaşıyor mu? Oral Sander ne zaman, nerede öldü?

  • 06.03.2022 18:00
Oral Sander kimdir? Oral Sander kitapları ve sözleri
Türk Akademisyen ve Araştırmacı Oral Sander edebi kişiliği, hayat hikayesi ve eserleri merak ediliyor. Kitap severler arama motorlarında Oral Sander hakkında bilgi edinmeye çalışıyor. Oral Sander hayatını, kitaplarını, sözlerini ve alıntılarını sizler için hazırladık. İşte Oral Sander hayatı, eserleri, sözleri ve alıntıları...

Doğum Tarihi: 1941

Doğum Yeri:

Ölüm Tarihi: 10 Eylül 1995

Ölüm Yeri:

Oral Sander kimdir?

Oral Sander, (1941 - 1995) Türk akademisyen ve araştırmacı.

Orta ve lise eğitimini TED Ankara Koleji'nde yapıp 1960da liseyi bitirdi. Sonra Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi' SBF'e girip 1964 yılında Siyasi Şube'sinden mezun oldu. Aynı yıl Siyasi Tarih Kürsüsü'ne asistan olarak girdi. 1968 yılında doktorasını verdi. 1975 yılında doçent, 1988 yılında profesörlüğe yükseltildi. Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Başkan yardımcılığı ve Siyasi Tarih Anabilim Dalı Başkanlığı yaptı. ABD'nin çeşitli üniversitelerinde dersler ve seri konferanslar verdi. 10 Eylül 1995 yılında bağırsak düğümlenmesi nedeniyle vefat etti.

Oral Sander Kitapları - Eserleri

  • Siyasi Tarih: İlkçağlardan 1918'e
  • Siyasi Tarih: 1918-1994
  • Anka'nın Yükselişi ve Düşüşü
  • Türkiye'nin Dış Politikası
  • Türk Amerikan İlişkileri 1947 - 1964
  • Balkan Gelişmeleri ve Türkiye

Oral Sander Alıntıları - Sözleri

  • "Avrupa artık Osmanlı'yı tanımaya başlıyordu ve Süleyman da Avrupa'nın en uygar monarkları arasındaydı. Göçebe, kabile ve din kökenlerinden bir Doğu uygarlığını en yüksek noktaya çıkarmayı ve onu Avrupa uyumu içine sokmayı bilmişti. Zaten bunun için de Batı'da 'Muhteşem' (magnificent) olarak adlandırılmıştı." (Anka'nın Yükselişi ve Düşüşü)
  • Selçuklular Batı Anadolu'ya "Roma Ülkesi" diyorlardı. "Rum" ve "Rumeli" (Roma ili) sözcükleri buradan gelmektedir.Daha sonra Batı Anadolu'da kalan ve Grekçe konuşanlara "Rum" denmeye başlanmıştır. (Siyasi Tarih: İlkçağlardan 1918'e)
  • Dünya petrolünün %70'ini üreten Ortadoğu ve Afrika, ancak %4'ünü tüketmekte, %10'unu üreten Kuzey Amerika, Batı Avrupa ve Japonya, %75'ini tüketmektedir. (Siyasi Tarih: 1918-1994)
  • Ortadoğu'da petrol, büyük devlet çatışmasının temel nedeni, bu çatışmayı şiddetlendiren unsur da çatışan Arap ve İsrail milliyetçiliğidir. ... Ortadoğu çatışmalarının çözümünü olanaksız olmasa bile çok zor duruma getiren unsur, milliyetçilikle de bağlantılı olan "din"dir. (Siyasi Tarih: 1918-1994)
  • Osmanlı yönetiminin hoşgörüsüz olduğu ve azınlıkları baskı altında tuttuğu, merkezi yönetimin bozulup bazı yerel yöneticilerin keyfi hareket etmeğe başladıkları 19. yüzyılda bile, genel bir uygulama olarak ileri sürülemez. Üzerinde egemenlik kurulan ülkelerden devletin maddi ihtiyaçları geldiği ve Osmanlı hükümranlığı tanındığı sürece, bölgesel yönetimlere doğrudan pek karışılmamış, kültürel ve dini baskı uygulanmamıştır. Böylece sürdürülen bölgesel özerkliğin, bağımlı ülkelerdeki ulusal benliğin sürdürülmesine yardımcı olduğu söylenebilir. Dolayısıyla, ulusçuluk akımı Doğu Avrupa’ya geldiği zaman, burada uygun bir ortam, dinlerini, dillerini ve ulusal benliklerini koruyan topluluklar bulmuştur. Ama, hoşgörülü yönetim, bu toplulukların bağımsızlıklarının kazanılmasında yardımcı olurken, Osmanlı imparatorluğunun da parçalanmasında önemli bir etken haline gelmiştir. (Anka'nın Yükselişi ve Düşüşü)
  • Hemen hemen her devrim, çok büyük ölçüde yöneticilerin aşırılıklarından kaynaklanır. Ama, bu aşırılıklar hukukun çerçevesi dışında bir zorbalık ve kararlılık gerektirir. Bunun sonucunda patlak veren devrim ise, başlangıçta istenmeyen ve öngörülemeyen daha aşırı bir noktaya doğru sürüklenir. (Siyasi Tarih: İlkçağlardan 1918'e)

  • Fransız Devrimi'ne ilk hareketi soylular vermiştir. Tüm toprak mülkiyetinden vergi alınması gerektiği ortaya atılınca, bunu kabul etmeyen soylular "denize düşen yılana sarılır" misali, 1614 yılından beri toplanmayan "parlamentonun" (Etats-Generaux) toplanmasını istediler. 1789 Mayısında, soylular, din adamları ve halkın oluşturduğu üç kamaralı parlamento toplandı. (Siyasi Tarih: İlkçağlardan 1918'e)
  • .. İnsan, yaptığını bilmek durumundadır". (Türkiye'nin Dış Politikası)
  • Tarih, tarihçisi ile olayları arasında karşılıklı ve sürekli bir etkilenme süreci, bugün ile geçmiş arasında bitmeyen bir diyalogtur. (Türkiye'nin Dış Politikası)
  • Viyana'da Metternich'in devrilmesi, Bastille'in ele geçirilmesi kadar önemli bir olaydır. 1789'da Bastille, garnizonsuz eski bir kaleydi. 1848'de Metternich ise zayıf ve destekçisi olmayan bir adamdı. Ama her ikisi de eski düzenin simgeleriydiler. İkisi de gidince, beraberlerinde eski düzeni de götürdüler. (Siyasi Tarih: İlkçağlardan 1918'e)
  • Dünya petrolünün %70'ini üreten Ortadoğu ve Afrika,ancak %4'ünü tüketmekte, %10'unu üreten Kuzey Amerika,Batı Avrupa ve Japonya, %75'ini tüketmektedir. (Siyasi Tarih: 1918-1994)
  • 'Hitler bırakışma törenine tüm tarihsel 'dramatik' görüntüyü verdi. General FOch'un 1918 kasımında Alman teslim heyetini kabul ettiği vagon müzeden alınarak bırakışmanın imzalanacağı Compeignes ormanına getirildi ve Fransız temsilcileri bırakışmayı bu vagonda imzaladılar. Hitler 1918in intikamını almıştı '. (Siyasi Tarih: 1918-1994)
  • Bir uluslararası kuruluşun başarısı ona yaşam veren antlaşmanın içeriğinden çok üyelerin onu benimsemelerine ve amacı konusunda görüş birliğine varmalarına bağlıdır. (Siyasi Tarih: 1918-1994)

  • Geçmiş geleceğe olduğu kadar gelecekte geçmişe ışık tutar. (Türkiye'nin Dış Politikası)
  • ''16 Ağustos 1838 tarihinde Osmanlı devleti ile (İngiltere) imzaladığı Balta Limanı ticaret sözleşmesi ile Osmanlı gümrük duvarları indirilmiştir. Böylece, zaten emekleme dönemine bile girememiş olan Osmanlı endüstrisi, Avrupa ile rekabeti karşısında savunmasız durumda bırakılmıştır. İngiltere, Osmanlı mallarına karşı gümrüğünü düşürmemiş ve Osmanlı devleti de kendi gümrük resmini arttırmak şöyle dursun, büsbütün indirmişti.'' (Anka'nın Yükselişi ve Düşüşü)
  • Tarihten ders aldıklarını söyleyenler, çoğunlukla doğru ya da yanlış, kendi ön yargılarından hareket ederler ve buna da tarih derler. (Siyasi Tarih: 1918-1994)
  • Fransız Devrimi ve Napolyon yılları, Almanya'da görülmemiş bir kültürel uyanma dönemiydi. Beethoven, Goethe, Schiller, Kant, Fichte, Hegel ve bu büyük isimler gibi niceleri, "romantizm" dediğimiz akımı yaratmışlardı. ... 1800 lerden sonra güçlü bir biçimde ortaya çıkan Alman ulusal uyanışı, temelde, Napolyon ve Fransızlara karşıydı. (Siyasi Tarih: İlkçağlardan 1918'e)
  • ''Fransız devrimin Avrupa sahnesine daha bir şiddetle sunduğu ulusçuluk ve ulus-devlet olma hareketi, Avrupa'nın ortasında iki büyük devlete, yani İtalya ile Almanya'ya; ulusal birliklerini armağan ederken, Avrupa'nın daha doğusuna yayılarak, Osmanlı devletinin Balkan ve Ortadoğu'daki topraklarında yaşayan ulusların, bağımsızlıklarını alıp devletten ayrılmaları sonucunu doğurmuştur.'' (Anka'nın Yükselişi ve Düşüşü)
  • İkinci Dünya Savaşı aynı zamanda inançların da savaşı oldu. Almanlar bilinçli olarak Nasyonal Sosyalizm için savaşıyor ve Alman zaferi yalnız toprak getirmekle kalmıyor, aynı zamanda Nazi ilkelerinin doğruluğunu da kanıtlıyordu: Almanların üstün ırk olduğu, diğer ırkların düşüklüğü ve kimilerinin de yok edilmesi gerektiği. (Siyasi Tarih: 1918-1994)
  • Almanların tüm Balkanlara egemen olması Türkiye'nin durumunu çok nazik bir duruma soktu. Bugaristan'a tamamen yerleşen Almanyanın Türkiye'ye saldıracağı, bu durumdan yararlanara Sovyetlerin de Türkiye'yi işgal edeceği ve ülkenin Polonya gibi parçalanacağı söylenmekteydi. Bu Türkiye'de büyük korku uyandırdı. Ancak Türkiye'nin böyle bir korku sonucunda İngiltere'ye daha çok yaklaşmasından endişelenen Hitler, 4 Mart 1941 İnönü'ye bir mektup göndererek Almanya'nın Türkiye'ye karşı saldırgan emelleri olmadığını ve Alman ordularının Türk sınırından 60 km. uzakta kalacağını belirtti. (Siyasi Tarih: 1918-1994)

Yorum Yaz