Osman Mayapetek kimdir? Osman Mayapetek kitapları ve sözleri
Türk Diplomat ve İş Adamı Osman Mayapetek hayatı araştırılıyor. Peki Osman Mayapetek kimdir? Osman Mayapetek aslen nerelidir? Osman Mayapetek ne zaman, nerede doğdu? Osman Mayapetek hayatta mı? İşte Osman Mayapetek hayatı...

Tam / Gerçek Adı: Ahmet Osman Mayatepek
Doğum Tarihi: 1950
Doğum Yeri: Cenevre, İsviçre
Osman Mayapetek kimdir?
Türk diplomat ve iş adamı. Enver Paşa'nın kızı Türkân'ın oğlu ve Enver Paşa'nın torunudur. AnneannesiOsmanlı Hanedanı'ndan Naciye Sultan'dır. Babası diplomat Hüveyda Mayatepek, 1930'lu yılların Meksika büyükelçisi Tahsin Mayatepek'in oğludur.
Georgetown Üniversitesi'nin Dış İlişkiler bölümünden mezun olmuş, dedesi ve babası gibi diplomat olmuştur. Babasının diplomatlığı nedeniyle hayatının önemli bir kısmı yurt dışında geçen Osman Mayatepek, 1983'ten itibaren Ankara'da yaşamaya başlamıştır.
Mayatepek daha sonra iş adamı olmayı seçti. Smith Wesson'un Türkiye temsilciliğini yaptı ve savunma sanayii, telekomünikasyon gibi alanlarda danışmanlık verdi.
1998 yılından beri Peru'nun diplomatik misyonluğunu yürütmektedir ve Peru Fahri Başkonsolosu unvanı da almıştır.
2007'de kurulan Mahalle Afet Gönüllüleri Vakfı'nın kurucu üyelerindendir.
Enver Paşa'ya ait anı defterleri, günlük notlar, belgeler, raporlar, mektuplar, fotoğraflar, özel eşyalar ve silahlardan oluşan geniş bir arşivi bulunmaktadır. Osmanlı'nın son dönemindeki ve özellikle genç subaylar arasında yaygınlaşan yoğun not tutma, günlük ve anı yazma alışkanlığının Enver Paşa'da da bulunması ve başta kardeşiNuri Killigil tarafından iyi korunması sayesinde bu arşiv tarihe ışık tutabilecek bir zenginlikte kalabilmiştir. Bu arşiv yayınlanacak bir kitapta kullanılması amacıyla gazeteci-yazar Murat Bardakçı ile paylaşmıştır.
Osman Mayapetek Kitapları - Eserleri
- Dedem Enver Paşa
Osman Mayapetek Alıntıları - Sözleri
- Tifo salgını ve cephede kişisel şöhret ve prestij peşinde koşan bazı komutanların karargahtan gelen emirleri uygulamayı reddetmesi bu trajik sonu hazırlayan ana etkenler olmuştur.Onun 10. Kolordu komutanı bilahare 3. Ordu komutanı Hafız Hakkı Paşa geri çekilmekte olan Rus birliklerinin peşine düşünce 10.000'den fazla asker tifodan yataklara düşmüştü. Paşa tam 100 kilometrelik yeni bir savaş cephesi açmış ve zaten hasta ve bitkin durumdaki askerleri kişisel hırslarının peşinden sürükleyerek felaketin içine çekmiştir.Onun cephedeki hareketleri Harbiye nazırı ve başkomutan vekili Enver Paşa'nın emirleri ile taban tabana zıttı. (Dedem Enver Paşa)
- Şehadetinden önce Naciye Sultan'a bir mektup gönderiyor:"Yakında geleceğim seninle beraber olmak için isviçre'ye geçeceğiz ama buradan ayrılabilmek için öldüğüm hakkında dedikodu çıkaracağım aman sen inanma bu habere..."diyor.Mektubun aylar sonra Berlin'e Naciye Sultan'a ulaştığını düşünürsek mektubun eve geldiği gün maalesef gerçekten şehit oluyor. Fakat Naciye Sultan tabii o mektup elinde olduğu için zannediyor ki bu tamamen Enver Paşa'nın yarattığı bir efsane bu yüzden bir süre öldüğüne inanmıyor. (Dedem Enver Paşa)
- Tehcirin yapıldığı dönem güvenlik hatta devletin bekası açısından fevkalade güç bir dönem olmasına rağmen gerekçelerini ve yürütülüşünü anlayabilmek için olayları sadece bir Türk-Ermeni ihtilafına indirgemek son derece yanlıştır.İki tarafta küresel bir oyun içinde rol aldı ve olaylar çoğu defa kendi kontrolleri dışında gelişti (Dedem Enver Paşa)
- Milli geliri zaten düşük olan Ermenistan'ın gelirinin büyük bir miktarı küçük bir azınlık tarafından paylaşılmaktadır.Takriben 75.000 Ermeni vatandaşı geçim savaşı verebilmek için bir azınlığı veTürkiye'dedir.Küçük diasporanın bir kısmını daha zengin etmek için acaba bu soykırım yalanı ve Türkiye düşmanlığını gündemde tutup 3 milyon fakiri denize kıyısı bile olmayan bir ülkenin masum insanlarını sömürerek düşmanlık kültürünün yeşertilmesi çabaları daha ne kadar sürecektir asıl trajedi burada yatmaktadır. (Dedem Enver Paşa)
- I Dünya savaşı patlak vermiş.Aynı anda birkaç cephede birden savaşmak mecburiyetinde kalınmış ve Osmanlı vatandaşı olan bu azınlık başkaldırıyor. Hatta bazı Ermeni gönüllüler Rus ordusu ile hareket ediyor yani Rus ordusuna katılıyor. Fransızların bile Ermeni birlikleri oluyor dolayısıyla Osmanlı bu tehlikeyi nasıl bertaraf ederim diye düşünüyor. (Dedem Enver Paşa)
- "Mustafa Kemal, Talat, Enver; bu üçüne uzanan dilleri kudretim olsa kökünden keserdim." -Mahmut Esat Bozkurt (Dedem Enver Paşa)
- Batı'nın Hıristiyanları destekleme politikaları,Rusya'nın emperyalist yayılma politikaları ve Türk Müslüman halk üzerinde yarattığı olumsuz izlenimler buna karşılık Ermeni cemaati de bu desteklere kanarak gelişen bağımsızlık akımlarının etkisinde kalmaları muhakkak göz önünde tutulması gerekir.Nitekim ilk bağımsız Ermenistan devletinin başbakanı Katchaznouni'nin raporunda da bu desteklere kanarak Osmanlı'ya karşı silahlı mücadele vermenin yanlışlığını vurgulandığını da artık biliyoruz. (Dedem Enver Paşa)
- Milliyet gazetesinin 5 Ağustos 1996 tarihli sayısında Türkiye'yi terk ettiğinde parasız olduğunu Rusya'ya gitmeye çalışırken uçağı Riga üzerinde düştüğünde yakalanıp konulduğu hapishanede 6 ay resim yaparak kazandığı bir kaç kuruşu Naciye Sultan'a gönderdiğini biliyoruz. Milyonlarca doları olsaydı resim yapıp para kazanmaya mı çalışırdı?Rahat bir hayat sürmek varken savaşlarda mı ölürdü? (Dedem Enver Paşa)
- Mustafa Kemal Atatürk:Enver bir güneş gibi doğmuş,bir gurup ihtişamıyla batmıştır; arasını tarihe bırakalım demiştir.Ayrıca Atatürk'e Enver Paşa'nın kahramanca şehadet haberini Kılıç Ali haber vermiş o da:"Allah rahmet eylesin yiğit adamdı."demiş ve gözlerinden yaş damlaları sürülmüştür. (Dedem Enver Paşa)
- İlber Ortaylı Enver Paşa ile Mustafa Kemal arasındaki farkın Enver Paşa'nın Alman devlet erkanı önünde hazır olda iken padişahı umursamaması; Mustafa Kemal Paşa'nın ise iki tarafı da umursamaması olduğunu belirterek farklı bir açı ve yorum getiriyor. Mete Tunçay da İsmet İnönü'den rivayetle Enver Paşa'nın Semerkand,Tiflis, Batum... diye; Mustafa Kemal Paşa'nın Erzurum, Ankara, Sakarya...diye konuştuğundan bahseder.Ufka ve reel duruma atıf yapar. (Dedem Enver Paşa)