Özge Erkin kimdir? Özge Erkin kitapları ve sözleri
Türk Wattpad Yazarı Özge Erkin hayatı araştırılıyor. Peki Özge Erkin kimdir? Özge Erkin aslen nerelidir? Özge Erkin ne zaman, nerede doğdu? Özge Erkin hayatta mı? İşte Özge Erkin hayatı...

Türk Wattpad Yazarı Özge Erkin edebi kişiliği, hayat hikayesi ve eserleri merak ediliyor. Kitap severler arama motorlarında Özge Erkin hakkında bilgi edinmeye çalışıyor. Özge Erkin hayatını, kitaplarını, sözlerini ve alıntılarını sizler için hazırladık. İşte Özge Erkin hayatı, eserleri, sözleri ve alıntıları...
Doğum Tarihi:
Doğum Yeri: Türkiye
Özge Erkin kimdir?
Sosyal paylaşım platformu Wattpad'de "@ozgeerk" adıyla yazmaktadır. 32 yaşında, evli ve bir kız çocuğu annesidir.
Özge Erkin Kitapları - Eserleri
- Destan
- Kutsal
- Masum Koza
- Kusursuz
- Usta
- Hüküm
- Karamolla
- Ebedi Yansıma: Kehanet
Özge Erkin Alıntıları - Sözleri
- Vicdanı müebbete mahkum olanın içindeki şeytanla çengi bitmezdi. Çoğu zaman isyana davet ederdi sizi. Ama affın gölgesine sığınanın vicdanına özgürlük vaat edilirdi. Müebbet prangası kırılır, gönülden düşerdi. (Usta)
- Öyle deli gibi isme başım dönüyor Hasretini veme baharın yerine Öyle arada bi bakma içim gidiyor Gözyaşımı derme gülümün yerine Ölüm ol da düş peşime Ecel ol da al başımı Eriyor içim yanıyor giderek Yine de dayanamam sana ben Kim bilir kaç yıl daha Böyle canım yanarak Seninle olmak var ya Yeniden doğmak var ya Kim bilir kaç yıl daha Sürgün çeker bu gönül Seninle olmak var ya Yeniden doğmak var ya (Destan)
- Sadakat en güçlü olgudur ve ne yazık ki kırılması da bir o kadar kolaydır. (Ebedi Yansıma: Kehanet)
- Yüreği sürgün düşenin umudu suya düşerdi. Suya çizilen suretinin aksini bile tanımazdı insan. Kimi zaman dalgalanırdı umman, kimi zamansa süt liman. Ama her daim darmaduman... (Usta)
- "Abdestini alıp yıkadın mı elindeki kanı?" "Yıkadım abi." "Ettin mi tövbeni?" "Ettim." "O zaman sakın ola ki unutma; Yaranı açan da yarana merhem olan da Yaradan!" dedi Devran. (Karamolla)
- Gidiyorum ömrüm Gönlüm Ben senin kirpiğine Ümitlerimi sürdüm... Varsın kara toprak sarsın tenimi. Senden gayrısı değmedikten sonra Kokunla meşk etmedikten sonra Haramdır hepsi bana. Gidiyorum yüzüm Gözüm Özüm... Ömrüne kalbimi düşürdüm... Bir ben bırakıyorum ellerine Bir can bırakıyorum benden öte Tek helalimdir yüreğine Kalbim emanettir ömrüne... (Destan)
- Ey sevgili Bitti dediğin yerden başlamaya geldim Kanunun tellerini okşar gibi Okşadın ya bam telimi. İşte sırf bu yüzden geldim. Kaldım ey sevgili Dudağındaki duan olmak Ellerinde can bulmak için kaldım Gölgene bile yüz sürerim Bir adım sonrası benim Bir adım sonrası yüreğim Al işte ellerinde kalbim... (Destan)
- “Çünkü sen kusursuzsun…” Anna’nın cümlesiyle Aidan adeta büyük bir uçurumdan düşmeye başladı. Kalp atışları hızlanmış, nefesini kontrol edememeye başlamıştı. Anna’nın hissederek söylediği cümlenin onda yarattığı etki daha büyüktü. Hayatını bu cümle üzerine kuran Aidan tüm takıntısının, kusursuzluk arayışının esas sebebi bu cümleyi duymak olabilir miydi? Tüm yaşamının, biliçaltının temel taşı bu muydu? (Kusursuz)
- Yarası çok olanın gururu yerle yeksan olur. Canı yanar, gözünün feri eksik olur. Canı yanar, ruhu yok olur (Karamolla)
- "Aşk sofrasının en güzel mezesiydi vuslat. Muhteşem tadı damağınızda oynaşırdı ama bir türlü doymak nedir bilemezdiniz. Koca koca sofralar kurar, aşka donatır, vuslatı da baş köşeye koyardınız. Aşkta, göz bebekleriniz her ayrıldığında vuslatı haykırırdı tüm hücreleriniz. Sırf o yüzden vuslat en çok yakışandı aşka." (Hüküm)
- Kadınlar kendilerinden daha güzel olan birine katlanamazlar. (Kusursuz)
- Güzellik boş bir kabuktu Ruhunun güzelliği ise tek gerçek (Kusursuz)
- Hayat çoğu zaman acımasızdır. Kaderin tezgahında rengarenk ipler olmaz kimileri için. Siyahın çok olduğu, bahtı kara bir atlas serilir bazen önünüze. Ama an gelir, kader mucizevi tarafını gösterir, beyazla kırar siyahın tüm amansızlığını. (Kutsal)
- Sofraya serilen sakız beyazı örtü gibidir hayat. Üstünü dizi dizi nimetlerle donatırsın da en çok umut yakışır baş köşeye. Ruhu doyar insanın. (Kutsal)
- "Bilinmezliklerin içine doluştuğu küçücük bir kutuydu hasret. Göremediklerinize, duyamadıklarınıza, dokunamadıklarınıza duyduğunuz hasretle yanar tutuşurdunuz ama yine de bu aleve tutkun olurdunuz." (Hüküm)
- "Yaşamın döngüsü değişirdi bir anda. Siz ne yaparsanız yapın, sele kapılan sandal misali alabora ola ola sürüklenirdiniz. Ama aynı sel, birçok çer çöpü silip atardı ömrünüzden, fark edemezdiniz." (Hüküm)
- "Cesareti kendinden büyük olanın yarası haddinden büyük olurmuş, derler. " (Kutsal)
- "Aşk, üzeri örtülü, dipsiz bir kuyu gibidir. Fark etmeden düşüverirsin içine. Önce kurtulmak için çabalar, avuçlarını kanatırsın. Farkına vardığındaysa çıkmak aklına bile gelmez. Kalbin gibi küçük yerde nefesin kesilir ama nimet sayar, cennetin bellersin. " (Usta)
- Her kadının kendine ait bir gizemi vardır. Tıpkı her insanın gizlediği bir günahı olduğu gibi.. (Masum Koza)
- Dalgalı denizin ortasında küçük bir sandal gibiydi aşk. Alabora olmakta vardı, usul usul suyun üzerinde süzülmekte. (Masum Koza)