Recep Şentürk kimdir? Recep Şentürk kitapları ve sözleri
Sosyolog, Yazar, Çevirmen, Editör, Akademisyen Recep Şentürk hayatı araştırılıyor. Peki Recep Şentürk kimdir? Recep Şentürk aslen nerelidir? Recep Şentürk ne zaman, nerede doğdu? Recep Şentürk hayatta mı? İşte Recep Şentürk hayatı...

Sosyolog, Yazar, Çevirmen, Editör, Akademisyen Recep Şentürk edebi kişiliği, hayat hikayesi ve eserleri merak ediliyor. Kitap severler arama motorlarında Recep Şentürk hakkında bilgi edinmeye çalışıyor. Recep Şentürk hayatını, kitaplarını, sözlerini ve alıntılarını sizler için hazırladık. İşte Recep Şentürk hayatı, eserleri, sözleri ve alıntıları...
Tam / Gerçek Adı: Prof. Dr. Recep Şentürk
Doğum Tarihi: 1964
Doğum Yeri: Çankırı, Türkiye
Recep Şentürk kimdir?
1964'de Çankırı'da doğdu.
1988' de İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sosyoloji bölümünde yüksek lisans eğitimini tamamladıktan sonra aynı bölümde asistan oldu.
1998'de ABD'de New York Columbia Üniversitesinde doktora çalışmalarını tamamladı.
Fatih Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Kamu Yönetimi Bölümünde öğretim üyesi ve İSAM’da araştırmacı olarak çalışmıştır.
Şu an İbn Haldun Üniversitesi'nde rektördür.
Recep Şentürk Kitapları - Eserleri
- Malcolm X
- Açık Medeniyet
- Fütüvvet Erdemli Gençlik
- Türkiye'de Dindarlık
- İnsan Hakları ve İslam
- İsmet Ademiyyetlerdir
- Türk Düşüncesinin Sosyolojisi
- İslam Dünyasında Modernleşme ve Toplumbilim
- Yeni Din Sosyolojileri
- İbn Haldun Güncel Okumalar
- Medeniyet ve Değerler
- Comparative Theories and Methods Between Uniplexity and Multiplexity
- Türk Düşüncesinde Sosyoloji
- Direnen Meal Akif Meali
- Toplumsal Hafıza
Recep Şentürk Alıntıları - Sözleri
- Ilm al Umran is based on a ... social metaphysics; and it is a kind of ontology in terms of discussing the essential attributes of the society. This ontology is different than the ontology that deals with existence from the point of view of existence because of the fact that it examines a sociohistorical realm as a unit of analysis that has never been realized before by the metaphysicians (Görgün cited by Sunar-Yaslıçimen 2008:419). (Comparative Theories and Methods Between Uniplexity and Multiplexity)
- Fıkıh'ı hatalı bir şekilde sadece "İslam hukuku" olarak görürler ve bu hukukun üzerinde yükseldiği "devamlı surette kendini yeniden inşa eden" toplum tasavvurunu dikkate almazlar. (Türk Düşüncesinin Sosyolojisi)
- Maalesef, asrımızda din eğitiminin akademikleşmesi, dini söylemin siyasallaşıp ideolojikleşmesi, ekonomi ve siyasetin maneviyat ve ruhiyatın önüne geçmesi sebebiyle kaybettiğimiz değerlerimizden biri de imanın tadıdır. (Fütüvvet Erdemli Gençlik)
- Allah'a karşı işlenen günahları cezalandırmak, söz konusu günahlar başkalarına zarar vermediği zaman, insanların sorumluluğu değildir -bu ceza ahirette verilecektir. Hukuk sadece, diğer insanların haklarını ihlal eden günahları cezalandırabilir; geriye kalan günahların cezalandırılması Allah'a havale edilir. (İnsan Hakları ve İslam)
- İslam fıkhı, önceki dinlerin hukuklarına çok büyük bir statü verir; onları Müslümanlarca kabul edilecek ve uygulanacak yasaların alınacağı meşru kaynaklar olarak görür. (İnsan Hakları ve İslam)
- Aliya İzzetbegoviç, Doğu ve Batı derken, coğrafi bir farklılığı değil, dini ve fikri farklılığı ve bu din kültüründen kaynaklanan, medeniyetler arası farkı kast etmektedir. Daha net bir ifade ile bir tarafta Yahudilik, bir tarafta Hristiyanlık, ortada da İslam olarak görmektedir. O harita içinde, İslam medeniyetinin canlanmasını ve ihya olmasını istemektedir. (Açık Medeniyet)
- Gerçek peşinde koşturan akıldan, yapacağı her atılımda belli bir esnekliği hiç elden bırakmaması beklenir. (Malcolm X)
- Müslümanlar tarihte yukarıda kısaca ortaya koymaya çalıştığımız evrenselci yaklaşım sayesinde, çok dinli ve çok medeniyetli siyasî sistemlerin hukukî zeminini hazırlamışlar ve bunu başarıyla çok geniş bir coğrafyada ve uzun asırlar boyunca uygulamışlardır. Ancak bu miras günümüzde unutulmaya yüz tutmuştur. Huntington'ın meşhur kitabında12 bahsettiği dokuz medeniyetten altı tanesi Müslümanların yönetimi altında yaşamıştir. Dünya medeniyetlerinden sadece üç tanesi İslâm yönetimi altında yaşamamıştır. Çok medeniyetli bir yönetim hukukî ve felsefî temelini “ismet âdemiyyetledir” ilkesinde öz bir şekilde ifade edilen evrenselci fıkıh yaklaşımından almıştır. (İnsan Hakları ve İslam)
- “Irkçılık ideolojik bir düşünce değil, aksine psikolojik bir hastalıktır..!” (Malcolm X)
- AYIPLARI ÖRT: KENDİ AYIPLARINLA O KADAR MEŞGUL OL Kİ BAŞKALARININ AYIPLARIYLA UĞRAŞACAK VAKTİN KALMASIN (Fütüvvet Erdemli Gençlik)
- Evrenselci yaklaşıma göre, insan hakları doğuştandır, Allah tarafından verilmiştir, devlet-vatandaş ilişkisi yerine Allah-insan ilişkisi merkezlidir ve insan halları devlet de dahil olmak üzere hiçbir otorite tarafından asla alınamaz. Cemaatçi yaklaşıma göre ise, insan hakları akitseldir ve devlet-vatandaş ilişkisi merkezlidir. İman ve emam ile kazanılan vatandaşlığı hak ve sorumlulukların temeli olarak gören cemaatçi yaklaşıma göre, haklar devlet tarafından vatandaşlarına verilir. Vatandaşlıklarını kaybedenler haklarını da kaybederler. (İnsan Hakları ve İslam)
- ...zalime karşı çıkmayan onun zulmüne ortak olmuş olur. (Fütüvvet Erdemli Gençlik)
- Batının laikleşmesi ve modernleşmesi ile ötekine bakışı değişmedi. Modern dönemde laik sosyal teori ve oryantalizm bir ötekileştirme aracı olarak Ortaçağ'daki teolojinin yerini aldı. (Açık Medeniyet)
- "insanın dokunulmazlık hakkının tek dayanağı insan olmaktır.", "İnsan olmak insan haklarına sahip olmak için yeterli sebeptir.", "VARIM ÖYLEYSE HAKLARIM DA VARDIR" şeklinde tecrübe edebiliriz. (İsmet Ademiyyetlerdir)
- Türk hukuk sisteminin sekülerleşmesi, otomatik olarak azınlık hakları sorununu çözmedi. Bazı sorunlar çözüldü, fakar yeni sorunlar ortaya çıktı. Kürtler, Osmanlı yönetiminde bir sorun teşkil etmiyordu çünkü onlara, dillerini kullanmalarına ve kültürlerini sürdürmelerine izin veriliyordu. Daha sonra kendilerini, yeni milliyetçi ideoloji tarafından rahatsız edilmiş hissettiler ve onlara kültür ve dillerini yaşatmaları konusunda kısıtlamalar dayatıldı. Dini azınlıklar da Osmanlı yönetiminde yaşamadıkları sorunları, özellikle devletin dini eğitim konusundaki tekelinden dolayı, din eğitimi alanında yaşadılar. Türkiye Cumhuriyeti, dini kurumları devletleştirdi ve sıfi tarikatları yasakladı. Hristiyanların misyonerlik faaliyetleri de engellendi. Sonunda, Türk Müslüman kadınların çoğunun taktığı başörtüsü, 1980'lerde öğrencilere ve devlet çalışanlarına yasaklandı. Benzer şekilde aşağı yukarı aynı zamanlarda, erkek öğrenciler, profesörler ve devlet çalışanlarının sakal bırakması da yasaklandı. (İnsan Hakları ve İslam)
- Haklarımız varoluşumuzdandır. (İsmet Ademiyyetlerdir)
- Nasihat vermenin en önemli adabı, yalnızken vermektir. (Fütüvvet Erdemli Gençlik)
- A brief example may be useful for further clarifying the idea of the hermeneutic circle. Consider, for instance, the task of understanding a paragraph in any piece of writing. The paragraph in question must, of course, be understood by means of understanding the individual sentences that make up that paragraph. On the other hand, it is often the case that the meaning of individual sentences in a paragraph becomes clear only when we already have an understanding of what the paragraph as a whole is trying to convey, or what the paragraph is "driving at," or what is the "direction" of the entire paragraph. Similar part/whole dialectics constituting the hermeneutic circle may be seen to operate between words and sentences, paragraphs and chapters, chapters and the book, individual books written by an author and the author's complete oeuvre, authorial oeuvre and the genre to which a specific oeuvre may belong, and so on (Prasad 2002: 18)." (Comparative Theories and Methods Between Uniplexity and Multiplexity)
- İslam Milleti'nin isim değiştirme siyaseti, derin etkileri olan bir strateji olmuştur. (Malcolm X)
- “Man acts as though he were the shaper and master of language, while in fact language remains the master of man. ” ― Martin Heidegger poetry language thought (Comparative Theories and Methods Between Uniplexity and Multiplexity)