Saffet Murat Tura kimdir? Saffet Murat Tura kitapları ve sözleri
Türk Psikiyatrist, Yazar Saffet Murat Tura hayatı araştırılıyor. Peki Saffet Murat Tura kimdir? Saffet Murat Tura aslen nerelidir? Saffet Murat Tura ne zaman, nerede doğdu? Saffet Murat Tura hayatta mı? İşte Saffet Murat Tura hayatı...

Türk Psikiyatrist, Yazar Saffet Murat Tura edebi kişiliği, hayat hikayesi ve eserleri merak ediliyor. Kitap severler arama motorlarında Saffet Murat Tura hakkında bilgi edinmeye çalışıyor. Saffet Murat Tura hayatını, kitaplarını, sözlerini ve alıntılarını sizler için hazırladık. İşte Saffet Murat Tura hayatı, eserleri, sözleri ve alıntıları...
Doğum Tarihi: 1955
Doğum Yeri: Akyazı, Sakarya, Türkiye
Saffet Murat Tura kimdir?
1955 yılında Akyazı'da doğdu. 1980 yılında Cerrahpaşa Tıp Fakültesi'nden mezun oldu. Bir süre fizyoloji üzerine çalıştıktan sonra 1986 yılında İstanbul Tıp Fakültesinde psikiyatri uzmanlığını tamamladı. Analitik yönelimli psikoterapi üzerinde çalışmalar yaptı. 1990 yılında İmago Psikoterapi Merkezi'ni kurdu. Yurt içinde ve yurt dışında yayımlanan bilimsel çalışmalarının dışında felsefe ve politika konularında yazıları yayımlandı.Defter dergisi yayın kurulunda bulunan ve Metis 'Ötekini Dinlemek' dizisinin editörü olan Tura'nın, Freud'dan Lacan'a Psikanaliz (Ayrıntı, 2. basım, 1995) adlı kitabı bulunmaktadır.
Saffet Murat Tura Kitapları - Eserleri
- Freud'dan Lacan'a Psikanaliz
- Zor Problem: Bilinç
- Şeyh ve Arzu
- Histerik Bilinç
- Madde ve Mana
- Beynin Gölgeleri
- Günümüzde Psikoterapi
Saffet Murat Tura Alıntıları - Sözleri
- Eğer evren sistematik bir bütünse insan beyni, içinden neşet ettiğimiz doğanın en temel özelliğini bizzat kendimizde gözlememize imkanı verir. (Zor Problem: Bilinç)
- Freud’un dediği gibi, “nesne ilişkilerinde kin sevgiden daha eskidir”. (Freud'dan Lacan'a Psikanaliz)
- Böylece bizlik bilinci daima bir “öteki” kurgular. (Şeyh ve Arzu)
- Psikanaliz kuramında insan uygarlık kurmuş ancak geniş ölçüde biyolojik kökenli dürtüsel motivasyonlarına uygun davranmaya yatkın bir hayvan olarak düşünülmüştür. İnsanın nevrotik iç çatışmaları da son tahlilde bir hayvan olmasından kaynaklanan bu ilkel güdülenmeleriyle bir uygarlık üyesi olarak bunları dizginlemesi gerekliliğinin yarattığı çelişki üzerinden açıklanmıştır. (Histerik Bilinç)
- Bizi zayıf düşüren, sulu gözlü kılan vicdanımızla mücadele ediyor olmalı. (Şeyh ve Arzu)
- Vicdanla aklın yolu her zaman bir değildir.... (Şeyh ve Arzu)
- “uzak galaksilerde veya kara deliklerde değil, hemen kafatasımızın içindeki evrenin bu en büyük sırrı” karşısındaki yetersizliğimiz, muhtemelen kuantum mekaniğindeki önemli teorik eksikliklere dayanmaktadır ve çözümü önümüzde uzanan yüzyıla devredilmiştir. (Şeyh ve Arzu)
- "Kernberg'in patolojik kişilik örgütlenmelerini üç düzeyde ele aldığından söz edilmişti. Buraya kadar daha çok sınır durum patolojisi üzerinde duruldu. Yukarıda da anlatıldığı gibi Kernberg patolojik kişilik örgütlenmelerini klinik bakımdan ayırt ederken şu üç ölçütü temel alır: kimliğin bütünleşmesi, savunma mekanizmaları ve gerçekliği değerlendirme. Nevrotik örgütlenmede kimlik bütünleşmişken, sınır durum ve psikotik örgütlenmelerde kimlik dağınıklığı vardır. Ancak sınır vakalar kendilik ve nesneyi ayırt edebilirken, psikotik örgütlenmelerde bu ayrışma netleşmemiştir. Savunmalar bakımından nevrotik hasta bastırma ve yüksek yardımcı savunmalar kullanırken, sınır vakalar bölme ve ilkel yardımcı savunmalar kullanır. Her iki durumda da savunma ruh içi çatışmaya yöneliktir. Oysa gene bölme ve ilkel yardımcı savunmaları kullanan psikotiklerde bu mekanizmalar kişiliğin çözülmesine karşıdır. Gerçekliği değerlendirme bakımından ise nevrotik ve sınır vakalar hasar görmemiştir. Ancak sınır vakalarda gerçeklikle ilişki ve gerçeklik duygusu zaman zaman bozulur. Psikotiklerde ise gerçekliği değerlendirme kapasitesi yitirilmiştir." (Günümüzde Psikoterapi)
- İnsan anlıyorsa, anlama zaten bir doğa olayıdır. (Beynin Gölgeleri)
- dünya tarihi ırkların mücadelesidir, evreni Allah yaratmıştır. (Şeyh ve Arzu)
- Bilinç yoktur; bilinç algısı vardır. Bilinçli ben de diğerleri gibi bir algıdır, fenomenal bir yaşantıdır: Bilinçli ben yaşantısı biyolojik organizmanın kendisinde kendisiyle ilgili bir algı, fenomenal bir yaşantıdır. (Zor Problem: Bilinç)
- İçten bir ilişkiye girmedeki güçlük daima bilinçli veya bilinçdışı değersizlik duygularıyla ilgilidir. (Günümüzde Psikoterapi)
- Bilinç fenomenleri uzayda yer kaplamazlar, sadece zamanda varlardır. (Histerik Bilinç)
- "Bilinçli ben yaşantısı neden bütünsel fenomenal dünya yaşantısının her anında var ? " (Zor Problem: Bilinç)
- ''Doğal seçilimin neden olduğu bir süreç sonucunda kendimizi özneler olarak düşünmemizi sağlayan bir dile doğduk.'' (Madde ve Mana)
- Beynin fenomenal dünyasını oluşturan yaşantılar beynin bazı enformasyon işleme süreçlerinin "çıktılarını" (yani "bilinçli ben" yaşantısının eşlik ettiği nöral sürecin girdilerini) gerçekleştiren nöral olayla beraber ortaya çıkar. (Zor Problem: Bilinç)
- '' yaşam ölüme giden dolambaçlı bir yol gibi '' (Freud'dan Lacan'a Psikanaliz)
- Bütün biyolojik sistemler, bilhassa insan gibi kompleks organizmaların sinir sistemleri hayatta kalmak ve türünü devam ettirmek için kendiyle (organizmayla) kendi olmayanı ayırt etmek zorundadır. (Zor Problem: Bilinç)
- Dil herşeyden önce yalan söylemek için vardır. Umberto Eco (Beynin Gölgeleri)
- ''Bazen neyin kavgasını verdiğimizi bilmez, kendi kabusumuzu gerçeğe dönüştürürüz.'' (Madde ve Mana)