matesis
dedas

Sedat Umran kimdir? Sedat Umran kitapları ve sözleri

Şair Sedat Umran hayatı araştırılıyor. Peki Sedat Umran kimdir? Sedat Umran aslen nerelidir? Sedat Umran ne zaman, nerede doğdu? Sedat Umran hayatta mı? İşte Sedat Umran hayatı... Sedat Umran yaşıyor mu? Sedat Umran ne zaman, nerede öldü?
  • 24.01.2023 15:00
Sedat Umran kimdir? Sedat Umran kitapları ve sözleri
Şair Sedat Umran edebi kişiliği, hayat hikayesi ve eserleri merak ediliyor. Kitap severler arama motorlarında Sedat Umran hakkında bilgi edinmeye çalışıyor. Sedat Umran hayatını, kitaplarını, sözlerini ve alıntılarını sizler için hazırladık. İşte Sedat Umran hayatı, eserleri, sözleri ve alıntıları...

Doğum Tarihi: 1926

Doğum Yeri: Erenköy

Ölüm Tarihi: 7 Ağustos 2013

Ölüm Yeri:

Sedat Umran kimdir?

1925'te İstanbul'da doğdu. 1942'de Haydarpaşa Lisesi'ni bitirdikten sonra bir süre İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi'ne devam eden Umran, Edebiyat Fakültesi Alman Dili ve Edebiyatı bölümüne geçerek, 1948'de buradan mezun oldu. Çeşitli kuruluşlarda memur ve çevirmen olarak çalışan Umran, 1974'te İzmir,Sümerbank Boru Fabrikası mütercimi iken emekliye ayrıldı.Nüfus kütüğündeki asıl ismi Osman Sedat Öcal’dı.[1]

Yeni Devir, Tercüman ve Türkiye gazetelerinde yazan Umran'ın ilk şiiri 1943'te Yedigün dergisinde yayımlandı. İlk şiir kitabı Meş'aleler yayını olarak 1949'da çıktı.

Hisar, Beş Sanat, Varlık, Türk Dili, Güney, Yeditepe, Soyut, Büyük Doğu, Diriliş, Türk Edebiyatı, Sözcükler, Sedir, Tan, Gösteri, Gergedan, Mavera, Aylık Dergi, Milli Kültür, Yaba/Öyküdergilerinde şiirleri ve çeviri şiirleri yayımlanan Umran, Leke[2] isimli kitabıyla tanındı ve eşyanın şairi olarak anıldı.

İnsan Gelişiminin Devridaimi çevirisiyle 1994 Türkiye Yazarlar Birliği Çeviri Ödülü 'nü kazanan Umran'ın, şiir kitaplarının yanı sına Almancadan yaptığı çok sayıda çevirisi bulunuyor. Son yıllarını geçirdiği Darülaceze'de 7 Ağustos 2013'de vefat eden şair Sedat Umran, Zincirlikuyu Mezarlığı'nda toprağa verildi.

Sedat Umran Kitapları - Eserleri

  • Meşaleler
  • Akşamın Kaması
  • Şiirde Metafizik Geçek
  • Altın Eşik
  • Büyük Alman Şairleri
  • Sedat Umran'dan Seçmeler
  • Akşam Şiirleri
  • Aynada Gün Doğumu
  • Gittin Taş Atarak Denizlerime
  • Kırık Ayna
  • Sonsuzluk Atı
  • Leke
  • Cumhuriyet Dönemi Türk Şiirinde Bilinen ve Bilinmeyen Şaheserler Antolojisi

Sedat Umran Alıntıları - Sözleri

  • Değil her dize, her hece şâirini ifşa etmelidir. (Şiirde Metafizik Geçek)
  • Ben ne gökkubbesini omuzlarında taşıyan Atlas ne de denizin öfkesini bir borudan üfleyen Triton'um, kimse hıncının diskini benim kadar fırlatamaz, ben sonlara başlangıç, başlangıçlara sonum. (Leke)
  • "Gözlerinin gecesi yağmaladı gündüzümü Gözlerin aşk bağımın iki kara üzümü Ezdim bakışlarımla şarapladım seni Yepyeni bir kitapsın, altın kapladım seni Ben içinde süzüldüm, içinde tortulandım Bazan duruldum sende, bazan da bulandım Bir aynaydım boyuna sırladın beni Bir anda sonsuzladın, sıfırladın beni Yediveren gülüsün, ben yanında diken Varlığım eksilse de sende biriken!" (Kırık Ayna)
  • 'Gür çimenler gibi fışkırıyor karanlıktan Kökleri kurumuş sandığım o güzel günler' (Şiirde Metafizik Geçek)
  • Kim demiş kadınlar soyunur Onlar yalan giysileriyle giyinik Dudakları boyalı, meme uçları dik Şehvet oyuncaklarınkurabilirsen kur Aldatıcıdır sözleri: Canım, şekerim, cicim İçlerinden erkeklere kin kusarlar Onlar ancak uykularında susarlar Gözyaşları kolay akar: Sicim sicim Gözeneklerinden fışkırır alev Dokununca yanar parmak uçlarımız Onları biz şımarttık, bizim suçlarımız Seveceksen onları çok uzaktan sev!.. (Akşamın Kaması)
  • İdam tutuklusu, sorgusuz, yargısız geçirmişler sırtına daracık bir gömlek; ölmedi asansör her gün asılmaktan, dünyayı yer ve gök arasında sandı, sürdürdü bir kısır döngüde yaşamasını. İnsanlar girdiler telâşla bir hırsız gibi sessizce gövdesinden içeri, aldırış etmedi, atmadı bir adım ileri; alıştığı bir inilti oldu yaşaması. Ama insanlar ondan ne kadar uzak! her gün içindeydiler, anlıyamadılar, asansörü sürüklenen ceset sandılar. (Altın Eşik)
  • Beni sana bağlayan o tatlı gülüşündür Benim için yaşamak bundan sonra hep dündür... (Kırık Ayna)
  • Yüzünün bahçesinde bir kızıl gül uyanmış O uzun kirpikleri kara dikenler gibi Bakar bakmaz görünür yeşil denizin dibi içine düşen herkes bağuluyorum sanmış (Kırık Ayna)
  • Bırak yorgun ellerim avucunda uyusun Suyu acı olsa da sen bana tek kuyusun (Kırık Ayna)
  • "Adımlarımı sokakların ceplerinde bırakarak Kaçmak istiyorum içimdeki dünyadan Ölümle birdirbir oynayıp taklak atarak Sürüklemek ölü günlerimin cesetlerini Sonu gelmez kafileler halinde ardımdan." (Kırık Ayna)
  • Ben ne zaman bir gülüş duysam sana uyanırım Sarkar karanlığıma gündüzün Aydınlanır duygumun her katı Seni görürüm. (Sedat Umran'dan Seçmeler)
  • Ve sonra sessizliğin Bindi bisikletine... (Şiirde Metafizik Geçek)
  • Mahzun aynaların saf gözlerinde Bir ömür boyunca beliren hayret Eşyanın yüzdüğü sulara in de Dünyayı aynalar içinde seyret (Aynada Gün Doğumu)
  • "Gittin dağ gibi büyüdü yalnızlık Issızlığın iki ucunda şimdi sen varsın Tam ortasında yokluğun, yokluğun, yokluğun O konuşsa konuşur, sussa susarsın." (Kırık Ayna)
  • Ey bana yaşamın kıyısından mendil sallayanlar bilin ki karanlığınıza sürtünerek geçiyorum. (Leke)
  • Gittin,boşandı içimde sevincin yayı Kim öğretecek bana ah,sensiz yaşamayı. (Gittin Taş Atarak Denizlerime)
  • Hâlâ mütehayyirim sadanın Gönlümde kalan akislerinden Yahya Kemâl (Şiirde Metafizik Geçek)
  • Ben bütün umutları üst üste aldattığım, -boşuna beklemeler kapıların dışında- kurşuna dizilenlerin en ön safında bir dinamit sessizliği içimde patlattığım. (Leke)
  • Ben artık çocuk sesleri biriktiriyorum içimin kumbarasında. (Sedat Umran'dan Seçmeler)
  • Sevgilisi için 'yanağının parlaklığına benim kalbim nasıl karşı koyabilir, hele bir düşün, rûhsuz bir beden olan aynalar bile yanağının parlaklığı karşısında hayrete kapılıyorlar' demektedir. (Aynada Gün Doğumu)

Yorum Yaz