Selcan Taşçı kimdir? Selcan Taşçı kitapları ve sözleri

Yazar Selcan Taşçı hayatı araştırılıyor. Peki Selcan Taşçı kimdir? Selcan Taşçı aslen nerelidir? Selcan Taşçı ne zaman, nerede doğdu? Selcan Taşçı hayatta mı? İşte Selcan Taşçı hayatı...

Yazar Selcan Taşçı edebi kişiliği, hayat hikayesi ve eserleri merak ediliyor. Kitap severler arama motorlarında Selcan Taşçı hakkında bilgi edinmeye çalışıyor. Selcan Taşçı hayatını, kitaplarını, sözlerini ve alıntılarını sizler için hazırladık. İşte Selcan Taşçı hayatı, eserleri, sözleri ve alıntıları...

Doğum Tarihi: 1979

Doğum Yeri: Tekirdağ

Selcan Taşçı kimdir?

1979 yılında Tekirdağ'da doğdu.İlk ve orta öğretimini burada tamamladıktan sonra,İstanbul Üniversitesi Leh Dili ve Edebiyatı bölümündeki eğitimini yarıda bırakarak,İstanbul Üniversitesi Sanat Tarihi bölümüne girdi.Mezuniyetinin ardından,Marmara Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü'nde Türk Sanatı üzerine özel eğitim aldı.Halen Bahçeşehir Üniversitesi'nde Kültür Politikaları ve Sanat Yönetimi Yüksek Lisansı yapmaktadır.Beş yıl süreyle Kanal59'da haber ve yayın koordinatörlüğü yaptı.Anadolu Basın Birliği 2000 yılı En İyi Haber-Görüntü ve Trakya Gazeteciler Derneği 2001 yılı En İyi Televizyon Programı-Görüntü ödüllerini kazandı.Günlük yazıları Yeniçağ ve Ortadoğu Gazeteleri'nde yayınlandı.Bedel,çalışmalarını dramatik yazarlık üzerine yoğunlaştıran genç yazarın ilk romanı.

Selcan Taşçı Kitapları - Eserleri

• Hançerdeki Parmak İzleri
• Bedel
• Horasan'dan Anadolu'ya Bir Yol Hikayesi
• Darbeleri Okuma Kılavuzu
• Birini Asacaklar

Selcan Taşçı Alıntıları - Sözleri

• Yaratılış'ta yaratmak ilhamını veren Akana, Dede Korkut'ta Beyrek'le kıran kırana mücadeleye tutuşan Banu Çiçek, Alper Tunga'da vatanını korumak için ordunun başına geçen Tomris, namus timsali Ayzıt... İşte bu kültürel kodları taşıyan Türk tefekkürüne göre ""Hakan"nın temsilcisi olan Ay Ata göğün altıncı katındayken, "Hatun"un temsilcisi olan Güneş Ana'nın yedinci katta bulunması kadının değeri, kutsallığı ve yüksekliğinin işaretidir. Cemlerde olduğu gibi Şaman törenleri de kadınlara açıktır. Hatta kadın Şamanların erkeklerden daha keramet sahibi olduğuna inanılır.. (Horasan'dan Anadolu'ya Bir Yol Hikayesi)
• O, Bolu beylerine isyan etmiş Köroğlu değildi ama millet adına dünyaya meydan okuyan Heyet-i Temsiliye Reisi Mustafa Kemal’di (Ruşen Eşref ) (Horasan'dan Anadolu'ya Bir Yol Hikayesi)
• Ankara ve civarındaki Türkmenler, Mustafa Kemal için 'Seğmen Alayı' düzerek; hedefin adını koymuştur. Çünkü Türk geleneğine göre Seğmen Alayı "yeni devleti kuracak reisi seçmek üzere düzülür". Bu eski Oğuz töresi Türklerin İslamiyeti kabulünden sonra sadece üç kez uygulanmıştır. İlkinde "atlı seğmen alayları önünde, bir torbadan çocuğa ok çektiren" Selçuk'un "Han"lığı... İkincisi, bir ak keçeye oturtulup dokuz defa havaya kaldırılarak, kımız eşliğinde and içen Osman'ın "Bey" liği... Ve sonuncusu da, Orta Asya'da otağ önüne dikilen tuğ gibi, Efeler kahvesine sancak dikilerek müjdelenen "Mustafa Kemal'in reisliği" ve kuracağı yeni devlet onuruna... (Horasan'dan Anadolu'ya Bir Yol Hikayesi)
• "Bir el silah sesi duyuldu. Dışarıda bu sesle irkilen Umay'ın gözünden tek damla yaş süzüldü. Her şey değişmişti. Bir şey hariç! Vatan aşkının bedelini, al bayrağa sarıp omuzlarında taşıyacaklardı yine." (Bedel)
• Medya eliyle halkın büyük bölümü neredeyse operasyonları yapanlara "duacı" olacak kıvama getirildi. (Hançerdeki Parmak İzleri)
• Alevilik, İslam karakteri baskın gelen bir Türkmen yorumudur. Bir Türk inancıdır. Kültür değildir; kültürel unsurları da olan bir inançtır. (Horasan'dan Anadolu'ya Bir Yol Hikayesi)
• Ankara ve civarındaki Türkmenler, Mustafa Kemal için "Seğmen Alayı düzerek hedefin adını koymuştur. Çünkü Türk geleneğine göre Seğmen Alayı "yeni devleti kuracak reisi seçmek üzere düzülür. Bu eski Oğuz töresi, Türklerin İslamiyet'i kabulünden sonra sadece üç defa uygulanmıştır. İlkinde "atlı Seğmen alayları önünde, bir torbadan çocuğa ok çektiren" Selçuk'un "Han"lığı. İkincisi, bir ak keçeye oturtulup dokuz defa havaya kaldırılarak kımız eşliğinde ant içen Osman'ın "Bey"liği. Ve sonuncusu da Orta Asya'da otağ önüne dikilen tuğ gibi Efeler kahvesine sancak dikilerek müjdelenen "Mustafa Kemal'in reisliği" ve kuracağı yeni devlet uğruna. (Horasan'dan Anadolu'ya Bir Yol Hikayesi)
• Paul Coles'e göre "Asıl tehlike, her şeyin esirler lehine gelişmesiydi. Kanuni Sultan Süleyman'ın saltanatı zamanında liyakati ne olursa olsun hür doğmuş bir Müslüman'ın orduda da bürokraside de yüksek mevkilere getirilmesi imkânsızdı. En yüksek mevkiler kullara yani Sultan'ın emrindeki devşirmelere ayrılmıştı. Burada imparatorluğun Osmanlı hizmetindeki gayretiyle iftihar eden Türk neslinden gelme savaşçılar kudret ve imtiyazları dışında bırakılmışlardı. Kabiliyete dayanan mükemmel meslekler mevcuttu. Fakat bu Müslüman Türk imparatorluğu, sadece Müslüman veya Türk doğumlu olmayanları mükâfatlandırma yolundaydı. (Horasan'dan Anadolu'ya Bir Yol Hikayesi)
• Ölümcül tesadüfler ülkesi! (Hançerdeki Parmak İzleri)
• Levent Kırca: Atatürk'ün cumhuriyeti de, devrimleri de kolay teslim edilmez... (Birini Asacaklar)
• Orta Doğu ülkesi olduğumuz için herkes herşeyi kişisel algılıyor. (Birini Asacaklar)
• Kalktı göç eyledi Avşar elleri, Ağır ağır giden eller bizimdir. Arap atlar yakın eder ırağı, Yüce dağdan aşan yollar bizimdir.. Belimizde kılıcımız Kirmani, Taşı deler mızrağımın temreni. Hakkınızda devlet etmiş fermanı, Ferman padişahın, dağlar bizimdir.. (Dadaloğlundan..) (Horasan'dan Anadolu'ya Bir Yol Hikayesi)
• Lakin bilemedim ki bu düşmanlığın başlangıcı ve kökeni ne ile ilgilidir? (Horasan'dan Anadolu'ya Bir Yol Hikayesi)