diorex
Dedas

Şenol Tombaş kimdir? Şenol Tombaş kitapları ve sözleri

Editör, Yazar Şenol Tombaş hayatı araştırılıyor. Peki Şenol Tombaş kimdir? Şenol Tombaş aslen nerelidir? Şenol Tombaş ne zaman, nerede doğdu? Şenol Tombaş hayatta mı? İşte Şenol Tombaş hayatı...

  • 27.12.2022 13:00
Şenol Tombaş kimdir? Şenol Tombaş kitapları ve sözleri
Editör, Yazar Şenol Tombaş edebi kişiliği, hayat hikayesi ve eserleri merak ediliyor. Kitap severler arama motorlarında Şenol Tombaş hakkında bilgi edinmeye çalışıyor. Şenol Tombaş hayatını, kitaplarını, sözlerini ve alıntılarını sizler için hazırladık. İşte Şenol Tombaş hayatı, eserleri, sözleri ve alıntıları...

Doğum Tarihi: 1 Kasım 1975

Doğum Yeri: Ordu, Ünye

Şenol Tombaş kimdir?

Şenol Tombaş,01.11.1975’de Ordu’nun Ünye ilçesinde doğdu. Liseyi “ Sosyal Bilimler” alanından bitirdi. Anadolu Üniversitesi Radyo ve TV. Prg. Okudu. Anadolu Radyo’da “Halk Edebiyatı” programını hazırlayıp sundu. Bir süre “Elif” dergisinde çalıştı. Bilge Kültür Sanat Yayınevi’nde editörlük yaptı. Yaklaşık on beş yıldır-yazı atölyelerinde-yazı türlerini inceleme ve teknik çalışmalarda bulundu. Özelikle “öykü” merkezli çalışmalar yaptı. İlim Yayma Cemiyeti Eyüp Sultan Şubesi’nde ve hâlen Beyoğlu Belediyesi “Turabibaba Kütüphanesi’nde ve Orhan Kemal İl Halk Kütüphanesi’nde ve Suzidil Musiki Derneği’nde, “ Yazarlık Atölyesi” hocalığı yapmaktadır. İki ayda bir yayınlanan; Halk Edebiyatı Dergisi’nin imtiyaz sahibi ve Genel Yayın Yönetmeni’dir. Yazarın, ilk öykü kitabı “ Bu Bahar Sonbahar” Çağrı Yayınları’ndan neşredilmiştir. Diğer kitapları: “Aynaya Yazılan Mektuplar”(hikâye) ve “Kibirli Güneş” (masal) “Halk Edebiyatı Dergisi Yayınları’ndan çıkmıştır.

Şenol Tombaş Kitapları - Eserleri

  • Bu Bahar Sonbahar
  • Boğdurulan Şehzadeler
  • Aynaya Yazılan Mektuplar
  • Safiye Sultan’ın Murad’ı
  • Yavuz Sultan Selim
  • Sultan II. Abdülhamid Han
  • Kibirli Güneş
  • Kanuni Sultan Süleyman

Şenol Tombaş Alıntıları - Sözleri

  • -Kim korkar yalnızlıktan? Sanırım ben korkuyordum ve seni o yüzden arıyordum. (Bu Bahar Sonbahar)
  • İsmi gibi çiçek bakar, gönlünde gül bahçelerini taşırdı (Boğdurulan Şehzadeler)
  • Mazlumun ahtı kalmaz yerde; ulaşır hiç ummadık bir yerde (Boğdurulan Şehzadeler)
  • Parçalara bölünüyorum; bütün sokak ve caddelere dağılıyorum. Sonra bir deniz kenarında, boğulmuş parçalardan tekrar birleşiyorum. Herbir parçam ayrı bir yokluk, herbir parçam ayrı bir sen. (Bu Bahar Sonbahar)
  • "Bakın, ne kadar uzak gökyüzü insanlardan. Ondan mı bu kadar berrak, ondan bu kadar saf ve temiz?" (Bu Bahar Sonbahar)
  • "Ah şu aşk, hiç umutsuzluğa kapılmaz ki içimizde?" (Bu Bahar Sonbahar)
  • Şehzadeler tam olarak onlerı nelerin beklediğini bilmiyorlardı. Korkuyla titreyen beş keklik gibiydiler. (Boğdurulan Şehzadeler)
  • "Yıldızlara baktım yine sahnedeydiler. Ne söylediklerini anlar gibi olmuştum. Tuttuğum dileklere ne kadar benziyorlardı. Ama elimi uzattığımda yetişemedim. Tıpkı son otobüs gibi." (Bu Bahar Sonbahar)
  • İslam “Allah rızası için vereceksin.” derken komünist kafa “Burjuvalar bu haklarından vazgeçmez; devrim şart” der. Esasında, eşitlik, varlığın yaratılışına terstir. Herkes güzel, herkes zengin olsa ak koyun, kara koyun nasıl belli olacak o vakit? Bunlar bize yeni bir şey gibi yutturulmuştur. Bunlara rağmen Abdülhamid, Namık Kemal’e ölene kadar maddi destek çıkmıştır. Üstelik mezarını da yine o merhametli padişah yaptırmıştır. (Sultan II. Abdülhamid Han)
  • Esasında tüm insanların boynunda bir ilmek mevcut ve ipin ne zaman çekileceği belli değil, yaşam fitne , ölüm ise adaleti (Boğdurulan Şehzadeler)
  • Artık şehzadeler nefes almıyordu. Dünyalık tüm beklendiklerini yine dünyada bırakmışlardı. (Boğdurulan Şehzadeler)
  • Sultan Abdülhamid oldukça dindar bir insandı. Kızı Ayşe Sultan babasının dindarlığını şöyle anlatmıştır: “Babam doğru ve tam dinî itikada sahip bir Müslüman’dan başkası değildir. Beş vakit namazını kılar, Kur’ân-ı Kerîm okurdu. Daima camilere devam ettiğini, Ramazanlarda Süleymaniye Camii’nde namaz kıldığını, o zamanlar camide açılan sergilerden alışveriş ettiğini hikâye tarzında anlatırdı. Babam herkesin namaz kılmasını, camilere devam edilmesini çok isterdi. Sarayın hususi bahçesinde beş vakit Ezân-ı Muhammedi okunurdu. Babamın bir sözü vardı; ‘Din ve fen...’ derdi. ‘Bu ikisine de itimat etmek caiz.’ derdi.” (Sultan II. Abdülhamid Han)
  • "Doğru söylüyorsun. Belki sen de yoksun ama var olduğunu sanarak yaşıyorsun hep..." (Aynaya Yazılan Mektuplar)
  • Belki de gece düş kuramayanlar için sadece koyu bir karanlıktı. (Bu Bahar Sonbahar)
  • "Mürekkep rengidir yalnızlık; Pek çok insanın işi değildir cambazlık... Bir kaçış, insanın kendine sığınmasıdır yalnızlık. Kebndini bulan kalabalıklarda yorulmaz..." (Bu Bahar Sonbahar)
  • "Şunu çok iyi biliyorum ki temiz yaralar bir gün iyileşir!..." (Bu Bahar Sonbahar)
  • "Hani şu çelik gibi duran bedenim var ya; taşıyamadı insan olamayanların yükünü." (Bu Bahar Sonbahar)
  • İmparatorluğu’nun 34. padişahı ve 113. İslam Halifesi’dir. (Sultan II. Abdülhamid Han)

Yorum Yaz