diorex
sampiyon

Serdar Soydan kimdir? Serdar Soydan kitapları ve sözleri

Senarist, Yazar, Çevirmen Serdar Soydan hayatı araştırılıyor. Peki Serdar Soydan kimdir? Serdar Soydan aslen nerelidir? Serdar Soydan ne zaman, nerede doğdu? Serdar Soydan hayatta mı? İşte Serdar Soydan hayatı...

  • 25.12.2022 13:00
Serdar Soydan kimdir? Serdar Soydan kitapları ve sözleri
Senarist, Yazar, Çevirmen Serdar Soydan edebi kişiliği, hayat hikayesi ve eserleri merak ediliyor. Kitap severler arama motorlarında Serdar Soydan hakkında bilgi edinmeye çalışıyor. Serdar Soydan hayatını, kitaplarını, sözlerini ve alıntılarını sizler için hazırladık. İşte Serdar Soydan hayatı, eserleri, sözleri ve alıntıları...

Doğum Tarihi: 3 Haziran 1980

Doğum Yeri: İstanbul, Türkiye

Serdar Soydan kimdir?

1980 yılında İstanbul’da doğdu. Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi, Sinema-TV Bölümü’nde tamamladığı lisans eğitiminin ardından, Boğaziçi Üniversitesi, Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü’nde yüksek lisans eğitimine başladı. Halen bu bölümde tez çalışmasına devam etmektedir. Bugüne kadar Notos Öykü, Kitap-lık ve Eşik Cini gibi edebiyat dergilerinde yazıları yayımlanan Soydan, çoğunlukla edebiyat kanonu dışında bırakılmış, ötekileştirilmiş, yeterince bilinmeyen konu, isim ve eserleri merkeze alan çalışmalarına devam etmektedir.

Serdar Soydan Kitapları - Eserleri

  • Eşcinsel Kadınlar
  • Dört Günlük Bir Aşk
  • Üç Kalp
  • Ölüm Bizi Kavuşturuncaya Kadar
  • Onu Da Sevdin Mi?
  • Bir Zamanlar İstanbul'da
  • İstanbul Hikayeleri
  • Manşetlerden Gaipliğe
  • Ramazan Hediyesi

Serdar Soydan Alıntıları - Sözleri

  • İnsan severse her türlü felakete, sefalete göğüs gerer. (Manşetlerden Gaipliğe)
  • İnsan ölmeden ümit ölmez. (Manşetlerden Gaipliğe)
  • Kendi hikayemin.. en güzel kısmındayım !.. (Bir Zamanlar İstanbul'da)
  • Amerikalı kadın şair Sylvia Plath mükemmel kadını "ölü kadın" olarak gö­rür. Kadınların "kadın" olabilmek için ölmeleri ve ardından kendilerini kültür tarafından tariflenmiş bir kadınlık imajı içinde baştan yaratmaları gerekti­ğini söyler. Ben de katılıyorum ona, kadınlık doğulan bir durumdan çok öğ­renilen bir durum; konuşmayı öğrenmek gibi bakarak, dinleyerek ve taklit ederek ... Ama bu öğrenme diğer öğrenmelerde olduğu gibi size bir şey kat­maz, aksine eksilmenizi bekler, ta ki yaşayan, soluyan, hisleri olan bir var­lıktan kuru, donuk bir imaja dönüşünceye kadar. (Eşcinsel Kadınlar)
  • Bir insanla arkadaş olmadan sevgili nasıl olunabilir, bilmiyorum. (Eşcinsel Kadınlar)
  • Peyami Safa, Server Bedi takma adıyla yazdığı "Havva'nın Üvey Kızları" romanında karısının aslında lezbiyen olduğunu öğrenen Rıfkı'nın hikâyesini anlatır. Rıfkı karısının cinsel yönelimini öğrendikten sonra bu konuda okumaya, araştırma yapmaya başlar ve Freud da dahil, pek çok bilim insanının yazdıklarını gözden geçirir. Vardığı sonuç şudur: "Halkın yanlış bir telakkisi vardır. Halk zanneder ki bir insan ya kadın ya erkek olur. Bu telakkinin yanlış olduğunu fen ispat etmeye başlamıştır. Zira fennen sabit oluyor ki, bazı insanlarda hem kadın hem erkek alat-ı tenasüliyesi (cinsel organları) vardır. Yine fennen sabit oluyor ki, bilaistisna bütün insanlarda, her insanlarda, her insanda mukabil (karşı) cinsten bir iz bulunur, yani erkekte kadın alat-ı tenasüliyesinden bir nebze vardır. Fakat bunlar pek küçük ve iptidai (ilkel) bir halde bulunur, ya başka bir vazife ifa ederler (iş görürler) yahut amelden sakattırlar (işlevsizdirler). Demek ki insan, iptidaları (önceleri), aynı zamanda hem erkek hem de kadınmış fakat zaman geçtikçe tekamül (evrim) esnasında bu iki ciddiyetten bir tanesini kaybetmiş, fakat ondan harap bir iz muhafaza etmiştir." (Manşetlerden Gaipliğe)
  • Lezbiyen olmak zaten her saniye şiddet yaşamak demek. Şiddet sadece birinin gelip senin kafanı kırması demek değil. Hissedebilmemin önündeki her türlü engel şiddet aslında. Varken yok olduğumun söylenmesi veya kendim gibi değil de başka şekillerde var olduğumun söylenmesi, açıldığım an yalnız kalacağıma inandırılmaya çalışılmam, her saniye şiddet yaşadığımın bir göstergesi. (Eşcinsel Kadınlar)
  • Seni anlıyorum diyen insanlar.. Zamana yenik düştüğümün farkında değildi. (Bir Zamanlar İstanbul'da)
  • -Dindar mısın? -Sayılır; oruç falan tutuyorum. Dine inanıyorum. -Lezbiyenliğinle dindarlığın çelişiyor mu? -Yaratanın aşka saygı duyacağına inanıyorum ve bu konuda rahatım. (Eşcinsel Kadınlar)
  • Söylenecek bunca çok Söylemeye gücüm varken olmuyor... Sen aklıma gelince Kelimeler Lime... Lime... Kelimeler Ke... Ke... Me... (Ölüm Bizi Kavuşturuncaya Kadar)
  • Kısa bir ayrılık bu Ölüm bizi kavuşturuncaya kadar sürecek sonra yeniden bir arada olacağız, Biliyorum tüm benliğimle O gün gelecek! (Ölüm Bizi Kavuşturuncaya Kadar)
  • Seni aradım Sağıma baktım... Önüme, ardıma, içime baktım Eğer seni bulsaydım ''Kırmızıya boyadım ben bütün duvarları, gel'' diyecektim. Yanılıp da gelseydin çıldıracaktım, (Ölüm Bizi Kavuşturuncaya Kadar)

Yorum Yaz