matesis
dedas

Şevket Devrim kimdir? Şevket Devrim kitapları ve sözleri

Yazar Şevket Devrim hayatı araştırılıyor. Peki Şevket Devrim kimdir? Şevket Devrim aslen nerelidir? Şevket Devrim ne zaman, nerede doğdu? Şevket Devrim hayatta mı? İşte Şevket Devrim hayatı...
  • 11.08.2022 16:00
Şevket Devrim kimdir? Şevket Devrim kitapları ve sözleri
Yazar Şevket Devrim edebi kişiliği, hayat hikayesi ve eserleri merak ediliyor. Kitap severler arama motorlarında Şevket Devrim hakkında bilgi edinmeye çalışıyor. Şevket Devrim hayatını, kitaplarını, sözlerini ve alıntılarını sizler için hazırladık. İşte Şevket Devrim hayatı, eserleri, sözleri ve alıntıları...

Doğum Tarihi:

Doğum Yeri: 1985

Şevket Devrim kimdir?

2012 yılında Edebiyat dünyasına hızlı bir giriş yaptı. İlk polisiye romanı "Tutsak" yayınlandığı daha ilk haftasında 2. basıma girerek büyük bir başarı elde etti. "Tutsak", ulusal yayın yapan ve tirajları yüksek olan "Posta, Milliyet, Vatan" gibi gazetelerde "Günün Kitabı" köşesinde kendine yer buldu.

Şevket Devrim, "Tutsak" isimli kitabı yayınlanmadan önce kendi adına kurduğu İnternet sitesinde Türkiye'de ilk defa kendisinin yaptığı Dizi Roman" uygulamasını denedi. Sitede, okurlarına her hafta romanın yeni bölümlerini yayınlayarak büyük beğeni topladı. Fakat kitapları yayınlandıktan sonra bu süreç son bulmuş oldu.

Şevket Devrim'in ilk kitabında yakaladığı başarının altında bazı etkenler de yatmaktadır. Kitabın editörlüğünü Yeni Şafak Gazetesi köşe yazarı ve gazeteci "Cem Küçük", genel koordinatörlüğünü ise aynı zamanda "Profil Yayıncılık" sahibi ve Türk Basın Yayın Birliği Başkanı "Münir Üstün" yapmıştır. Şevket Devrim'in edebiyat dünyasına bu denli hızlı giriş yapmasında bu iki şahsın önemi büyük olmuştur. "Tutsak" ilk önce bu iki güzide şahsın eleğinden geçtikten sonra piyasaya sürülmüştür.

Şevket Devrim'in merakla beklenen ikinci kitabı "Ana Karargah İstanbul"un 2014 yılı Nisan ayında yayınlanacağı bildirildi. İstanbul'da işlenen iki papaz cinayetinin konu alındığı serüven içerdiği konular itibariyle büyük ses getireceğe benziyor.

Şevket Devrim, yeni kitabı hakkında verdiği röportajda şunları belirtti. "Dan Brown ve Stephen King, kitaplarında simya bilimi, semboller ve mistik tarihi kullanarak gizliden gizliye İsevizm ve Masonizm propagandası yapmaktadır. Bu konuda da başarılı oldukları aşikardır. Ancak onların kazandıkları başarılar ben bu kitabı yazıncaya kadardı. Artık her şey çok farklı olacak.

Dört koldan saldırılara maruz bırakılan İslam dünyası mensuplarının bu kitaptan sonra uyanışa geçmesi ve gerçekleri görmesini arzuluyorum. O sebeple bu kitabımı, iç kapakta belirttiğim gibi "Kainat üzerinde zulüm altında yaşamaya mahkum edilen Müslüman çocuklarına armağan ediyorum" ..Şubat 2014

Ayrıca Şevket Devrim Adana ilinde doğup büyümüştür. Ailesi, 1864 Yılında Rusya'nın Sürgüne Tabi Tuttuğu ve Akabinde Türkiye’ye Göç EdenAbhazya Halkının Tseygo Sülalesindendir..

Şevket Devrim Kitapları - Eserleri

  • Ana Karargah İstanbul
  • Tutsak
  • Nira

Şevket Devrim Alıntıları - Sözleri

  • İnsanlar aslında mekândan değil kendilerinden kaçıyorlar. İnsanları rahatlatmak için mekânın değişmesi değil, düşünce yapısının değişmesi gerekiyor. (Nira)
  • Sonuçta ölenler aynı milletin evlatları ise, sevinen başkaları olmalıydı. (Tutsak)
  • Bu şehrin insanları, hissettirilmeden verilen bir narkoz ile uyutuluyor ve kendilerinden istenen her türlü vazifeyi isteyerek veya istemeyerek yerine getiriyorlardı. Bu insanlar İstanbul'un değerinin farkına varamıyorlarsa, olsa olsa derin bir uykudaydılar. (Ana Karargah İstanbul)
  • "Dertli olmak insanın kafasını çalıştırıyordur belki de. Acısı olan insan daha sağlıklı ve yaratıcı düşünüyordur. (Ana Karargah İstanbul)
  • Ah insanlar anlamadıkları veya bilmedikleri konularda efsane üretmeyi ne kadar da seviyorlar. (Ana Karargah İstanbul)
  • Çünkü toprağa yalın ayak basmak gibi, insanların birbirlerine sarılmaları da üzerlerindeki negatif enerjinin atılmasına yardımcı oluyordu. (Tutsak)
  • Ayrıca her üç hakimden en az ikisinin alevli cehenneme gireceğinin açıkça söylenmesi, dünyadaki adalet dağıtımının ne düzeyde sağlıklı olduğunu ortaya koyuyordu. O yüzden adaletin, annesinin dediği gibi, yalnız ve yalnız Yaratıcı tarafından sağlanması gerekiyordu. (Ana Karargah İstanbul)
  • Yeni tanışmanın verdiği utangaçlık. Kendini ne kadar sosyal hissetsen de bazı durumlarda dil sessiz kalır. Öyle ki ilk hamlenin karşı taraftan gelmesini beklersiniz. Hele özellikle bu durum birbirini tanımayıp ta ortak iş yapma konusundaysa daha sıkıntılıdır. Çünkü böyle durumlarda karşı tarafı tartma durumu söz konusudur. Acaba ne kadar bilgili? Veya benden üstün özellikte olabilir mi? Bu durum egoist, kendini öncelikli düşünen bir yapıya sahip olanlar için daha önemlidir. Bu tip insanlar ben merkezlidir ve karşısındaki insanı daima küçük görür. Ona var olma veya kendini gösterme hakkı tanımaz. Karşısında bulunan insana fikrini özgürce sunması için anlayışlı davranır ancak bunun altında yatan gerçek, ona saygı duymaktan daha çok rakibinin elindeki kızları bilmek, silahlarını tanımak ve ona göre doğru hamle yapabilmektir. (Nira)
  • Günümüz insanları gibi, düşünmeden, sorgulamadan sadece bilinçsizce yaşamak. (Tutsak)
  • İnsanoğlu aldanıp durmaktan ne zaman vazgeçecek? (Tutsak)
  • “Çok şey istemiyorum,tek istediğim biraz konuşabilmek.” (Tutsak)
  • Dünya üzerinde insanları bir araya getiren en büyük olgu dindir. Din adamları yetiştirirseniz dini istediğiniz doğrultuda kullanabilirsiniz. (Nira)
  • İnanmak... Kurumuş toprakların ortasında tek başına duran susamış bir çiçeğin koynuna, gökyüzünden kavuşma hayali ile gelen bir yağmur damlası gibi inanmak... Ağzındaki küçük solucanı yavrusuna ulaştırabilmek için kartalların arasından geçmek zorunda kalan bir güvercin gibi inanmak... (Ana Karargah İstanbul)
  • ''Hiç kimse yarından emin değildir...'' (Tutsak)
  • Biz erkekler sevdiğimiz kadınlara bir noktadan sonra sevginin boyutunu abartır ve kutsallık yükleriz. Onları hep kutsal yaratıklara benzetiriz. Ya melektir onlar, ya da bembeyaz birer incidirler. (Nira)
  • En büyük günah olarak gördüğü kibir onu le geçirmişti.Farkına varmadan böbürlenmişti. Sarf ettiği kelimelerin içerisine "ben" kelimesini katmıştı. Başarısını sadece kendisine mal etmişti. (Ana Karargah İstanbul)
  • “Cehennem boşuna değil,cennet de ucuz değil.” (Tutsak)
  • Hissi davranmayan, taraf tutmayan ve verdiği karardan dolayı herhangi bir menfaat beklemeyen 'Allah' tarafından verilmeliydi adalet. Bu nedenle dünyada tam adaletin olacağına inanmak aptalların yapacağı bir işti. (Ana Karargah İstanbul)
  • Küçükken annesi, "Eğer dünyada adalet istiyorsan mahşeri bekleyeceksin yavrum," demişti. Buna karşılık annesine "Neden?" diye sormuştu. "Dünyada hiç mi adaletli kimse olmadı." Annesinden "Oldu," cevabını almıştı. "Hazreti Ömer adaleti ile tanınırdı. Yeryüzünde, geçmişte var olan ve gelecekte var olacak en adil insan oydu. Ancak onun adaleti bile ihtilafın diğer tarafını asla memnun edemezdi. Çünkü tarafların olduğu yerde hak tam olarak verilemezdi. Verilse bile bir taraf illaki buna razı gelmez, kendisini haklı çıkaracak bir şeyler öne sürmeye devam ederdi. (Ana Karargah İstanbul)
  • Sonuçta ölenler aynı milletin evlatları ise,sevinen başkaları olmalıydı.Gün gibi aşikâr bir gerçekti bu. Fakat yaşanan atmosferin sıcaklığından dolayı çoğu insan bu gerçeği göremiyordu. (Tutsak)

Yorum Yaz