matesis
dedas

Sıddhartha Mukherjee kimdir? Sıddhartha Mukherjee kitapları ve sözleri

ABD li tıp doktoru ve araştırmacı. Sıddhartha Mukherjee hayatı araştırılıyor. Peki Sıddhartha Mukherjee kimdir? Sıddhartha Mukherjee aslen nerelidir? Sıddhartha Mukherjee ne zaman, nerede doğdu? Sıddhartha Mukherjee hayatta mı? İşte Sıddhartha Mukherjee hayatı...
  • 13.08.2022 20:00
Sıddhartha Mukherjee kimdir? Sıddhartha Mukherjee kitapları ve sözleri
ABD li tıp doktoru ve araştırmacı. Sıddhartha Mukherjee edebi kişiliği, hayat hikayesi ve eserleri merak ediliyor. Kitap severler arama motorlarında Sıddhartha Mukherjee hakkında bilgi edinmeye çalışıyor. Sıddhartha Mukherjee hayatını, kitaplarını, sözlerini ve alıntılarını sizler için hazırladık. İşte Sıddhartha Mukherjee hayatı, eserleri, sözleri ve alıntıları...

Doğum Tarihi:

Doğum Yeri:

Sıddhartha Mukherjee kimdir?

kanser konusunda uzmanlaşmış bir tıp doktoru ve araştırmacıdır. Columbia Üniversitesi’nde yardımcı doçentlik, Columbia Üniversitesi Tıp Merkezi’nde ise kadrolu tıp doktorluğu görevini sürdürmektedir. Rhodes Bursu’na layık görülmüş olan yazar, Stanford Üniversitesi, Oxford Üniversitesi ve Harvard Tıp Okulu mezunudur. Nature, The New England Journal of Medicine, The New York Times Magazine ve The New Republic dergilerinde yayımlanmış makaleleri bulunmaktadır. Şu anda eşi ve iki kızı ile birlikte New York’ta yaşamaktadır.

Sıddhartha Mukherjee Kitapları - Eserleri

  • Gen
  • Tüm Hastalıkların Şahı
  • Tıp Yasaları

Sıddhartha Mukherjee Alıntıları - Sözleri

  • Uygarlık kansere neden olmadı ancak insan ömrünü uzatarak, kanserin bulunduğu delikten çıkmasına olanak tanıdı. (Tüm Hastalıkların Şahı)
  • Bir araştırmacının anımsadığı üzere “artık sesleri solukları fazla çıkmayan bu insanların katkıları, ancak vefat ilanlarında özetlenir olmuştu.” (Tüm Hastalıkların Şahı)
  • Kapıyı çalmadan içeri giren hastalık olma şerefi (veremden sonra) şimdi de kansere ait. (Tüm Hastalıkların Şahı)
  • "İnsanın kendini suçlamasından daha iyi bir suçlama olabilir mi?" (Tıp Yasaları)
  • "Özdeş ikizler üzerinde yapılan başka çalışmalar, genlerin kişilik ve davranışlar üzerindeki etkilerini daha da netleştirdi. Yenilik arama ve dürtüsellik özelliklerinin çok yüksel korelasyon sergilediği anlaşıldı. Kişisel olduğu düşünülen bazı deneyimlerin de ayrı yetiştirilmiş ikizler arasında paylaşıldığı görüldü(empati, özgecilik, müzik zevki, güven) hatta siyasi görüşlerin bile beyne kısmen doğuştan kazınmış olduğu görüldü." (Gen)
  • "İnsan bir gücü keşfetmişse ona mutlaka başvurur," diye yazdı Bateson endişeli bir dille. "Kalıtım bilimi yakında muazzam bir güç sunacak. Ve ülkenin birinde, belki de çok uzak olmayan bir gelecekte, o güç bir ulusun bileşimini kontrol etmek için kullanılacak. Bunun o ulus için ve genel olarak insanlık için iyi mi yoksa kötü mü sonuçlanacağı ayrı bir soru." Bateson genin asrını herkesten önce görmüştü. (Gen)
  • Mükemmel bilgiyle mükemmel kararlar almak kolaydır. Tıp sizden mükemmel olmayan bilgiyle mükemmel kararlar almanızı ister. (Tıp Yasaları)
  • Anılar geçmişi parlatır; gerçeklerdir asıl eskiyen. (Gen)
  • "İnsanlık tarihine yön veren dürtülerimiz, hırslarımız, hayallerimiz ve arzularımız kısmen de olsa genomumuzda kodlanmıştır. Buna karşılık insanlık tarihi de bu dürtüleri, hırsları, hayalleri ve arzuları taşıyan genomları seçmiştir. Türümüze özgü bazı en muhteşem nitelikleri, bu kendini besleyen döngüye borçluyuz. Fakat bazı en illet niteliklerimiz de aynı döngünün bir sonucudur. Bu döngüden kaçmaya çalışmak kendimizden çok fazla şey beklemek olur ama iç mantığının farkında olup varacağı yerleri sorgulayabilirsek zayıfı güçlünün iradesi altında ezilmekten, "mutant" ı "normal" tarafından yok edilmekten koruyabiliriz." (Gen)
  • Tıbbın bu kadar yasasız, kesinlikten uzak bir dünya olmasını hiç beklememiştim. Gerçekliğin çokluğu daha derin ve önemli bir sorunu örtbas etti: Bilgi ile (kesin, sabit, mükemmel, somut) klinik akıl (kesin olmayan, değişken, kusurlu, soyut) arasındaki uzlaşma. (Tıp Yasaları)
  • "Çünkü insanlar güsel sonuca o kadar kilitlenmişti ki olabilecek felaketlere hazırlanmamışlardı. Tıbbın sınırlarını genişletme peşindeki doktorlar, soğuk algınlığını hesaba katmayı unutmuşlardır." (Gen)
  • Goriller, şempanzeler ve orangutanlar da dahil olmak üzere tüm diğer kuyruksuz maymunlarda 24 çift kromozom vardır. İnsansıların evriminin bir noktasında bir aramızda orta boylu iki kromozom birleşmiş. İnsan genomu birkaç milyon yıl önce kuyruksuz maymun genomundan ayrılmıştır ve zaman içinde yeni mutasyonlar ve varyasyonlar edinmiştir. Bir kromozom yitirdik ama baş parmağımızı kazandık. (Gen)
  • Eğer önceki bilgileri kullanmayı başaramazsanız, gelecek hakkında ahmakça yargılarda bulunmanız kaçınılmazdır. Bu, dünyayı sezme şeklimizdir. (Tıp Yasaları)
  • "Geçmiş, geleceğin en iyi rehberidir." (Tıp Yasaları)
  • Hipokrat gibi Galen de bütün hastalıkları birtakım sıvıların fazlalığı temelinde sınıflandırdı sınıflandırdı. Kızıl renkli, sıcak ve ağrılı bir şişmeyi betimleyen enflamasyon kanın; hepsi de soğuk, çamursu ve beyaz olan tüberkül, püstül, katar ve lenf düğümcüğü balgamın; sarılık da sarı safranın fazlalığından kaynaklanıyordu. Galen, sıvılardan en kötücül olanını ise kansere saklamıştı: Siyah Safra. Bu yağlı, ağdalı sıvıya atfedilen yalnızca bir hastalık daha çıkacaktı: tepeden tırnağa metaforla kaynayan depresyon. Depresyon için ortaçağda kullanılan ‘melankoli’ sözcüğü, adını Yunanca melas(siyah) ve khole(safra)’den alıyordu. (Tüm Hastalıkların Şahı)
  • Genomlar ve epigenomlar benzerlikleri, mirasları, anıları ve tarihleri kuşaktan kuşağa aktarmak içindir. Genlerin baştan karılması, anıların silinmesi ve mutasyonlar bu kuvvetleri dengeler. Böylece her kuşakta farklılıklar, varyasyonlar, canavarlıklar, dehalar yeni baştan ortaya çıkar; her kuşakta yeni başlangıçların şafakları söker. (Gen)
  • Şimdi daha iyi makinelerimiz var ama bu makineleri daha hasta insanlara bakmak için kullanıyoruz. (Tıp Yasaları)
  • Bize dünyada cenneti vaat edenler, cehennemden başka hiçbir şey getirmemiştir. - Karl Popper (Gen)
  • Tıp disiplini, belirsizlik altında bilginin idaresini içerir. (Tıp Yasaları)
  • Bu hastalığa yakalananlar yüzyıllardır akla gelebilecek her türlü deneyin nesnesi olmuştur. Bu inanılmaz zorlu düşmana başarıyla karşı koyabilecek en ufak bir araç bulma umuduyla kırlar ve ormanların, eczane ve tapınakların altı üstüne getirilmiştir. İnsanın bu beyhude arayışına katkıda bulunmaktan kaçınabilmiş herhangi bir hayvan bulmak da zordur. İster tüyleri ve derisiyle, ister diş ve tırnağıyla, ister timus ve tiroid bezleriyle, ister karaciğer ve dalağıyla olsun… (Tüm Hastalıkların Şahı)

Yorum Yaz