Simone Goyard-Fabre kimdir? Simone Goyard-Fabre kitapları ve sözleri
Hukukçu, Siyasetçi Simone Goyard-Fabre hayatı araştırılıyor. Peki Simone Goyard-Fabre kimdir? Simone Goyard-Fabre aslen nerelidir? Simone Goyard-Fabre ne zaman, nerede doğdu? Simone Goyard-Fabre hayatta mı? İşte Simone Goyard-Fabre hayatı...

Hukukçu, Siyasetçi Simone Goyard-Fabre edebi kişiliği, hayat hikayesi ve eserleri merak ediliyor. Kitap severler arama motorlarında Simone Goyard-Fabre hakkında bilgi edinmeye çalışıyor. Simone Goyard-Fabre hayatını, kitaplarını, sözlerini ve alıntılarını sizler için hazırladık. İşte Simone Goyard-Fabre hayatı, eserleri, sözleri ve alıntıları...
Doğum Tarihi:
Doğum Yeri:
Simone Goyard-Fabre kimdir?
Caen Basse-Normandie Üniversitesi emekli profesörü. Hukuk ve siyaset felsefesi uzmanı.
Simone Goyard-Fabre Kitapları - Eserleri
- Felsefe Tarihi - Cilt 3
Simone Goyard-Fabre Alıntıları - Sözleri
- ''Üzülmeyin. Hiçbir şey yitirmeyeceksiniz...'' (Felsefe Tarihi - Cilt 3)
- Montesquieu, "Önyargı dediğim bazı şeylerin bilinmemesi değil, insanın kendisini tanımamasıdır" der (Felsefe Tarihi - Cilt 3)
- "lnsan yaşamında bir an gelir, dolaysızlık neredeyse olgunluk olur ve tin, kendini tin olarak kavramak istediği bir yüce yaşam biçimi ister. Dolaysız tin olarak insan, tümüyle dünyevi yaşam dokusu içine girer; kişilik ebedi değeri içinde kendi bilinci olmak ister. Bu gerçekleşmezse hareket durur, hastırılır ve ortaya melankoli çıkar." Kierkegaard (Felsefe Tarihi - Cilt 3)
- Toplum Sözleşmesi, "doğal dururndan uygarlık durumuna geçişin insana çok belirgin bir değişim getirdiğini, tavır ve davranışlarında içgüdünün yerini adalet duygusunun aldığını ve eylemlerine daha önce kendisinde olmayan bir ahlak anlayışının egemen olduğu"nu (CS, s. 364) vurgular. (Felsefe Tarihi - Cilt 3)
- ''İnsanlar, yanıltıcı başıboşluklannın karanlığı içinde saf ilkelerin ışığını ebediyen kaybetmişlerdir ve artık kurtulmaları mümkün değildir.'' (Felsefe Tarihi - Cilt 3)
- Schopenhauer'e göre, "insan kafasında değil, yüreğindedir" (Felsefe Tarihi - Cilt 3)
- Aydınlanma nedir? Insanın, kendisinin sorumlu oldu ğ u bir ergin olmama durumundan çıkışı. Ergin olmama yani baş kalarının yönlendirmesi olmaksızın idrakinden yararlanama ma durumudur. Kişi bu durumdan kendisi sorumludur; çünkü ne deni idrakin bir kusuru değil, başkasının yönlendirmesi olma dan idrakten yararlanma karar ve cesaretinin gösterilememesi dir. Sapere aude! Kendi idrakinden yararlanma cesaretini göster. Aydınlanmanın sloganı budur" (Felsefe Tarihi - Cilt 3)
- ''var olmak algılanmaktır, var olmak algılamaktır.'' Berkeley (Felsefe Tarihi - Cilt 3)
- Gerçekliklerin zirvesinde özne ve nesnenin özdeşliği (identitesi) olan Mutlak vardır. Schelling, Mutlak’ta bir tür kendi’ni görmeyi de, gerçek bir ürün görmeyi de kabul etmez. İdentite, Doğa ve tinin “farksızlığı”nı gösterir. Dolayısıyla gelişme tehlikeli bir problem oluşturur. Mutlak identite'den gelişmeye nasıl geçileceği bilinmez. Felsefe, sonsuzluktan sonlu olana götürerek eşiği aşamaz. Tam bu sırada, 1804'te görünüş ve varlık arasında bir geçiş olup olmadığını, en azından bir ilişkinin bulunup bulunmadığını göstermeyi amaçlayan Felsefe ve Din yazısı devreye girer. Bir yanda içkinciliğinden vazgeçmiştir; öte yanda Mutlak Tanrı'ya çağrı yapar. Bunun sonucunda, doğa, Tanrının gerçekleşmesi olmuştur. Ama tanrısal olanın bu özümsenmesi gerekli bir süreçten kaynaklanmaz; yabancılaşan özgürlükten gelir. Tarihsellik fikri kendisini empoze eder: "Tarih, Tanrı düşüncesinden gelen epik bir şiirdir. Iki bölümden oluşur: insanlığın kendi Merkezinden çıkışının ve bu merkezin en uzak noktasına kadar gidişinin anlatıldığı bölüm ve bu noktadan hareketle merkeze geri dönüşü anlatan bölüm. Birinci bölüm Ilyada'ya, ikinci bölüm Odysseia'ya benzetilebilir." Bundan sonra Schelling düşüncesi, son felsefesini oluşturan bu llyada ve bu Odysseia'da yoğunlaşacaktır. Bu, Schelling'in son felsefesidir, ama Cassirer'nin işaret ettiği gibi, Mutlak ve duyulur dünya arasındaki karşıtlık panteizmle uzlaşmaz gözükür. Naturphilosophie'nin kavradığını iddia ettiği şey, gölgeler arasında erimiştir. Ama öte yandan, Insan Özgürlüğünün Özü Üzerine'de (1809) görüldüğü gibi, Tanrıda tanrı olmayan bir güç olmadan tarihin gelişmesi mümkün değildir. Bu, kötülük özgürlüğüdür. Schelling, Schopenhauer'den önce, Bireyin ruhunda ve düşüncesinde karanlık bir ilke bulunduğunu kabul etmiştir: Kendi için varlık ve işbirliği eğiliminin sonucunda insanda Kötülük oluşur. Ama Kötülük ebedî değildir; hatta yalnızca yaradılışın bir aracısıdır. Gereklidir, ama sürekli değildir. Bu sayfalar Schelling'i, identite felsefesinin Hegelci eleştiriyle içine düşmüş olduğu itibarsızlıktan kurtarmıştır, ama öte yandan, dönüşü mümkün olmayan bir teozofiye bağlamıştır. (Felsefe Tarihi - Cilt 3)
- ''Nietzsche düşüncesini değerlendirmek istiyorsak Schopen hauer'den geçmemiz gereklidir.'' (Felsefe Tarihi - Cilt 3)