Taha Toros kimdir? Taha Toros kitapları ve sözleri
Yazar Taha Toros hayatı araştırılıyor. Peki Taha Toros kimdir? Taha Toros aslen nerelidir? Taha Toros ne zaman, nerede doğdu? Taha Toros hayatta mı? İşte Taha Toros hayatı... Taha Toros yaşıyor mu? Taha Toros ne zaman, nerede öldü?

Yazar Taha Toros edebi kişiliği, hayat hikayesi ve eserleri merak ediliyor. Kitap severler arama motorlarında Taha Toros hakkında bilgi edinmeye çalışıyor. Taha Toros hayatını, kitaplarını, sözlerini ve alıntılarını sizler için hazırladık. İşte Taha Toros hayatı, eserleri, sözleri ve alıntıları...
Doğum Tarihi: 1912
Doğum Yeri:
Ölüm Tarihi: 2014
Ölüm Yeri:
Taha Toros kimdir?
Taha Toros (d. 1912), Türkiye´nin ender biografi uzmanlarındandır. Kendisi de Adanalı olup Ali Münif Bey´in yakını idi. Taha Toros´un son dönem tarihimizle ilgili yayınlanmış 29 kitabı vardır.
Taha Toros Kitapları - Eserleri
- Mazi Cenneti 1
- Nazım Hikmet
- Kahvenin Öyküsü
- O Güzel İnsanlar
Taha Toros Alıntıları - Sözleri
- Ve sana bugüne kadar söylemiş olduğum söz, henüz söylemediğim sözdür. (Nazım Hikmet)
- İnsan insana söyleyemediklerinden ibarettir. https://1000kitap.com/yazar/i523 (Nazım Hikmet)
- Herkes bardağın elimden düştüğünü fark etti,ama hiç kimse elimin titreşimini fark etmedi.. (Nazım Hikmet)
- Kalbinle dinle, kalbinle gör, kalbini izle.. (Nazım Hikmet)
- Benim aklim fikrim sende, Senin gelisinde, Seni ne zaman görecegim de, Seni nasil görecegim de, Beni görür görmez ne diyeceginde… (Nazım Hikmet)
- Ne kötüdür insanın aklıyla yüreği arasında çaresiz kalması.Ne kötüdür an kadar yakın,bir asır kadar uzak olması. (Nazım Hikmet)
- "Kahvenin İstanbula girişi ve ilk kahvehane;Kanunî Sultan Süleyman zamanında getirildi ve tahtakalede açıldı." "Kahvenin asıl vatanı habeşistandir.Ilk bulan ise İmam ŞAZİLİ adlı bir arap şeyhidir, bu yüzden kahve ilk zamanlar 'Şazili' diye anılırdı.Bir rivayete göre keçi ve deve sürüleri kahve ağacından yedikten sonra fazla canlılık göstermiştir.Bunun izerine Şazili bu bitkiyi kaynayıp suyunu içmiştir aynı canlılığı duymuş ve böylece kahvenin meziyetleri keşfedilmiştir." "Marsilyada sağlıklı olmadığı gerekçesi ile doktorlar tarafından yasaklandı. Ingiltere kralı 1732 yılında ülkesinde kahveyi yasakladı." "Amerikanın keşfinden sonra kahve ispanyollar tarafından Brezilyaya götürüldü. Orada yerleşen kahve,sonradan dünyanın kahve ambarı oldu."Kahve Parise moda,Viyanaya harp ganimeti,Londraya ilaç olarak girdi.17.yy da Batı Avrupada kahvenin taninmasina Türk elçileri ile Türk savaşçıları sebep oldular." (Kahvenin Öyküsü)
- Sevdiğin müddetçe Ve sevebildiğin kadar, Sevdiğine her şeyini verdiğin müddetçe Ve verebildiğin kadar gençsin. (Nazım Hikmet)
- O yıllarda yabancı ülkelere görevle gönderilenlerin dönüşlerinde, tasarruf ettikleri dolarlarla bir otomobil alıp getirmeleri gelenekten sayılırdı. Getirdikleri bu otomobili satarak apartman katı alanlar bile olurdu. Ben, son gidişimde, otomobil almak yerine, Türkiye ile ilgili 7 sandık dolusu evrak, belge, kitap ve tablo ile döndüm. (Mazi Cenneti 1)
- ''İsmail Habib Sevük'ten sık sık dinlediğimize göre, Atatürk 1923 Mart'ında Çukurova'ya yaptığı gezi sırasında Mersin'i hiç sevmemiş... Gördüğü manzaralardan hoşlanmamış. Uzun süre ekonomisi yabancıların elinde olan Mersin için 'çok Frenk kokusu olan bir yer' demiş. Hristiyan asıllıların da coşku ile karşıladıkları Mustafa Kemal'in üzerine Mersin konaklarından -İsmail Habib'in deyimi ile- madamalar, kolonya serpmişler! Aynı gün, Tarsus'a gelince, Tarsus kadınları, evlerinin pencerelerinden Mustafa Kemal'in üzerine gül suyu dökmüşler. Mustafa Kemal'de belirgin bir ferahlık ve sevinç görülmüş. Bunu gören İsmail Habib, Atatürk'e: - 'Paşam', demiş. ''Mersin'de üzerinize dökülen kolonya Frenk'di. 'Tarsus'ta dökülen gül suyu, Türk' demiş! Atatürk, İsmail Habib'in bu sözünü pek beğenmiş ve öyledir anlamına gelen, başını sallamış.'' (Mazi Cenneti 1)
- Sevgilim, çimenin üzerine diz üstü oturalım karşı-be-karşı. Hava lezzetli ve aydınlık — fakat iyice ısınmadı daha — çağlanın kabuğu yemyeşil tüylüdür henüz yumuşacık… Bahtiyarız yaşayabildiğimiz için.” (Nazım Hikmet)
- "Can yücel'di can güzeldi can yücel'di bulut oldu gitti datça üzre yağdı!" (O Güzel İnsanlar)
- İnsan ya hayrandır sana ya düşman. Ya hiç yokmuşsun gibi unutulursun ya bir dakika bile çıkmazsın akıldan. (Nazım Hikmet)
- Faik Âli, İstanbul'u, şehirlerin cenneti, şiir ve ilham diyarı olarak nitelerdi. İstanbul'u görmeyenlerin, hele içinde oturup da zevkini alamayanların sanatkâr olamayacaklarını söylerdi. (Mazi Cenneti 1)
- Sonra aramıza şehirler girecek ,hiç karşılaşmayacağız .Tesadüfler bile bir araya getiremeyecek . Sonra da belki birimiz öleceğiz, değerimiz hiç bilmeyecek (Nazım Hikmet)