Takiyettin Mengüşoğlu kimdir? Takiyettin Mengüşoğlu kitapları ve sözleri
Türk filozof Takiyettin Mengüşoğlu hayatı araştırılıyor. Peki Takiyettin Mengüşoğlu kimdir? Takiyettin Mengüşoğlu aslen nerelidir? Takiyettin Mengüşoğlu ne zaman, nerede doğdu? Takiyettin Mengüşoğlu hayatta mı? İşte Takiyettin Mengüşoğlu hayatı... Takiyettin Mengüşoğlu yaşıyor mu? Takiyettin Mengüşoğlu ne zaman, nerede öldü?

Türk filozof Takiyettin Mengüşoğlu edebi kişiliği, hayat hikayesi ve eserleri merak ediliyor. Kitap severler arama motorlarında Takiyettin Mengüşoğlu hakkında bilgi edinmeye çalışıyor. Takiyettin Mengüşoğlu hayatını, kitaplarını, sözlerini ve alıntılarını sizler için hazırladık. İşte Takiyettin Mengüşoğlu hayatı, eserleri, sözleri ve alıntıları...
Tam / Gerçek Adı: Takiyettin Mengüşoğlu
Doğum Tarihi: 1905
Doğum Yeri: Hekimhan, Malatya
Ölüm Tarihi: 1984
Ölüm Yeri: İstanbul
Takiyettin Mengüşoğlu kimdir?
Takiyettin Mengüşoğlu (1905-1984), felsefi antropoloji ve değerler üzerine çalışmalar yapmış Türk filozof.
1905 yılında Malatya'nın Hekimhan ilçesine bağlı Ağılbaşı köyünde doğdu. Orta öğrenimini Sivas'ta tamamladı. insan dünyasında ortaya çıkan somut problemlere yaklaşan özgün bir felsefi antropoloji geliştirmiştir. İstanbul Üniversitesi'nde felsefe okuduktan sonra doktora için Almanya'ya gitti. İstanbul Üniversitesi Felsefe Bölümü'nde profesör olarak görev yaptı. En önemli kitabı Felsefeye Giriş adlı kıtabıdır.
Takiyettin Mengüşoğlu Kitapları - Eserleri
- Felsefeye Giriş
- İnsan Felsefesi
- Kant ve Scheler'de İnsan Problemi
- Değişmez Değerler Değişen Davranışlar
- Fenomenoloji ve Nicolai Hartmann
Takiyettin Mengüşoğlu Alıntıları - Sözleri
- Öngördüğümüz eğitim sistemi her türlü politik refleksiyonun, karışmanın ve karıştırmanın dışında kalmalıdır. (Felsefeye Giriş)
- Şeylerin algılanabilmeleri, onların görünmelerine bağlıdır. Halbuki yaşantı görünmez; onun algılanabilmesini sağlayan "hep" varolmasıdır; bu da yaşantının ait olduğu "ben"dir. (Fenomenoloji ve Nicolai Hartmann)
- İnsan bir şeyi düşündüğü zaman onu sessiz anlatmaya çalışır. (Felsefeye Giriş)
- Bir ulusun müziği, onun varlık temelini , hayat yönünü dile getirir (Felsefeye Giriş)
- Savaşlar ekonomik yarışmalardan, iktidar ve güç çekişmelerinden doğmuyor mu ? (Felsefeye Giriş)
- Genel olarak sistem, daha düşünürün çalışmaları sırasında problemler için dar gelmeye başlar. Problemler sistemin dar çerçevesini kırarlar. Bu, sistemin felsefi düşünmeye yetmediğini gösterir. Bir düşünürden sonra gelenler bunu daha açık ve kolay fark ederler. Onlar için bir düşünürün fikir malzemesi, geçici ve sürekli, tarihsel ve tarih üstü, ölü ve canlı iki kısma ayrılır. Sistemci yan ölü, probleme yönelen yan ise canlıdır. Fikir tarihinin gerçek kazançları probleme yönelen düşüncede aranabilir. (Fenomenoloji ve Nicolai Hartmann)
- Eğer insan kötüyü işlemek kabiliyetinde olmasaydı, o zaman iyinin yasasına -tıpkı şeylerin doğa yasasına uymaları gibi- uyardı ve insanın iyi olması etik bir olma, etik bir değer olmazdı. (Fenomenoloji ve Nicolai Hartmann)
- İnsanın gıdaya ve giyeceğe ait araçları ile dış güvenliğini sağlayacak savunma araçlarının kendisi tarafından icat edilmesi gerekir. Bundan dolayı doğa ona ne öküzün boynuzlarını, ne aslanın pençesini ne de köpeğin dişlerini vermiştir; doğa ona sadece ellerini vermiştir; hayat için her türlü sevinç ve rahatlık sağlayan araçlarının, yetenek ve zekasının, hatta istemesindeki iyiliğin bile kendi eseri olmasını ondan istemiştir. (Kant ve Scheler'de İnsan Problemi)
- Önce bilginin, ''varolan bir şeyin bilgisi'' olduğu kavranmalıdır. Yoksa bilgi bir görünüş olur. Bilgiyi bir görünüş olarak anlayan bir kimse için, hissettiğimiz, çektiğimiz şeyler, yaşadığımız hayat da görünüş olarak anlaşılmalıdır. Çünkü bilgi, insanın somut hayat bağlılıkları içinde yer alır. Hayat bağlılıklarımızın verilişi ise, doğrudan doğruyadır. (Fenomenoloji ve Nicolai Hartmann)
- Oysa bütün formalist hukuk görüşleri içe değil, yasanın harflerine yapışıp kalırlar; en sonunda ortaya çıkan, bir adalet karikatürü olur, adaletin kendisi değil. (Kant ve Scheler'de İnsan Problemi)
- Eğitim hayvanlığı insanlığa çevirir... eğitim, insanın hayvani eğilimleriyle amacından, insanlıktan ayrılmasına engel olur; onun hareket ve yapıp etmelerinin sınırını çizerek başıboş dolaşmasını, tehlikelerden sakınmasını sağlar. (Kant ve Scheler'de İnsan Problemi)
- Günlük hayatta yapılan yanlış derhal öcünü alır. Karşımıza çıkan engeller bir yana itilmeyince hedefe varılamaz. (Kant ve Scheler'de İnsan Problemi)
- Örneğin hukuk bilimi, geçerlikteki hukuk ilkelerinin neye dayandığını bilebilir mi? Eğer bu ilkelere insanda bulunan "hak duygusu" temel olarak gösterilmek istenirse, o zaman onların kaynağı öznel olacaktır. Eğer bunların tarihteki göreceliği ele alınırsa, o zaman da bu ilkelerin varlığı tesadüfe bağlanır, onlar norm karakterini kaybederler. (Fenomenoloji ve Nicolai Hartmann)
- Kurgusal sistemler dünya bağlarını araştırmıyorlar, onlar bu bağları önceden bildiklerini zannediyor ve ileri sürüyorlar. Bilinmeyen bu bağlılıklardan hareket ederek fenomenleri ele alıp incelemeye çalışıyorlar, kendi çerçevelerine sığmayan, işlerine gelmeyen fenomenleri reddediyorlar. Çerçevelerine sığan, işlerine gelenleri ise genelleştiriyorlar. Bunun sonucu birçok problem görmezlikten geliniyor, inkar ediliyor. (Fenomenoloji ve Nicolai Hartmann)
- Eğer bütün amaç çelişki bulmaksa, bunu her düşünce sisteminde ve her zaman bulmak kolaydır; fakat böyle bir çaba bizi verimli sonuçlara götürmez. (Kant ve Scheler'de İnsan Problemi)
- ...çünkü çoğu insan, problemlerin temelini yoklamaktansa, sırtlarını geleneğe dayamayı daha rahat bulurlar. (Kant ve Scheler'de İnsan Problemi)
- Kişilerin bilincinden üstün, özel bir bilinci olmayan topluluk geistı, nasıl harekete geçebilir? Tarih bunu bize şöyle öğretiyor: Topluluk geistı kendi önderlerinin, devlet adamlarının kişiliği yoluyla harekete geçer. Kitle ise onları izler. Önder, topluluk geistında eksik olan bilincin temsilcisidir. Fakat devlet adamı, ne inisiyatif ne de sorumluluğu bakımından, geist için tam bir bilinç olabilir. Bu tek kişinin toplum geistını temsil eden bilincinin bedeli, toplum geistı için tam olabilecek bir bilinç olamaz. Devlet adamının yeri ve sorumluluğu ne kadar yüksek, halkoyundan gördüğü saygı ve emniyet ne kadar büyük olursa olsun, o gene de bir insandır; bir kişidir; insan kişiliğinin sınırları içinde kalır. (Fenomenoloji ve Nicolai Hartmann)
- Fakat özgürlük, daha önce de üzerinde durulduğu gibi, insana hazır olarak verilmemiştir; özgürlük bir "olanak"tır; onun gerçekleştirilmesi insanın kendisine kalmıştır; yani gerçekleştirme, her bireyin kendi işidir. (İnsan Felsefesi)
- Bir eksiklikler varlığı olan insanda içgüdüler çok zayıftır. (İnsan Felsefesi)
- İnsanda içgüdü yoktur. İnsan kendi davranışlarının planını kendisi yapmalıdır. (İnsan Felsefesi)