Tarkan Suçıkar kimdir? Tarkan Suçıkar kitapları ve sözleri
Erken Dönem Osmanlı Tarihi Yazarı Tarkan Suçıkar hayatı araştırılıyor. Peki Tarkan Suçıkar kimdir? Tarkan Suçıkar aslen nerelidir? Tarkan Suçıkar ne zaman, nerede doğdu? Tarkan Suçıkar hayatta mı? İşte Tarkan Suçıkar hayatı...

Doğum Tarihi: 1975
Doğum Yeri: Kayseri, Türkiye
Tarkan Suçıkar kimdir?
1975 yılında Kayseri/Bünyan’da doğdu. İlk orta ve lise öğrenimini Keşan’da tamamladı. 1992 yılında Keşan Lisesi’ni bitirdi. 1993 yılında Eskişehir Anadolu Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü’ne girdi. 1997 yılında mezun oldu. 1998 yılında Edirne’nin Meriç ilçesinde eğitim-öğretim alanında çalışma hayatına başladı. 2002 yılından bu yana çalışma hayatına İstanbul’da devam eden yazar eğitim yöneticiliği görevini ifa etmektedir. Yazar geçen yıllar içerisinde Timur tarihi araştırmalarına aralıksız devam ederek, 2013 yılında araştırmalarını akademik bir şekilde devam ettirebilmek için İstanbul Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Yüksek Lisans programına girdi. Yüksek Lisans’ını 2014 yılında “XV.-XVII. yüzyıl Osmanlı Kaynaklarında Yıldırım Bayezid ve Timur Algısı” isimli teziyle tamamladı. Yazar evli ve Göktürk Tarkan ve Aybüke isminde iki çocuk babasıdır.
Özellikle Erken Dönem Osmanlı ve Timurlu tarihine ilgi duyan yazar çeşitli dergiler ve internet sitelerinde makaleler ve yazılar yazmakta, çeşitli konularda konferanslar vermektedir. Yazar hâlihazırda Timur’un doğumundan tahta çıkışına kadar geçen süre içerisinde gelişen olayları konu alan tarihî bir roman üzerinde çalışmaktadır.
Tarkan Suçıkar Kitapları - Eserleri
- Ertuğrul Bey ve Dirilişe Doğru
- Osmanlı'nın Kökleri Ertuğrul Gazi
- Emir Timur’un Başarı Sırları
- Emir Timur Yıldırım Bayezid
- Sultan II. Abdülhamit
- Fatih Sultan Mehmed
- Cem Sultan - Fatih'in Talihsiz Oğlu
Tarkan Suçıkar Alıntıları - Sözleri
- Yeri gelmişken Nasreddin Hoca ve Timur konulu fıkralara bir örnek verelim: Bir gün Timur ve hoca beraberken Timur berbere tıraş olur. Tıraş bitince Timur'a ayna uzatılır ve kendini gören Timur çirkinliğini görünce ağlamaya başlar. O ağlayınca Hoca da ağlamaya başlar. Karşılıklı olarak saatlerce ağlarlar. Sonunda Timur'un adamları onu sakinleştirmeyi başarırlar ve Timur susar. Fakat Hoca ağlamaya devam eder. "Sus" dedikçe, coşar kendini yerlere atar. Timur, "Hoca hadi ben çirkin bir adamım aynada kendimi gördüm hâlime hüngür hüngür ağladım. Sen neden ağlıyorsun?" diye sorar. Hoca, "Sen kendini bir kez aynada gördün ağladın. Biz bu suratı her zaman görüyoruz. Nasıl ağlamayalım?" der. (Emir Timur Yıldırım Bayezid)
- Yarım doktor candan ,yarım imam imandan edermiş! Ya yarım aydın... Bu topraklarda yarım aydın vatandan eder diyebiliriz. (Sultan II. Abdülhamit)
- Devletler bir çok yönden bitkilere benzer .Doğarlar, büyürler, yaşlanırlar ve ölürler. Bitkiler gibi kökleri ,dalları ve yaprakları vardır. Toprağa bağlılıkları vatan duygusunu hatırlatır. (Osmanlı'nın Kökleri Ertuğrul Gazi)
- Tarih bize ihtişamlı orduları, şanlı zaferleri, büyük komutanları, entrikaları, hainleri, galipleri ve mağlupları anlatır. Öyle ki okuyanlar sanki onları doğaüstü ya da insanüstü varlıklar olarak görür. Ancak tarih genelde konu edindiği kişilerin bu insani hâllerinden, acılarından, duygularından, psikolojilerinden, korkularından pek bahsetmez. Bu nedenle tarih kaynaklarında çoğunlukla karanlıktan ya da yüksekten korkan bir hükümdar, fobi sahibi bir kral ya da bir şeye karşı takıntısı olan komutan görmek pek mümkün değildir. Tarih kaynakları olayları ve kişileri anlatırken ya onları insani özelliklerinden arındırarak yüceltirler ya da onlara kötü özellikler atfederek yerin dibine batırırlar. (Emir Timur Yıldırım Bayezid)
- Tanrı kimi zaman işini kendisi görür. Kimi zaman uyarır. Depremler, volkanlar, salgın hastalıklar, afetler verir. Kimi zamansa insanlığı yola getirme işini bizzat insana verir. Peygamberler gönderir. Ya peygamberler devri kapanmışsa? O zaman bu işi Türk’e verir. (Emir Timur’un Başarı Sırları)
- Timur'un ölüm haberi gizlenmeye çalışılsa da bu mümkün olmadı. Fakat Timur'un ölüm haberi gelince bazı kimseler buna inanmadılar. Ya da temkinli hareket ederek işi şansa bırakmak istemediler. Zira Timur daha önce 2 defa sahte ölüm haberleri yayarak ölümü hâlinde kimlerin nasıl davranacağını, kimlerin isyan ya da ihanet edeceğini tespit ederek bunları çok ağır şekilde cezalandırmıştır. (Emir Timur Yıldırım Bayezid)
- Tanrı, kimi zaman işini kendi görür. Kimi zaman uyarır. Depremler, volkanlar, salgın hastalıklar, afetler verir. Kimi zamansa insanlığı yola getirme işini bizzat insana verir. Peygamberler gönderir. Ya peygamberler devri kapanmışsa? O zaman bu işi Türk'e verir. (Emir Timur’un Başarı Sırları)
- Timur, savaş meydanında yer şekillerinden başka güneşin konumunu ve rüzgarın esme yönü dahi göz önünde bulundurarak düşmanlarına karşı avantaj sağlardı. Güneş ve rüzgar arkaya alınarak savaşa girişmeye gayret ederdi. (Emir Timur’un Başarı Sırları)
- Nene hatun nasıl unutulur? Unutan utansın... (Sultan II. Abdülhamit)
- Savaş sonrasında Timur, Fransa Kralı VI. Şarl ile İngiltere Kralı IV. Henry'e name göndermiş ve kendilerinin Niğbolu Savaşı'nda yenemedikleri Osmanlı hükümdarını yendiğini onlara duyurmuştur. (Emir Timur Yıldırım Bayezid)
- Bir şeyi yıkmak çok kolay ama yıkılan şeyin yerine yenisini yapmak çok zordur. (Sultan II. Abdülhamit)
- Ertuğrul Gazi’nin ata binmede Nuh oğlu Sam’a benzetilmesi ilginçtir. (Ertuğrul Bey ve Dirilişe Doğru)
- Kanuni Sultan Süleyman, Topkapı sarayı'nın bahçesindeki meyve ağaçlarına zarar veren karıncaların itlaf edilmesinin dinen caiz olup olmadığını Şeyhülislam Ebussuud Efendi'ye sorar. Tabi ki onların soruları bile sanatkârânedir: "Dırahta ger ziyan etse karınca Günâhı var mıdır ânı karınca?" ( Eğer karınca ağaca zarar veriyor, onu kurutuyorsa, karıncayı yok etmenin bir günahı var mıdır? ) Ebussuud Efendi, padişaha onun güzel üslubuyla cevap verir: "Yarın Hakk'ın dîvânına varınca Süleyman'dan hakkın alır karınca." (Osmanlı'nın Kökleri Ertuğrul Gazi)
- "Ertuğrul Bey başlı başına bir millettir." (Ertuğrul Bey ve Dirilişe Doğru)
- Gelen gideni aratır demişler... (Sultan II. Abdülhamit)
- "Gök çadırımız olsun, güneşte bayrağımız " Oğuz Kağan (Osmanlı'nın Kökleri Ertuğrul Gazi)
- Tanrı, onlara Türk adını verdi ve onları yeryüzüne hükümdar yaptı. Zamanımızın hakanlarını onlardan çıkardı; dünya milletlerinin idare dizginlerini onların eline verdi; kendilerini hak üzere kuvvetlendirdi. (Kaşgarlı Mahmud) (Ertuğrul Bey ve Dirilişe Doğru)
- Saltukname’de meşhur Dede Korkut Osmanlılar’la aynı soydan gösterilir ve Osmanlılar’ın soyu Oğuzlar’la birlikte İshak peygamberin oğlu Îys’e dolayısıyla Arapların atası durumunda olan Sam’a bağlanır. (Ertuğrul Bey ve Dirilişe Doğru)
- İhanetin ve sadakatin uçlarında yaşamış bir millet; Ermeniler. (Sultan II. Abdülhamit)
- Osmanlı, üç kıtaya hükmetmiş, çağ açıp çağ kapatmış bir cihan devletidir. Bu devlet hiç yoktan bileği ve yüreği sağlam zeki idareciler ile düşmana savaş meydanlarını dar eden koçyiğitler tarafından kurulmuştur. (Ertuğrul Bey ve Dirilişe Doğru)