Trevanian kimdir? Trevanian kitapları ve sözleri
Amerikalı Yazar Trevanian hayatı araştırılıyor. Peki Trevanian kimdir? Trevanian aslen nerelidir? Trevanian ne zaman, nerede doğdu? Trevanian hayatta mı? İşte Trevanian hayatı... Trevanian yaşıyor mu? Trevanian ne zaman, nerede öldü?

Tam / Gerçek Adı: Rodney William Whitaker, Nicholas Seare
Doğum Tarihi: 12 Haziran 1931
Doğum Yeri: Granville, New York, ABD
Ölüm Tarihi: 14 Aralık 2005
Ölüm Yeri: İngiltere
Trevanian kimdir?
Rodney William Whitaker, (doğum 12 Haziran 1931, New York - ölüm 14 Aralık 2005 İngiltere) ABD'li yazar. Romanlarında genellikle Trevanian takma adını kullandığı için bu isimle tanınır.
14 Aralık 2005'te 74 yaşında hayata veda etti. İngiltere'nin batısında adı açıklanmayan bir kronik akciğer hastalığı tedavisi gören Whitaker, 15 Aralık'ta toprağa verildi. Vasiyetine uygun olarak mezarının yeri açıklanmadı.
"Trevanian" adıyla yazdığı casusluk ve macera romanlarıyla ünlenen Rod Whitaker, kendi adının dışında, "Nicholas Seare" ve "Benat LeCagot" gibi birçok takma isimle değişik konularda eserler yayımladı.
Katya'nın Yazı, Şibumi, Hesaplaşma, Yirminci Mil Türkçe'ye çevrilen ve en bilinen kitapları. Kitapları dünyada milyonlarca basılan Whitaker, yaşamı süresince hiç ortaya çıkmayarak kendisini gizledi.
Şibumi (Shibumi) adlı macera romanı dünyada satış rekorları kırmıştır(Şibumi). Yazarın Yayımlanmış 10 kadar romanı 5 milyonun üzerinde satış yapmıştır. Türkçe'ye İnfazcı adıyla çevrilen ilk romanı The Eiger Sanction, ünlü oyuncu / yönetmen Clint Eastwood tarafından sinemaya kazandırılmış ve çok başarılı performans sergilemiştir.
Trevanian Kitapları - Eserleri
- Şibumi
- Katya'nın Yazı
- İnfazcı
- Hesaplaşma
- Kasaba
- Yirminci Mil
- İnci Sokağı
- Kentte Sıcak Gece
- Ölüm Dansı
- 1339...Ya da Öyle Bir Yıl - Bir Sokak Satıcısı Adına Apoloji
- Kaba Saba Masallar
- Şibumi
Trevanian Alıntıları - Sözleri
- İki kuralım var. Her zaman beklemedikleri şeyi yap. Ve her zaman çok aniden yap. (Yirminci Mil)
- Hayat o kadar korkunç ve o kadar tehlike dolu ki, can sıkıntısı bir kurtuluş oluyor. (Ölüm Dansı)
- Faşizm. Yasanın yönetimi yerine bir insanın yönetimi faşizmdir. (Kasaba)
- Birdenbire hiçbir şeyin önemi kalmadı. (İnfazcı)
- Bütün savaşlar sonunda kaybedilir. İki taraf da kaybeder. (Şibumi)
- Tanrı'nın bizimle zalim oyunlar oynamadığının en büyük kanıtı bize üzülme ve unutma yeteneğini vermiş olmasıdır. (Kasaba)
- “ Kalabalığın çıkardığı gürültü mantıksızdır ama kulakları sağır edecek kadar güçlüdür. Beyinleri yoksa da, binlerce kolları vardır. Bunları seni yakalamak, çekmek, aşığıya indirmek ve batırmak için kullanırlar. “ (Şibumi)
- Bir şeyi nazikçe ifade etmek ne yazık ki çoğu zaman anlam belirsizliği yaratıyor. (Hesaplaşma)
- "Olumlu düşünmek gerçekten etkili oluyor" ... (İnfazcı)
- "Zaman da çelişkili bir tutum içindeydi. Bir yandan donmuş gibi yerinde duruyor, bir yandan parmaklarımızın arasında akıp kaçıyordu." (Katya'nın Yazı)
- Tartıştıkları zaman annem onun hiç eğlenceli olmadığından yakınır , babam da ona şık giysiler almak için gece gündüz çalıştığını bağırırdı. (Yirminci Mil)
- Hepimiz karşımızdakinin bizi anlamasını isteriz ama, ayna gibi içimiz dışımız görünsün istemeyiz. (Katya'nın Yazı)
- İnci Sokağında oturan hiç kimsenin, suyu merdaneden geçirerek sıkan çamaşır makinesi yoktu. Zaten kadınların öyle bir şeyi istediği de yoktu. Kent söylentilerini hepsi duymuştu. Parmaklarını merdaneye kaptıran insanlar! Biri çığlıklarını duyup yardıma gelene kadar kolları omuzlarına kadar ezilebiliyordu. ( Zenginlerin de o tür sorunları vardı işte!) Gazetelerin bu tür faciaları hiç yazmaması çamaşır makinesi yapan büyük şirketlerin onları susturmak için el altından para vermesindendi- ya da bize öyle söyleniyordu. (İnci Sokağı)
- Yalnızdım ve yaşlanıyordum. (Ölüm Dansı)
- "Hayatım alelacele çizilmiş ama vakit yetmediği için ayrıntıları doldurulamamış bir resme benziyor." (Şibumi)
- "Bütün savaşlar sonunda kaybedilir. İki taraf da kaybeder...” (Şibumi)
- Ben sadece İncilden alıntı yapmanın bir günahkarı bir azize dönüştürmeyeceğini söylüyorum. (Yirminci Mil)
- Dans duyguları özgür kılar, ruhu rahatlatır, insana enerji verir ve insanları bir araya getirir. (Ölüm Dansı)
- "Bazı meslekler insanlar üzerinde iz bırakır, tıpkı bir marangozun kollarındaki küçük çizikler ya da bir madencinin kapkara tükürüğü gibi .Okul öğretmenliğide bir insana onmaz bir cenebazlık bırakır." (Yirminci Mil)
- İnsanı en mutlu eden şey, ihtiyaçlarıyla varlıkları arasında bir denge bulunmasıdır. (Şibumi)
Editör: Nasrettin Güneş