tatlidede

Vala Nurettin kimdir? Vala Nurettin kitapları ve sözleri

Türk Gazeteci, Yazar, Çevirmen Vala Nurettin hayatı araştırılıyor. Peki Vala Nurettin kimdir? Vala Nurettin aslen nerelidir? Vala Nurettin ne zaman, nerede doğdu? Vala Nurettin hayatta mı? İşte Vala Nurettin hayatı... Vala Nurettin yaşıyor mu? Vala Nurettin ne zaman, nerede öldü?
  • 30.07.2022 15:00
Vala Nurettin kimdir? Vala Nurettin kitapları ve sözleri
Türk Gazeteci, Yazar, Çevirmen Vala Nurettin edebi kişiliği, hayat hikayesi ve eserleri merak ediliyor. Kitap severler arama motorlarında Vala Nurettin hakkında bilgi edinmeye çalışıyor. Vala Nurettin hayatını, kitaplarını, sözlerini ve alıntılarını sizler için hazırladık. İşte Vala Nurettin hayatı, eserleri, sözleri ve alıntıları...

Tam / Gerçek Adı: Ahmed Vâlâ Nureddin / Va-Nu

Doğum Tarihi: 1901

Doğum Yeri: Beyrut, Lübnan

Ölüm Tarihi: 9 Mart 1967

Ölüm Yeri: İstanbul, Türkiye

Vala Nurettin kimdir?

Gençlik yıllarında ünlü şair Nazım Hikmet'in yakın dostu olan yazar, Kurtuluş Savaşı yıllarında onunla birlikte Milli Mücadele'ye katılmak için İstanbul'dan Anadolu'ya geçen; öğrenim görmek için birlikte Moskova'ya giden kişidir. Nazım Hikmet ile ilgili anıları ve yazışmaları yayımlanmıştır. Fıkra yazarlığı, roman, hikâye yazarlığı ve çevirmenlik yapan Vâlâ Nureddin, ilk Türk polisiye yazarları arasında yer alır.

1901’de Beyrut’ta dünyaya geldi (Nüfusa doğum yeri olarak İstanbul yazdırılmıştır). Babası, son Beyrut valisi Nureddin Bey’dir. Babasının 1911 yılında kaybeden Vala Nureddin, o yıl girdiği Mekteb-i Sultani'nin orta bölümünü tamamladı. Nazım Hikmet ile ilk defa bu okulun hazırlık sınıfında tanıştı.

1916'da bazı arkadaşları ile Avusturya'ya gitti ve bir süre Viyana Ticaret Akademisi’nde bankacılık okudu. 1917'de İstanbul'a dönerek İtibarı-ı Milli Bankası'nda ve Maliye Bakanlığı'nda çalıştıysa da bu işi sevmedi; 1918-1920 yılları arasında şair yönüyle öne çıktı ve birkaç arkadaşı ile yayıncılık yaptı.

1 Ocak 1921'de Anadolu’daki Milli Mücadele için silah ve cephane kaçıran gizli bir örgütün yardımıyla şair arkadaşları Faruk Nafiz, Yusuf Ziya, Nazım Hikmet ile birlikte Sirkeci'den kalkan Yeni Dünya vapuruna gizlice binerek İnebolu'ya vardı. Ankara'ya geçebilmek için beş altı gün, izin ve yol parası beklediler. O sırada onlar gibi izin bekleyen Almanya’dan gelme sosyalist öğrenciler ile tanıştı. Birlikte gelen dört şairden yalnızca Nazım Hikmet ile Vala Nureddin'e izin çıktı.

Ankara’da Nazım Hikmet’le birlikte ona verilen ilk görev, İstanbul gençliğini milli mücadeleye çağıran bir şiir yazmak oldu. Üç gün içinde yazıp bitirdikleri bu uzun şiir Matbuat Müdürlüğü'nce, 1921 martında on bin adet bastırılıp dağıtıldı. Şiirin yankıları o kadar büyük oldu ki, Millet Meclisi üyeleri böyle güçlü bir çağrının doğurabileceği sorunların nasıl çözüleceğini tartışmak gereğini duydular. Matbuat müdürü Muhittin Bey (Birgen) şiiri yayımlayıp dağıttığı için olumsuz eleştiriler aldı. İstanbullu gençler Ankara'yı doldururlarsa onlara nerede, nasıl iş bulunacağı önemli bir sorundu. Meclis'te sorguya çekilmekten tedirgin olan Muhittin Bey, bir daha böyle bir duruma düşmemek için, Nazım Hikmet ile Vâlâ Nureddin'i Maarif Vekâleti'ne devretmeye karar verdi. Bu arada iki genç İsmail Fazıl Paşa aracılığı ile meclise çağrılıp Mustafa Kemal Paşa’ya takdim edildi.

Kısa süre sonra Fransızca öğretmeni olarak Nazım Hikmet’le birlikte Bolu'ya atandı. İki şair din adamlarının ve tutucu çevrenin baskısı ile karşılaştıkları Bolu’dan ayrılıp daha iyi bir öğrenim görmek için Moskova’ya gitmeye karar verdiler. 30 Eylül 1921’e Batum’ a vardılar. Birlikte Moskova’ya giderek Doğu Emekçileri Komünist Üniversitesi'ne (KUTV) yazıldılar. Vâlâ Nureddin, 1925 yılında burada üniversite eğitimini tamamladı.

Yurda döndüğünde banka memurluğu ve öğretmenlik yaptı; 1926’da gazeteciliğe başladı. İlk yazıları Vakit Gazetesi’nde “Hatice Süreyya” takma adı ile yayımlandı. Uzun yıllar boyunca gazetelerde fıkra yazarlığı yapmanın yanı sıra hikâyeler, romanlar, radyo oyunları yazan sanatçı “Hatice Süreyya, “Ali Marmara”, "Kadri Feyyaz", "Veli Nuri" imzalarının yanı sıra en çok “Vâ-Nû” takma adını kullandı. Telif ve çeviri olarak kırk kadar kitap yayımladı. Ankara Radyosu’nda otuz kadar eseri temsil edildi.

1927-1933 ve 1939-1966 yılları arasında Akşam gazetesinde çalıştı. 1933-1936 arasında kurucuları arasında bulunduğu "Haber" Gazetesi için çalıştı. Ayrıca Köroğlu, Yeni Sabah, Cumhuriyet, Havadis Gazeteleri’nde de yazılar yayımladı.

1932 yılında Meziyet Çürüksu ile evlenen Vala Nureddin, 1939’da eşinin ölümünden sonra 1942’de a Müzehher Hanım ile evlendi. Birçok kitaba “Nihal Karamağaralı” takma adını kullanan eşi ile birlikte imza attı.

1945 yılında Bursa Cezaevi'ndeki arkadaşı Nazım Hikmet ile yeniden temas kurdu ve 1951’de Nazım’ın Rusya’ya kaçışına kadar mektuplaşmayı sürdürdü. Nazım Hikmet'le ilgili anılarını "Bu Dünyadan Nâzım Geçti" (1965) adıyla yayımladı. 1962'de Mehmet Ali Aybar öncülüğünde kurulan Temel Hakları Yaşatma Derneği'nin kurucularından oldu. 9 Mart 1967’de İstanbul’da hayatını kaybetti. Edirnekapı Mezarlığı’na defnedildi.

Nazım Hikmet’le yazışmaları, eşi Müzehher Hanım tarafından 1986 yılında “Vâ-Nû’lara Mektuplar” adıyla yayımlanmıştır.

Vala Nurettin Kitapları - Eserleri

  • Bu Dünyadan Nazım Geçti
  • Baltacı ile Katerina
  • Korkusuz Murat
  • Asri Rüyalar, Fetiş Rejimler

Vala Nurettin Alıntıları - Sözleri

  • Çiçek ,bebek, kelebek türünden nanemolla nitelemeler senin tam manasıyla erkek ağzına ve bas sesine yakışmıyor.Öbür kadınlara aşıkları küfredince onlar bu küfürleri nasıl onur kırıcı bulurlarsa,bende senin bana çiçek kelebek , bebek demeni o kadar iğrenç buluyorum... (Baltacı ile Katerina)
  • "Bu işte insafsız olmalı, birazcık da kibirli ne kahır, ne keder, ne zulüm, seni ancak ölüm, teslum alabilmeli." Ölüm, onu, ayakta dimdik teslim almış... (Bu Dünyadan Nazım Geçti)
  • İnsan 11 senedir hapiste bile olsa, dışarıda kar, odada sırtında palto ve karaciğerde sancılar bile olsa, yaşamak mükemmel şey. Dünya güzel ve her şeye rağmen insanlar sevilmeye değer. Nazım Hikmet (Bu Dünyadan Nazım Geçti)
  • Gurbet ellerde sürünmek ve ölmek, Osmanlı payitahtını bu zillette görmekten yeğdir.Mücadele edenler arasına katılmalı. (Bu Dünyadan Nazım Geçti)
  • Şöyle bir söz vardır: “İdeal uğrunda zorluklara katlanıp yaşamak, ideal uğrunda ölmekten zordur”. İlk gençliğinde ideal uğrunda ölmeyi gaye bilen Nâzım, hayatının sonraki kısımlarında daha zor yolu, gayesi uğrunda zorluklara katlanıp yaşamak yolunu seçti. (Bu Dünyadan Nazım Geçti)
  • Bana eski bir hoca efendinin anlattığı doğruysa, karlıudan gelen bir güzele bakmanızda günah yokmuş. Ancak, hizanızı geçerken baş çevirmek günahmış. Hele geçtikten sonra, başını çevire çevire gözlemek katmerli günahmış. (Bu Dünyadan Nazım Geçti)
  • Birdenre beş adım sağında onu gördü. Paşalar O'nun arkasındaydılar. O saati sordu. Paşalar "Üç" dediler. Ve mavi gözleri çakmak çakmaktı. Yürüdü uçurumun başına kadar. Eğilip durdu. Bıraksalar İnce uzun bacakları üstünde yaylanarak Ve karanlıkta akan bir yıldız gibi akarak Kocatepe'den Afyon ovasına atlayacaktı. (Bu Dünyadan Nazım Geçti)
  • "Efendiler Alev dolu bir tas gibi yanıyor beynimin içi..." (Bu Dünyadan Nazım Geçti)
  • Yeryüzünde namuslu insanların bulunuşu en büyük tesellimdir. (Bu Dünyadan Nazım Geçti)
  • En ümitsiz macera Yedi yerden yara almak değil. En ümitsiz macera İpin ucunu kaybetmek elinden Ve gözlerimiz koyun gözü gibi mahzun Bıçağın altına kendiliğinden Bıçağın altona bıkkın ve uzun Yatıvermesi boynumuzun (Bu Dünyadan Nazım Geçti)
  • Akın var güneşe akın! Güneşi zaptedeceğiz güneşin zaptı yakın! (Bu Dünyadan Nazım Geçti)
  • Benim gönlüm bir kelebek Dolaşıyor çiçek çiçek. (Bu Dünyadan Nazım Geçti)
  • Bugüne bugün üniversiteli de olsa, yine:"Evvel diyarın adamı, nazende olsa nazenin olmaz." (Baltacı ile Katerina)
  • Hiç olmazsa hıncımı böyle alırım, dedim, Yere mağrur uzanan gölgesini çiğnedim. ~Ran (Bu Dünyadan Nazım Geçti)
  • ...Ne iskonto, ne komisyon, ne vade isteyen bir dost eli Sıcak bir kuş gibi gelip konmamış ki avuçlarının içine Ümitten korkuyorlar... (Bu Dünyadan Nazım Geçti)
  • Elinizdeki şeyi kaybedince nasılda saldırganlaşıyorsunuz... (Baltacı ile Katerina)
  • "Şairim şimşek şekillerini şiirlerimin caddelerde ıslık çalarak kazırım duvarlara.." (Bu Dünyadan Nazım Geçti)
  • Başka dinlerde hikmet özü, "sevgi" yahut "nefis jimnastiği" iken İslam'da "korku"dur. (Bu Dünyadan Nazım Geçti)

Yorum Yaz