Yekta Kopan kimdir? Yekta Kopan kitapları ve sözleri
Türk Yazar, Seslendirme Sanatçısı ve Televizyon Sunucusu Yekta Kopan hayatı araştırılıyor. Peki Yekta Kopan kimdir? Yekta Kopan aslen nerelidir? Yekta Kopan ne zaman, nerede doğdu? Yekta Kopan hayatta mı? İşte Yekta Kopan hayatı...

Türk Yazar, Seslendirme Sanatçısı ve Televizyon Sunucusu Yekta Kopan edebi kişiliği, hayat hikayesi ve eserleri merak ediliyor. Kitap severler arama motorlarında Yekta Kopan hakkında bilgi edinmeye çalışıyor. Yekta Kopan hayatını, kitaplarını, sözlerini ve alıntılarını sizler için hazırladık. İşte Yekta Kopan hayatı, eserleri, sözleri ve alıntıları...
Doğum Tarihi: 1968
Doğum Yeri: Ankara, Türkiye
Yekta Kopan kimdir?
Yekta Kopan (d. 1968, Ankara), Türk yazar, seslendirme sanatçısı ve televizyon sunucusudur.
Sesi Jim Carrey, Michael J. Fox, çizgi film karakteri Sylvester ve Buz Devri (film) animasyon karakteri Sid ile özdeşlemiş bir seslendirmecidir.
Aşk Mutfağından Yalnızlık Tarifleri adlı öykü kitabı 2002 Sait Faik Hikaye Armağanı'na, Bir de Baktım Yoksunadlı öykü kitabi ise 2010'da hem Haldun Taner Öykü Ödülü'ne, hem de Yunus Nadi Öykü Ödülü'ne değer görülmüş bir öykücüdür.
NTV televizyon kanalında her gün yayınlanan "Gece Gündüz" adlı kültür-sanat programının sunuculuğunu yapmaktadır.
Yekta Kopan Kitapları - Eserleri
- Aile Çay Bahçesi
- Kediler Güzel Uyanır
- İki Şiirin Arasında
- Sakın Oraya Gitme
- Bir de Baktım Yoksun
- Sıradan Bir Gün
- Aşk Mutfağından Yalnızlık Tarifleri
- Bana Kuşlar Söyledi
- İçimde Kim Var
- Kara Kedinin Gölgesi
- Sarmaşık
- Fildişi Karası
- Karbon Kopya
- Yedi Derste Vicdan Muhasebesi
- Daha Önce Tanışmış mıydık?
- Burun
- Karbon Kopya
- Bu Dünya Hepimizin
Yekta Kopan Alıntıları - Sözleri
- Bildiğim her dilde kitap okurum. Bildiğim her dilde müzik dinlerim. Bildiğim her dilde mutsuzum. (İki Şiirin Arasında)
- Kahveyi karıştırırken ağlamak geldi içimden. Ağlarsam kahve taşacaktı. Tuttum kendimi. (Sakın Oraya Gitme)
- Hayat dediğin, bir cümleye yenik düşmek. Bir kelimeye. Bir heceye. (İki Şiirin Arasında)
- Kimi zaman hesap yapmamalı insan, okun yaydan nasıl çıktığının farkına bile varmamalı. (Sarmaşık)
- "Hiçbir limana yanaşmayacaksın. Hep açık denizde. Hep ufuk çizgisine doğru." (Bir de Baktım Yoksun)
- Psikolojinin temel meselelerinden biri olan "ana rahmine dönme isteği", benim için bambaşka bir anlam taşıyordu. Oraya dönmek ve bir başkası olarak yeniden doğmak istiyordum. (Bana Kuşlar Söyledi)
- Bu bunaltıcı yalnızlıktan çıkmanın tek yolunu erken yaşta keşfetmiş, kitaplardan başımı kaldırmaz olmuştum. (Daha Önce Tanışmış mıydık?)
- Mutsuz ruhlar, ancak benzerlerinde temize çekebiliyor kendilerini. (Bana Kuşlar Söyledi)
- "Ben geçip gitmek isterdim hayattan, o iz bırakmak için uğraşırdı. O tadına doyum olmaz bir şiirdi, ben taslak halinde bir roman." (Aile Çay Bahçesi)
- Şiir metafor değildir gerçeğin ta kendisidir. (Karbon Kopya)
- Babalık sonradan giyilen bir gömlek, çoğu erkeğin düğmelerini doğru ilikleyemediği. (Sakın Oraya Gitme)
- Bir huzursuzluk çöktü içime, dönüp ardıma bakmak istedim. Bir söz düşmüştü peşime. Günlerce, aylarca takip etti. Kaçmaya çalıştıkça daha çok iz bırakıyordum peşimde. (Kara Kedinin Gölgesi)
- “Doğururken öldürdüğünüz çocukların hesabını verecek kadar cesaretiniz olsun.” (Sakın Oraya Gitme)
- Sadece güneş doğduğunda aydınlık, battığında karanlık olduğunu biliyorsun. Ama alacakaranlığın aydınlığı mı karanlığı mı haber verdiğini nereden anlayacaksın? Mutlulukla mutsuzluk arasında bir alacakaranlık olup olmadığını nereden anlayacaksın? Bomboş bir bahçede oturmuş bunu düşünüyorsun. Birden ufuk çizgisinde bir ışık görüyorsun. Güneş mi yükseliyor ay mı bilemiyorsun. Tam anlayacakken birden her yer kararıyor. Karanlık, karanlık, karanlık... (Daha Önce Tanışmış mıydık?)
- Sayıları severdim, hep sayardım,geçen süreleri, yalnızlıkları, öfkeleri,bitmeyen kavgaları,bağrışları... (Sarmaşık)
- "Otuz ikilik mum boya takımım yanımda olsa, her şeyin resmini baştan yapabilirim belki. Bu hayata nasıl yazılmak istiyorsam, öyle çizerim kendimi.." (Aşk Mutfağından Yalnızlık Tarifleri)
- "Derdim kendimleydi. Üstelik bu derdi omuzlayacak cesaretim de yoktu. Her gün dertlerimin çamurundan yeni heykeller yapıyordum.." (Sıradan Bir Gün)
- Odam. Yıllardır bana ait olan tapınak (Yedi Derste Vicdan Muhasebesi)
- "Ah aşk, nasıl da zamansız çalıyorsun kapıları." (Kediler Güzel Uyanır)
- Sık sık derin acılara gömüldüğüm doğruysa da, gene de içimde saf ve sakin bir uyum, bir müzik var. En yoksul bir kulübede, en pis bir köşede bir cümle, bir hikaye görebiliyorum. Ve karşı konulmaz bir güç kafamı hiç durmadan bu gibi şeylere itiyor. Başka şeylere olan ilgim gittikçe azalıyor ve o ilgilerden kurtulduğum oranda aklım hikaye edilebilir olanları daha çabuk yakalayabiliyor. (Karbon Kopya)