matesis
dedas

Yıldız Ramazanoğlu kimdir? Yıldız Ramazanoğlu kitapları ve sözleri

Eczacı, sivil toplum temsilcisi ve yazar Yıldız Ramazanoğlu hayatı araştırılıyor. Peki Yıldız Ramazanoğlu kimdir? Yıldız Ramazanoğlu aslen nerelidir? Yıldız Ramazanoğlu ne zaman, nerede doğdu? Yıldız Ramazanoğlu hayatta mı? İşte Yıldız Ramazanoğlu hayatı...
  • 12.05.2022 10:00
Yıldız Ramazanoğlu kimdir? Yıldız Ramazanoğlu kitapları ve sözleri
Eczacı, sivil toplum temsilcisi ve yazar Yıldız Ramazanoğlu edebi kişiliği, hayat hikayesi ve eserleri merak ediliyor. Kitap severler arama motorlarında Yıldız Ramazanoğlu hakkında bilgi edinmeye çalışıyor. Yıldız Ramazanoğlu hayatını, kitaplarını, sözlerini ve alıntılarını sizler için hazırladık. İşte Yıldız Ramazanoğlu hayatı, eserleri, sözleri ve alıntıları...

Doğum Tarihi: 1958

Doğum Yeri: Ankara

Yıldız Ramazanoğlu kimdir?

Eczacı, sivil toplum temsilcisi ve yazar Yıldız Ramazanoğlu, 1958 Ankara doğumlu. Ankara Kız Lisesi’ni ve Hacettepe Üniversitesi Eczacılık Fakültesi’ni bitirdi.

Birçok süreli yayında denemeler ve hikayeler yayınladı. İnsan Hakları Derneklerini ve Kadın Örgütlerini temsilen, New York’ta, Avrupa’da ve Orta Doğu’da uluslar arası kadın zirvelerine katıldı. Doğu Konferansı inisiyatifinin kurucu üyelerinden biri olarak Türkiye’nin İslamcı, Sol, Ermeni ve farklı eğilimlerinden aydınlarla birlikte Orta Doğu’da çeşitli kültürel toplantılar düzenledi.

Yıldız Ramazanoğlu Kitapları - Eserleri

  • İkna Odası
  • Derin Siyah
  • Kırmızı
  • Angelika
  • Bu Sefer Lila Olsun Saçlarım
  • Çiçekli Bir Boşluk
  • Zilha Günü
  • İçimden Geçen Şehirler
  • Bağdat Fragmanı
  • Cam Kenarı
  • Şehrin Gizli Öznesi
  • Adem'in Cevap Vermesi
  • Görme Bahçesi
  • Gerçek ve Büyü Arasında Sinema
  • Bir Dünyanın Kadınları
  • İşgal Kadınları
  • İkna Odası
  • İkna Odası
  • Osmanlı'dan Cumhuriyete Kadının Tarihi Dönüşümü
  • Derin Siyah

Yıldız Ramazanoğlu Alıntıları - Sözleri

  • Tek çocuk olmak onu vurdu yeniden. Arkadaştan kardeş yapmak için yüzyıllarca verdiği mücadeleler. (İkna Odası)
  • Geçmiş hiç geçmiyordu. İnsanın içinde bir doluluk duygusu uyandırıyor, geleceğin yerini bile dolduruyordu sanki. Geçmişin canlılığına izin vermemek elinde değildi. (İkna Odası)
  • Sessizce onaylanmıştı ki bu ben değilim. Ama bu başkası da değil. Benim ben olmama izin verilmeyen yerde hiç kimse kendisi değildi. (İkna Odası)
  • İki insan arasındaki en kısa mesafeyi birleştiren şey hep bir doğru olmak zorunda mı. Belki bir eğretileme gerekiyor. (Kırmızı)
  • Görüntüler vardı zihninde. Bunların kendiliğinde hikayeye dönüşmesini, birbirlerine gevşekçe bağlanmalarını istiyordu. (Bu Sefer Lila Olsun Saçlarım)
  • Kolay görünen nice soru çok çetrefildi aslında. (Bu Sefer Lila Olsun Saçlarım)
  • "Aşk ve ölüm. Her iki durumda da vücutların saklayabileceği bir şey yoktur.Hareketler duruşlar sessizlikler hem bu dünyaya hem ötekine aittir." (İçimden Geçen Şehirler)
  • Gökler ve yerler adaletle ayakta durur. Hz. Muhammed (sav) (Görme Bahçesi)
  • Bir yakınlık bir aidiyet duymadığım bu adamlar beni nereden tanıyor. Sadece başımdaki örtüye bakarak tamam diyorlar herhalde, bu bizim kız. (İkna Odası)
  • İnsanlara bir erdem anlayışı içinde yıllarını yatırdıkları ideallerinin beyhude olduğunu müjdelemekten daha manasız ne olabilir ki. Aslında sinirime dokunan, varsa bir bildikleri, yanlış idealleri doğru olanlarla değiştirmeyi önermek yerine, artık gündelik çıkarlarımıza odaklanma saatimizin geldiğine, bunu çoktan hakettiğimize dair nutuklar çekilmesiydi. (Angelika)
  • Arzuyu kınama bahanesiyle yükseltemiyoruz algımızı,dorukları göremeden,hayata daha üst pencelerelerden bakamadan,kendi sınırlarımıza bir ucundan bile yaklaşamadan sönüp gitsin mi hayatlarımız? (Angelika)
  • Pencerenin kenarına oturup gökyüzüne bakıyoruz. ''Parıldayan şeylerin dili adımın ucunda.'' diyor. (Bu Sefer Lila Olsun Saçlarım)
  • Bu devasa metropol bize her şeyi unutturuyor. En yakınlarımızın beklentilerinin bile boğucu bir uğultuya dönüştürüyor. (İkna Odası)
  • İnsan, birilerini yaşarken suçüstü yapıp kayda geçirecekse kendi hayatından başlamalı. (Derin Siyah)
  • Bu ülkenin gencecik çocuklarının bilinçaltını nefretin türlü çeşit yansımalarıyla dolduranların; insanlar konuşma, tartışma, yüzleşme ile barışın dilini bulmaya bu kadar yaklaşmışken buna izin vermeyenlerin kim olduğunu görmek lazım. Herkes tarihte nasıl anılmak istiyorsa öyle davranmalı. (Görme Bahçesi)
  • Kayan bir yıldız gibi hızla gidiyor, tutmaya çalışıyorum tutabildiğim kadar. (Bu Sefer Lila Olsun Saçlarım)
  • Modern dünyada ruhun geri çekilişi, insanın azalmasına ve ıssızlaşmasına yol açtı. Beynin patolojik bir salgısı olarak takdim edilen, kimyevi bir reaksiyondan ibaret görülen aşk da artık sadece beden yazılarının alanı. Kadının da, erkeğin de içi giderek boşalıyor. (Görme Bahçesi)
  • O zamandan beri her yıl nükseden tatışmalarda laikliği zina, alkollü içki ve çıplaklığı desteklemeye indirgeyen yaklaşımlardan rahatsızlığını dile getiren Can Dündar'a katılmamak imkansız. Çünkü sekülerlik de hertürlü değerin ayaklar altında çiğnenmesini öngörmez. (Görme Bahçesi)
  • İstanbul...Zaman bir görünüp bir kayboluyor. (İçimden Geçen Şehirler)
  • Ezberden bildiği bazı ayetleri içinden okumaya başladı. Bu ona güç veriyor, onu kuşatan kanatların seslerini duymasına yol açıyordu. (Kırmızı)

Yorum Yaz