Yusuf Ziya Ortaç kimdir? Yusuf Ziya Ortaç kitapları ve sözleri
Türk Şair, Yazar, Edebiyat Öğretmeni, Yayıncı, Siyasetçi Yusuf Ziya Ortaç hayatı araştırılıyor. Peki Yusuf Ziya Ortaç kimdir? Yusuf Ziya Ortaç aslen nerelidir? Yusuf Ziya Ortaç ne zaman, nerede doğdu? Yusuf Ziya Ortaç hayatta mı? İşte Yusuf Ziya Ortaç hayatı... Yusuf Ziya Ortaç yaşıyor mu? Yusuf Ziya Ortaç ne zaman, nerede öldü?

Türk Şair, Yazar, Edebiyat Öğretmeni, Yayıncı, Siyasetçi Yusuf Ziya Ortaç edebi kişiliği, hayat hikayesi ve eserleri merak ediliyor. Kitap severler arama motorlarında Yusuf Ziya Ortaç hakkında bilgi edinmeye çalışıyor. Yusuf Ziya Ortaç hayatını, kitaplarını, sözlerini ve alıntılarını sizler için hazırladık. İşte Yusuf Ziya Ortaç hayatı, eserleri, sözleri ve alıntıları...
Doğum Tarihi: 23 Nisan 1895
Doğum Yeri: İstanbul, Türkiye
Ölüm Tarihi: 11 Mart 1967
Ölüm Yeri: İstanbul, Türkiye
Yusuf Ziya Ortaç kimdir?
Türk şiirinde Beş Hececiler olarak adlandırılan gruptandır. Türk edebiyatının önemli mizah yazarlarındandır. Beş Hececiler grubunun üyelerinden Orhon Seyfi ile birlikte Türk dergicilik yaşamında önemli yeri olan siyasi-mizah dergisi Akbaba’yı yayın hayatına kazandırmış, bu dergideki yazılarıyla büyük bir hayran kitlesi edinmiştir.
VIII. ve IX. Dönem Ordu milletvekili olarak Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde görev yapmış bir siyasetçidir.
Yusuf Ziya Ortaç Kitapları - Eserleri
- Bir Varmış Bir Yokmuş: Portreler
- Kürkçü Dükkanı
- İsmet İnönü
- Göç
- Sarı Çizmeli Mehmet Ağa
- Üç Katlı Ev
- Gün Doğmadan
- Bizim Yokuş
- Bizim Yokuş
- İsmet İnönü
Yusuf Ziya Ortaç Alıntıları - Sözleri
- İnsan, ölümün acısını en çok günün iki uzak saatinde hissetmektedir: Uyurken ve uyanırken. (Göç)
- Sesi ve hafızası kurumuş, kelimesiz bir adamdım ben! (Göç)
- İnsan nasıl ölüyor bilir misiniz? Ansızın bir sendeleyişle, bir kalp duruş ile değil. Annesinin ölümüyle, babasının ölümüyle, dostlarının, sevdiklerinin, kafa ve gönül arkadaşlarının ölümüyle her gün birer parça, birer parça, birer parça... (Bir Varmış Bir Yokmuş: Portreler)
- Bir buluttan düşen yağmur, Bir yıldızdan damlayan nur, Bir yeşil yaprakta huzur, Bir gonca gülüşü olmak.. (Bizim Yokuş)
- Sensiz de, seninle de yaşanmaz. (Bir Varmış Bir Yokmuş: Portreler)
- Onu tarihe sorun, yoktur eminim bir eşi, O güneş yüzlü, güneş sözlü, güneşler güneş! Sözü halkın dilidir, gözleri hakkın ateşi, O güneş yüzlü, güneş sözlü, güneşler güneşi! (Bir Varmış Bir Yokmuş: Portreler)
- İçimde istekle korku çekişiyor... (Göç)
- Ah anne! Bütün bu ufak tefek hatıralar hep sende toplanıyor ve ayrılık denen asıl büyük acı oluyor. Seni gurbet elinde kimbilir nasıl arayacağım? (Göç)
- İsmet Paşa, İnönü'nde yalnız düşman hücumlarını kırmamıştı. Anadolunun bu ilk zaferi, içeride ve dışarıda bütün kötü niyetlerin gurur ile kalkık burnunu da kırmıştır. (İsmet İnönü)
- Elbet sefil olursa kadın alçalır beşer! (İsmet İnönü)
- "İnsan ne kadar bahtsız olduğunu anlamak için, birkaç gün sizin mesut havanızda yaşayıp buraya dönmeli!" (Göç)
- “Sen güldün ve rengârenk yağmurlar yağmaya başladı.” (Gün Doğmadan)
- Sen güldün ve rengârenk yağmurlar yağmaya başladı. (Gün Doğmadan)
- Türk süngüleri, düşman döküntülerini her tarafta temizleyerek hızla ilerliyordular. Yangınların kızıl dumanlarile tıkalı yollardan akın akın esir sürüleri toplayarak geçiyorlardı. Murat dağlarına atılan Yunan başkumandanı Tirikopis ve Erkanıharbiye reisi Diyonis kılıçlarımızın önünde baş eğmiştiler. İsmet Paşa'nın Erkanıharbiye Reisi Asım Paşa, günlerce ölüm korkusu içinde dağlarda otlamış bu Generallere soruyordu: - Sizi nasıl karşılayayım? Muasır bir ordunun kumandanları diye mi? Yoksa, adi bir çetenin hunhar efradı diye mi? Generaller, kendi ellerile ateşe verdikleri Türk köylerinin yanık kokuları içinde güç nefes alıyordular. (İsmet İnönü)
- “Bin kalb olurum da okla mecruh, Bir kalbe nişan alan ok olmam. İçmem su susuzların elinden Açlar arasında ben tok olmam.” Abdullah Cevdet (Bir Varmış Bir Yokmuş: Portreler)
- Kelebekle sümüklüböceğin, tavşanla kaplumbağanın evliliği acaba dünyanın neresinde görülmüş... (Kürkçü Dükkanı)
- Münakaşalarımıza bakınız: Tek hedefimiz, hakkı bulmak değil, haklı çıkmaktır. (Sarı Çizmeli Mehmet Ağa)
- Onu tarihe sorun, yoktur eminim bir eşi, O güneş yüzlü, güneş sözlü, güneşler güneş! Sözü halkın dilidir, gözleri hakkın ateşi, O güneş yüzlü, güneş sözlü, güneşler güneşi! ! Yurdu sarmıştı karanlık, onu yırtıp atan O. Soğuyan kanlara bir başka hararet katan O. Kararan gözleri bir lâhzada aydınlatan O. O güneş yüzlü, güneş sözlü, güneşler güneşi! .....Gazi Mustafa Kemal Atatürk'e.... (Gün Doğmadan)
- Beraber dökülen gözyaşları kadar hiçbir şey insanları birbirine yaklaştıramıyormuş. (Göç)
- Bulsam, bir sihirli anahtar bulsam, Açsam göğün mavi kapılarını. Bir samanyolundan geçip dolaşsam Yıldızların altın yapılarını! (Bizim Yokuş)