matesis
dedas

Zana Muhsen kimdir? Zana Muhsen kitapları ve sözleri

İngiliz Yazar Zana Muhsen hayatı araştırılıyor. Peki Zana Muhsen kimdir? Zana Muhsen aslen nerelidir? Zana Muhsen ne zaman, nerede doğdu? Zana Muhsen hayatta mı? İşte Zana Muhsen hayatı...
  • 07.05.2022 06:00
Zana Muhsen kimdir? Zana Muhsen kitapları ve sözleri
İngiliz Yazar Zana Muhsen edebi kişiliği, hayat hikayesi ve eserleri merak ediliyor. Kitap severler arama motorlarında Zana Muhsen hakkında bilgi edinmeye çalışıyor. Zana Muhsen hayatını, kitaplarını, sözlerini ve alıntılarını sizler için hazırladık. İşte Zana Muhsen hayatı, eserleri, sözleri ve alıntıları...

Doğum Tarihi: 1965

Doğum Yeri: Birmingham, Birleşik Krallık

Zana Muhsen kimdir?

Zana Muhsen, İngiltere, Birmingham'da yaşayan Yemenli bir ailenin kızıdır. On beş yaşında kız kardeşi Nadia'yla birlikte çocuk-gelin olarak Yemen'e satılmış, uluslararası kamuoyunun yardımıyla sekiz yıl sonra çocuğu marcus'u geride bırakmak zorunda kalarak oradan kurtulunca bütün hayatını ve enerjisini kız kardeşi Nadia'yı da kurtarma mücadalesine harcamıştır ve hâlâ pes etmiş değildir. Şimdi çocuklarıyla beraber Birmingham'da yaşayan Zana Muhsen'in, bu mücadelesine katkıda bulunmak amacıyla yine Andrew Crofts'la birlikte kaleme aldığı Sold isimli (türkçeye annemi bir kez daha görebilsem!.. başlığıyla çevrilmiştir) bir kitabı daha vardır.

Zana Muhsen Kitapları - Eserleri

  • Annemi Bir Kez Daha Görebilsem
  • Nadia'ya Sözüm Var
  • Sold

Zana Muhsen Alıntıları - Sözleri

  • Uzun bir süre umutsuz yaşamak imkansıdır.Bir takım yenilgiler veya hayal kırıklıkları yüzünden bütün rüyalarım yıkılsa bile,zihnimin arka tarafında küçük bir umut umut tohumu filizlenip gözyaşlarımla sulanıp kök salar ve kaybedilenin yerini almak için yeşerir.Her yeni umut mücadeleye devam etmem için bir neden olur. (Nadia'ya Sözüm Var)
  • Sevdiğiniz birisinin acı çektiğini görüp,onun acısını hafifletememek,bir insanın karşılaşabileceği en kötü tecrübelerden biridir. (Nadia'ya Sözüm Var)
  • Her şey sanki bir düş gibiydi. (Annemi Bir Kez Daha Görebilsem)
  • "Dünyanın bir ucunda kendi başına bırakılmış, terkedilmiş gibi hissediyordum." (Annemi Bir Kez Daha Görebilsem)
  • Bütün kararlarını başka insanların vermesine, yapacak seçiminin olmamasına alışıksan, özgürlük ürkütücü bir şey olabilir. (Annemi Bir Kez Daha Görebilsem)
  • Çünkü eğer dinme umudu olmadan hep acılarla yaşarsanız buna alışırsınız.Zihniniz bu acıları görmezden gelir ve böylece yaşamaya devam edersiniz. (Nadia'ya Sözüm Var)
  • We were being made to work harder than ever, and had become even more like slaves. It was as if Mum had never been out to see us: we were still trapped and helpless. (Sold)
  • Ne olup bittiği veya nasıl hissettiğim konusunda hiçbir fikirleri yoktu. (Annemi Bir Kez Daha Görebilsem)
  • Artık onu kendisini bekleyen yazgısından kurtaracak hiçbir şey yoktu. (Annemi Bir Kez Daha Görebilsem)
  • Kendimi öykülerin içinde kaybederdim. Acıklı olanların sonunda ağlardım. Her zaman çok duygusaldım. Hâla televizyon veya dergilerdeki acıklı öykülere ağlarım. (Annemi Bir Kez Daha Görebilsem)
  • Yirmi yıl önce ülkemize inanırken büsbütün saftık. (Nadia'ya Sözüm Var)
  • Sürekli hayal kırıklığına uğrarsanız, en sonunda umut etmeyi bırakırsınız. (Nadia'ya Sözüm Var)
  • Boğulmak üzereyseniz, her şeye tutunursunuz. (Annemi Bir Kez Daha Görebilsem)
  • Umutsuz, aciz ve son derece mutsuz hissediyorum kendimi ama hayatımı da devam ettirmek zorundayım. (Nadia'ya Sözüm Var)
  • (...) she was married off for the first time at ten. (...) the family forced her to marry a second time to someone she didn’t like. Leilah must have been a fighter like me, perhaps it’s Mum’s blood in us. (Sold)
  • For the first time I realised that I wasn’t frightened of him now. I didn’t care about any of them any more. There was nothing further I felt they could do to hurt me. All I could think about now was my freedom... (Sold)
  • Oysa zaman, bana, verilen her sözden veya her umut ışığından bir yarar gelmesini beklemememi öğretmişti. O kadar çok hayal kırıklığı yaşamıştım ki daha fazla hiçbir şeye umut bağlamamayı öğrenmiştim. (Nadia'ya Sözüm Var)
  • İçinizde yardım çığlıkları atarken, dış dünyaya cesur bir yüz takınmanızın nasıl mümkün olduğunun bilincindeler. (Nadia'ya Sözüm Var)
  • Freedom can be frightening thing when you are not used to it, when you are used to having other people make all your decisions for you, when you have no choices to make. (Sold)
  • Kadınlar hiçbir eğitim almıyorlardı. Erkekler bunu güvence altına alıyorlardı. Çünkü öğrenmeye başladıklarında yaşam koşullarını sorgulamaya, erkeklerle tartışmaya başlayabilirlerdi. (Annemi Bir Kez Daha Görebilsem)

Yorum Yaz