tatlidede
tatlidede

Bulmuşken

Bulmuşken
Bulunmuş olmak ile bulunmayı yaşama geçiren süreçlerin ortak kelimeleri olsa da, bulmak için arayış ile bulunmayı yaşama geçirenlerin emeği insana farklı görev veya sorumluluklar yüklüyor ki emeğini yaşatmak için mücadeleden de söz edilebilir.
Bulunmak ise birileri tarafından tesadüfler içerebilir veya bulunduktan sonra ise farklı beklenti ve süreçlerin kader belirlemesi vardır. 
Burada senin, bulanın bilgisi oranında değer kazanacağın ve yaşamda, yine aynı bilincin seni yaşatma karar ve uzun erimli bilgisine muhtaç duyulur.
Seni bulmuşken bundan vazgeçecek değilim ve bu vazgeçiş, coğrafyasında olmayan yolu oluşturmak gibi ciddi bir irade gerektirdiğini de biliyorum. 
Artık kaçarın yoktur, seni ölümsüzler kervanında ismin baş harfleriyle değil canlı olarak tutmanın arayışındayım, öyle bil derim ama zaten hissedeceğin yakın mesafe çalışmalarımın bir parçası olacaksın.
Kendime saklamam gereken duyguların bana ağır geldiği durumlarda, benimle yük paylaşımında bulunacak birinin, başı sıkıştığında sığınılacak sıcak bir yüreğin varlığını bilmek, her zaman rahatlatıcı olur. 
Bu benim sana sonsuz bir kredi kullanım sözleşmesi olabileceği gibi bir birleriyle örülü bir geleceğe duyulan özlem de olabilir.
Kendime yakıştırmadığım hiçbir şeyi sana yakıştırmadım ki seni kendi hücrelerimden ayıramadım ve düşünmediğim bir şey, birileri ayırmaya kalkışsa bile, henüz bu işi yapacak cihaz üretilmedi. 
Yani hücrelerimin içinde ve hücreler arası gerekliliklerime o kadar işlenmişsin, hangi hücre benim hangi hücre senin bilinmesi mümkün değildir.
Benim, sen ve yaşantıya yaklaşımımdan o kadar eminim ki, bu da beni farklı arayışlara sürüklüyor, umudumu sürekli canlı tuttuğumdan peşinden gidiyorum, umutsuzların yitip gittiği günümüz yaşantısında, genel bir yaklaşımla derler ki “umutsuzlar aptal olur” umutsuzluk yakıştırmasını umutsuzlara bırakırım. 
Ben seninle olan ve olacak olan yaşanılması gerekenlere hayat buldurmak için, yeni teoremler üretirim, bu teoremlerin hangisinde yoksan, bil ki başka evrenden gelmiş yakıştırma veya yabancı parçadır.
Anahtar, kendine güvende yatan arayışın temelinde gelişen, sürekli motivasyonda saklı, eğer ben kendimdeki umudun canlı ve olabilirlik düzeyine inanıyorsam; neden olmasının cevabı bana seni bir daha bırakmama hakkını verir. 
Ütopyasına geleceğimi yatırdığım emek, hayallerine kendi hayallerimi örgü olarak tamamlayıcı unsur yaptığım bir şeyden vazgeçmemi kim aklından geçirebilir. 
Vazgeçmiyor isem; ortaya bir irade çıkarır, sahip çıkma hakkım olan alanda, emeğime verdiğim değerden kaynaklı meşruiyetimdir. Meşruiyetin var ise gerisi göstereceğin irade seni başarıya götürür.
Sen bir sanatın icrası gibi temsiliyetini kendin yapmak istersin ve biliyorum ki senin olman, canlı icra edilen bir sanat yönü ve gelişen bir sanat türüdür, ama senin olmaman sanat dallarından birinin olmaması gibidir. 
Yüreğimin (kalbimin) karıncık veya kulakçıklarından birinin olmaması gibidir ki, yaşamı onlarsız devam ettirmem söz konusu değildir.
Günümüz ilişkilerindeki vasatlık, kaybolan yurttaşlık bilgisinin geri dönebilmesi için, ilişkileri güzel sanatlar sayesinde anlaşılmaya biraz daha yakınlaştırabiliriz. 
Bir arada bulunmanın gerekliliği, kalbindeki parçalardan hiçbir farkı yoktur ve bu nedenle yurttaşlık bilincini de organların kendi arlarındaki parçalara benzetiyorum, çalışmaları da icra edilen sanata benzetiyorum, yani bir bütün olmazsa yaşam bütünlüğü bozulur.
Çünkü güzel sanatlar kendisiyle barışık ve mutlu olduğundan bir başkasını da mutlu edebilir, onların içindekileri, meramlarını dile getirebilir. 
Kendisiyle mutlu olmasını bilmeyen, kendisiyle barışık olmayan biri veya birileri, bir başkasını nasıl mutlu edebilir veya nasıl onu barışık bir ortamda yaşatabilir ki? 
Yaşamın devamlılığı icra edilen sanatın icrası kadar hassas ve narin bir yaklaşımdır, siz sanatı icra ederken stresten ve hain düşüncelerden uzak olmanız gerekir ki, sağlam ve saf bir icra gerçekleşsin, birilerine umut olabilesiniz.
Kendisiyle barışık olan birini bulmak, beni hep etkilemiştir, kendisiyle barışık birinin beni etkilemesinden etkilenmiştim ve böyle etkilenmenin kıvamı çok yoğun ve kıvamlıyken; seni, seni bulmuşken daha ne isteyebilir veya ne söyleyebilirim ki? 
Artık gelsin konuların en seçmeli olan kısmından özeliklerle bezenmiş gülme çeşitleri, konudan konuya geçerken doygunluğa ulaşan konuların gözü arkada kalmadan sakince veda edişleri, bizi motiveye devam etsin.
Onarılması gereken bütün kalpleri onarmak ve kaybedilen bütün ilişkileri geri kazanmak, şimdiki zaman gibi bu fırsat kaçırılmaz ve bende bunu değerlendirmeyi düşünüyorum. 
Benim sana düşkünlüğümü senin kıymetini bilmemden kaynaklı, eğer sen bu bilince gelmediysen bilincin üzerinde çalışmak gerekiyor, yenilenmesi gereken mekanik parçaların ömrünü doldurmuş olanlarını değiştirdiğimiz gibi senin değişime ihtiyacı olan duygu ve düşüncelerini de elden geçirelim.
Kendi yerine düşünmeyi bırakan insanlara inat; sen kendi ve partnerin yerine düşünen nadir insanlardansın ve bu zenginliği bulmuşken seni asla bırakmayı düşünmem. 
Zekanın ayakta duranına kıran girmişken, seni bırakmak olur mu? Hele bir de sana yakın iken, artık bağlılığımın yapıştırıcı dozunu veya seviyesini sen düşün.
Yıldızlar takımının güçlüleri; zayıflara nezaket ve itaat etmenin ortaklığını yaşama geçiren, nadir insanlar, sizden beklenilen sonuçları elde edenlerdensiniz. Bu belirlemelerim gözler önündeyken ben sizi nasıl bırakırım ki?

Yorum Yaz