tatlidede

Buz - Anna Kavan Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Buz kimin eseri? Buz kitabının yazarı kimdir? Buz konusu ve anafikri nedir? Buz kitabı ne anlatıyor? Buz PDF indirme linki var mı? Buz kitabının yazarı Anna Kavan kimdir? İşte Buz kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...
  • 15.08.2022 03:00
Buz - Anna Kavan Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap Künyesi

Yazar: Anna Kavan

Çevirmen: Selahattin Özpalabıyıklar

Orijinal Adı: Ice

Yayın Evi: Everest Yayınları

İSBN: 9786051417394

Sayfa Sayısı: 180

Buz Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Hiç benzeri yok... Bu buz psikolojik buz ya da metafizik buz değil; burada çocukluğun yalnızlığı, bir büyüyle, İhtiyar Denizci’nin ki kadar sanrılı bir fiziksel gerçekliğe dönüştürülmüş.”

 

-Doris Lessing

 

Anna Kavan, trajik ve egzotik hayatını yazdıklarına yedirişi, düş dün­yası ve kâbus dolu hayal gücü dolayısıyla sık sık benzetilip kıyaslandığı Anaïs Nin gibi kültleşmiş bir yazar.

 

Buz gerçekdışılığın hüküm sürdüğü, düşlerle alegorilerin iç içe geçtiği marjinal bir bilimkurgu, “Kafka’nın kızkardeşi” olarak anılan Kavan’ın başyapıtı.

 

Buz’daki karakterler özellikle simgesel ve adsızdır. Kız, kahraman, muhafız. Geçtikleri ülkeler anonimdir. Kararları geçicidir, eylemleri neredeyse rastlantısal, durumları buzun ilerleyişi kadar keyfi. Onların dünyası ölüme mahkûmdur. Çılgınlaşmış askeri eylemler, adsız ulus­lar, her şey bir kıyamet duygusuna katkıda bulunur.

 

“Modern yazarların en gizemlilerinden biri olan Anna Kavan, eşsiz büyüleyicilikte bir kurmaca dünya yarattı. Onun görüş gücünün yoğunluğuyla çok az çağdaş romancı boy ölçüşebilir.”

 

-J. G. Ballard

Buz Alıntıları - Sözleri

  • Müthiş ürkek ve sinirli, dış dünyadan birini görmek ona iyi geliyor. Burada çok yalnız.
  • "Geçmiş kaybolmuş ve hiç olmuştu; gelecek, yokoluşun kavranmaz hiçliğiydi. Bütün geriye kalan, 'şimdi' denen durmaksızın büzülen zaman parçasıydı. "
  • Gerçeklik benim için her zaman bilinmez nitelikte bir şey olmuştu.
  • İşte istediğiniz menekşeler. Onlar için ta çiçek pazarına gitmek zorunda kaldım. Maalesef biraz pahalı.
  • Dünya kaçışın mümkün olmadığı bir arktik hapishane olmuştu
  • Felâket başladığında herkes tektir,yapayalnızdır.
  • Bu sefer bütün hakikati söylemek önemli görünüyordu: ama hakikatin ne olduğundan emin olamıyordum, tek doğru söz şuymuş gibi geldi: "Bilmiyorum."
  • Adamın soğuk heykel gözleri bir Merkür'ün gözleriydi, buz-gözler, mesmerik ve tehdit eden. Nefreti özlüyordu kız.
  • Niye Burada müzik yok?
  • Dış dünyanın gerçekdışılığı tuhaf bir şekilde kendi rahatsız zihinsel durumumun bir uzantısı gibiydi sanki.
  • Geçmiş kaybolmuş ve hiç olmuştu; gelecek, yok oluşun kavranmaz hiçliğiydi. Bütün geriye kalan, "şimdi" denen durmaksızın büzülen zaman parçasıydı.
  • Duygusuzluğumu uygun bulmuyordum, ama vardı. Çeşitli etkenler birleşerek oluşturmuştu bunu, hafifletici sebep değillerdir gerçi.
  • Dünya çoktan sona varmış gibiydi.

Buz İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Bildiğime göre Anna Kavan bu kitabı uyuşturucunun etkisindeyken yazmış. Özellikle de ilk beş bölümde bunu çok net görebiliyordum aslında. Kafam allak bullak olmuştu. Okurken ne zaman neyden bahsettiğini anlamakta güçlük çektim. Sonraki 10 bölümde ise kitaba tutuldum, okudukça okumak istedim. Buz’un soğukluğunu hissettim. Anlatım tarzı, betimlemeleri, karakterlerin isimsizliği hoşuma gitti (✧ω✧) (elif)

'Kafka' nın Kızdardeşi' olarak anılan Anna Kavan' ın, 1967'de yayımlandığı yıl Bilim Kurgu Kitabı Ödülü' nü aldığı Buz kitabı. Mekanların, zamanın belirsizliği. Güçlü, okundukça etkileyici farklı boyutları barındıran, kolayca imgelerin ve göndermelerin sırrının çözülemeyeceği bir yapıt. Romanın anlatıcı karakteri; tüm yaşamını bir kızı bulmaya çalışan saplantılı bir karakter. Kızı bulması, ilgisinin karşılıksız olması, tekrardan yitiriş. Gerçek dışılığın iç içe geçtiği metin, anlatım yapısının farklı olduğu bir yapıt. İsimleri bile olmayan kahramanların yaşamları, iklimsel değişimle birlikte oluşan 'Buz' kütleleri. Buz' un dünyayı bekleyen sona yaklaştırması. Öte yandan askeri, politik rekabetler; isimsiz kahramanlarımız gibi isimsiz ülkeler arasında. Buz bir metafor. Savaşın, soğuğun, düşüncelerin, yazgının savaşı. İnsanların ruhlarının da soğumaya başladığı bir savaş. (Kübra Odabaşı)

* Büyük ölçüde Kafka esintisi ve etkisi görüldüğü eserde Kafkaesk anlatımın doruklarında geziniyor. Kafka'nın kız kardeşi olarak tanımlanan yazar eseri yayımladığı 1967 tarihinde bilimkurgu kitap ödülüne layık görülmüştür. İç içe geçen anlatım ve gerçeküstü argümanlar oldukça ağır basan temalar. Özellikle hem Japon hem de diğer yazarların okuduğum yazarların kitaplarına dikkate aldığımda Kafka'ya en yakın yazar olarak anılabilir. ** Düş ve geçek bir dünyanın girift yapısıyla çok boyutlu, çok katmanlı bir panaroma çizen ve merkeze saplantı derecesinde istek ve arzuyu yerleştiren, bir kızı bulmakla kendi sınırını aşan kahramanımız, düşüncesinin merkezinde sadece onu düşünmek, onu görmek, onu bulmak gayretinde. Bütün bu çaba ve emeğin sonucunda hayallerine ulaşıp kızı buluyor. *** Zaman ve mekanın belirsizliği karşısında kahraman karşısında bir anda anti kahraman rolünde kız beliriyor. Bütün dünyasını kızı bulmak üzerine kurgularken, kız onun gelişine, varlığına büyük bir üzüntüyle cevap verir. Kız hem korku hem de üzüntüyle karışık ruh haliyle bir an önce ortadan kaybolmasını istemektedir. **** Bilimkurgu ve distopya olarakta anlatabileceğimiz kitap dünyanın varlığının tehlikeye girdiği, yokoluşla baş başa kaldığı bir dönemde nükleer patlamalar sonucu buz kütleleri dünyayı sararak kent ve dünyaya ait ne varsa yok eder. Kıtalar birleşir, temel ihtiyaçlar artık buz kütleleriyle kaplıdır. Bu gelişmeler dünyayı büyük bir kaosun eşiğine sürüklüyor. Militarist bölünmeler ve ülkeler arası silahlanma yarışı... ***** Ağır ilerlemesine rağmen gizemini ve heyacanını en üst limitte tutan, Kafkaesk anlatımın hakkını veren bir kitap... (HOMO FABER...)

Buz PDF indirme linki var mı?

Anna Kavan - Buz kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Buz PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Anna Kavan Kimdir?

1901'de bir İngiliz ailenin çocuğu olarak Fransa'nın Cannes kentinde doğdu. Zengin bir baba ile çocuğunu hem ezen hem de inkâr eden bir annenin kızıydı. 14 yaşındayken, babası ona "hayat boyu yalnızlık" bırakarak öldü. Kavan'ın müreffeh ama sevgisiz çocukluğu Avrupa ve Kaliforniya'da geçti. Yazmaya ilk kocası Donald Ferguson'la birlikte yaşadığı Burma'da (şimdiki Birmanya) başladı. "Anna Kavan" adını "Women's Liberation için öncü bir çaba" olarak nitelenen Let Me Alone romanının kadın kahramanından aldı. "Kavan", kahramanın nefret ettiği ve küçümsediği kocasının soyadıydı. (Bu soyadı ayrıca hayran olduğu Kafka'ya da bir göndermeydi.)

Yaptığı İki evlilik de başarısızlıkla sonuçlanan Anna Kavan, 1925'ten ölümüne kadar iyileşmez bir eroin bağımlısıydı. İlk eşinden olan oğlu Bryan II. Dünya Savaşı'nda, Stuart Edmonds'la evliliğinden olan kızı Margaret ise doğum yaptıktan sonra öldü. 1968'de Londra'daki evinde kalp krizi sonucu ölmüş olarak bulunduğunda, elinde yazdıklarında "bazuka" olarak geçen şırıngası vardı.

Anna Kavan, egzotik hayatını yazdıklarına yedirişi, düş dünyası ve kâbus dolu hayal gücü dolayısıyla sık sık benzetilip kıyaslandığı Anais Nin gibi kültleşmiş bir yazar. Düş, mesel, alegori ve masal gibi araç-formlar kullanarak otobiyografik yanları belirgin, ama iyi sindirilmiş, öykü ve romanlar yazdı. Türkçeye Buz dışında iki romanı daha çevrildi: Uyku Tanrısının Evi (Çev. Şefika Komçez) ve Kartal Yuvası (Çev. Roza Hakmen).

Anna Kavan Kitapları - Eserleri

  • Buz
  • Kartal Yuvası
  • Uyku Tanrısının Evi
  • Julia ve Bazuka

Anna Kavan Alıntıları - Sözleri

  • Milyarlarca tekrardan sonra güneşin artık mekanik olarak hareket ettiğini sanırsınız değil mi? Ancak durum hiç de böyle değil. Seyircilerine ödedikleri paranın karşılığını vermek isteyen bilinçli bir oyuncu gibi, oyunu tüm maharetini kullanarak ilk günkü heyecanla oynar. Kuşkusuz öteki oyuncular sadece ona eşlik etmek için orada bulunurlar. (Uyku Tanrısının Evi)
  • Ama bir kez yola çıktıktan sonra geri dönemezdik. Yapılacak tek şey, nereye gideceğimizi bilmesek de yola devam etmekti. (Uyku Tanrısının Evi)
  • Felâket başladığında herkes tektir,yapayalnızdır. (Buz)
  • Dünya kaçışın mümkün olmadığı bir arktik hapishane olmuştu (Buz)
  • Gece karanlık zaman: Merak zamanı; gündüz sorulamayacak sorular zamanı. (Uyku Tanrısının Evi)
  • İnanılmaz bir şekilde, hatalarıma rağmen beni seven bir sevgiliden, beni çok uzaklardan soğukkanlılıkla kınayan bir yargıca dönüşmüştü. (Julia ve Bazuka)
  • Dış dünyanın gerçekdışılığı tuhaf bir şekilde kendi rahatsız zihinsel durumumun bir uzantısı gibiydi sanki. (Buz)
  • Yaşam gerilimdir ya da gerilimin bir sonucu: Gerilim olmasa yaratıcı dürtü de olmazdı. İnsan yaşamı iki kutup, gece ve gündüz, arasındaki gerilimin sonucu olarak ele alınırsa, gece, yani eksi kutup, artı kutup olan gündüzden hiç de aşağı kalmaz. İnsan ilişkileri, gündüze göre çok farklı bir kozmik ışınım etkisinde olan geceleri, uç noktalarda gezinmeye eğilimlidir. İnsanlar çoğunlukla gece doğar ve ölürler. (Uyku Tanrısının Evi)
  • İşte istediğiniz menekşeler. Onlar için ta çiçek pazarına gitmek zorunda kaldım. Maalesef biraz pahalı. (Buz)
  • Gündüz yaşamı içinde bana yer yoktu. (Uyku Tanrısının Evi)
  • Bana öyle geliyor ki bir kişi başka birine yer açmak zorunda olduğu için uzaklaşır. (Julia ve Bazuka)
  • Dünya çoktan sona varmış gibiydi. (Buz)
  • Ne kadar da karanlık. Biri ayı çalmış olmalı gizlice. (Uyku Tanrısının Evi)
  • Onunla bağlantılı olarak birçok mucize meydana gelmişti, bu da yeni bir mucize olabilirdi, kozmik ışınlar ve mutasyon gizemi onları birbirine bağlamıştı madem - bedensiz bir araya gelemezler miydi, sadece rüyalarda mı olacaktı bu? (Julia ve Bazuka)
  • "İlk elem duygum, o kayıptan doğal olarak kaynaklanmış olabilir, üzerime o kadar yavaştan, belli etmeden çökmüştü ki; izini süremediğim bir keder." (Kartal Yuvası)
  • Ben artık bir zamanlar olduğum insan değilim. Artık ne olmam gerektiğini bilmiyorum. Burada nesneler değişmeye, karanlıkta kaybolmaya devam ediyor. Bu çok rahatsız edici. Her ne olursam olayım, kayıp şeyler arasındayım - bunu biliyorum. Julia ve Bazuka (Julia ve Bazuka)
  • Adamın soğuk heykel gözleri bir Merkür'ün gözleriydi, buz-gözler, mesmerik ve tehdit eden. Nefreti özlüyordu kız. (Buz)
  • Gerçek hayat nefret dolu ve yorucu bir rüya. (Julia ve Bazuka)
  • Gece. Gece karanlık zaman: Merak zamanı; gündüz sorulamayacak sorular zamanı. (Uyku Tanrısının Evi)
  • "Geçmiş kaybolmuş ve hiç olmuştu; gelecek, yokoluşun kavranmaz hiçliğiydi. Bütün geriye kalan, 'şimdi' denen durmaksızın büzülen zaman parçasıydı. " (Buz)

Yorum Yaz