Cahide Birgül kimdir? Cahide Birgül kitapları ve sözleri
Yazar Cahide Birgül hayatı araştırılıyor. Peki Cahide Birgül kimdir? Cahide Birgül aslen nerelidir? Cahide Birgül ne zaman, nerede doğdu? Cahide Birgül hayatta mı? İşte Cahide Birgül hayatı...

Yazar Cahide Birgül edebi kişiliği, hayat hikayesi ve eserleri merak ediliyor. Kitap severler arama motorlarında Cahide Birgül hakkında bilgi edinmeye çalışıyor. Cahide Birgül hayatını, kitaplarını, sözlerini ve alıntılarını sizler için hazırladık. İşte Cahide Birgül hayatı, eserleri, sözleri ve alıntıları...
Tam / Gerçek Adı: Cahide Birgül (Sesveren)
Doğum Tarihi: 9 Nisan 1956
Doğum Yeri: Ankara
Cahide Birgül kimdir?
Cahide Birgül (Sesveren) 9 Nisan 1956'da Ankara'da doğdu. İlk ve ortaöğreniminden sonra A.D.M.M.A. Mimarlık bölümünü bitirdi. On beş yıl süreyle Ankara'da bir devlet kuruluşunda çalıştı. Bu sırada yazdığı Radyo Oyunları ve Arkası Yarın'lar TRT Ankara Radyosu'nda yayınlandı. 1993 yılı ilkbaharında İstanbul'a taşındı. "Fotoğraflar", "Düşlerin İçinden" ve "Biblolar" adlı tiyatro oyunlarını yazdı. Deneme türü bazı yazıları Pazartesi dergisinde yayımlandı. Geceye Uyananlar adlı bir romanı bulunmaktadır (2000).
Cahide Birgül Kitapları - Eserleri
- Gölgeler Çekildiğinde
- Geceye Uyananlar
- Ah Tutku Beni Öldürür müsün
- Eflatun Koza
Cahide Birgül Alıntıları - Sözleri
- "bizim olmayan, hiç bilmediğimiz hayatların gölgesi düşmüştü üzerimize." (Gölgeler Çekildiğinde)
- “Ben hayattayım. Hayatsa fazla derin soru sormaya gelmez. Yaşanacak ve yapılması gerekenler yapılacak.” (Geceye Uyananlar)
- “Az bilmek, huzur bulmakla aynı anlama geliyordu.“ (Geceye Uyananlar)
- Yaşanılanlar, sanıldığı gibi hep aynı yerde, hep hatırlandığı biçimde kimseyi beklemiyor. (Gölgeler Çekildiğinde)
- “İstediğim tek şey, bir an önce yalnızlığıma kavuşmaktı.” (Geceye Uyananlar)
- Hayat, iyimser düşünmenin salaklıktan başka bir şey olmadığını ve böyle düşünmekte ısrar edince de insanın bir şamar oğlanına döneceğini öğretmişti ona. (Ah Tutku Beni Öldürür müsün)
- Kendimizi ne kadar anlıyorsak, bir başkasını da en çok o kadar anlayabiliriz. (Gölgeler Çekildiğinde)
- “Acı çekenleri tanımak kolaydır.” (Geceye Uyananlar)
- “bazı yalanlar güzel bazı gerçekler acıymış.” (Ah Tutku Beni Öldürür müsün)
- Birini sevmek... Bu, o kadar yabancı olduğu bir histi ki! (Ah Tutku Beni Öldürür müsün)
- Beklemek pasif bir şey biliyorum. Bir ölçü hedef, bir ölçü zaman, bir ölçü sabır koyacaksın kaba ve sonra beklediğin her neyse onun gerçekleşmesini umacaksın. Ben o ölçülerin ayarını tutturamıyorum işte. Ya hedef az kaçıyor, ya zaman fazla ya da sabır sınırsız... Böyle olunca da beklemek gerçek anlamını kaybediyor, bir tür donup kalma haline dönüşüyor. Ben de usulca unutuyorum, neyi beklediğimi unutuyorum. (Eflatun Koza)
- “Çok iyi tanıdığınızı sandığınız birinin sizi yanıltması ne acıdır! O anı, bu gerçeği anladığınız anı, ömür boyu hiç azalmayan bir şaşkınlıkla hatırlarsınız. Ve ondan sonra yeni birini, hiç bilmediğiniz birini görür gibi bakarsınız ona. Aldatılmışsınızdır ve bu yabancıyı tanımaya da istekli değilsinizdir artık.” (Geceye Uyananlar)
- Dünya korkunç bir yerdi ve insanlar, hayal gücünü zorlayan bir korku filminde olduğundan daha ürkütücüydü. (Ah Tutku Beni Öldürür müsün)
- "Çaresizlik yaratıcıdır. İnsana umulmadık kapılar açar." (Gölgeler Çekildiğinde)
- Mutluluk hiç de uzağımızda değildir. Neden onu bize en yakın yerde aramıyoruz? (Gölgeler Çekildiğinde)
- Bazı insanlar böyleydi; kimse hakkinda derin düsünmez ve herkesi severlerdi. (Ah Tutku Beni Öldürür müsün)
- Hiçbir zaman iyimser biri olmamıştı. Hayat iyimser düşünmenin salaklıktan başka bir şey olmadığını ve böyle düşünmekte ısrar edince de insanın bir şamar oğlanına döneceğini öğretmişti ona. (Ah Tutku Beni Öldürür müsün)
- Aklına bir söz geldi Selim'in. "Yol yakın, menfaat çoksa dikkatli ol," demişti birileri. (Ah Tutku Beni Öldürür müsün)
- Zaman mekanla değişir, her yerde çabucak akıp gitmez. (Eflatun Koza)
- Yarım kalmış, tamamlanmamış hiçbir şeyi sevmezdi. Belki de bu yüzden bu kadar sıkkındı canı. (Ah Tutku Beni Öldürür müsün)