tatlidede

Carlos Maria Dominguez kimdir? Carlos Maria Dominguez kitapları ve sözleri

Arjantinli Yazar, Gazeteci Carlos Maria Dominguez hayatı araştırılıyor. Peki Carlos Maria Dominguez kimdir? Carlos Maria Dominguez aslen nerelidir? Carlos Maria Dominguez ne zaman, nerede doğdu? Carlos Maria Dominguez hayatta mı? İşte Carlos Maria Dominguez hayatı...
  • 06.10.2022 07:00
Carlos Maria Dominguez kimdir? Carlos Maria Dominguez kitapları ve sözleri
Arjantinli Yazar, Gazeteci Carlos Maria Dominguez edebi kişiliği, hayat hikayesi ve eserleri merak ediliyor. Kitap severler arama motorlarında Carlos Maria Dominguez hakkında bilgi edinmeye çalışıyor. Carlos Maria Dominguez hayatını, kitaplarını, sözlerini ve alıntılarını sizler için hazırladık. İşte Carlos Maria Dominguez hayatı, eserleri, sözleri ve alıntıları...

Doğum Tarihi: 23 Nisan 1955

Doğum Yeri:

Carlos Maria Dominguez kimdir?

Carlos Maria Dominguez (d. 23 Nisan 1955'de Buenos Aires'te doğdu.) 1989'dan beri Montevideo'da yaşayan Arjantinli yazar ve gazeteci.

Kariyeri Arjantin'in Kriz Dergisinde başladı. Daha sonra Uruguaylı haftalık Brecha, Búsqueda'ya ve EL PAIS'in kültürel desteğine katılarak edebi eleştiri üzerine uzmanlaştı.

Dominguez romanlar, kısa öyküler, seyahat kronikleri, biyografiler ve oyunlar olmak üzere yaklaşık 20 kitap yazdı. Türkçe yayımlanan tek kitabı Jaguar Kitap'tan çıkan Kağıt Ev adlı kitaptır. Kağıt Ev adlı kitap Türkiye'de büyük ilgi gördü.

Carlos Maria Dominguez Kitapları - Eserleri

  • Kâğıt Ev
  • Waldemar Hansen’in Ani Ölümü

Carlos Maria Dominguez Alıntıları - Sözleri

  • Bir şeyde bir mutluluk buldular mı geri kalandan rahatsızlık duyarlar, onlara küçük, aptalca gelir. Ama hayat aptalcadır zaten, gürültüyle ve öyle tek bir hat üstünde falan çözülmeyecek alelade meselelerle doludur. (Waldemar Hansen’in Ani Ölümü)
  • Geçmişte olan hala var olmaya devam ediyor. Yaşam, anılardan ibarettir. Var olmayan, sadece vuku bulmamış olandır. (Waldemar Hansen’in Ani Ölümü)
  • Çoğunlukla bir kitaptan kurtulmak ona sahip olmaktan daha zordur. Kitaplar, sanki asla geri dönemeyeceğimiz bir anın tanıkları gibi, bir ihtiyaç ve unutkanlık anlaşmasıyla tutunurlar insana. (Kâğıt Ev)
  • “İnşa edilen bir kütüphane, yaratılan bir hayat demektir; yığılmış kitaplar toplamı değildir asla.” (Kâğıt Ev)
  • Kitaplar insanların kaderlerini değiştirir. Kimileri Malezya Kaplanı’nı okuyup uzak diyarlardaki üniversitelerde edebiyat profesörü oldu. Siddhartha binlerce gencin Hinduizm’e merak salmasını sağladı, Hemingway onları sporcu yaptı, Dumas binlerce kadının hayatını alt üst ettiyse de, yemek kitapları sayesinde intihardan kurtulanların sayısı hiç de az değildi. (Kâğıt Ev)
  • Kitaplar insanların kaderlerini değiştirir. (Kâğıt Ev)
  • "Herkesin ailevi bir cehennemi var, ben de bir istisna sayılmam." (Waldemar Hansen’in Ani Ölümü)
  • "Dünya bir deliler dağı. Neden zirvesine çıkmak istiyorsun ki?" (Waldemar Hansen’in Ani Ölümü)
  • Bir dostu, basit jestlerin karmaşıklığında tanırız. (Waldemar Hansen’in Ani Ölümü)
  • Bir dostu, basit jestlerin karmaşıklığında tanırız. (Waldemar Hansen’in Ani Ölümü)
  • İçerideki ışık biraz azdı, bir lamba yakmasını söyleyecektim ki, onun o frenleyici bir tampon görevi gören ses tonu ve bej ceketiyle baş başa kalmayı tercih ettim. "Bilmiyorum bu konuda konuşmak ister misin ama... diye başladım, "sen” diye hitap etme kararı almıştım, "Waldemar'ı kafamın içinden bir türlü çıkarıp atamıyorum. Mesleki belgesinin elinden alınmış olması, balkondan atlamaya götürmüş olabilir mi onu acaba diye merak ediyorum.” "Ne belgesinden haberim var ne de iptalinden,” diye karşılık verdi aceleyle. "Yazık, çünkü tam da bunun için gelmiştim." "Wanda ya da Eva biliyordur belki. Bir daha çalışamayacaktı mı diyorsunuz yani?” "Noterlik belgesini almışlar elinden. Bunun onun için ne kadar önemli olduğunu bilmiyorum tabii. Nina dirseklerini masaya dayayıp parmaklarını kavuşturdu onları gözlerinin önünde öylece tuttuktan sonra ağır ağır indirdi. "Walli işi için saatlerce zaman ayırırdı; gün boyu, bazen geceleri ve pazarları da. Çok yalnızdı; çalışmak yalnız insanları meşgul eder. Sanırım Eva'dan sonra onu mutlu eden tek şeydi.” "Ama seninleydi...” "Bunun önemi yok, çünkü ben hem vardım hem yoktum,” dedi ve ellerini ayırdı. "Bir sene kadar birlikte yaşadık, ayrıldık, sonra barıştık. Ayrıldık. Tekrar barıştık. Onunla yaşamak kolay degil. "İnanması zor. " "Çok zor değil doğrusunu söylemek gerekirse. Walli kötü yanlarını değişik biçimlerde kamufle etmesini bilirdi. Elinde kitabıyla, plaklarını dinleyerek, bilgisayarının başında saatler geçirir, sonra da neden bana söylemeden gittin diye kınardı beni. En aptalca şeylerden rahatsız olur, ama bunları nadiren ifade ederdi. Gazete dağıtıcısı çocuğa cana yakın davrandığım için iki ay sonra azarlayabiliyordu beni mesela.” "Kıskançtı.” "Güvensizdi. Sanırım niye onunla olduğumu hiçbir zaman bilemedi ve düşündüğümde, sanırım ben de bilmiyorum. Onu sevmediğim için değil. Bana karşı oldukça cömertti. Ancak risk almaya cüret edebilecek biri değildi. Risklerden hiç hoşlanmazdı, dolayısıyla zevkleri etrafında inşa ettiği bu dünyada kendini korumaya çalışıyordu. Onu oradan çıkaracak kimsesi yoktu. Sanırım, basitçe ifade etmek gerekirse, yaşlıydı ve sadece kendisi için önem taşıyan şeylerle baş başa kalmak istiyordu. Ben onun kendi kendisine verdiği bir çeşit hediyeydim; hâlâ bir kadını eğlendirebildiğine bir kanıt belki de, tabii istediğinde ve bana katlanabildiğinde, elbiselerimi oraya buraya atmama, bulaşıkları kirli bırakmama ve karşısına geçip gülmeme. Onun ikramiyesi gibi bir şeydim ben, ama bazen beni kovduğu da olurdu.” Nina gözlerini indirdi ve yeniden koltuğuna yaslandı. Saçı daha da elektriklenmişti sanki ve kendini denetim altında tutacak güç onu terk ediyor gibiydi. "Mutlu zamanlarımız vardı, başka türlü olan zamanlarımız vardı,” diye ekledi. "Ama zannetmiyorum ki bunun için geldiniz buraya.” "Şu iptal olayını bildiğini düşünmüştüm.” "Bakın, her tarafa sıçrayan bir intihar bu. Sizin üzerinize ne geldi bilmem ama ben hâlâ temizlenmeye devam ediyorum. " Şimdi siz başka bir hikâyeyle geliyorsunuz, yarın bir bakarsınız ki bir sahtekârlığa bulaşmış meğerse. Walli içine kapanık biriydi ve sevimli görünmek için yeterli zekâya sahipti. Ancak sevimli insanların gizlediği o denli çok şey vardır ki hayretler içinde kalırsınız." "Mesela ben?" "Hayır, siz değil," diye gülümseyerek karşılık verdi. "Telefonda son olarak bir haçı konuşmuştuk. " "Rivera'dan getirmişti. Nereden bulup çıkardı onu bilmiyorum ama beni hasta etti. Ölümüm duvara asılı şekilde olacak diye övünüp dururdu. Bahsetmiş miydi size bundan? Sanırım artık gitme isteği vardı içinde ama bana söyleyecek kadar havaya girememişti bir türlü. Ben kalması için bir neden miydim? Olmadığım anlaşılıyor zaten. Onun için hiçbir zaman yeterince iyi olmadım. Yeterince aydın, yeterince sabırlı, katlanmasını bilen biri değildim, müziğin kökenleri ya da Avusturyalıların çürümüş kafası üzerine saatlerce spekülasyonlar yapabilecek yeteneğim yoktu benim. Ama biliyor musunuz, sanata bayılıyordu ve onun etrafında dönen yoğun mu yoğun bir dünyada yaşıyordu. Sonra da aynı yoğunluğu sanatın dışındaki saatlerden de talep ediyordu ve tabii doğal olarak bulamayınca da içinde hakir görme duyguları biriktirmekten başka bir şey gelmiyordu elinden. Reklamları, siyasetçileri, televizyonu, süpermarket kasiyerlerini, patronlarını, kendi ev sahiplerini. Onun gibi olan başka tipler de gördüm ben: Bir şeyde bir mutluluk buldular mı geri kalandan rahatsızlık duyarlar, onlara küçük, aptalca gelir. Ama hayat aptalcadır zaten, gürültüyle ve öyle tek bir hat üstünde falan çözülmeyecek alelade meselelerle doludur." (Waldemar Hansen’in Ani Ölümü)
  • Sadece solucanlar parçalara bölünebilir ve o şekilde yaşamaya devam edebilir;ancak insanoğlu kendi eylemliliklerinin birçoğunun sonunu görür,geçmiş ondan çekip alınamaz ve hiçbir şey onun ektiğini biçmesinin önüne geçemez. (Waldemar Hansen’in Ani Ölümü)
  • "Hala benim arkadaşım onlar. Kışın üzerimi örtüyor, yazın gölge yaratıyorlar. Beni rüzgarlardan koruyorlar. Kitaplar benim evim." (Kâğıt Ev)
  • Bir gün, beklenmedik bir şekilde, anılarınızın düzenini yitiriyorsunuz. Hâlâ oradalar evet ama bulunamaz bir hal aldılar. (Kâğıt Ev)
  • Inşa edilmiş kűtűphane yaratılan bir hayat demekdir.Yığılmış kitaplar toplumu değildir asla. (Kâğıt Ev)
  • Kitap, tıpkı bir limana sessizce yanaşan bir gemi gibi,[...] (Kâğıt Ev)
  • "Kitaplar benim evim." (Kâğıt Ev)
  • ... ancak insanoğlu kendi eylemliliklerinin birçoğunun sonunu görür, geçmiş ondan çekip alınamaz ve hiçbir şey onun ektiğini biçmesinin önüne geçemez. (Waldemar Hansen’in Ani Ölümü)
  • Yaşamıyla ilgili çok az konuşan biriydi, beni de zaten iyi bir sohbet ilgilendiriyordu çünkü bunu yapabilecek birini bulmak hiç de kolay değildi. (Waldemar Hansen’in Ani Ölümü)

Yorum Yaz