tatlidede

Çobandan Mektuplar - Abdurrahim Karakoç Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Çobandan Mektuplar kimin eseri? Çobandan Mektuplar kitabının yazarı kimdir? Çobandan Mektuplar konusu ve anafikri nedir? Çobandan Mektuplar kitabı ne anlatıyor? Çobandan Mektuplar PDF indirme linki var mı? Çobandan Mektuplar kitabının yazarı Abdurrahim Karakoç kimdir? İşte Çobandan Mektuplar kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...
  • 20.04.2022 03:30
Çobandan Mektuplar - Abdurrahim Karakoç Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap Künyesi

Yazar: Abdurrahim Karakoç

Yayın Evi: Tema Yayınları

İSBN: 9789754221227

Sayfa Sayısı: 119

Çobandan Mektuplar Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Okuyucularımın aklına gelecek soruları tahmin edebiliyorum:

-Neden bir başkası değil de çoban?

-Çobanın ismi nedir?

-Nerede bulunuyor şimdi?

-Çoban gerçek mi hayal mi?

Hepsi değil, amma bazı şeyler tesadüfle vücut bulurlar.

Çoban isim değildir. Bu bir mesleki sıfat. İsmini söylesem ne değişir, söylemesem ne eksilir? Sayın ki Zeynel, Muharrem, Eşref, Ali… Bildiğiniz isimlerden birisiyle olmasa bile, gördüğümüz çobanlardan birisine benzetiniz bizim çoban’ı.

Çobandan Mektuplar Alıntıları - Sözleri

  • insan doğduğu gibi temiz ölürse ne mutlu ona
  • İyi niyet, beş kuruş etmeyen niyettir
  • Garibin sinesi dert ambarıdır, yığ yığabildiğin kadar, yükle yükleyebildiğin kadar...
  • Aynı apartmanda yaşayan insanlar aynı mezarlıkta yatanlardan birbirine daha uzaktalar.
  • Gelenim, gidenim, soranım olmaz.
  • İnşallah Peygamberini utandıran ümmetten birisi de bizler olmayız.
  • Bilir misin bir kişi tarafından dahi olsa anlaşılmak ne güzeldir?
  • Bu gidişle cehennem azabını dünyada çekeriz.
  • Hırs insanın gözünü kör eder.
  • Toprak olmasa yağmur neye yarar, yağsa da neye yarar?
  • Ahde vefa ne kadar güzel bir haslettir. Ahdinde durmayana sadakat ne aptallık.
  • Gönül ehli gönül kırmaz.
  • Zaaf, ruh kamburluğudur.
  • Ah... keşke mezar da burası kadar sakin olsa..
  • Gönül ehli ayaz olup üşütmez. Ateş olup yakmaz. Mutedil bahar havası gibi okşar ve ferahlatır.

Çobandan Mektuplar İncelemesi - Şahsi Yorumlar

“Hepsi değil, amma bazı şeyler tesadüfle vücut bulurlar.” Karakoç’un şehrin gürültüsünden, sorunlarından kaçıp kafa dinlemek için dağlarda gezintiye çıkması sonucu, bir çobanla karşılaşmasıyla başlıyor hikaye.. Ve mektuplaşmaya karar veriyorlar. Kitap, çobandan gelen mektupları içeriyor... Çobanımız asla sıradan biri değil, derinliklere sahip, Arif bir kimse. Yalnızlığı seçmiş dağlarda sürekli düşünen ve ibadetle meşgul olan bir zat-ı şahane. kültürel yozlaşmayı, materyalizmi, partilere tamah edenleri, soğuk diye kapı pencere örterken, yalan, küfür giren yerleri açık bırakmayı eleştiriyor. Doğa felsefesini, insanın iç dünyasını, Yaradanı düşünmeyi ve faniliği çok güzel tasvir ediyor. Okurken çobanın tasavvufi kelamlarına, düşüncelerinin derinliklerine hayret etmeden duramıyorsanız.. ve fikirlerine katılmadan da edemiyorsunuz. Çok sürükleyici ve etkileyici. Okumalısınız... Kitabın hayali bir kahramandan oluşmadığını Karakoç ilk sayfalarda şöyle açıklıyor; “Gerçekle süslenmiş hayaller, hayalle süslenmiş gerçekler çoktur. Çoban fani bir gerçektir. Eğer gerçekten yüzyüze gelmemiş olsaydım ve hayali bir çoban tipi şekillendirseydim, bu kitaptaki mektuplar, değil sizleri, beni de rahatsız ederdi.” (Naçizâne)

. "Kaç hakiki müslüman gördümse hep makberdedir. Müslümanlık bilmem ama galiba göklerdedir? " Diyor Mehmet Akif, Karakoç ile tanışsa bu şiiri yazar mıydı merak ederim. Kitap karakoçun dağlarda gezerken bir çoban ile tanışması ve sohbeti ile başlıyor. Akabinde çobanın Karakoça yazdığı mektuplar yer verilmiş kitapta. Çoban Karakoç gibi sözünü esirgemeyen, dik başlı birisi. "kartalı, şahini severim akbabadan haz etmem çünkü hazır yiyicidir başkası avlamış demez saldırır" diyor. Parti liderlerine tamah eden insanları, materyalizm meyil edenleri, kültürel yozlaşmayı, insanların soğuk giriyor diye camı, kapıyı örtenken yalan, küfür giren yerleri açık bırakmasını eleştiriyor. Yalnızlığı seçmiş. Şahsen başta bana Karakoç hayali bir karakter oluşturup mektupları kendi yazmış gibi geldi ama öyle değilmiş. Okurken çobanın hayal gücüne, fikri derinliğine, tasavvufi sözlerine şaşırıyorsunuz. Karakoçu daha iyi idrak etmek için okunabilir, doğaya bakmayı, Yaradanı düşünmeyi, doğa felsefesini, insanın iç dünyasını görmeyi ve faniliği çok güzel anlatmış tavsiyemizdir. Ayrıca delilik bir rütbedir. yazar/abdurrahim-karakoc (Behzat Aktura)

Çobandan Mektuplar PDF indirme linki var mı?

Abdurrahim Karakoç - Çobandan Mektuplar kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Çobandan Mektuplar PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Abdurrahim Karakoç Kimdir?

1932 yılının Nisan ayında Kahramanmaraş'ın, Ekinözü ilçesinde dünyaya geldi. Dedesi, babası ve kardeşleri de şair olduğu için küçük yaşlarda şiire merak sardı. İlk yazdığı şiirleri iki kitap olacak hacimdeyken beğenmeyip yaktı ve 1958 yılından itibaren yazdıklarını 'Hasan'a Mektuplar' ismi altında 1964 yılında yayımlandı.

1958 yılında bulunduğu kasabada belediye mesul muhasibi olarak memuriyete girdi. 1981 yılının mart ayında emekli oldu.

Mücadeleci şiirlerinin çokluğu şartlardan kaynaklanmaktadır. 27 Mayıs Darbesi, zinde güçler, demokrasi maskaralığı ve haksızlıklar hiciv şiirlerini besledi. Yaklaşık otuz defa mahkemeye verildi, bütün suçlamalardan beraat etti. Avukat tutmadı, hep kendi kendini savundu. Hiçbir iktidarla barışık olmadı.

1985 yılında gazetecilik yapmaya başladı. Büyük Birlik Partisi'nin kuruluşunda yer aldı ve siyasete girdi. Sonra siyasetten ayrıldı.

İlk şiiri ilkokul sıralarında Elbistan'da çıkan Engizek gazetelerinde yayınlandı. Hece vezniyle aşk, gurbet ve sosyal temalı şiirler yazdı. Taşlamalarıyla ünlendi.

Şiirlerini Âşık Mahzuni, Musa Eroğlu gibi sanatçılar bestelemişlerdir. Mihriban türküsü Abdurrahim Karakoç'undur. Karakoç, şiirleri yanında, ironik yazılarıyla da tanınmıştır. Yazıları Akit, Yeni Düşünce, Yeni Hafta ve Gündüz gazetelerinde yayınlandı.

Karakoç, 7 Haziran 2012 tarihinde, Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi hastanesinde yoğun bakımdayken vefat etti. Ankara Keçiören'deki Bağlum semt kabristanına defnedildi

Şiirleri:

Hasan'a Mektuplar (1964),

Haberler Bülteni (1967),

Hasan'a Mektuplar ve Haberler Bülteni (1969),

El Kulakta (1969),

Bütün Şiirleri (1973),

Vur Emri (1972),

Kan Yazısı (1977),

Şiirler (1981),

Suları Islatamadım (1980),

Kar Sesi (1983),

Dosta Doğru (1984),

Beşinci Mevsim (1986),

Gökçekimi (1991),

Akıl Karaya Vurdu (1994).

Yazıları:

Düşünce Yazıları (1990),

Çobandan Mektuplar (1996).

Abdurrahim Karakoç Kitapları - Eserleri

  • Çobandan Mektuplar
  • Kan Yazısı
  • Beşinci Mevsim
  • Dosta Doğru
  • Gökçekimi
  • Vur Emri
  • Suları Islatamadım
  • Akıl Karaya Vurdu
  • Yasaklı Rüyalar
  • Parmak İzi
  • Gerdanlık 1
  • Gerdanlık 2
  • Gerdanlık 3
  • Bütün Şiirleri
  • Düşünce Yazıları
  • El Kulakta
  • Gönül Bahçesinden Şiir ve Hikayeler
  • Hasan'a Mektuplar
  • Gerdanlık 5
  • Gerdanlık 4

Abdurrahim Karakoç Alıntıları - Sözleri

  • Zaaf, ruh kamburluğudur. (Çobandan Mektuplar)
  • ¶¶ İnsanlar içinde ahmak tükenmez evlat ¶¶ (Gerdanlık 2)
  • Uykular daraltılıp, düşler sansürlenmeli... (Gerdanlık 2)
  • Şartlanmış bir kafanın kaynak yapılmış bir metalden farkı nedir? (Düşünce Yazıları)
  • Semada yıldızların uykuya yatma vakti İster ay batarken gel, ister gün doğarken gel! (El Kulakta)
  • Bizi nefsimize hadim etme ya Rab. (Gerdanlık 1)
  • Hürriyeti çiğnenen gönül hatır dinlemez, Aşk ile serden geçen balta satır dinlemez. İsterse muhatabı beş fakülte bitirsin, Doktora yapmış diye eşek katır dinlemez... 25.08.2009 (Gerdanlık 5)
  • Buz tutmuş saçaklarda kışı seyrediyoruz, Sokakta yem arayan kuşu seyrediyoruz. İçler kapalı mekân, çok uzaktır gözlere. Kolay geldiği için dışı seyrediyoruz... 16.01.2008 (Gerdanlık 5)
  • Öyle bir devir ki, sakar mı sakar; Dışı da, içi de hep bizi yakar.. (El Kulakta)
  • Hayatın boyunca kaç yokuş çıktın sen? Kaç defa susadın, kaç kez acıktın sen? Bayatlamış masal okuma sen bana, Kaç gönül kırdın, kaç Beytullah yıktın sen? 22.01.2008 (Gerdanlık 5)
  • Her insan bir miktar hayal terzisi Ölçmektir, biçmektir, dikmektir işi Yeni yelken bekler, müsait rüzgar, Zaman denizinde umut gemisi... (Gerdanlık 3)
  • Ne ayağım uydu, ne kafam uydu Belli... Ben bu çağın yabancısıyım. (Gökçekimi)
  • Neredesin ey güzel aklım gel beni benden koru, Ötelere kaçma bahtım gel beni benden koru. İdrakimi düğümleme dost bildiğim kutlu gün, Yıkılsın sarayım tahtım gel beni benden koru... 30.10.2010 (Gerdanlık 5)
  • Umudumuz uçtu gitti, çok yazık. (Parmak İzi)
  • Yiğite servet yok yürekten gayri. (Hasan'a Mektuplar)
  • İbret alacaksan sen kendinden al Bakkalda, pazarda satılmıyor ki, ibretin bedeli ne para, ne mal Teraziye konup tartılmıyor ki ... (Gerdanlık 1)
  • Doğarsan üç günlük iş bulamazsın Acıkırsın, ekmek, aş bulamazsın Ucuz toprak, beleş taş bulumazsın Yaşamak rezillik, rüsvaylık demek (Bütün Şiirleri)
  • Ey hanlar hanını halkeden Hancı! Bir yudum aşkınla doğdu bu sancı. Ey fakir ekmeği, Mümin inancı! Zaman kısa, ben yorgunum, yol uzun (Dosta Doğru)
  • Kim biliyor? Kim biliyor? Kim bilir? (Hasan'a Mektuplar)
  • Ben çamura batmış vicdandan korkarım. (Gerdanlık 1)

Yorum Yaz