tatlidede

ÇOK MU OYALANDIK

ÇOK MU OYALANDIK

İşimizi o kadar erkene almak istedik, bazı ayrıntıları kaçırdık galiba, bunca birikmişliklerin girdabında elimizi çabuk tutmaya çalışınca ayrıntılarda mı boğulduk? Ele aldığımız konuların içine gömülmeden yaşama devam edeceğimiz ve elimizdeki konularla nasıl harmanlanacağımıza da karar veriyorduk.


O kadar yaşanmışlıkların tortuları ortaya çıktı ve hikâyelerin efsanelere dönüşlerinde materyal bolluğu olarak insanların ellerinde bilimsel malzeme, okunacak kitap olarak dolaşıyor ki bu esnada biz neredeydik diye arayışa geçiyorum. Denizlerin durduğu mekânları bizim uğrak alanımız olsun istedik, bütün canlıları misafir edip onlara yakın arkadaşlıktan kendi yaşam felsefesini oluşturduk, kendimize ait gözden geçirilişi erkene aldık.


Herkes gelip geçmiş, biz çok mu daldık ve bu dalgınlığı uyku düzeyinde mi tutup gözlerimize görmeme perdelerini mi çektik. Her ne yaptıysak bizim bazı şeyleri hatta yaşanması gereken çok şeyleri kaçırmış olmalıyız ki insanın bundan sonraki sürece çok daha fazla yüklenmesi gerekir. Kaybolan zamanın telafisi için yapılması gerekenlerin tümünden, alınması gereken yardımların tümünden faal bir şekilde faydalanmamız gerekiyor.

Çok mu oyalandık? Birileri çok mu çalıştı ve biz niye bu kadar geri kaldık? Biz niye başarılı olamadık bunda etkenler nelerdi kim sorguladı. Soracağımız soruların bini bir para olunca kuyrukları birbirine dolandı, bu kadar soru ve bizim geç kalışımızda harmanlanarak karşımıza sorgu materyali çıkınca iyice bilendik.

Sorgulamadığın yaşam boşa geçmiş bir zaman ve yaşanmamış kabul edilen bir yaşam dilimi olarak kendini sürekli sana hatırlatır. Sen görmek istemezsen dahi sürekli senin etrafında dolaşan öğe olacağı için istesen de istemezsen de görünür ve görünmesine engel olamazsın.


Kim bu işlerin çetelesini tutacak araştıracak kadar kendine eminliği nasıl tuttura bilirisin? Uyumamış insanların, dalmamış olanların yapması gereken bir çalışma ki buda canlı olup yaşanmışlıkların tadına varanlar anlamına geliyor, bunların da birincil dertleri kaçırdıkları olmadığından bu işi, senin geç kalmışlıkla ilgili beklentilerine sağlıklı cevap olmalarını beklememek gerekir.


Her ne kadar seni geçmiş bile olsa kendilerinin gelişmişlik düzeyleri sana yaklaşımda belirleyici unsur olur, paylaşımda yaşama yaklaşımları; sana olan ihtiyacı da belirlediği için, geç kalmışlığına farklı bir çözüm bulabilirler ama sen oyalanmana, geç kalmana bir çözümleme yap onların belirlemelerini de yardımcı element olarak elde tut.

Bizim kendi tablomuzdan ders çıkarmamız gereken nedir veya ne olduğunu düşündüğünü söylemeyip kendine saklayanların erekleri ne kadar saklansa o kadar tehlikeli. Sen kendinle barışık davran, eksiğinle, fazlanla aleni davranarak yenilenmen gereken bir şey var ise yenilenerek düzelme arenasına çık, böyle bir değişiklikten sonra da yardım istediklerin seninle ilgili eksiklik belirlemeyip, bilgileri dar günde seni aleyhine kullanma isteklerine karşı da dikkatli davranmak gerekir.


Bir kere eksikliğe düşüldüğünde senin yardım alman, sana uzatılan elin niyeti ortamın veya toplumun sosyal bilinci veya insani gelişmişlik düzeyi ile bağlantılı. Sana yardım edeyim derken gerçekten yardım için senin safında yer alanın yanı sıra senin yanında görünüp gerçekte çelme atmak için sana yakın durmayı sağlayanlar da olabilir.


Tümden giden bir şeyin arkasından baktıktan sonra; yenilgini tadını en acı bir şekilde yaşadıktan sonra, yardımı sağlayacak saklanan bilgiler veya kendi emelleri için biriktirilen emeller kimin ne işine yarayacaktır? Kötü niyetin sevinmesini isteyenlerin kendileri de bir gün aynı emellere maruz kalabileceklerini hatırlatmakta fayda vardır. Böyle bir durumda; yardım etmedikleri için kendileri de yardım edilmeden mahrum kalacaklarını kesin ve net bir şekilde söylemek gerekir.


Öne konulan iki aynadan baktığınızda; kendinize toz kondurmadığınızda, size söylenecek tek şey sizin zaten lağım çukurunda yaşadığınızı görmeyip tozdan söz etmeniz ne kadar paradoksal bir yaklaşım! Siz geç kalmışsınız, birileri sizi geçmiş ve bunu baktığınız aynadan sizin bir toz partikülünü görmeniz! Yanılsama bir sonuç ve gerçek görüntünüzü görmek istemediğiniz anlamına gelecektir, oysa önünüze koyduğunuz ikili ayna gerçek tablonuzu size gösterecek kadar bilgi ve görüntüye sahiptir, yeter ki siz görmek isteyin gerçek tablonuz aynadan görünecektir.

Sizin kendinize soramadığınız soruları karşınızda kelime emeğinde çalışan insanların size soru soracağı ve tablonuzu size anlatacağı kesindir. Siz yine kendinizi merkeze çeker ve kendi havanızda ilerlemeye çalışırsanız, tümden geç kalma olasılığınız daha da artar ama uyarıları dostane algılayıp, motive olmuş halinize bürünürseniz! Siz kendinizi yeni süreç ve beklentilere cevap olacak şekilde çalışmaya hazır bulursunuz, aksi sizin kendinizi toparlaması gereken durumunuza bir başkasını çözüm bulmasını istediğiniz anlamına gelir ki bir başkası gelip sizin işinizi hatıra binaen yapmazlar.

Bu nedenle geç kalmadan her şeyi zamanında ve gereğinde yapın ki bir başkasına muhtaç olmayın değerinizi düşürmeyin.

Editör: Aydın

Yorum Yaz