tatlidede

Değer Ve Değerli Kılan Durumlar Üzerine

İnsanı Değerli Kılan Şeyler...
Değer Ve Değerli Kılan Durumlar Üzerine

İnsanı değerli kılan veya değerini ortaya çıkaran bariz iki olgu vardır:
a) İlahi düsturlar
b) Hayatta oluşan ihtiyaç, kiriz ve musibetler

İlahi düsturlar herkesi bağlar ve bütünü kendi arasında ikiye ayırır:
1) İnanan
2) İnanmayan
Örneğin Kalem suresinin 35. ayetinde: "Biz hiç, Allah'a itaat ve teslimiyet gösterenleri suçlu kafirlerle bir tutar mıyız? Teslim olmuşları, inkarcı suçlular gibi kılar mıyız hiç? Müslümanlara suçlular gibi mi davranalım? İşte böyle, hiç Allah'a teslim olanları, suçlularla bir tutar mıyız?" bu ayırım bariz bir şekilde Allah tarafından beyan edilmiştir.

Daha sonra inananları da kendi içinde değer ve kıymet açısından ikiye ayırır:
a) Önce inananlar
b) Daha sonra inananlar
Bunu da Allah, Hadid suresinin 10. ayetinde:
لَا يَسْتَو۪ي مِنْكُمْ مَنْ اَنْفَقَ مِنْ قَبْلِ الْفَتْحِ وَقَاتَلَۜ اُو۬لٰٓئِكَ اَعْظَمُ دَرَجَةً مِنَ الَّذ۪ينَ اَنْفَقُوا مِنْ بَعْدُ وَقَاتَلُواۜ
"İçinizden fetihten önce harcayan ve savaşanlar ötekilerle bir değildir. Onların derecesi, daha sonra harcayan ve savaşanlardan üstündür. " diyerek ve yine Tevbe suresinin 100. ayetinde "İslam'ı ilk önce kabul eden muhacirler ve ensar ile, iyilikle onlara uyanlar var ya, Allah onlardan razı olmuş; onlar da O'ndan razı olmuşlardır. Allah, onlara içinden ırmaklar akan, içinde ebedi kalacakları cennetler hazırlamıştır. İşte bu büyük başarıdır." fermanıyla bariz bir şekilde belirtmiştir.

Bu ve benzeri ayetler, bize, kişinin ne zaman iman etmiş olduğunu ve ne zaman tarafını belirlediğini değeri açısından çok önemli olduğunu göstermektedir.
Allah katında bu böyleyse, biz insanların yanında da böyle olduğu gerçeği bariz bir şekilde "Hayatta oluşan ihtiyaç, kriz ve musibetler" esnasında yanımızda olanlar ve olmayanlar olarak tezahür eder.

Hayatta oluşan ihtiyaç, kriz ve musibetler kısmına gelince, burada kısaca; dostluk, vefa, fedakarlık, arkadaşlık, bağlılık, akrabalık ve yoldaşlık gibi kavramlar karşımıza çıkmaktadır.
Bu da insanı kendi içinde ve ötekiyle olan ilişkisi açısından değerini ortaya koyar.


a) Örneğin: Akıllı kişi, gelen musibeti akıl ile savururken, ahmak olan ise musibeti belaya çevirir. Böylelikle hem değerini, hem aklını, hem de şahsiyetini açığa vurur. Kendisini haklı göstermek için olsa bile yalan söylemeyi bırakanın, başkasını doğruluğa ve doğru olana davet etmesi gibi... Zira ancak böyle olduğunda doğruyu savunmak veya doğruya davet etmek bir anlam, karşılık ve değer bulabilir.
Ancak her şeyi para olanın değer ve saygınlık değerlendirmesi parasaldır... Unutmayın, altın olmak için yola çıkan ile altın bulmak için yola çıkanlar aynı değiller. Atasına meleklerin secde ettiği ademoğlunun, değersiz şeylere secde ediyor duruma gelmiş olması onu değersizleştiren en büyük zulümdür.

b) Örneğin: "Zor gününde yanında olmayan dostu düşmandan say!" sözü bu konudaki değer ve saygınlık açısından çok manidardır. Zira zamanında gösterilmeyen tavrın tarihi geçmiş ilaçtan farkı yoktur...
Bu bağlamda ölçeği biraz daha genişlettiğimizde; insanlığın yakılıp viran edildiği şu günlerde sadece zalimler değil, zulüm işlenirken sessiz kalanlar da sorumludur ve o zalimler kadar değersizdir. Hatta onlardan daha değersizdir diyebiliriz. Meğer insanlar sadece kendisine veya taraftarlarına yapılan zulme karşı çıkma durumuna gelmiş. Gözlerimizi kapattık ve insanlık boğuldu. Ve anladık ki; sadece kendi mazlumlarını sahiplenenler, kendilerinden olan zalimlere de ses çıkarmazlar. Zira artık kötü ve kötülük göreceli oldu.

Zor günün dostu en büyük kahramandır ancak unutulmamalıdır ki; kahramanlık, çukura düşenin yanına atlamak değil, ona dal/ip uzatmaktır.

Evet, herkesi memnun edemeyebiliriz fakat dostlarımızı özellikle de "zor günün" dostlarını küstürmemeye azami gayret göstermeliyiz. Sakın zor zamanlarınızda yanınızda olanlara karşı vefasızlık yapmayın. Zira her şeyinizi kaybetmiş olursunuz. Size değer verene değer vermezseniz, sadece onu kaybetmekle kalmaz, etrafınıza üşüşen değersiz kişilerle değersizleşirsiniz.
Biçtiğinizden memnun değilseniz, ektiğinize bakacaksınız. İbret almayanlar, ibret olurlar. Selam ve dua ile...

M. Burhan Hedbi

Editör: M.Burhan Hedbi

Yorum Yaz