tatlidede

Değerlendirilmeyen Fırsat!

Değerlendirilmeyen Fırsat!

İnsan yaşantısı doğayla örülü sentezden; günümüz evlerin içine kapanma konumuna kendi tercih ve güvenli veya herhangi gerekçelerin daha doğru olduğunu varsayarak elde edilmiştir.

Elbette ki daha güvenli daha sağlıklı ve daha elverişli şartları tercih etmek daha akıllıca, âmâsını hiçbir zaman veya bilimdeki yaklaşım ile bu en son doğru görünürse bile bir sonraki doğru ve haklı gerekçe çıkıncaya kadar şans vermek de doğru olsa bile! İlişki ve yaratıcı, olgunlaştırıcı şartları hiçbir zaman unutmak gerekir.

Doğaya; şaşmaz ve mutlak ihtiyaç var ise, hiçbir zaman doğadan arınık bir şekilde düşünmemek ve onsuz bir karar vermemek lazım.

Konumlarla (köy, Kent) veya insan diyaloglarıyla insan olduğumuzu ve insan ilişkisi olmadan insanlıktan çıkıp yabani bir canlıya düşeceğimizi düşünüyorsak alacağımız her türlü karalara insanların sağlığını veya mutluluğunun bizim sağlığımız ve mutluluğumuz kadar önemli ve hayati olduğunu unutmamdan karar almamız gerekir.

Sana hak olan her şey bir başkasına da hak oluğunu hiçbir zaman unutmadan davranmamız gerektiğini ise günüz toplumsal (ilişki sirkülasyonları) ve gelişimsel (teknoloji ve modernizasyon) ilişkileri ispatlamış herkesin kabul gördüğü görüntüsündedir.

Oysa genel ilişki görüntüsü! İnsan merkezli ve insanların zımni olarak kendilerini merkeze almasından kaynaklı hangi sınırları ihlal ettiğini ya bilerek ya da bilmeyerek güç zehirlenmesi veya yetki sarhoşluğundan ötürü kendilerini kıbleye dönüştürdüğü yâda müşriklik yaptığını! Dışarıdan göründüğü haliyle değil; kendi eleğinden dahi geçirmediğini varsaydığımdan ötürü zenginler daha zengin fakirler hiçbir zaman o imkânları yakalamadıklarından ve yakalayanlar ise öç alma hisleriyle diğerlerine taş çıkarırcasına davranışları sonucu bu kadar acımasız akınlar, savaşlar ve yaptırımlar tarihlerine sahibiz.


Elbette ki herkesin kabul ettiği şu lafı “insanız hata yapabiliriz “ i kullanacaksak bizim bilmemiz gereken ve doğayla ilişkideki veya yazıya başlarken norm olarak belirlediğimiz denge mantığıyla hareket ettiğimizde!
“Hata vardır” “hata vardır” “geri dönülecek mesafe vardır” “geri dönülecek mesafe vardır” diye hiçbir zaman unutmamak lazım. Hani derler ya içinden geçeceğin kapı bir gün sana da lazım olabilir diye hiçbir zaman kapatmamak lazım. Yâda yarın muhtaç olma olasılığın kesin bir yüze kezzap atıp tanınacak durumdan çıkarmamak gerekir ki senin dönüp insana veya doğaya bakacak yüzün olsun.

Bizler insanların doğal dengesine yerleşen duygulardan bir tanesi de yeni yıl veya yeni bir işe başlarken veya olumsuz bir şeye sırtımızı dönerken bizde hâsıl olan duyguların rehberliği çok önemlidir.


Bu nedenle bir yılın sonuna gelirken ve yeni bir yılın başlangıcında yaşamı elekten geçirip olumsuzlukların bir daha yaşanmaması için tedbirler alıp değerlendirilmeyen fırsatları! Hırstan, hastalıklardan, kendi bildiğini okumaktan uzak, değerlendirmeye karar verdiğinizde daha insancıl, sınırları daha geniş empati bilgisi ve insan olma gerekçelerini devreye koymuş oluruz.

Umarın geride bıraktığımız yıl ve gelecek yıl için bu duyguların normlarına yaşam şansı bulur ve rehberliğimizle gerçekleşmiş olur.

Editör: Aydın

Yorum Yaz