Deprem ve Tıp Bayramı

Yakın tarihlerde çok feci bir deprem felaketi yaşadık. Herkesin canının, malının ve sevdiklerinin durumuyla ilgili çok büyük üzüntüler yaşadığı bu acı günlerde bazı meslek grupları kendilerinden önce başkaları için çalışmak üzere ilk andan itibaren görev başındaydı. Bu mesleklerin hepsi kıymetli olmakla birlikte, 14 Mart Tıp Bayramı gününün özel anlamına binaen bugün hekimlerimizden bahsedeceğim.

Afetzedelerin sağlığını iyileştirebilmek ve koruyabilmek için vesile olmak üzere binlerce hekimimiz gece-gündüz demeden, artçı sarsıntılara ve yeni depremlere aldırmadan, hastanelere girişlerdeki engelleri görmeden, sahra çadırlarında, açık alanlarda olağanüstü tedavilere ve operasyonlara imza attılar.

Yemediler, içmediler, uyumadılar, kendi güvenliklerini ikinci plana attılar. Geri planda olduklarından yeterince gündeme gelmediler. Hiçbir beklenti içinde olmadan, ilk andan itibaren gönüllü olarak bölgeye koştular. Türkiye’nin dört bir yanından gönüllü olarak deprem bölgesine geldiler ve gelmeye devam ediyorlar. Her depremin ardından ailelerine, sevenlerine bir satırlık; ‘iyiyiz, merak etmeyin’ mesajı atıp hastalarına koştuklarına şahit oldum. Deprem bölgesi normalleşince yaptıklarını unutup görev yerlerine dönecekler ve yine acıları dindirmek için çalışmaya devam edecekler.

Hekimlik bir meslekten ziyade son nefese kadar devam eden bir eşsiz sanat icrasıdır. Emekliliği, tatili, bırakması, istifası yoktur aslında. Meslekten uzak durulması kanayan bir yara, devam eden bir acı, tehlikede olan bir hayat görünceye kadardır. Bu sanatın her kıymetli sanat dalı gibi para ile ölçülebilir bir yanı yoktur. Tarihten günümüze hekimliklere verilen büyük değer bundan kaynaklanmaktadır. Kutsal kaynaklarda da bahsi geçen Lokman Hekim, doğu tıbbının atalarından sayılmaktadır. Lokman Hekim’in büyüklüğünün sırrı kendisine hikmet verilmiş olmasıdır. Hekimlik ise hikmetli bir sanat icrasıdır. Bilgelik ve ustalık gerektirir.

Deprem bizi hikmet sahibi birçok kıymetli doktordan kopardı. 100’e yakın doktor deprem sebebiyle hayatını kaybetti. Bunların içinde Kahramanmaraş’ta hayatını kaybeden, büyük kahraman Sütçü İmam’ın torunu olan Göksun Devlet Hastanesi Başhekimi Dr. Alaattin Türkkorur da vardı.

Dostlarımız, sınıf arkadaşlarımız, mesai paylaştığımız meslektaşlarımız vardı. Acımız tarifsiz.

Hem depremde hayatını kaybeden doktorlarımıza baş sağlığı diliyor, hem de depremde canını ortaya koyarak fedakarlığın zirvesine varan doktorlarımıza minnet ve şükranlarımızı arz ediyoruz. Tüm hekimlerimizin 14 Mart Tıp Bayramı kutlu olsun. 14 Mart tarihi düşman işgaline karşı duran hekimlerimizin kahramanlığından gelmektedir.

Saygın ve onurlu bir sanatın mensupları olarak, hikmete uygun şekilde, sağlığı koruma ve hastalıkları tanı, tedavi hizmetlerine son nefesimize kadar devam edeceğiz.