tatlidede

Din ve Devrim - Orhan Gökdemir Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Din ve Devrim kimin eseri? Din ve Devrim kitabının yazarı kimdir? Din ve Devrim konusu ve anafikri nedir? Din ve Devrim kitabı ne anlatıyor? Din ve Devrim PDF indirme linki var mı? Din ve Devrim kitabının yazarı Orhan Gökdemir kimdir? İşte Din ve Devrim kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...
  • 01.02.2023 16:00
Din ve Devrim - Orhan Gökdemir Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap Künyesi

Yazar: Orhan Gökdemir

Editör: Gün Zileli

Yayın Evi: Destek Yayınları

İSBN: 9789944298629

Sayfa Sayısı: 165

Din ve Devrim Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Din(ler) tarihi, pek çok yeniliğe ancak pek az devrime tanık olmuştur. Atonizm bunun belki tek istisnasıdır; devrimini kitlelere dayanmadan ve ona rağmen yapmaya çalışıyor; yeniliyor. Bununla birlikte binyıllar sürecek bir hesaplaşmanın başlama vuruşunu da yapmış oluyor.

Yenilen Atonizm , varlığını “exodus”la koruyabileceğini düşünüyor, çıkıyor. Fakat çıkarken dayanmaya çalıştığı Yahudilik, onu ancak bir ölü kabuğa dönüştürerek taşıyabiliyor.

Sigmund Freud, Hıristiyanlığı bu ölü kabuğa karşı Amon rahiplerinin ikinci kalkışması sayıyor. Bu durumda Rönesans ve Aydınlanmayı Amon rahiplerinin inancına karşı Atonist bir yeni kalkışma saymakta sakınca bulunmuyor.

Din ve Devrim, tek tanrılı dinler tarihini işte bu hesaplaşma çerçevesinde yeniden kurmaya çalışıyor.

Din ve Devrim Alıntıları - Sözleri

  • "Geleneksel Mısır kültürünü en sonunda yıkan ve anıtları tahrip eden güç, Roma yönetimi olmayıp, başarısı büyük ölçüde Roma kökenli olmamasına bağlı olan Hıristiyanlıktı." İskenderiye kitaplığını yakıp yok edenler de onlardı.
  • Çok tanrıcılık Hristiyanlığa sızmış bir Yunan geleneğiydi.
  • İlerlemeci Avrupa, romantizmi ve ırkçılığı ile saldırıya geçmişti. Bütün Afrika’nın kaderi de böylece değişmeye başlamış oldu. Medeniyet yaratabilecek tek ırk Ariler olduğuna göre, siyah Afrika’nın yağmalanmasında ve siyahilerin köle olarak kullanılmasında artık bir sakınca yoktu.
  • Bilmeyi, bulmayı ve susmayı değil, ne olursa olsun konuşmayı seven bir yeni anlayış gerekiyordu. Köleler ve ezilmişler bu yeni anlayışın ilk hedefiydi.
  • Bruno, Galilei, Copernik gibi öncüler, tanrının “Güneş” olması gerektiğini biliyorlardı. Güneşi tanrı yaptılar.
  • Bilim, hiç olmazsa bizim anladığımız haliyle dini eleştirmeye yetkili değildir. Dogma, dogmadır; dogmatiği dogmatik olmamaya çağırmak ise eninde sonunda onu dinin dışına çağırmaktır.
  • Uygarlık tarihi eşitsiz toplumla­rın tarihi olduğu için, aynı zamanda kurtarıcı arayışının da tarihidir.
  • Aydınlanma filozofları, bilim için dinden kurtulmanın şart olduğu kanısını yaygınlaştırdılar. Büyük Fransız Devriminin kilise karşıtı girişimleri ise bu konudaki radikalizmin doruğu oldu. Oysa Aydınlanma filozoflarının çoğu derin bir biçimde dinseldiler. Kiliseye olmasa bile, kaybolmuş bilgeliğe inanıyorlardı.
  • "Gerek kendileri, gerek çocukları, birçok nesiller boyunca, yaşamak için gerekli olan şeylerden mahrum kaldıklarından, bütün işleri güçleri, bü­tün konuşmaları da yalnız bu ihtiyaçlardan ibaret kalıyor, kendilerinden önce, geçmiş zamanlarda olup bitenlere ilgi duymuyorlardı. Efsaneler, eski şeylerin araştırılması, ancak şehirlerde boş vakit kaldığı zaman, bazı kimseler yaşamak için gerekli şeylere kavuştuktan sonra baş göstermiş­tir, önce değil. İşte eski adamların gördükleri işler hatırlanmadığı halde, adları bu yüzden kalmıştır." Düşmüş mahrumlara Kritias-Eflatun
  • Laboratuvarlarında aradıkları şey bilimden çok, simya sihirbazlıklarıydı. “Müspet bilim”in kurucusu sayılan Newton’ın bir ayağı büyünün alanındaydı. Büyük Fransız ihtilali ise, kiliseye saldırırken yerine kendi bilim kilisesini kurmayı amaçlıyordu.

Din ve Devrim İncelemesi - Şahsi Yorumlar

orhan gökdemir'in köşe yazılarını takip ediyorum bazen. bu, okuduğum ilk kitabı oldu. kısaca, ilahi dinlerin aynı kaynaktan, antik mısır'dan çıktığını söylüyor. mısır'da çok tanrılı bir din var. mö 1500lü yıllarda yaşamış olan mısır firavunu Akenaton, hakim dini yıkıyor ve tek tanrılı bir din olan Atonizmi (güneş dini) kuruyor. Akenaton (ilk adıyla Amenhotep), ismini daha popüler olarak bildiğimiz Nefertiti'nin kocası. OG, Akenaton'un kurduğu yeni dini devrimci bir hamle olarak görüyor. kitabın sonunda da, günümüzle ilişkisini bir şiirle bağlamış. kitabın farklı bir dili var. tarihsel bir çalışma değil. yani, bu şurdan geliyor, şu tarihte burada şu oldu gibi kronolojik bir çalışma yapmamış fakat geçmişten günümüze bu tarihi özetlemiş. bir yaklaşım sunmuş, kendi yaklaşımının özetini yapmış. kitapta bol bol aforizma var. tarihe, hakim görüşün aksine nasıl baktığını açıklamış. Musa'nın da, devrik kral Akenaton olduğunu düşünüyor. Ahmed Osman ve Sigmund Freud'un konuyla ilgili görüşlerini paylaşmış. ben beğendim. (Karakedi)

Din ve Devrim PDF indirme linki var mı?

Orhan Gökdemir - Din ve Devrim kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Din ve Devrim PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Orhan Gökdemir Kimdir?

1963 yılında Giresun-Bulancak’ta doğdu. Eğitimini Marmara Üniversitesi Kamu Yönetimi Bölümü’nde tamamladı. 1987 yılında Toplumsal Kurtuluş dergisi ile gazeteciliğe başladı. 1988 yılında dergiye açılan davadan dolayı Yalçın Küçük, İlhan Akalın ve Hüsnü Öndül’le birlikte tutuklandı. Ardından Yeni Ülke, Gerçek, Nokta, Yön dergilerinde çalıştı ve yazdı. Birçok gazetede yöneticilik yaptı. Yazdığı kitaplarla ilgili pek çok dava açıldı ve bu davaların bir kısmından dolayı hapis cezalarına çarptırıldı. Bu kitaplardan biri olan “Öteki İslam” nedeniyle 28 Şubat sürecinde çalışması engellendi. SkyTürk TV ile başlayan TV haberciliği serüveni CNNTürk’te Enver Aysever ile birlikte yaptığı Aykırı Sorular programı ile devam etti. Yazarın diğer kitapları: İnsan ve Doğa-Ölen Bir İdeoloji Üzerine İncelemeler, 1993 Felsefi Aklın Eleştirisi, 1997 Faili Meçhul Cinayetler Tarihi, 2005 Aydınlanma Tarikatı, 2003 Türkiye’de Yahudi Hıristiyan Savaşları, 2007 Mehmet Eymür-İç Savaşın MİT’çisi, 1999 Pike-İç Savaşın Polisi, 2000 Ucube-Yeni Türkiye’nin Anatomisi, 2012 Körler Düşerken-Kuşatılan Şehre Nafile Mektuplar, 2010 Öteki İslam-Devletin Din Operasyonu, 1995 Din ve Devrim, 2010 Redhack-Sanal Âlemin Klavyeli Asileri, 2013 Tarihsel Marksizm-İktisadi ve Felsefi Aklın Eleştirisi, 2013 Cumhuriyet’in İlk-Son Yüzyılı (Enver Aysever’le birlikte), 2011

Orhan Gökdemir Kitapları - Eserleri

  • Redhack
  • Din ve Devrim
  • Cumhuriyet'in İlk/Son Yüzyılı
  • Cumhuriyet Senin İçin
  • Pike : İç Savaşın Polisi
  • Türkiye’de Yahudi Hıristiyan Savaşları
  • Faili Meçhul Cinayetler Tarihi
  • Akp'li Yıllarda Türkiye'nin Düzeni
  • Aydınlanma Tarikati
  • Öteki İslam
  • Ucube
  • What Is This Party? - ÖDP vb. Üzerine
  • Mehmet Eymür
  • Fena Çocuklar Zamanı
  • Körler Düşerken
  • Helenizm Siyonizm Türkçülük

Orhan Gökdemir Alıntıları - Sözleri

  • İngiliz konsolosunun 1867 Martında gönderdiği bir rapora göre, Belgrad Ortodoks Kilisesi Başpiskoposu, Yahudileri ‘Türklerin casusu ve gizli ajanı’ ilan etmiş ve onlara savaş açmıştı. İçeride de kanlı çatışmalar sürüyordu. “Abdülaziz’in padişahlığı döneminde, 1865’de İstanbul’un Kuzguncuk semtinde yaşayan Rumlar, mahallelerinde bir Rum çocuğunun kaybolması üzerine, çocuğun Yahudiler tarafından, kurban edilmek için kaçırıldığı şaiyasını yaymış ve buna kulak veren çok sayıda Rum, Yahudi evlerine saldırmıştır. Çocuğu aramak bahanesiyle evlere giren Rumlar, 300 Yahudiyi öldürmüştür. Sadrazam Kıbrıslı Mehmed Emin Paşa, olayları zorlukla kontrol altına alabilmiştir. Yapılan soruşturma sonucunda, iddianın mesnetsiz olduğu ve Rumlar tarafından uydurulduğu anlaşılmıştır (Türkiye’de Yahudi Hıristiyan Savaşları)
  • Yıldırım lakaplı Bayezıd'ın bir de Yakup adında kardeşi vardı. Yakup babasının öldürüldüğünden habersiz kılıç sallarken kendisine baban çağırıyor diye haber gönderdiler. Kılıcını kınına sokup babasının çağrısına uyan Yakup bir süre sonra boğulmuş bir şekilde bulundu. Cesedi babasının tabutuyla birlikte Bursa'ya gönderilerek orada defnedildi (Faili Meçhul Cinayetler Tarihi)
  • Uygarlık tarihi eşitsiz toplumla­rın tarihi olduğu için, aynı zamanda kurtarıcı arayışının da tarihidir. (Din ve Devrim)
  • Daha çok bağıranın haklı sanıldığı, zırt pırt görünenin filozof muamelesi gördüğü ve hatta cahilliğin hayli işe yaradığı bir çağda yaşıyoruz. (Cumhuriyet'in İlk/Son Yüzyılı)
  • "İsyan vakti gelmişse isyansız şehirler bile tekin değildir. Belki sessiz sokaklarında illegal bir şair dolaşmaktadır ıslık çalarak. Islık çalmasına takılmayın siz, belki asi kelimeler devşirmektedir kapalı pencerelerden." (Fena Çocuklar Zamanı)
  • İnsanların İstanbul'u bu, kayıtsız ve öylesine bir hayat, kadehinde sunduğu. Koşuşturduğuna bakmayın, sade ve sakindir aslında; yorgun ve bir o kadar da özverili. Ummadığınız anda bir vapurda bulur adamı, bir bankta veya akşama çıkmış bir meyhanede. Ve çöker dizlerinin dibine, koyar tüm varlığını avuçlarına. Yedi tepesine bakarsanız anlarsınız, hem sizi terketmeye meyilli, hem sadıktır. (Fena Çocuklar Zamanı)
  • "Mısır Valisi Kavalalı Mehmet Ali Paşa, padişahı devirmek için İstanbul'a doğru yola çıkarken, ne denli vahşi olduğunu Sultan duysun diye, yolda on binlerce Kürdü kılıçtan geçirmişti (Faili Meçhul Cinayetler Tarihi)
  • Taylan Özgür'ü öldüren polis kesinlikle saptanamadığı gerekçesiyle olay örtbas edildi. " Devlet koruması, böyle birçok olayı faili meçhul kategorisine sokuyordu (Faili Meçhul Cinayetler Tarihi)
  • Korku büyük olunca, cinayetler de artıyordu: "Sultan Il. Bayezid hükümdar olduğunda himayesi altında bulunan Cem Sultanın oğlu Oğuz Han'ın hayatına dokunmamıştı. Fakat gelişen hadiseler sonucu Cem Sultan'ın saltanata ortak olma iddiasında bulunması üzerine önce Cem taraftarı olduğunu düşündüğü Gedik Ahmed Paşa'yı sonra da Oğuz Han'ı öldürttü: Oğuz Han boğdurulduğunda sekiz yaşındaydı. (Faili Meçhul Cinayetler Tarihi)
  • "Deliye kim ne söyleyebilir gerçekten deliyse? Erasmus işi deliliğe vurarak özgür kılmıştı kendini." (Fena Çocuklar Zamanı)
  • Gelelim Kutlu Adalı’mn öldürmeden önce uğraştığı konuya. Korsan Adası’nda çetenin bir kolu tarihi eser kaçakçılığı ile uğraşmaktaydı. Herhalde Nadirlerle böyle tanışmışlardı. Evet, milliyetçi çete üyeleri ülkelerinin tarihi değerlerini pazarlıyordu. Çete üyeleri Magosa yolu üzerindeki şimdi müze olarak kullanılan 1520 yıllık St. Barnabas Kilisesi’ni 14 Mart 1996 gecesi soymuştu. (Pike : İç Savaşın Polisi)
  • Popüler, uyduruk tarihi romanlardan geçmişini öğrenmeye çabalayan ya da televizyon dizilerinde kendini bulmaya çalışan insanların cumhuriyeti burası. (Cumhuriyet'in İlk/Son Yüzyılı)
  • Bruno, Galilei, Copernik gibi öncüler, tanrının “Güneş” olması gerektiğini biliyorlardı. Güneşi tanrı yaptılar. (Din ve Devrim)
  • Kaynaklar, Bayezıd'ın katilinin oğlu Selim olduğunu iddia ediyor. Bu sona bakarak maktulun masum olduğu düşünülmemeli; Bayezıd oğullarını İstanbul'da yapacağı büyük bir sünnet düğününe davet ediyor; öldürmek içindir. Ancak Bayezid'in oğulları, İstanbul'da biri hariç hepsinin öldürüleceği istihbaratını alıyorlar ve babalarının davetine katılmıyorlar. Böylece kurtulduklarını sanan kardeşler bir süre sonra birbiri ardına ölmeye başlıyor. "Doğal" yoldan ve "fazla alkolden' 'ölüm de böylece kayda geçmiş oluyor: (Faili Meçhul Cinayetler Tarihi)
  • Yozgat'ta otobüs bekleyen Kadışehri Cumhuriyet Savcısı Özcan Çubukoğlu, ramazan ayında açıkta sigara içtiği gerekçesiyle iki kişi tarafından dövüldü. Otobüsün hareket saatini bekleyen Savcı Özcan Çubukoğlu sigara içmeye başlayınca, çevreden birkaç kişi "Ramazan ayında açıkta neden sigara içiyorsun?" diye laf attı. Savcı Çubukoğlu'nun sigara içmeye devam etmesi üzerine bu kişiler Çubukoğlu'na saldırdı. Savcı Çubuklu böylece "ramazanda açıkta sigara içme yasağı" olduğunu da öğrenmiş oldu. (Akp'li Yıllarda Türkiye'nin Düzeni)
  • Laboratuvarlarında aradıkları şey bilimden çok, simya sihirbazlıklarıydı. “Müspet bilim”in kurucusu sayılan Newton’ın bir ayağı büyünün alanındaydı. Büyük Fransız ihtilali ise, kiliseye saldırırken yerine kendi bilim kilisesini kurmayı amaçlıyordu. (Din ve Devrim)
  • 'Türkiye'den Avrupa'ya gönderilen uyuşturucular için bahsettiğim bu güzergâhın oluşturulması projesi o dönemin İstanbul Emniyet Müdürü Şükrü Balcı'nın projesiydi. Bizim uyuşturucudan elde ettiğimiz paralarla, yurtdışında satış noktaları olarak da kullanılmak amacıyla birçok dernek ve cami kuruldu...." (Pike : İç Savaşın Polisi)
  • Yunanistan’ın üyeliğinin ‘AvrupalIların yaklaşık üç bin yıllık Yunan mirasınaolan kültürel ve siyasal borçlarının geri ödenmesi’ olarak görüleceğini belirtmişti.”265 Tahkim edilmiş olduğunu biliyoruz. İşte 1830’lu yıllarda bir köy olan Atina’nın bir başkent haline gelmesinin öyküsü budur. (Türkiye’de Yahudi Hıristiyan Savaşları)
  • Selanik, Osmanlılar tarafından Türkleştirilmek istenmemişti; ancak Yunanlılar burayı Yunanlılaştırmak için harekete geçince Yahudiler için sıkıntılı günler de başlamış oldu. 1914’ten önce, Yahudiler ve dönmeler “Helenizm”in kendileri için bir tehdit olduğunu yaşayarak görmüşlerdi. (Türkiye’de Yahudi Hıristiyan Savaşları)
  • Kaderci, düşkün ve dilenci bir halktan cumhuriyet çıkaramazsınız... (Akp'li Yıllarda Türkiye'nin Düzeni)

Yorum Yaz