tatlidede

Ayetler Hadisler ve Güzel Sözler

Hadîs-i şerîflerde imanın tadı, tatlı bir deyimle “halâvetü’l-îmân” veya “ta’mü’l-îmân” olarak dile getirilmiştir. Muhaddis Nesâî’nin bir rivâyetinde “halâvetü’l-îmân” yerine “halâvetü’l-İslâm” denilmiş, âdeta, iman ve İslâm’ın tadının birbirinden ayrılmazlığına dikkat çekilmiştir. İŞTE hayatımızda mana bulacak ayet ve hadiseler...
  • 13.02.2024 09:47
Ayetler Hadisler ve Güzel Sözler

“De ki: Bizim başımıza ancak Allah’ın bizim için yazdığı şeyler gelir. O, bizim mevlamızdır. Öyleyse mü’minler, yalnız Allah’a güvensinler.”
— Kur’an-ı Kerim (Tevbe Suresi 51. Ayet Meali)

“Allah’a davet eden, salih amel işleyen ve ben gerçekten müslümanlardanım diyen kimseden daha güzel sözlü kim olabilir?”
— Kur’an-ı Kerim (Fussilet Suresi 33. Ayet Meali)

“Eğer şeytandan gelen kötü bir düşünce seni dürtecek olursa hemen Allah’a sığın. Çünkü O her şeyi işiten ve bilendir.”
— Kur’an-ı Kerim (Fussilet Suresi 36. Ayet Meali)

“Şayet kullarım beni senden sorarlarsa gerçekten ben çok yakınım. Bana dua edince duacının duasını kabul ederim; O halde onlar da benim davetime koşsunlar ve bana layıkiyle iman etsinler ki, doğru yola gidebilsinler.”
— Kur’an-ı Kerim (Bakara Suresi 186. Ayet Meali)

“Ey iman edenler! Allah’tan korkun ve herkes yarına ne hazırladığına baksın. Allah’tan korkun çünkü Allah yaptıklarınızdan haberdardır.”
— Kur’an-ı Kerim (Haşr Suresi 18. Ayet Meali)

“Rasulullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: Kişi sevdiği ile beraberdir.”
— Hadis-i Şerif (Buhari, Edeb, 96; Müslim, Birr, 165)

“Ben derdimi ne dostuma söylerim nede düşmanıma. Zira dostum üzülür, düşmanım sevinir. Beni en iyi Rabbim bilir.”
— Hz. Ömer (r.a.)


“Rasulullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: Kim, (din) kardeşinin ırz ve namusunu onu gıybet edene karşı savunursa, Allah da kıyamet günü o kimseyi cehennemden korur.”
— Hadis-i Şerif (Tirmizi, Birr, 20)

“Rasulullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: Kim bana bir defa salatü selam getirirse, bu sebeple Allahu Teala da ona on misli merhamet eder.”
— Hadis-i Şerif (Müslim, Salât 70. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Vitir 26; Tirmizî, Vitir 21; Nesâî, Ezân 37, Sehv, 55)

“Rasulullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: Allahu Teala kıyamet gününde benim için birbirlerini sevenler nerede? Onları gölgemden başka gölge bulunmayan bir günde Arş’ın gölgesinde gölgelendireceğim buyurur.”
— Hadis-i Şerif (Müslim, Birr ve Sıla, 161)

“Rasulullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: Mü’minin başka hiç kimsede bulunmayan ilginç bir hali vardır; O’nun her işi hayırdır. Eğer bir genişliğe (nimete) kavuşursa şükreder ve bu onun için bir hayır olur. Eğer bir darlığa (musibete) uğrarsa sabreder ve bu da onun için bir hayır olur.”
— Hadis-i Şerif (Müslim, Zühd, 64; Dârim, Rikâk, 61)

“Rasulullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: İnsanı helâk eden şu yedi şeyden kaçının. Onlar nelerdir ya Resulullah dediler. Bunun üzerine: Allah’a şirk koşmak, sihir, Allah’ın haram kıldığı cana kıymak, faiz yemek, yetim malı yemek, savaştan kaçmak, suçsuz ve namuslu mümin kadınlara iftirada bulunmak buyurdu.”
— Hadis-i Şerif (Buhârî, Vasâyâ, 23, Tıbb, 48; Müslim, Îmân, 144)

“Rasulullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: Hiçbir baba, çocuğuna, güzel terbiyeden daha üstün bir hediye veremez.”
— Hadis-i Şerif (Tirmizi, Birr, 33)

“Rasulullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: Nerede olursan ol Allah’a karşı gelmekten sakın; yaptığın kötülüğün arkasından bir iyilik yap ki bu onu yok etsin. İnsanlara karşı güzel ahlakın gereğine göre davran.”
— Hadis-i Şerif (Tirmizi, Birr, 55)

AYETLER

 “Gündüzün güneş dönüp gecenin karanlığı bastırıncaya kadar (belli vakitlerde) namaz kıl; bir de sabah namazını. Çünkü sabah namazı şahitlidir. Gecenin bir kısmında uyanarak, sana mahsus bir nafile olmak üzere namaz kıl. (Böylece) Rabbinin, seni, övgüye değer bir makama göndereceğini umabilirsin.” (İsrâ 78, 79)

 “O kitap (Kur’ân); onda asla şüphe yoktur. O, müttakîler (sakınanlar ve arınmak isteyenler) için bir yol göstericidir.” (Bakara 2)

 “Ramazan ayı, insanlara yol gösterici, doğrunun ve doğruyu eğriden ayırmanın açık delilleri olarak Kur’ân’ın indirildiği aydır.” (Bakara 185)

 “Ey insanlar! Şüphesiz size Rabbinizden kesin bir delil geldi ve size apaçık bir nur indirdik.” (Nisâ 174)

 “Gerçekten size Allah’tan bir nur, apaçık bir kitap geldi. Rızasını arayanı Allah onunla kurtuluş yollarına götürür ve onları iradesiyle karanlıklardan aydınlığa çıkarır, dosdoğru bir yola iletir.” (Mâide 15, 16)

 “Bu (Kur’ân), Ümmü’l-Kurâ (Mekke) ve çevresindekileri uyarman için sana indirdiğimiz ve kendinden öncekileri doğrulayıcı mübarek bir kitaptır. Ahirete inananlar buna da inanırlar ve onlar namazlarını hakkıyla kılmaya devam ederler.” (En’âm 92)

 “İşte bu (Kur’ân), bizim indirdiğimiz mübarek bir kitaptır. Buna uyun ve Allah’tan korkun ki size merhamet edilsin.” (En’âm 155)

 “Gerçekten onlara, inanan bir toplum için yol gösterici ve rahmet olarak, ilim üzere açıkladığımız bir kitap getirdik.” (A’râf 52)

 “Kitab’a sımsıkı sarılıp namazı dosdoğru kılanlar var ya, işte biz böyle iyiliğe çalışanların ecrini zayi etmeyiz.” (A’râf 170)

 “Kur’an okunduğu zaman onu dinleyin ve susun ki size merhamet edilsin.” (Arâf 204)

 “Ey insanlar! Size Rabbinizden bir öğüt, gönüllerdekine bir şifa, müminler için bir hidayet ve rahmet gelmiştir. De ki: Ancak Allah’ın lûtfu ve rahmetiyle, işte bunlarla sevinsinler. Bu onların (dünya malı olarak) topladıklarından daha hayırlıdır.” (Yunus 57, 58)

 “Elif. Lâm. Râ. (Bu Kur’an), Rablerinin izniyle insanları karanlıklardan aydınlığa, yani her şeye galip (ve) övgüye lâyık olan Allah’ın yoluna çıkarman için sana indirdiğimiz bir kitaptır.” (İbrahim 1)

 “Biz, Kur’an okunduğu zaman, seninle ahirete inanmayanların arasına gizleyici bir örtü çekeriz. Ayrıca, onu anlamamaları için kalplerine bir kapalılık ve kulaklarına bir ağırlık veririz. Sen, Kur’an’da Rabbinin birliğini yadettiğinde onlar, canları sıkılmış bir vaziyette, gerisingeri dönüp giderler.” (İsrâ 45, 46)

 “Biz, Kur’an’dan öyle bir şey indiriyoruz ki o, müminler için şifa ve rahmettir; zalimlerin ise yalnızca ziyanını artırır.” (İsrâ 82)

 “Allah sözün en güzelini, birbiriyle uyumlu ve bıkılmadan tekrar tekrar okunan bir kitap olarak indirdi. Rablerinden korkanların, bu Kitab’ın etkisinden tüyleri ürperir, derken hem bedenleri hem de gönülleri Allah’ın zikrine ısınıp yumuşar. İşte bu Kitab, Allah’ın, dilediğini kendisiyle doğru yola ilettiği hidayet rehberidir. Allah kimi de saptırırsa artık ona yol gösteren olmaz.” (Zümer 23)

 “İşte böylece sana da emrimizle Kur’ân’ı vahyettik. Sen, kitap nedir, iman nedir bilmezdin. Fakat biz onu kullarımızdan dilediğimizi kendisiyle doğru yola eriştirdiğimiz bir nur kıldık. Şüphesiz ki sen doğru bir yolu göstermektesin.” (Şûrâ 52)

 “Eğer biz bu Kur’an’ı bir dağa indirseydik, muhakkak ki onu, Allah korkusundan baş eğerek, parça parça olmuş görürdün. Bu misalleri insanlara düşünsünler diye veriyoruz.” (Haşr 21)

 “Biz onu (Kur’an’ı) Kadir Gecesi’nde indirdik. Kadir Gecesi’nin ne olduğunu sen bilir misin? Kadir Gecesi bin aydan hayırlıdır.” (Kadr 1-3)

 “İşte o apaçık delil Allah tarafından gönderilen ve en doğru hükümleri hâvî tertemiz sahifeleri okuyan bir elçidir.” (Beyyine 2, 3)

 “Kur’an’ı kesinlikle biz indirdik; elbette onu yine biz koruyacağız.” (Hicr 9)

 

HADİSLER

 Hz. Ebu Ümame (R.A), ben Rasûlullah (S.A.V)’i: “Kur’an okuyunuz, çünkü Kur’an kıyamet gününde kendisini okuyanlara şefaatçi olarak gelecektir” buyururken işittim demiştir. (Müslim, Müsafirin 253)

 Hz. Nevvas ibni Sem’an (R.A) şöyle demiştir: Ben Rasûlullah (S.A.V)’i: “Kur’an ve hayatlarını Kur’ana göre ayarlayanlar kıyamet günü mahşer yerine getirilirler. Bu sırada Bakara ve Al-i İmran sureleri kendilerini okuyup amel eden kimseler hakkında hayırlı şehadette bulunup savunabilmek için mücadele ederek o kimselerin önlerine gelirler” buyururken işittim. (Müslim, Müsafirin 253)

 Hz. Osman ibni Affan (R.A)’dan rivayet edildiğine göre Rasûlullah (S.A.V) şöyle buyurdu: “Sizin en hayırlınız Kur’anı öğrenen ve öğretendir.” (Buhari, Fezailül Kur’an 21)

 Hz. Aişe (R.Anhu)’dan rivayet edildiğine göre Rasûlullah (S.A.V) şöyle buyurdu: “Kur’anı gereği gibi güzel okuyan kimse Allah’in peygamberlerine gönderilen elçi itaatkar meleklerle beraberdir. Kur’anı kekeleyerek zorlukla okuyan kimseye de iki kat sevap vardır.” (Buhari, Tevhid 52, Müslim, Müsafirin 243)

 Hz. Ebu Musa el-Eş’ari (R.A)’dan rivayet edildiğine göre Rasûlullah (S.A.V) şöyle buyurdu: “Kur’an okuyan mümin turunçgiller gibidir. Kokusu hoş, tadı güzeldir. Kur’an okumayan mümin hurma gibidir. Kokusu yoktur, tadı güzeldir. Kur’an okuyan münafık reyhan (fesleğen) gibidir. Kokusu hoş fakat tadı acıdır. Kur’an okumayan münafık Ebu Cehil karpuzu gibidir, kokusu yoktur ve tadı da acıdır.” (Buhari, Et’ıme 30, Müslim, Müsafirin 243)

 Hz. Ömer ibni Hattab (R.A)’dan rivayet edildiğine göre Rasûlullah (S.A.V) şöyle buyurdu: “Allah şu Kur’an’la amel edip hayatlarını onunla ayarlayan toplumları yükseltir. Onun izinden gitmeyip onu arkalarına atanları da alçaltır.” (Müslim, Müsafirin 269)

 Hz. İbni Ömer (R.A)’dan rivayet edildiğine göre Rasûlullah (S.A.V) şöyle buyurdu: “Sadece şu iki kimseye imrenilebilir, onlar gibi olmak istenebilir. Veya bu iki kimseye hased edilir ve bunlardaki bu nimetin yok olması istenir. Biri Allah’ın kendisine Kur’an bilgisi verdiği onunla gece gündüz meşgul olup gereğiyle amel eden kimsedir. Diğeri de Allah’ın kendisine mal verdiği ve bu malı gece gündüz onun yolunda harcayan kimsedir.” (Buhari, İlim 15, Müslim, Müsafirin 266)

 Hz. Bera ibni Azib (R.A) şöyle demiştir: Bir adam Kehf suresini okuyordu. Yanında atı da iki iple bağlı duruyordu. Bu adamın üzerine bir bulut geldi ve ona yaklaşmaya başladı. Atı da bundan ürktü. Sabah olunca adam Peygamber (S.A.V): “O sekînedir = Rahmet ve huzurdur. Kur’an okuduğun için inmiştir” buyurdu. (Buhari, Fezail Kur’an 11, Müslim, Müsafirin 240)

 Hz. İbni Mes’ud (R.A)’dan rivayet edildiğine göre Rasûlullah (S.A.V) şöyle buyurdu: “Kim Kur’an-ı Kerimden bir harf okursa onun için bir iyilik sevabı vardır. Her bir iyiliğin karşılığı da on sevaptır. Ben size Elif, lam, mim, bir harftir demiyorum. Bilakis elif başlı başına bir harf, lam aynen bir harf, mim de ayrıca bir harfdir.” (Tirmizi, Fezailül Kur’an)

 Hz. İbni Abbas (R.A)’dan rivayet edildiğine göre Rasûlullah (S.A.V) şöyle buyurdu: “Kalbinde kafasında hafızasında hiçbir ayet bulunmayan kimse harab olmuş bir ev gibidir.” (Tirmizi, Fezailül Kur’an 18)

 Hz. Abdullah ibni Amr ibni As (R.A)’dan rivayet edildiğine göre Rasûlullah (S.A.V) şöyle buyurdu: “Kur’an oku da yüksel, okuduğun nisbette cennet basamaklarından yukarı çık. Dünyada ağır ağır okuduğun gibi şimdi de ağır ağır oku. Şüphesiz senin cennette yerleşeceğin yer okuduğun ayetin son noktasıdır. Ne kadar okursan o kadar yükselirsin” (Ebu Davud, Vitir 20, Tirmizi Fezailül Kur’an 18)

 

 

Editör: Gülten Akgül

Yorum Yaz